TUZUN FAYDALARI

Day 2,579, 15:34 Published in Turkey Turkey by Thepri Reis



içinde tuz olan herşey faydalıdır arkadaşlar ve tuz bizim hayatımızda bir çok alanda etkilidir ve sağlıklıdır. bu makalede tuza karşı olan önyargılarınızı kırmayı hedefliyorum

iyi okumalar

not😛en okumadım xd

Tuzgun'a selamlar xd



Denize girdikten sonraki dinlenmişlik ve arınmışlık halini hepimiz biliriz. Havuza girdiğimizde ise bunu hissetmeyiz. Sebebi sudaki tuzdur.


Sizler de akşam eve geldiğinizde bütün günün üzerinizde bıraktığı ağır etkiler ve stresten kurtulmak için yada toplantı, sınav gibi üzerinizde gerilim yaratan durumlardan önce ellerinizi bir miktar ( 1 litre suya iki çorba kaşığı tuz yeterli ) tuzlu suyla yıkadığınızda bu birikmiş olan negatif elektrikten kurtulur ve arınırsınız.

Her akşam eve geldiğinizde ellerinizi sabunlamadan önce, banyonuzda lavabo başında önceden hazırlayıp bıraktığınız bir miktar tuzlu su ile yıkayın.

Duş alırken de arada tuzlu suyu başınızdan aşağıya dökerseniz sonuçlar alırsınız. Ancak sonrasında normal su ile durulanmayı ihmal etmeyin.

İş dönüşü ayaklarınızı tuzlu suyla yıkamak, hatta 10- 15 dakika ayaklarınızı tuzlu su içinde bırakırsanız tahmin bile edemeyeceğiniz rahatlık sağlar.
KULAK MASAJI
Kulak ceninin ana rahmindeki duruşunun şematik olarak aynısıdır. Ve tüm akupunktur noktaları kulak üzerinde bu esasa göre yer almıştır. Şimdii… başınız, boynunuz, beliniz, sırtınız, bacaklarınız, kalçanız, ayaklarınız, omzunuz ağrıdığında yapacağınız tek şey kulaklarınıza masaj yapmak.

Tuzlu su ile kulaklarınızın çevresini ovalayın. Tuzlu bir su ile ıslattığınız ellerinizi, kulağınızı baş ve işaret parmaklarınızın arsına alarak kulak kepçesinden başlayarak, dayanabildiğiniz kadar güçlü ve sıkarak masaj yapın.

İlk anda bazı noktalar acıyacaktır (bunlar bedendeki ağrıyan bölgelerin kulaktaki refleks noktalarıdır). Kısa bir süre sonra bu ağrılar kaybolacaktır. 2 -3 dakika bu masajı yapmanız yeterli olur. İsterseniz uzatabilirsiniz de. Zaten masajın sonuna doğru bedeninize bir sıcaklıklığın yayıldığını hissedeceksiniz. Bunun ardından ağrılarınızın azaldığını ve kaybolduğunu da…

Hiç bir yan etkisi olmayan bu uygulamayı herzaman her yerde kendinize ve ağrısı olan yakınlarınıza uygulayabilirsiniz. Yorulduğunuzda, uzun otobüs yada araba yolculuklarında oturmaktan ağrılara maruz kaldığınızda, çok üşüdüğünüzde ve bedeninizi dengeye kavuşturmak için bu uygulamayı kullanabilirsiniz.

YÜZ MASAJI
Tabiki sadece kulaklarınızla sınırlı değil vücudunuzdaki ağrıları, günün yorgunluğunu gidermenin yöntemi. İyi bir yüz masajı başağrısı ve dinginliği giderir rahatlama sağlar.

Aynı zamanda doğru yapılan bir yüz masajı kan dolaşımını hızlandırarak cilde sağlıklı ve canlı bir görünüm verir. Sürekli yapıldığında yüzdeki gergin kasları yumuşatarak genç görünmesini sağlar.

OMUZ MASAJI
Etkili masajlardan biride omuz masajıdır. Gün boyu oturarak çalışanlarda, klimalı ortamlarda bulunan insanlarda sık görülen şikayetlerden bir kaçı boyun tutulması, baş ağrısı, sırt ağrısıdır.

Tutulan boynunuzun tedavisi de tuzlu su ve masajdan geçer. Duşa girip tuzlu su ile ıslattığınız omuz ve boyun bölgenizi daha sonra orta derece sıcaklıkta normal su ile yıkayın ardından o bölgelere masaj yapın ve sıcak bir havlu yardımı ile masaj yaptığınız bölgeyi sıcak tutun.( Dikkat derinizi yakmayın 🙂

Bu gibi problemlerde etkili olan bu masaj stilini uygularken ellerimizi ters bir şekilde iki omzumuza yerleştiriyoruz ve parmak uçlarmızın yardımıyla baskıda bulunarak gergin olan kaslarımızı yumuşatıyoruz.

Başlarken ellerinizi yan yana koyun ve yavaşça yukarı doğru kaydırırken parmaklarınız ilerlesin. Bir elinizi, kolunuzun üzerinden aşırın ve diğer ellinizle harekete devam edin. Elinizi hafifçe yerleştirin ve tekrarlayın.

Saçı ve saç derisini besleyici etkisi nedeni ile de saçın güçlenmesi ve sağlığını kazanmasında da çok faydalı bir masajdır.
Sabit basınçlar uygulayaın. Başparmaklarınızı derinin üzerine koyup yavaş yavaş üzerlerine eğilin. Birkaç saniye bastırın, sonra başka bir noktaya kaydırın.

ALIN MASAJI
Uygulması kolaydır. Etkisini hemen hissettirir. Ellerinizi ters yönde alnınıza koyup iki elinizin ilk iki parmağıyla sıkıca bastırın.

Bu hareketi zik zak şekillerle alnınızı kaplayacak şekilde genişletin. Bu sakinleştirici hareket başağrılarının ve gerginliğin giderilmesinde oldukça etkilidir.

Tuzlu su insan sağlığı için gerçekten rahatlatıcı. Hatta abartmadan küvetinizi veya jakuzinizi tuzlu su ile doldurup içerisinde 15- 20 dakika kalabilirsiniz. Fakat suyun çok sıcak olmamasına ve süreyi abartmamaya dikkat edin. Burda yazanlar tuzlu suya alerjisi olanlar için önerilmez.

Her tuzlu su uygulamasının ardından normal temiz bir su ile o bölgeyi temizleyip tuzdan arındırın aksi taktirde derinize zarar verirsiniz. Önerilen tuz yemeklik kaya tuzudur. Fabrikasyon tuzları pek kullanmamaya dikkat edin. En iyisi her zaman en doğalıdır.

Not: Dişinizin ağrısına da tuzlu su ile ağzı çalkalamak iyi gelir.

makaleyazarı-mailce, 08/10/2011

Pişmemiş Aşa Tuz Katmayın

Türkiye'de tiroit hastalıklarının görülme oranının yüksekliğine, buna karşın bu hastaların tedavilerini yürütecek endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanı sayısının yetersizliğine işaret eden Erdoğan, Türkiye'de iyotlu tuz kullanımının istenilen düzeyde olmadığını vurguladı.

Yüzde 65-70'ler civarındaki Türkiye'deki iyotlu tuz kullanımının yüzde 99'a çıkarılması gerektiğini bildiren Prof. Dr. Erdoğan, gebelerle emziren annelerin iyotlu tuz tüketmesinin, bebeklerin zihinsel ve bedensel gelişimi açısından büyük önem taşıdığını, tuzla alınan iyodun yeterli olmadığı durumlarda iyotlu vitamin desteği bile sağlanması gerektiğini anlattı.

Erdoğan, şu bilgileri aktardı:

''Yapılan bilimsel çalışmalar, hamilelik dönemi ve sonrasında yeterli iyot alan annelerin çocuklarının fiziksel ve zihinsel gelişiminin ileri düzeyde olduğunu gösteriyor. Türkiye'de küçük yerleşim yerlerinde iyotsuz tuz kullanımı çok yaygın. Kaçak ve ruhsatsız üretilenlerle bölgesel tuzlalardan elde edilen kaya tuzlarının kullanıldığı, iyotlu tuz kullanımının yetersiz olduğu bölgelerde guatr görülme sıklığı da yüksek. Sağlık Bakanlığı ile her 5 yılda bir ortaklaşa yaptığımız araştırmada, kırsal yörelerdeki iyotsuz tuz kullanımının şehirlere göre anlamlı oranda düşük olduğu bulundu.''

Söz konusu çalışmayla iyotlu tuz kullanımının yaygın olduğu yerlerde guatr hastalığında düşüş belirlediklerini açıklayan Erdoğan, kış için hazırlanan yiyeceklerde genelde büyük torbalarda satılan kaya tuzlarının kullanıldığını, ancak iyot içermeyen bu tuzları önermediklerini ifade etti.

Prof. Dr. Murat Faik Erdoğan, şu uyarılarda bulundu:

''(Merdiven altı) tabir edilen yerlerde ruhsatsız üretilen, iyot içermeyen tuzlar kesinlikle kullanılmamalı, bunlara itibar edilmemelidir. İyotlu tuzlar ise ambalajı içinde tüketilmeli ya da güneş ve hava görmeyen kaplarda saklanmalıdır. Ayrıca, içeriğindeki iyodun uçmaması için tuz, yemek pişmeden değil, ocaktan alınmadan hemen önce atılmalıdır.''

-''TİROİT NODÜLLERİNE GEREKSİZ CERRAHİ MÜDAHALE YAPILMAMALI''-

Tiroit nodüllerine nasıl yaklaşılması gerektiği konusunda da açıklamalar yapan Erdoğan, bunların iyi ya da kötü huylu olmasının tedavide büyük önem taşıdığını bildirdi.

Bu nodüllere gereksiz cerrahi müdahaleler uygulandığını, bunların da hastalarda komplikasyonlara neden olduğunu anlatan Erdoğan, ''Nodüllerin yüzde 90'nı iyi huyludur, sadece yüzde 5'i kanserli bir yapıya sahiptir. Cerrahi müdahaleler de ehil ellerde yapılmalıdır. Aksi takdirde kalıcı ses kısıklığı, kalsiyum bezlerinin alınması gibi hastanın ömür boyu sağlığını olumsuz etkileyecek sonuçlar ortaya çıkabilir'' dedi.

İyot eksikliği ve sigara kullanımının yanı sıra aile öyküsünün bu riski artırdığına işaret eden Prof. Dr. Murat Faik Erdoğan, tiroit bezlerindeki hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların herhangi bir zararı olmadığını, bunların hekimin önerdiği dozda kullanılmasının büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.

star, 02/06/2011

Tuz Kalbi Direk Etkiliyor!


Herkes fazla tuzun sağlık için ne kadar zararlı olduğunu bilir, özellikle de tansiyon açısından. Ancak Avustralyalı bilim adamları tuzlu yiyeceklerin kalbe zarar vermesinin sadece yarım saat sürdüğünü de ortaya koyuyor.
Bilim adamları, American Journal of Clinical Nutrition isimli dergide yayınlanan araştırmada aşırı tuzlu yiyeceklerin kan damarlarına hasar verdiğini ve genişlemelerine engel olduğunu belirtti.

Araştırmacılar 16 sağlıklı kişilik bir grubun yarısına az tuzlu domates çorbası, diğer yarısına da 10 kat daha fazla tuz içeren bir kase çorba verdi. Çorbayı yedikten sonra gönüllülerin damarları teknolojik bir cihaz yardımıyla incelendi.

Sonuçlara göre; tuzlu yiyen kişilerin damarlarında normalde olması gereken genişleme miktarı fark edilemeyecek kadar azdı.

Uzmanlar bunun nedeninin nitrik oksit salgılanmasını engelleyen tuz olduğunu savunuyor. Bu madde damarların duvarlarının rahatlamasını ve gerektiği zamanlarda genişlemesini sağlıyor. Bu etki yarım saat kadar sürüyor. Ancak sürekli tuzlu besinler tüketildiğinde damarların içerisinde yağ birikebilir ve damar tıkanıklığına neden olabilir.

milliyet, 25/02/2011

Yemeğe Tuzu ne Zaman Atmalı?
Ciddi sağlık sorunlarına neden olan iyot yetersizliğinden korunmak için iyotlu tuzun yemeğe ocaktayken değil sofradayken katılması gerektiği kaydedildi.
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zerrin Orbak, yaptığıaçıklamada, iyot elementinin, insan vücudunda beyin başta olmak üzere tüm organların düzenli büyümesi, gelişmesi ve çalışması için gerekli hormonların yapımında kullanıldığını belirtti.

Orbak, Türkiye’de içme suyu ve besinlerle yeterli miktarda iyot alınamadığını, iyot yetersizliğinden vücudun iyot açığı kapatılarak korunulabileceğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnsanlarımızın yaşadığı iyot yetersizliğinin önüne geçilmesi için ülkemizde 1994 yılından bu yana ’İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyotlanması Programı" yürütülüyor. Programın uygulanmasının ardından ülkemizde iyotlu tuz kullanımı artmakla birlikte henüz yeterli düzeyde değildir."

Türkiye’de market, süpermarket ve hipermarketlerde bulunmamakla birlikte başka birtakım yerlerden iyotlanmamış tuz temin edilebildiğini vurgulayan Orbak, iyotsuz tuzların satın alınmamasını istedi.

"AÇIK BIRAKILDIĞINDA TUZDAKİ İYOT YOK OLUYOR"

Sorunun önüne geçmek için sadece tuzların iyotlanması ve iyotlu tuz kullanımının yeterli olmadığını vurgulayan Orbak, "İyotlu tuz nemli olmayan ortamlarda, kapalı kutularda ve dolaplarda saklanmalı. Beklenen faydanın gerçekleşmesi için iyotlu tuz yemeğe ocaktayken değil sofradayken katılmalı. Açıkta bırakıldığı takdirde tuzdaki iyot yok oluyor, yemek sıcakken katıldığında da tuzdaki iyot etkinliğini kaybediyor. Ev hanımılarının bu konudaı bilinçlendirilmesi faydalı olacaktır" diye konuştu.

Orbak, iyot yetersizliğinin yaşanılan bölgedeki toprak, su ve bitkilerdeki iyot miktarına bağlı olarak değişik düzeylerde ortaya çıktığını bildirdi.

NEDEN OLDUĞU SAĞLIK SORUNLARI

Sağlık Bakanlığı’nın halkı iyot yetersizliği konusunda bilinçlendirmek için hazırladığı kitapçıkta, iyot yetersizliği yaşanması halinde tiroit bezinden kana geçen hormonların yeterli miktarda yapılamadığı, hemen hemen tüm organların büyümesi, gelişmesi ve işlevlerinde sorunlar ortaya çıktığı, boy uzamasının durduğu, zihinsel işlevlerin gerilediği vurgulandı.

Kitapçıkta şu bilgilere yer verildi:

"İyot yetersizliği anne karnında ve bebeklikte düşük, ölü doğum, bebek ölümü, sağırlık, dilsizlik, cücelik, zeka geriliği ve doğum anomalilerine neden oluyor. İyot yetersizliği çocukluk ve gençlik döneminde ise guatr, kısa boyluluk, zihnin yetersiz çalışması, öğrenme yetersizliği, algılama yetersizliğine yol açıyor. İyot yetersizliği yetişkinlerde ise guatr ve verim düşüklüğüne neden oluyor, tiroit kanseri riskini artırıyor.

İyot yetersizliğinden kaynaklanan hastalıklarının başında, en çok bilinen ve görülebilen guatr geliyor. Guatr her yaş grubunda önemli bir hastalıktır. İyot yetersizliği hastalıklarından en ciddi olanı ise bilinmeyen ve gözle görülemeyen bir sorun olan beyin özürü ve zeka geriliğidir."

milliyet, 25/01/2011

Stresten Tuz İle Kurtulun!

Yoğun, stresli bir gün geçirdiğinizde yorgunluğu üzerinizden atmanın kolay bir yolu tuzlu su. Tuzlu su bedende birikmiş negatif elektriği iletkenliği sayesinde sizden alır götürür.


Denize girdikten sonraki dinlenmişlik ve arınmışlık halini hepimiz biliriz. Havuza girdiğimizde ise bunu hissetmeyiz. Sebebi sudaki tuzdur. Tuzlu su bedende birikmiş negatif elektriği iletkenliği sayesinde sizden alır götürür.

Sizler de akşam eve geldiğinizde bütün günün üzerinizde bıraktığı ağır etkiler ve stresten kurtulmak için ya da toplantı, sınav gibi üzerinizde gerilim yaratan durumlardan önce ellerinizi bir miktar (1 litre suya 2 çorba kaşığı tuz yeterli) tuzlu suyla yıkadığınızda bu birikmiş olan negatif elektrikten kurtulur ve arınırsınız.

Ellerinizi tuzlu suyla yıkamak kadar ayak banyosu da son derece güzel sonuçlar verir. Ilık suya bol tuz döküp ayaklarınızı bu suya koyun.

Turşu yapmak için kullanılan iri kaya tuzu veya deniz tuzu ile daha iyi sonuç alırsınız.

NEDEN KAYA TUZU?

Yaklaşık 256 milyon yıl önce oluşmaya başladığı tahmin edilen kaya tuzu, çevre kirliği kaynaklarından uzak şekilde, doğal bir hazine olarak değerini günümüze kadar taşıyor.

Uzmanlara göre, yemek tuzu kalitesinde sertlik çok önemli bir konu. Bugün gelişmiş ülkelerde bilinçli tüketiciler marketten yemeklik tuz alırken en sağlıklısı ve sertliği çok düşük olan rafine kaya tuzunu tercih ediyor.

Kaya tuzu, egzoz, atık su, sanayi kirliliği gibi olumsuz etkenlerden uzak kaya tuzu madenlerinden çıkarıldığı için doğanın hediyesi sağlığı ve lezzeti en yararlı haliyle sunuyor.

gıdahareketi, 23/01/2009

18 gr Değil, 5 gr Tuz Tüketin

Günlük tüketilen her 6 gram fazla tuzun büyük ve küçük tansiyonu önemli ölçüde yükselttiği belirlendi.

Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği tarafından düzenlenen 10. Ulusal Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi, Antalya Belek'te sürüyor. Kongrede, dernek tarafından Türkiye'deki tuz tüketimine ilişkin 14 ilde yapılan SALTurkey çalışmasının sonuçları açıklandı. 1970 kişinin 24 saat idrarlarının toplanarak tuz
tüketimlerinin belirlendiği araştırmada, Türk halkının günlük tuz tüketiminin 18 gram olduğu tespit edildi. Erkeklerin günlük 19,3, kadınların ise 16.8 gram tuz tükettiğinin ortaya çıktığı araştırmada, öğrenim durumu arttıkça tuz tüketiminin azaldığı saptandı.

Araştırmada, günlük tüketilen her 6 gram fazla tuzun sistolik kan basıncında (büyük tansiyon) 8 milimetre civa, diastolik kan basıncın da (küçük tansiyon) da 5 milimetre civa artışa neden olduğu tespit edilirken, kırsal kesim nüfusunun kentlere göre daha çok tuz tükettiği, Akdeniz bölgesinde yaşayanların daha tuzlu, Ege'dekilerin ise az tuzlu yemeye eğilimli oldukları belirlendi.

Araştırmaya katılan hipertansiyon hastalarından, hastalıklarının farkında olanların, fazla tuz tüketmediklerini belirtmelerine rağmen günde 16,55 gram tuz tükettikleri saptandı. Hipertansiyonlarının farkında olmayanların ise hastalığının farkında olanlardan günde 2-2,5 gram daha fazla tuz tükettikleri ortaya çıktı.

Araştırma sonuçlarını açıklayan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yunus Erdem, "Araştırmadan çıkan en önemli sonuç; gelişmiş batı toplumları, Çin ve Japonya'ya göre çok yüksek oranda tuzlu yiyoruz" dedi. Bunun büyük olasılıkla yemek pişirirken ve piştikten sonra sofraya geldiğinde tuz eklenmesi gibi alışkanlıklardan kaynaklandığını vurgulayan Erdem, el yapımı salça, erişte, turşular ve tuzlanarak buzlukta saklanan yiyeceklerin tuz tüketimini artırdığını kaydetti.

'Çocukları koruyalım'

Türk halkının çocukluğundan itibaren fazla tuz tükettiğini belirten Erdem, çocuklara da düşük tuzlu beslenme uygulanması gerektiğini kaydetti. Erdem, şöyle konuştu: "Çocuklarımızı fazla tuzlu yiyeceklerden uzak tutmamız lazım. Küçük yaşta tuzlu beslenenlerde ilerideki yaşlarda daha fazla hipertansiyon, kalp hastalığı riski ortaya çıkıyor. Eğer tansiyonunuz yüksekse ve tuzlu yiyorsanız tuzu azaltarak tansiyon kontrolünü sağlayabiliyorsunuz. Tuz kısıtlamasıyla hipertansiyonun ortaya çıkmasını ya da tedavi edilmesini sağlayarak kalp, beyin ve böbrek hastalıklarının ortaya çıkmasını, ölümü engellemeniz mümkün. Türkiye'de 15-18 milyon civarında tansiyon hastası var. Bunların büyük bölümünü sadece tuzu kısarak, medikal tedaviden kurtaracağız. Düşük tuz kullanımı ile tansiyon sıklığını da azaltabiliriz. Yaşla beraber tansiyonun arttığını biliyoruz. Yaşlanmayı durduramayız ama tuzu azaltabiliriz. Bu da Türkiye'nin genel bütçesi için ciddi kazanımdır. Sadece yüksek tansiyon hastalarının değil herkesin tuz tüketimini azaltması ve bunun bir devlet politikası haline getirilmesi gerekiyor."

'İhtiyaç değil'

Prof. Dr. Yunus Erdem, tuzun besinlerin içinde zaten varolduğunu belirterek, "Yemeklere ekilmese bile besinlerin içinde zaten var. Sodyum her şeyde vardır. Yemek pişerken eğer hiç tuz eklemesek bile biz sodyumu besinlerin kendisinden zaten alıyoruz" dedi. Yemeklerin tuzsuz pişirilmesi gerektiğini ifade eden Erdem, "Yemeklere tuz atma, vücut ihtiyacından çok damak tadı alışkanlığı. Küçük yaştan itibaren tuzlu yediğimiz için alışkanlığımız yüksek. Onun için dünya rekoru olacak derecede tuz yiyen toplum haline geliyoruz" diye konuştu.

'Hedef 5 gram tüketim'

Türk halkının günde 18 gram tuz tüketiminin 5 grama düşürülmesi gerektiğini vurgulayan Erdem, "Tüketim 5 grama inince normal bir tansiyonunuz varsa ileri de hipertansiyon ortaya çıkma ihtimalini düşürüyorsunuz" dedi.

Araştırmada 'ben az tuzlu yiyorum', 'tuzu kestim' diyenlerin bile günlük tuz tüketiminin 16 gram olduğunun belirlendiğini dile getiren Erdem, "İdeal olan günde 5 gram tuz tüketimi için yemekler tamamen tuzsuz pişecek, pişerken salça kullanılmayacak, ekmek tuzsuz yenecek. Ayrıca turşu gibi tuzu çok olan yiyeceklerden uzak durulacak ancak bu şekilde 5-6 gram tuza ulaşabiliriz" diye konuştu.

Uluslararası Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Eberhard Ritz de, ideal olan günlük tuz tüketiminin 5 gram olduğunu söyledi. Anne sütünden kesildikten sonra tuz kısıtlaması yapılan bebeklerde kan basıncının düşük olduğunu belirten Ritz, çocukluk çağından itibaren düşük tuzlu beslenmek gerektiğini kaydetti.

nethaber,24/05/2008

İyotlu Tuz Kullanın

İyot yetersizliğinde çocuklarda büyüme, zeka geriliği, cücelik, gebelerde ise düşük ve ölü doğum görüldüğü vurgulandı.

Dr. Yasemin Nasır, iyodun insan vücuduna yiyecekler ve içilen su ile alınan yaşam için çok önemli bir mineral olduğunu söyledi. İyot, tiroid bezinde yapılan, vücudun gelişmesi, beyin ve sinir sisteminin çalışması, aktivitelerin ve vücut ısısının sürmesini sağlayan hormon denilen maddelerin yapılması için gereklidir.

Tiroid hormonu, boyunda tiroid bezinde yapılır. İyotun vücuda yeterli alınamaması durumunda tiroid bezi çok çalışıp büyüyecektir.

Tiroid bezinin bu şekilde büyümesine guatr denir. Bundan başka iyot yetersizliğinde çocuklarda büyüme, zeka geriliği, cücelik, gebelerde ise düşük ve ölü doğum görülür."

İyot yetersizliğine bağlı sağlık sorunları iyotlu tuz kullanılarak önlenebilecektir.

Kaya tuzu kullanımı ve iyot alımının eksikliğinden dolayı bu tür hastalıklarla daha çok karşılaşılmaktadır.



YAPMA ÇİÇEKLER MUNTAZAM DURSUN


Yapma çiçek aranjmanlarınızın düzgün durmasını istiyorsanız tuzdan faydalanmalısınız. Öncelikle vazo ya da derin bir kabı tuzla doldurun. Üzerine birazcık soğuk su ekleyin. Yapma çiçekleri düzgünce yerleştirin. Tuz katılaşacak ve çiçeklerinizin yerinden oynamasını engelleyecektir.

YAĞ LEKELERİNE PRATİK ÇÖZÜM


Halı ya da kilimlerinizdeki yağ lekeleri çok can sıkıcıdır. Yağı sökmekte kullanacağınız kimyasallar da hem halılarınızı yıpratır hem de her zaman istenen sonucu vermez. Bunun yerine daha ucuz ve pratik bir yöntem işinizi kolaylaştıracaktır. Bir miktar tuz ve karışık ispirtoyu bire dört oranında karıştırın. Sonra yağ lekesini silin. Sonuç memnuniyet verici olacaktır.

SÜNGERLERİNİZİ YENİLEYİN


Bulaşık ve ıslak zeminler için kullandığınız süngerler, bir süre sonra kirlenir ve kötü gözükür. Süngerlerinizi yenilemek için 1 litre kadar suyun içine 50 gram tuz koyun. Süngerlerinizi de bir gece boyunca bu suda bekletin. Sabah tuzlu sudan çıkardığınızda süngerinizin yepyeni olduğunu göreceksiniz.

EMAYE TENCERELERDE LEKE KALMASIN


Emaye tencerelere yapışan yemek artıkları leke oluşturur. Bu tencerelerinizi zehirli kimyasal temizleyicilerle yıkamak yerine tuzdan yararlanın. Bu yöntem hem ucuz, hem de pratiktir. Tencerenizi bol tuzlu suyun içinde bir gece bırakın. Ertesi gün o tuzlu suyu tencerenizin içine koyun ve kaynatın. Tencereyi duruladığınızda lekelerin çıkması gerekir, denemelisiniz.

CAMLARIN BUZ TUTMAMASI İÇİN…


Tuzun donma derecesini düşürdüğünü biliyoruz. Pencere camlarınızı dışarıdan tuzlu suyla silip kurumasını beklerseniz buzlanmanın önüne geçmiş olursunuz. Kış aylarında da arabanın içinde bir bez torba içinde tuz bulundurun. Arabanın camları ıslakken bu bez torbayla silerseniz camlar buz ve kar kaplamaz.

HASIR MOBİLYALARIN DA TUZA İHTİYACI VAR


Hasır mobilyalar bir süre sonra güneş ve hava şartlarının etkisiyle sararıp yıpranır. Mobilyaların tabii rengini muhafaza etmesi için size bir önerimiz var. Sert bir fırçayı bol tuzlu suya batırın ve mobilyalarınızı fırçalayın. Sonra da güneşin altında o şekliyle kurumaya bırakın. Bu yöntemi senede bir kez tekrarlayarak mobilyalarınızı uzun süre yıpranmadan kullanabilirsiniz.

AHŞAPTAKİ LEKELERE SON


Islak bardak ve şişelerin ahşapta bıraktığı su lekeleri estetiği bozarak can sıkar. Bu tür lekeleri temizlemek için bir tatlı kaşığı tuza birkaç damla su damlatıp koyu bir kıvama getirin. Elde ettiğiniz karışımı yumuşak pamuklu bir bezle lekeli yerlerin üzerine sürün ve leke çıkıncaya kadar ovun.

VAZOLARDA TORTU KALMASIN


Vazolardaki canlı çiçekler evinize bambaşka bir hava katar. Ancak ömürlerinin bitmesine yakın vazonun dibinde istenmeyen bir tortu oluştururlar. Vazonuzun ağzı elinizin gireceği kadar genişse, bol tuz döktükten sonra dibine elinizi uzatıp tuzla ovun. Sonra yıkayın.

Şayet vazonun ağzı elinizin girmesine yetecek kadar geniş değilse bu sefer yine dibine bol tuz dökün. Üzerine su ekleyip iyice çalkalayın ve uzun bir fırçayla dibini iyice fırçalayın. Son olarak durulayıp kurulayın.

okumadınız di mi 😃