Join the new world

Merhaba arkadaşlar,

Dışişleri bakanlığı olarak dönem sonunda bir değerlendirme makalesi ile karşınızdayız. Bu makalede yaptıklarımız, eksiklerimiz ve Cihan.'ın tekrar başkanlığa seçilmesiyle önümüzdeki dönemde yapacaklarımızı sizlerle paylaşacağız. Bizim için zor ve yoğun bir dönem oldu ve dönem başındaki beklentilerimizi bir nebze karşıladığımızı söyleyebiliriz. İşgal altında olan bir ülkeden şu anda bonusları geri almaya başlayan bir ülke olduk, fakat bu yatacağımız anlamına gelmez. Zira desteklememiz gereken müttefiklerimiz var ve vatandaşlarımız her an bir OP için hazır olmalılar.



Sırbistan İşgali, Peru ve İran

Öncelikle bu dönem en önemli gelişme ülkemiz adına Sırbistan işgali ve İran ile olan barış antlaşması oldu diyebiliriz. Dönem başında çok zor olarak gördüğümüz Sırbistan'ın tabiri caizse eve gönderilmesi müttefiklerimizin ve özellikle Kıbrıs'ın yardımıyla başarılı oldu. Daha önce bu süreçte bize yardım eden herkese teşekkür etmiştik. Buradan bir kez daha ülkede varını yoğunu harcayanlardan tutun da başta Mithrandir olmak üzere tüm müttefiklerden özgürleşmemiz için mesai harcayan herkese teşekkür ederiz.

Sırbistan işgalinden kurtulduktan sonra bu işin henüz bitmediğini biliyorduk ve Peru'nun da bölgeden gönderilmesi gerekiyordu. Bu amaçla zaten daha Sırbistan savaşı bitmemişken Hırvatistan ve Venezuela ile görüşmeler oldu ve hem Venezuela'nın hem de Hırvatistan'ın bölgeye AS yapması talebimiz olumlu karşılandı ve yasalar da verildi. Bu operasyonla hem Peru'yu bölgeden atacak hem de İran'ın bize karşı olası bir agresif tutumunda anında cevap verecektik. Fakat verilen NE yasalarından sonra gelişen süreç de bizim de beklentilerimizin ötesinde bir süreç oldu. Peru aracılığıyla İran, Gürcistan ve Türkiye arasında görüşmeler başladı ve havada AS yasası olması sebebiyle akşamında görüşmelere başlandı. Peru'nun barış halinde bölgeden ayrılacağı sözünü vermesi bu AS yasalarını da bekletmemize sebep oldu. Aksi bir durumda zaten planladığımız operasyonu devam edecekti.



İran NAP Anlaşması ve Bonus Anlaşmaları

Bu konu hakkında çok şey söylendi ve çok tartışmalar oldu. Karşı çıkanlar da oldu, destekleyenler de. Fakat herkesin en başta düşünmesi gereken yukarıda bahsettiğimiz operasyon henüz başlamamışken kendimizi operasyonun galibi ilan ettik. Birincisi kimse operasyonun başarılı olacağının garantisini veremezdi. İkincisi ise bu savaş sırasında kimse başka bir ülkenin daha bölgeye AS yapmayacağının garantisini de veremezdi. Uzun süreli bir savaştan sonra dinlenmeye de herkesin ihtiyacı vardı.

Biz tüm bu faktörleri de göz önünde bulundurarak, şartların da istediğimiz şartlara yakın olmasından dolayı bu anlaşmayı imzalamanın doğru olduğunu düşündük. Açıkçası toplantı başında NAP anlaşmasının gerçekleşmesini beklemiyorduk zira şartlarımız ve kırmızı çizgilerimiz İran için çok ağırdı. Buna rağmen tüm tarafların bölgede kalıcı barış sağlayabilecek bir anlaşma imzalanması gerekiyordu. Şüphesiz ki havadaki AS yasaları bizim elimizi güçlendiren bir etken oldu. Bizim önümüzde iki yol vardı. Biz tercihimizi barıştan yana kullandık ve bunun bizim için en faydalı seçenek olacağını düşündük. İran ile NAP ve bonus müzakereleri gerçekten çok uzun sürdü ve yorucu oldu bizim için. Müzakere boyunca ısrarla taviz vermediğimiz konular oldu ve bu şekilde bir anlaşma yapabildiğimiz için mutluyuz.

İran'dan ve UAE'den alacağımız bölgeler ile bonuslarımızın büyük bir kısmını tamamlayacağız. Geriye kalan kısmını da başka yollarla çözmeye çalışacağız. Fakat planımız ne olur, Bunu nasıl başarırız, ne zaman olur orası şu anda muamma. Önümüzdeki dönemdeki hedeflerimizden biri bu olacak.



Son İttifak Olayları; Adriatica

Uluslar arası ittifak dengelerinde dönem başında tahmin ettiğimiz gibi gelişmelerin olduğunu görüyoruz. Her ne kadar henüz Adriatica oluşumu bize göre henüz bir ittifak seviyesine ulaşmasa da ilerideki gelişmeler yeni bir ittifakın ortaya çıkmasına sebep olabilir. Akıllardaki soru Türkiye bu ittifakta yer alacak mı? Öncelikle bu ittifaka katılmak için her ülkenin bazı şartları yerine getirmesi gerek. Bu şartlardan ulaşılması en zor olan ülkenin hasarının %80'i tek bir National MU'da olma zorunluluğu. Biz açıkçası bu kuralın gerçekleşme ihtimalini pek gerçekçi bulmuyoruz. Fakat MSB'nin Div organizasyonu ile bu ittifaka katılmayı hak edecek bir organizasyon kurabileceğimize inanıyoruz.

Bu organizasyon eğer uygun bulunursa ve hükümet ittifaka katılmaya karar verirse bir halk oylamasıyla resmi olarak ülkenin Adriatica'ya katılıp katılmayacağı belli olacak. Fakat bu Adriatica oluşumuna bizim yanında yer almayı istemediğimiz bir ülkeyi dahil ederlerse, Türkiye'nin bu oluşum içinde yer almayacağını bildirmek isteriz. Bu sebeple biz gereken şartları yerine getirmeye çalışacağız ve ondan sonraki adımlarımıza daha sonra karar vereceğiz.



Yunanistan ve Arjantin

Bir diğer önemli konu ise Yunanistan ve Arjantin'in son hamleleri. Daha önceden Yunanistan'ın Pacifica'ya katılma gibi bir niyetinin olduğunu biliyorduk. Biz Yunanistan'ın da dahil olduğu güçlü bir ittifakın kurulmasından yanaydık. Fakat Hırvatistan'ın tek başına ittifak kurmaya kalkışması ve daha önce Şili ile bizim dahil olduğumuz mesaj grubunda Güney Amerika ittifakına kardeş olarak kurulacak bir Avrupa ittifakı konusunda fazla görüş bildirmeyip sessiz kalmaları Yunanistan, Hırvatistan ve bizim dahil olduğumuz bir Avrupa ittifakı kurulmasının önüne geçti. Böylece Yunanistan Pacifica ittifakına dahil olmaya karar verdi.

Arjantin'e gelince Şili bir süredir devam eden iyi ilişkileri, Asteria'dan bekledikleri desteği alamamaları onları Asteria'dan ayrılma kararına itti. Bu bizim için iyi bir gelişme olduğu söylenebilir. Arjantin'le uzun süredir iyi sayılabilecek bir ilişkimiz var ve bunu daha üst seviyeye çıkarmak için uygun bir zaman olacaktır. Arjantin bir sonraki hamlesinde Pacifica'ya dahil olabilir mi, bu bir merak konusu. Fakat Adriatica'nın hangi ülkelerle nasıl ilişki kuracağı buna belirleyici etken olacak. Anti-Asteria olarak tabir ettiğimiz blok güçlü bir ittifak kurma şansını geriye tepmemesi adına hamelelerini çok iyi atması gerekiyor. Açıkça belirtmeliyiz ki ilk hamle bize göre o kadar da başarılı olmadı, bu önümüzdeki döneme nasıl yansır hep birlikte göreceğiz.



Sonuç olarak işgal altındaki bir ülke iken, bölgedeki barışı sağladıktan sonra bonus anlaşması ile, bonuslarını almaya başlayan bir ülke olduk. Bunu başarılı bir dönem olarak görebiliriz. Bunun dışında MPP sayımızı arttırmaya yönelik hedefimiz vardı. Beklentilerimizin altında kalsak da kısmen arttırmayı başardık ve ilerleyen dönemde bu konuda çalışmaya devam edeceğiz. Bölgede barış olması Türkiye'nin yatmaya başlayacağı bir dönem olarak algılanmasın. Bu barış yapacağımız başka operasyonların önünü açacaktır. Oyun savaş üzerine kurulu ve eTR'de savaş olmadığı zaman insanların oyundan uzaklaştığını hepimiz biliyoruz. Bunun önüne geçmek amacıyla da müttefiklere yardımcı olacak operasyonlar yapmamız yerinde olacaktır.



Dışişleri Bakanlığı
J211, MoFA
Ae0roKnight, vMoFA
Savas Asik, vMoFA



Mart 2016 Dışişleri Makaleleri;
16 Mart Bilgilendirme
İran, Gürcistan ve Türkiye NAP Antlaşması
Dostlara Teşekkür Mesajı
UAE Kira Anlaşması
Türkiye, İran, Gürcistan Bonus Anlaşması