Join the new world

Öncelikle yazıma hepinizi selamlayarak başlamak isterim. Bu makalemde size kısaca adaylığım, seçimler, planlarım ve kendim hakkımda bahsedeceğim.

Seçimlerden bahsetmeden önce kendimden bahsetmeyi uygun gördüm;

Oyuna 2010 Ocak ayında sosyal bir siteden gönderilen tanıtımla merak edip başlamıştım. Yani yaklaşık bir yıllık bir oyuncuyum. Oyunun en başlarında sadece MSB emirlerini okuyarak, bakanlıkları takip ederek, günde 15-20 dakikalık giriş-çıkışlarımla gelişimimi sürdürdüm.

Uzun bir süre pasif olarak oyuna devam ettim. Ta ki TMT kurulana dek. Eskilerimiz Neer’ı tanırlar. Onun önderliğinde kurulan bu gruba katıldığımda söylemeliyim ki oyuna bakış açım tamamen değişti. TMT sayesinde bu oyunun diğer oyunlardan farkını anladım: Dostluk, kardeşlik ve birlikte mücadele. TMT zamanlarında oyunda bir hayli aktif olmaya başladım. Oyun benim için zevkli bir hâl almaya başladı. O sırada diğer oyuncularla yakınlaşmalarım ve tanışmalarım oldu, hepsi değerli insanlardı. Onların sayesinde TMT benim e-Ailem gibi olmuştu.

Fakat TMT v2’nin gelmesiyle dağıldı. Bundan sonra oyunda bir boşluk hissetmeye başladım. Bu boşluğu dolduracak, oyunu zevklendirecek bir çare aramaya koyuldum. TMT kadar zevkli olmasa bile siyasetin bu zevki yaşattırabileceğine inandım ve siyasete atılma kararı aldım. O zamanlar MP (Milliyetçi Parti) adındaki partide milletvekili adayı oldum. MP içinde de aktif görev almaya çalıştım ve teşkilatlanma sorumlusu olarak görev aldım. Parti üyelerini siyasette aktif hale geçirmek ve onları oyuna dâhil etmek için çalıştım. Bu oyunculara birebir oyun hakkında destek verdiğim de oldu.

Milletvekilliğine seçilemesem bile MP benim için ayrı bir deneyim oldu. Orada da çok güzel insanlarla tanıştım, sıcacık ortamlar içinde bulundum. Fakat araya tatilin girmesi ve MP’ de dönem değişikliği ile MP’ yi de bıraktım. Ondan sonra ise tamamen pasif olarak oyunda yer almaya başladım.

Yazdan bu yana yarı aktif-yarı pasif olarak oyunu oynadım. Bu pasiflik birkaç hafta öncesine kadar AKINCILAR birliğine katılmamla son buldu. Anladım ki bu oyunu zevkli kılacak olan işte bu birlikler ve siyaset. Siyasete atılma düşüncem ortaya işte bu birkaç hafta içinde çıktı. Birkaç gün önce de Kuvayi Milliye Partisinin makalesini okudum ve partiye katılmaya karar verdim. İşte şimdi tam buradayım.

Seçimler konusuna gelirsek eskilere baktığımda biraz karamsar konuşacağım. Fakat şimdiye ve geleceğe baktığımdaysa umutluyum. Seçimler bu oyunda kimi zaman savaşlardan daha çetin geçmekte bunu birçok kez gördüm. Seçim boyunca 24 saat online olan, oy toplamaya çalışan oyuncuların çabaları hala gözlerim önünde. Bu açıdan bu oyunda siyasete girmek oldukça emek isteyen ve insanı zorlayan bir seçenek. Tabii işe fake oy karıştırmadıysanız.

Hala var mı bilmiyorum ama eskiden seçimlerde kömürizm politikası çok uygulanırdı. O zamanlar hastane sistemi olduğundan sadece Akdeniz’de hastane bulunuyordu. Kişileri diğer bölgelere çekmek ise ancak kömürizm ile mümkün olabiliyordu. Bilet masrafları ayrıca teşvik için giftler vs. Şimdi ise bunların giderek azaldığını görüyorum yeni sistemle.

Hala var biliyorum ama babyboomdan önceleri fake savaşları inanılmaz bir boyuta ulaşmıştı seçimlerde. Oralara inmek dahi istemiyorum çünkü kötü şeyler anlatıp sizi sıkmak istemem. Şimdi ise bu durum az da olsa düzelmiş durumda. Nüfus çokluğuyla kullanılan gerçek oy sayısı artmış durumda. Fakeçiler ise bu gerçek oylarla başa çıkmakta zorlanıyorlar. (Pro değillerse tabii) Nüfus artışının devam etmesini ve fake olaylarının siyasetten tamamen uzaklaşmasını temenni ederek yazıma devam etmek isterim.

Biliyorum çok uzun olmaya ve sizi sıkmaya başladı ama az kaldı sizi yormayacağım.

Eğer hala sıkılmayanlar ve okumaya devam edenler varsa adaylığımla ilgili biraz bahsedeceğim sizlere. Adaylığımı Kuvayi Milliye Partisi altında Doğu Anadolu Bölgesi’nden koymuş bulunmaktayım. Oyuna ayrı bir zevk kattığı için adaylığımı koyduğumu belirtmiştim. Zevk için fakat milletvekilliğini basite indirgeyerek değil. Bu oyunda en çok ciddiye aldığım konulardan birisi olmuştur siyaset. Bunun için milletvekilliği ile ilgili kafamda hep planlar olmuştur. Bunları uzatmadan kısa maddeler halinde sıralayayım:

1-Daha aktif bir meclis için çalışmak,
2- Hükümet ile meclis arasında iletişim bağını kuvvetlendirmek,
3- Fake siyaseti sıfıra indirgemek amacıyla milletvekilini partisine, partileri de halka karşı sorumlu tutmak ve de hesap verdirmek,
4- Yeni oyuncu dış ağlardan çekmek ve oyuna katılan oyuncuları desteklemek amacıyla MEB’e yardımcı olacak bir meclis komisyonu kurmak,
5- Meclis başkanlığının daha otoriter ve demokratik bir konuma gelmesi için çalışmak.

Bunlar ilk siyasete atıldığımdan beri hep kafamda olan fikirlerdi. Bunları anlattıktan sonra gelelim nasıl bir milletvekili olacağım konusuna. Hazır ben madde şeklinde özetlemeyi sevmişken böyle devam edelim:

-Tamamen temiz bir siyasetçi olacağım ve temiz bir e-Türkiye için çalışacağım,
-Gereksiz yere yasa tasarısı vererek meclis kirliliğine yol açmayacağım, buna karşı duracağım,
-Bilgilendirme yapılmadan sunulan yasalara kesinlikle hayır oyu vereceğim
-Ülkenin ve halkın zararına olan tüm yasalara hayır oyu vermekten çekinmeyeceğim,
-Hükümet ve diğer meclis üyeleriyle iletişimde kalıp, bilgi alışverişinde bulunacağım.

Oyundaki geçmişimi, planlarımı ve düşüncelerimi sizlere aktarmak istedim. Umarım sizi fazla sıkmamışımdır. Eğer oy vermeyi düşünürseniz Doğu Anadolu’ya uğramanız yeterlidir. Gerçekten oy vermek isteyip de taşınma imkânı olmayan arkadaşlara yardım yapabilirim. Kömürizm olmaz umarım. Tüm adaylara şimdiden başarılar dilerim. Temiz bir seçim olması dileğiyle.