Günlerin Tortuları

Day 775, 15:29 Published in Turkey USA by Leon With

Belli Belirsiz Görünen Saçma Sapan Gerçeklerin Adresi

- - -
Henüz okumadıysanız Milli Savunma Bakanlığı’nın gazetesini okuyun önce lütfen.
- - -


Günlerin Tortuları

Akşam olunca yine hüzünlenmek toplumsal bir değerimiz ve hepimizin de vardır gözlerinin rengine hasret bırakan bir hikayesi. Adeta istikrarımızın ispatı, istikbalimizin teminatıdır bu.
Oysa her seferinde tutmayacağımızı daha verirken bildiğimiz ama rahat hissetmek için de vermek zorunda olduğumuzu bildiğimiz yeni sözler veririz kendimize mutlaka, her şeyi değişik yapmaya, baştan başlamaya, şimdiye dek bizi biz yapmış olanlardan keskin bir manevrayla kurtulmaya.

Değişiklik kimi için sürekliliğin şartıdır, kimi için ise zaman kaybı ve o ana dek yapılmışların inkârı, boşa gitmeleridir. Hatta sırf bu yüzden değişmeyip geliştiklerini iddia eden kişiler hep daha çok çıkarlar karşımıza.

Oyuna başlarken eğer iyi bir kılavuzunuz yoksa acemiliğin getirdiği bilinçsizlikle tuhaf meslek seçimleri yapmış olabilirsiniz.
Sonradan –ki bu sonra dediğim, mesleki seviyeniz üçü dördü geçtikten sonraya tekabül eder- meslek değiştirmek istediğinizdeki kararsızlığınızın sebebi, önceki emeklerinizin heba olmasına gönlünüzün razı olamamasıdır. Öyle ya, bunca zaman uğraşıp artık yavaştan tatmin edici bir maaş almaya başlamışken her şeyi bir anda silmek her babayiğidin harcı değildir.

Bu yüzdendir ki, oyuna yeni başlıyorsanız stratejinizi iyi belirleyin ve o yoldan ayrılmayın. Yeni oyuncular için epey emek verilerek hazırlanmış birkaç kılavuzu burada ve şurada bulabilirsiniz.

Oyun uzunca bir yol. Mevsimler gelip geçecek, yıllar gelip geçecek. Olası bir değişiklik durumunda içinizde benimki gibi derin bir sızı kalmasın istediğim için bundan bahsettim.

* * *

Hareketli günler geçiriyor eDünya. Dünya fokurdayan koca bir kazan gibi. Kimin ne pişirdiği, kime ne sıçrayacağı, kimin payına neyin düşeceği belli değil.

Ülkeden uzağım. Sanal karakterimi de gerçeğine öykünerek yaratmışçasına burada da gurbetçiyim. Ülkeden çıkarken ben de herkes gibi söz vermiştim kendime, kendimi rahatlatmak için: “Belimi doğrultayım da geri geleceğim.“
Şimdi karıncanın beli konusunda bile ihtisas sahibi olmuş olsam dahi yeni hedefler belirliyorum ve hadi şunu da yapıp öyle döneyim diye kendimi kandırmaya devam ediyorum.

Nedir bu? Bencillik mi? Rasyonellik mi? Benim yalnız ve güzel ülkem eTürkiye orada binbir sorunla boğuşurken benim yurtdışında olmam doğru mu, yoksa tam da o yüzden benim görev payıma düşen bu ve o yüzden buna devam mı etmeliyim?
Kendimi, kendimi kandırmaya çalışırken bulmaktan; kendimi, kendimi kandırabileceğim kadar saf sanıyor olmaktan ve buna da suç üstü yapmaktan nefret ediyorum.

* * *

Tüm dünyada tuhaflıklar var bu aralar. eRusya Başkanı ceza alınca ve meclis de bir türlü onu görevinden azledemeyince bir süre eli kolu bağlı kaldı eRusya’nın. Şimdi de eFransa Başkanı için azil denemesi var. Bunların kritik savaş dönemine denk gelmeleri kötü oldu.

Bu açıdan eTürkiye şanslı sayılır. Gerektiğinde her cephenin insanı birleşip üstüne düşeni yapıyor, koordine ve disiplinli bir şekilde çalışabiliyor. Hükümetin her yetkilisi tek tek tebriği hak ediyor.

* * *



Günler hız kesmeden gelip geçerlerken bizlerde bıraktıkları tortular ve bizim bu tortuları değerlendirebiliş meziyetlerimiz, bizim bundan sonraki yönümüzü çizecekler. O tortularin bizim asıl benliğimizi ve kimliğimizi tıkayıp perdelemelerine izin verip vermememizle ilgili her şey.

Eski bir Alman tiyatro oyununda şöyle bir kısım vardır:
Hepimiz benciliz. Kimimiz biraz daha az, kimimiz biraz daha fazla.
Kimimizinki çırılçıplak gözler önündedir, kimimizinki dolaşır bir mantoyla.


Tekrar görüşmek üzere, hoşçakalın…