Darbe İstemediği İçin Yargılanan General
HakanFidan
Rüştü Erdelhun
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 10. Genelkurmay Başkanı'dır. Genelkurmay Başkanlığını yürüttüğü sırada askerlerin siyasete karışmasına ve askeri cuntalara karşı çıkması ile, toplumdaki sosyal ve politik endişeler, anayasa ihlali gibi konulardan rahatsızlık duyan düşük rütbeli silahlı kuvvetler üyelerine karşıt olarak, bu konularda hükümet yanlısı tutumuyla tanındı.
1960 Mayıs ayında darbe hazırlığı istihbaratını alan Erdelhun, Ankara dışından takviye kuvvet getirilmesini emreder. Ancak cuntacı ekip, Genelkurmay Başkanı'nın bu hamlesini Savunma Bakanı Ethem Menderes vasıtasıyla boşa çıkarır. Paşa'ya göre, 'takviye kuvvet rahatsızlık oluşturur' fikrine Savunma Bakanı aracılığıyla Başbakan Adnan Menderes kandırılır. Bunun üzerine Erdelhun Paşa, darbeyi önlemek amacıyla 27 Mayıs'tan bir gün önce cuntacıların da aralarında olduğu subayları Genelkurmay Karargahı'nda toplar. Erdelhun burada şu konuşmayı yapar[3]:
"1912'de Balkan Harbi'nde Silahlı Kuvvetler İttihatçı ve İtilafçı diye ikiye bölündü. Emir komuta ve idarenin muhal olması neticesinde Osmanlı İmparatorluğu parçalandı. Bütün bu misaller askerlerin mesleklerinden gayri bilmedikleri ve rejimin kendilerine vermediği hakları zorla alarak ya aşırı milliyetperverlik ya da birden, sıfırdan yüze çıkabilmek için yaptıkları hareketlerdir. Anayasa iç hizmet kanunu ile silahlı kuvvetler, millet iradesi yetkisine verilmiştir. Parlamento ve onun icra ettiği hükümetin elindeki bir kuvvettir. Demokratik rejimlerde parlamento ve hükümet, milletin seçimi ile meydana gelir. Partiler içerisinde en çok rey alan iktidara geçer. Bugün Demokrat Parti iktidardır. Silahlı Kuvvetler parti diye değil, seçimle gelmiş bir iktidar hükümetinin emrindedir. Yarın seçimleri Halk Partisi kazanırsa ordu onun başkanına da itaat etmeye ve emirlerini yapmaya mecburdur. Seçimle gelen hangi iktidar veya partinin herhangi bir kusuru olursa onu millet takdir eder. Ve seçmez, düşürür. Kulağıma gelen bazı haberlere göre Ankara'da 60 kadar subay Sayın Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nü ve Millet Meclisi'ni basarak istifalarını isteyecekmiş. Bugün Türkiye'nin en değerli malı Silahlı Kuvvetler'dir. Bunun diğer maddi ve fiziki kıymetlerinden başka hassaten itaatkârlığı, hükümet ve milletime; kanunlarına riayeti sayesinde malıdır. (Silahlı Kuvvetler'de) Kıta ile veya kıtasız, cüzi ve külli yapılacak böyle bir hareket, yukarıda Türkiye için değerli mal olarak ifade ettiğim biricik kıymetli silahlı kuvvetlerin bu değerini gaip etmesiyle (kaybetmesiyle) neticelenir. Sonra, demokrasiye ve seçime bir darbe olacak böyle bir hareketin milletin büyük ekseriyetince tutulmayacağından neticesi hüsran olur. 1941'de İkinci Dünya Harbi'nde Japonlar, Amerikalılarla anlaşmaya çalışırken silahlı kuvvetlerin tazyiki ile Pearl Harbor baskını yapılarak Amerika ile harbe tutuşmuş ve neticesinde mağlup olup kayıtsız şartsız teslim olmuşlardır. Yunan Silahlı Kuvvetleri'nin Geminis hükümetine müdahalesi neticesinde İstiklal harbinde mağlup olmuşlardır. İtalyan ordusunun Mussolini ile faşizme kayması neticesinde silahlı kuvvetler siyasete girmiştir. 1935'te Japonya Silahlı Kuvvetleri bütçesinin zayıf tutularak gerekli askerî silah ve malzeme teçhizatının temin edilmemesi nedeniyle maliye bakanını öldürmeleri neticesi, Japonya'nın mali buhranlara uğramasına neden olmuştur."
Erdelhun, bu konuşmadan yalnızca 12 saat sonra 27 Mayıs günü gece saat 3'de tutuklanarak Harp Okulu'na götürülür. Ancak aynı gün Erdelhun'a cuntacı subaylar tarafından "Cuntanın lideri ol" teklifi yapılır. O gün aldığı teklifi Erdelhun notlarında şöyle anlatır:
"27 Mayıs günü öğleye kadar bazı subaylar gelerek bu hareketin (27 Mayıs darbesi) benim tarafımdan yapılmasının beklendiğini ilettiler. Fakat benim körü körüne hükümete bağlılığımın bu neticeyi verdiğini, kendime yazık ettiğimi iki saat içinde her şeyin olup bittiğini söylediler. Pek sevdiğim ve takdir ettiğim sınıf arkadaşım emekli bir korgeneral de 15-20 kadar subayla birlikte benim radyoya giderek beyanat vermemi, ihtilalcilere iltihakımı ve bu işin başına geçmemi teklif etti. Bu ilgisine teşekkür ettim, fakat 15-20 saat evvel, yani dün Genelkurmay'da ihtilal aleyhine konuştuğumu ve böyle bir hareketi asla tasvip etmediğimi söylediğimi ve halen mevkuf olup, ne sıfatta olduğumu bile bilmediğimi, hayatım pahasına da olsa böyle bir dönekliğin kabil olmayacağını söyledim ve reddettim"
Bunun üzerine Yassıada Mahkemesinde yargılanan ve idama mahkûm edilen Erdelhun'un cezası daha sonra ömür boyu hapse çevrilmiştir. Bu cezası da, 1964 yılında Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel tarafından affedildi. Kayseri Cezaevi'nde iken ailesine yazdığı mektuplarda "Çok şükür ki görev yaptığım süre içerisinde orduyu siyasete karıştırmadım. Bizim hakkımızda tarih karar verecek." demiştir.
BU MİLLET KENDİNE ULUSALCI ATATÜRKÇÜ DİYEN CUMHURİYET VE DEMOKRASİ DÜŞMANI DARBECİ ZİHNİYETİ ASLA AFFETMEYECEK. YAPILAN HAKSIZLIKLAR VE ALINAN ONCA MAZLUMUN AHI KİMSENİN YANINA KAR KALMAYACAKTI VE NİHAYET ADALET TECELLİ ETTİ!
DARBE YAPMADIĞI İÇİN YARGILANAN GENERAL OLDU BU ÜLKEDE!
Comments
v1
madem pirinçde olsun 😃
Güneş balçıkla sıvanmıyor, besbelli. Gerçekler her zaman gerçek kalacak!
[removed]
Hail turkish¡¡¡¡
arkadaşım buraya ne yazayım, gaza geleyim seni rencide mi edeyim bilemedim.
sayenizde ne vatan ne de millet kaldı zaten... sana sorsam; demokrasi ne desem, cumhuriyet ne desem, atatürk kim desem, ulusal ne demek desem nasıl cevap vereceksin? tv'den izlediklerinle mi açıklayacaksın ileri demokrasiyi. yoksa princin, kömurun üzerinde yazan yazılarla mı anlatacaksın ulusallığı, cumhuriyeti. peki atatürkü, indirilen resimleriyle mi açıklayacaksın, kutlanmayan bayramlarını mı anlatacaksın bana.
umarım ergensindir falan da oynanan darbecilik oyunlarını anlayacak bilgin, deneyimin yoktur.
[removed]
yazı tam da senin gibilere yazılmış zaten. Atatürkçü, demokratik, cumhuriyetçi gibi geçinenlerin aslında demokrasiyi hazmedemediklerini, milletin iradesini hiçe saydıklarını görebiliyoruz.
bana şu demokrasiyi ve millet iradesini bir anlatır mısın? demokrasiden anladığın iktidarın her istediğini yapması, millet iradesi dediğin de o iktidara oy verenler mi? bu arada yazdıklarımın hangisine karşı çıktında demokrasiyi hazmedemediğimi yazma ihtiyacı hissettin.
adam yukarıda öyle bir şey yazmış ki, sanki ulusalcı,atatürkçü ve cumhuriyetçiler darbecidir demiş. açtığı konuya bir şey yazmış mıyım? yazmamışım.
siz kumda oynayın.
yukardaki postunda da mantıklı birşey söylememişsin, burada da. Şuan Atatürkçü geçinenlerin darbe yaparak iktidari yıkma girişimleri mi demokrasi oluyor. millet iradesi ve demokrasi seçilenin ülkeyi yönetmesini gerektiriyor. azınlığın ya da seçilemeyenin canı istediğinde iktidarı devirebilmesini, değil sanırım. sen git gezi parkında oyna, bir de bilmişlik yapıyorsunuz. ben Atatürkçüyüm diyenlerin ülkenin sahibi gibi davranması çok demode oldu.
güzel kardeşim çok yazıyon, boş yazıyon. millet vatan sınırları içinde yaşayan herkesi kapsar. demokrasilerde iktidarı hak eden güç sadece kendine oy verenlerin değil tüm vatandaşlarının haklarından sorumludur.
sürekli darbe yazmış durmuşsun, kimsenin darbe yaptığı yok. anladığım kadarıyla atatürkçüyüm bile diyemiyorsun ama ülkenin sahibi olduğunu düşünüyorsun. o zaman şu ülkeyi bölünmekten bir kurtarıverin bir zahmet. alevi-sünni leri bir barıştırın, kürtlerle türkleri eskisi gibi bir arada yaşatın. tek dil, tek bayrak, özgür basın, adil yargı bunları istiyoruz, darbe kimsenin umrunda değil.
dediklerine tamamen katılıyorum. zaten bu makale de, senin dediklerinin zamanında yapılmadığını göstermeye çalışıyor. Allah aşkına şuanki hangi siyasi parti, mevcut hükümet kadar büyük bir kitleyi kapsayabilir. bu partiyi darbeyle, hileyle yıkmaya çalışanlar aslında demokrasiyi yıkmaya çalışmış olmuyorlar mı?
Yani aslında sen doğru düşüncelere sahipsin ama yanlış tarafa karşı mücadele ediyorsun.
Ayrıca Atatürkçülüğün tanımı, vatan ve millet için en iyisini yapmaya çalışmaksa Atatürkçüyüm derim.
Laiklik diyip milletin inancına karışmak, çağdaşlık diyip milletin giyimine karışmaksa diyemem malesef.
kardesim okudum yazilanlari, bence sen yanlissin. hangi parti kapsar bu kadar buyuk kitleyi demissin, orada zaten olayi anlamadigin ortaya cikmis. zaten kapsamasi gerekmiyor. herkesin dusuncesine saygili olmasi gerekiyor. laiklik milletin inancina karismak degil, din islerinin devlet islerinden ayri yonetilmesidir. yani senin partin, bak ben namaz kiliyom panpalar ustelik biz cemaatteniz deyip oy almamasi dmek bu. kilik kyafete gelince, dinin sana ortunmeni soyluyorsa sen bunu kendi dunyanda yap,. kaldi ki o kadar okumama ve arastirmama ragmen burka giy, carsaf giy dendigini okumadim. ama sen sahte belgelerle gazetecilerle emekli askerlerle darbe yapilacakti diye sucsuz gunahsiz adamlari hapiste curutursen, Allah sana bunun vebalini obur tarafta sorar, sen de ama bize boyle dedilerdi dersin. biliyorsundur dinde en buyuk gunah kul hakki yemektir ki bunu ancak kul affedebilir.
saygilar.
beyefendi kardeşim objektif olamıyorsun. dini bütün insanların ezildiğini, hatta hala bile sırf inançlı diye aşağılandığını göremiyorsan sana verebileceğim bir cevap yok. %99unun müslüman olduğu bir ülkede, başbakanın "ben müslümanım bana oy verin" demesi ve ağlama duvarında resimleri bulunan paşaların savunulması ilginç değil mi. bu ülkede islamiyet yok edilmeye çalışıldığı çok açıkken, bu işe alet olanları savunmanızın pek fazla sebebi yoktur.
bir tutturmuşlar din elden gidiyor diye din elden gitsin istemiyorsan halkın yarısından çalınan paralarla sadaka niyetine aldıgın makarnayı pirinci yemeyeceksin . dini bütün adammış sen kendine dindar diyorsan gerçek dindarlara peygamber sıfatı verılmesı lazım
gezideki 3 agaçı yıkamayanlarmı yıkacakmış CUMHURİYETİ ?
simdii, guzel kardesim basbugun mescidi aksa da dua ederken goruntuleri de var. ayrica senin rte nin mason torenlerinde boy boy dikilen fotograflari da var. hatta daha neler var da ayri konu. kardesim kendimi bildim bileli orucumu tutar cumama gider kilabildigim kadarda vakit namazlarini kilarim. etrafimda beni boyle bilir, kimsede bana bir sey demedi. asil islami yoketneye calisanlar islamin ne emrettigini bilmeden islami uygulamaya calisan cahil yobazlardir. karesim islamda araci yoktur, islam sen ve Allah iarasindadir ve yol gosterici kitaplar ve peygamberler gelmistir. yani rte veya feto gibi kendini padisah veya hasa peygamber goren cemaat kuranlar aslinda sizin saf duygularinizla oynuyor. kurani oku. okuduysan baska bir kaynaktan tekrar oku. her sey orada var. hirsizlik yapan, hak calan musluman olmaz
Gerçekleri inkar etmenin ya da çarpıtmanın bir anlamı yok. Ülkeyi islamsızlaştırmaya çalıştıklarını herkes biliyor. Atatürke tapanlar, nutuka kutsal kitap diyenler mi ülkeyi yönetmeli sizce 😃
helal olsun.
bu yahudi kırması sabetayistlerden çektiğimiz ne!
bayramda geberseler asıl o zaman bayram ederiz.
sen hala ölmedinmi godoş
çok güzel bir makale.bu olayı bilmiyorduk
+v
vote
v-s
v-s
v+s
adam osmanlının bitişini askere baglamış yuh aq. padişah magdur olmuş 🙂