Osmanlı İmparatorluğunun 714. Kuruluş Yıldönümü [DAĞITIMLI]

Day 1,894, 16:32 Published in Turkey Turkey by SELMAN22
Selamun Aleyküm arkadaşlar.





Oyunla ilgili meselelerden uzak olmam sebebiyle uzun bir süredir makale yazmıyordum.Bugün Osmanlı İmparatorluğumuzun kuruluş yıldönümü vesilesiyle o şanlı ecdadımızı yad etmek amacıyla bu makaleyi yazıyorum.

Şüphesiz Osmanlı İmparatorluğu değil bir makaleye binlerce makaleye bile sığdırılamayacak kadar azametli bir imparatorluktur.Zira tarihte varlığını en uzun süre sürdürmeyi başarmış bir Türk - İslam devletidir.Ancak şu da şüphesizdir ki bugünkü gençlik yani bizler tarafından değeri tam anlamıyla bilinemeyen ve hak ettiği saygıyı göremeyen bir devlettir.

Tabi ki bunda zamanında bazı devlet adamlarının halka zorla dayattığı kanunlar ile halkın dilini değiştirmesi,bununla genç nesli geçmişine cahil bırakmak istemesi ve tarihi sadece kendilerinden başlıyormuş gibi göstererek, Osmanlı padişahlarına sövüp millete padişahlar arkasında serserilik etmiş diyen hadsiz insanların etkisi büyüktür.

Her neyse,amacımız siyaset yapmak değil.Bu konuda tartışma ortamı oluşturmamak için lafı çok fazla uzatmaya gerek duymuyorum.Osmanlı Tarihi'nin kısa bir özetini ve bu şanlı devletin kurucusu Osman Gazi hakkında özet birkaç bilgi eklemeyi uygun gördüm.


Osmanlı Devleti ya da Osmanlı İmparatorluğu 1299-1923 yılları arasında varlığını sürdürmüş Türk-İslam devleti. Doğu Avrupa, Güneybatı Asya ve Kuzey Afrika'ya kadar topraklarını genişletmiş ve 16. yüzyılda dünyanın en güçlü imparatorluğu halini almıştır. Tarihçi Halil İnalcık, 27 Temmuz 1302 Koyunhisar Savaşı (veya Bafeus Savaşı)'nı devletin kuruluş tarihi kabul etmektedir. Arnold Joseph Toynbee gibi bazı tarihçiler Türkiye'nin tek ardıl devlet sayılması gerektiğini savunurlar..

Devletin kurucusu ve Osmanlı Hanedanının atası olan Osman Gazi, Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyundandır. Devlet, Bilecik ilinin Söğüt ilçesinde kurulmuştur. Osmanlı Devleti'nin bağımsız bir devlet olarak tarih sahnesine çıkması yaygın kabule göre 1289 yılında olmuştur. Ancak Prof. Dr. Halil İnalcık, Osmanlı Devleti'nin 1299'da Söğüt'te değil 1302'de Yalova'da Bizans'a karşı yaptığı Bafeus Savaşı sonrasında devlet niteliğini kazandığını iddia etmiştir ve bazı diğer akademisyenler de bu iddiayı desteklemişlerdir. İstanbul ile sınırlı bir şehir devletine dönüşmüş olan Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu'nu yıkmış, bazı tarihçilere göre bu Yeni Çağ'ı başlatan olay olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu gücünün doruğunda olduğu 16. ve 17. yüzyıllarda üç kıtaya yayılmış ve Güneydoğu Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın büyük bölümünü egemenliği altında tutmuştur. Ülkenin sınırları batıda Cebelitarık Boğazı (ve 1553'te Fas kıyıları'na, doğuda Hazar Denizi ve Basra Körfezi'ne, kuzeyde Avusturya, Macaristan ve Ukrayna'nın bir bölümüne ve güneyde Sudan, Eritre, Somali ve Yemen'e uzanmaktaydı. Osmanlı İmparatorluğu 29 eyaletten ve vergiye bağlanmış Boğdan, Erdel ve Eflak prensliklerinden oluşmaktaydı. Devlet zaman zaman denizaşırı topraklarda da söz sahibi olmuştur. Atlantik Okyanusu'ndaki kısa süreli toprak kazanımları Lanzarote (1585), Madeira (1617), Vestmannaeyjar (1627) ve Lundy(1655) bu duruma örnek olarak gösterilebilir.



Devlet altı yüzyıl boyunca Doğu dünyası ile Batı dünyası arasında bir köprü işlevi görmüştür. Hakimiyeti altında bulunan topraklarda yaşayan halklar zaman zaman, toplu ya da yerel ayaklanmalar ile Osmanlı iktidarına karşı çıkmışlardır. Genel olarak din, dil ve ırk ayrımından uzak durduğu için yüzyıllarca birçok devleti ve milleti hakimiyeti altında tutmayı başarmıştır.Osmanlı İmparatorluğu, eski Türk örf ve adetlerinin ve İslam kültürünün yükümlülüklerinin doğrultusunda bir yönetim şekli belirlemiştir.


Osmanlı Devleti'nin Kurucusu Osman Gazi

Osman Bey, Osman Gazi, I. Osman El Gazi ya da Ataman Bey (Osmanlı Türkçesi: عثمان باک, Osman Bey) mahlasıyla Fahrüddin veya Osmancık, (d. 1258, Söğüt – ö. 1 Ağustos 1326, Bursa) Osmanlı Devleti'nin kurucusu ve ilk padişahıdır. Osmanlı Türkleri'nin lideri, Osmanlı İmparatorluğunun ve imparatorluğuna hükmeden hanedanlığın kurucusudur. Altı yüzyıl boyunca dünyanın hakim güçlerinden biri olacak olan imparatorluk, onun ismine dayandırılarak adlandırılmıştır.
1299 yılında Anadolu Selçuklu Devletinin uçbeyi olmaktan çıkıp bağımsızlığını ilan etmiştir. Moğol istilalarından kaçan Müslümanların, beyliğine sığınması ile siyasi ve askeri gücü artmıştır. Çöküş döneminde bulunan Doğu Roma İmparatorluğu'ndaki karışıklıkların da etkisiyle kısa sürede Anadolu ve Doğu Roma'nın hakimi durumuna gelmiştir. (Kaynak: Wikipedia)

Ayrıca kaynakların, sâlih, dindar, kahraman, cesur ve merhametli bir kimse olarak tanıttığı Osman Gazi, üç günde bir yemek pişirtip fakirleri doyurmak, çıplakları giydirip donatmak, dul ve yetimleri gözetip korumak gibi iyi hasletlere sahip bir kimse idi. Hak ve adalete saygılı, üstün yeteneklere sahip bir hükümdar olan Osman Gazi, ününü kılıcından ziyade adalet severliği ile sağlamıştı. Feth ettiği yerlerde şer'î hükümlere göre hareket eder, tebeası arasında ırk, din ve milliyet farkı gözetmezdi. Güçlü bir komutan olduğu kadar sabırlı ve olgun bir idareci idi. Yanında çalışanlar, kendisine karşı büyük saygı gösterirlerdi. En zorba kimseler bile onun huzurunda saygı ile hareket ederlerdi. O, kuvvet ve zenginlikten ziyade adalete daha çok önem veren, güçlü bir irade ve hoşgörüye sahip bir hükümdardı.

''...Bizim mesleğimiz Allah yolu ve maksadımız Allah’ın dinini yaymaktır. Yoksa kuru kavga ve cihangirlik dâvâsı değildir.'' (Osman Gazi, Allah Rahmet Eylesin,Ruhu Şad Olsun)



Son olarak da Osmanlı Devleti'nin başarısının sırrını onun düşmanının ağzından dinleyelim:

"Osmanlı Devleti’nin Viyana’ya kadar ilerlemesinden çok korkup, başarısının sebebini aradıkları hâlde bulamayan Avrupa’ya, İstanbul’daki İngiliz sefiri bu durumu anlatarak büyük bir sevinçle şu meâldeki şifreli mektubu yazıyordu:

“Buldum, buldum... Osmanlıların zaferden zafere ulaşmalarının sebebini ve bunları durdurma çâresini buldum... Osmanlılar aldıkları esirlere hiç kötülük yapmıyor, kardeş gibi davranıyorlar. Hangi milletten, hangi dinden olursa olsun, küçük çocukların zekâlarını ölçüyorlar. Keskin zekâlı çocuklar seçilerek, saray mektepleri ve sonra da Enderûn Mektebi’nde değerli öğretmenler tarafından okutuluyorlar. İslâm bilgileri, İslâm ahlâkı, fen, kültür dersleri verilerek, kuvvetli ve başarılı müslüman olarak yetiştiriyorlar. Bunların arasından da Osmanlı ordularını zaferden zafere ulaştıran değerli kumandanlar, Sokullular ve Köprülüler gibi seçkin siyâset ve idare adamları çıkıyor. Osmanlı akınlarını durdurmak için bu mektepleri ve bunların kolları olan medreseleri yıkmak, müslümanları ilim ve fende geri bırakmak lazımdır...”

Kaynak: Târih-i Enderûn (Atâ Bey, İstanbul-1953)"


--Osmanlı Düşmanlığıyla İlgili

Arkadaşlar şunu bilmek lazım ki osmanlıya düşman olanlar aynı zamanda gizliden veya açıktan islamiyete de düşman olan kimselerdir.Onlara sorsanız 6 asırlık tarihi size 1 satırda çöp diye yuttururlar.Çünkü din düşmanları tarih boyunca müslümanların başarılarını çekememiştir.Azameti ve gücü düşmanı tarafından dahi tasdik edilen bir devlete,hem de kendi atalarına sövüp de,yahudi dönmelerini ata diye belleyen zihniyete boş yere cevap vermeye tenezzül etmeyin.Kimin hak kimin batıl olduğu gören gözler için aşikardır.650 sene Osmanlı İmparatorluğu ekseriyetle şu an sahip olduğumuz topraklardan kat kat fazlasına ve imparatorluk sınırları dahilinde bulunan şu an içimizde barındırdığımız etkin kökenden daha fazla çeşit insana adaletle hükmeden bir devlet iken,onu laik,dinsiz, 80 senede kemalizmin kıskacında kalmış,din düşmanlarının emellerine alet edilmiş,defalarca hainler tarafından darbelere maruz kalmış,bir kürt sorununu bile çözemeyen,bebek katilleriyle müzakere etmeye kadar düşen bir ülkeyi kıyaslamaları ve edepsizce osmanlıya sövmeleri bu arkadaşların zeka seviyelerinin ne derece aşağı olduğunu,cehaletlerininse ne kadar derin olduğunu göstermektedir.Bu soysuzlar laflarıyla bu şanlı ecdada zarar vermek şöyle dursun kendi aşağılıklarını kendi dilleriyle itiraf etmekten başka birşey yapmamaktadırlar.Bir islam düşmanına Osmanlıyı sormak,bir ateistten fetva istemeye benzer.Bu şahsiyetsizlerin sözlerine itibar etmemeli,tarihi doğru kaynaklardan okuyarak öğrenmeliyiz.Yoksa bu tiplerin sizlere ayaküstü 10 laf içinde 9 yalan yutturma olasılığı yüksektir.



Q7 dağıtımı için vote ve sub numaranızı yorum olarak yazmanız yeterlidir.

İyi geceler.

SELMAN22