HAREKAT Bölüm 4-5-6 (TEKRAR)

Day 1,040, 03:04 Published in Turkey Turkey by muluturk
18 MAYIS 2009 - OZKAN DEMİR ŞİRKETİ - ORTA YUNANİSTAN

Orta Yunanistan bölgesi uzun zamandır Türk Devleti'nin elindeydi. Bu bölgede artık Yunanlı'dan çok Türk'e rastlayabiirdiniz. Zengin demir yatağının bulunduğu bu bölge Türkiye Devleti ekonomisinin belkemiğini oluşturuyordu. Anadolu'da sadece tarım ve sanayi şirketleri vardı.
hancer, Ahmet Ozkan'ın ofisinden içeri giriyordu. Kabul edip etmeyeceği konusunda tereddütleri vardı.
- Merhaba, ben hancer.
- Merhaba, ben de Ahmet Ozkan.
- Türkiye'ye yeni geldim. Belli bir birikimim var. Demir işine girmeye karar verdim. Ancak ciddi bir rekabet olduğunu farkettim. Ortaklık kurmak daha mantıklı göründü.
- Ne kadar goldunuz var?
- Bu iş için 100 goldum var. Eğer size de uyarsa şirketinize ortak olmak istiyorum.
- Goldun kaynağı nedir? Temiz midir?
- Tamamen kendi kazancım.
- Sizi biraz bekleteceğim.

Ahmet araştırmaya başlamıştı bile. Bir iki hesap hareketini inceledikten sonra paranın temiz olduğu kanaatine vardı. Uzun zamandır şirketi büyütmeyi düşünüyordu, rekabet üst seviyedeydi. Daha büyük oynayabilmek için şirketi büyütmesi gerekiyordu. İşte eline fırsat geçmişti. Ahmet eline uzatarak:

- Tamamdır. Sözleşmeyi yapalım, hayırlı olsun.
- Hayırlı olsun.

hancer Q4 demir şirketinin ortağı olmuştu.

21 MAYIS 2009 - AHMET OZKAN'IN OFİSİ

Ahmet Ozkan ve yeni ortağı tanışalı 3 gün olmuş, ancak birbirlerini iyice tanımaya başlamışlardı. Ahmet ofise yeni gelmiş, sabah kahvesini yeni söylediği sırada hancer hızlı adımlarla geliyordu. Ahmet, hancer'i daha çok kara ortak olarak düşünmüştü, iş yapacağını düşünmüyordu. hancer elinde bir dosyayla odasına girdi:
- Bu nedir hancer?
- Yabancı bir şirket. Bizden sürekli mal alacaklar.
Ahmet dosyaya baktığında, hem alacakları miktar, hem de fiyatı çok iyiydi. Ellerinde demir rezervi iyice artmaya başlamıştı. İç piyasada fiyatlar düşüktü. Bu şirkete ilaç gibi gelecekti. Ortağı beklediğinden daha becerikli çıkmıştı.
- Bu çok iyi bir iş hancer. Bravo. Nasıl başardın?
- Eskiden iş yaptığım bir şirket. Daha birkaç şirketle daha görüşüyorum.

Birkaç şirket mi? Böyle birkaç şirket daha olsa para basarız diye düşündü Ahmet.

Bu arada işe bu saatte başlayan sadece Ahmet ile hancer değildi. Ahmet'in ofisine hancer'in daha önce görmediği bir isim yaklaşıyordu:

- Merhaba Ahmet, sana ihtiyacımız var...


eRepublik ve eTürkiye tarihinin anlatıldığı bu dizide anlatılanlar tamamen hayal ürünüdür.

ESKİ BÖLÜMLER:

BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 BÖLÜM 3 BÖLÜM 4

- Yarına kadar 200 tane Q1'e ihtiyacımız var.

Ahmet düşündü, bu kadar silahı yarına çıkaramazdı. Stoğunda 50-60 kadar vardı. Piyasadan toplayabilirdi, ama bu da çok pahalıya malolurdu. Zarar ederdi.

- Efendim, elimde o kadar stok yok. hancer tam da aradığı fırsatı bulmuştu:

- Ben bulabilirim.
- Siz de kimsiniz? Ahmet ne kadar ortağının bu hareketine anlam veremeyip şaşırsa da, biranda araya girmek zorunda olduğunu hissetmişti.

- Efendim, bu yeni ortağım hancer. hancer'i kısa bir süre süzen adam elini uzatmıştı, gülümseyerek:
- Merhaba, bana judas derler.
- Memnun oldum, efendim. Ahmet'in stoğunu 200'e tamamlayabilirim isterseniz.

hancer'in bu tavrı judas'ın hoşuna gitmişti.

- Olur, hancer bey. Yarına kadar yetişmesi gerekiyor, unutmayın sakın. judas tekrar selamlayarak odadan uzaklaşmıştı.

- Benden 50-60 silah anca çıkar. Hadi 60 diyelim. 140 silahı bulabileceğinden emin misin?
- Bulacağım, merak etme.

22 MAYIS 2009 - AHMET ÖZKAN'IN OFİSİ

judas'ın verdiği süre dolmak üzereydi. 65 silahı toplayabilmişti Ahmet. Ancak ortada ortağından bir işaret yoktu. Daha çok iyi tanımadığı bu ortağının çıkışına izin vermemeliydi. Ahmet içinden "Ulan, niye engel olmadım ki bu işe?" diye söyleniyordu. Bu sırada kapıdan judas gözükmüştü. Ahmet "İşte şimdi ayvayı yedik" diye düşündü. judas yüzünde hafif bir gülümsemeyle adımlarını atıyordu ki Ahmet şaşkınlık içinde kalmıştı yeniden. judas'ın arkasından gelen hancer'den başkası değildi. judas'la hancer birşeyler konuşuyor, daha sonrasında kahkaha attıklarını görmütü. Ahmet'in içi artık rahatlamıştı.

- Seninle daha sık görüşmeliyiz hancer.
- Memnuniyetle efendim.

Ahmet'in kalbine indi, inecek hale gelmişti. Ahmet "Ulan, bu herifte şeytan tüyü mü var?" diye düşündü.

- Ahmet 60 silahı da yükleyin diğerlerinin yanına.
- Başüstüne efendim, dedi kan ter içinde kalan Ahmet. Ahmet silahları yükleyip judas'ı uğurladıktan sonra ortağına döndü:

- Ortak, az kaldı kalbime indiriyordun. İyi iş çıkardın.
- Sağol, dedi hancer. İçindense "Bunu gel bir de bana sor" diyordu. 40 kadar silahı elinde saklıyordu. 120 silahı ise piyasadan toplamak zorunda kalmıştı. 10 golduna mallolmuştu, ama judas'ın güvenini kazanmıştı. "10'u gitti, kaldı 40. Bu gidişle fazla dayanmaz. 3-5 kuruşu kendimiz yeseydik bari" diye düşündü hancer.

23 MAYIS 2009

Ahmet, dünkü yorgunluğun üstüne canı bugün çalışmak bile istemiyordu. Ama ofisine yaklaşan adamı görünce yüzü biran için ekşimişti. Gerçi gelen kişinin pek işi düşmezdi kendisine, bu hayrı alamet değildi.

- Ortağın varmış artık, Ahmet. diye söze girdi adam.
- Öyle efendim, içinden "Allah kahretsin, bu adam başımıza birşey açacak" diyordu.
- Onu da çağır, ona da ihtiyacımız var.
- Emredersiniz efendim. hancer'in, Ahmet'in odasına gelmesi uzun sürmemişti. hancer'i gören adam elini uzattı:
- Ahmet sen olmalısın. judas pek methetti seni. Adamın elini sıkan hancer içinden "Şöhretim çabuk yayılıyor" diye geçirdi.
- Evet, efendim. Siz kimdiniz?
- Ben firildak. İkinize bir iş için ihtiyacım var. Sana güvenebilirim, değil mi hancer?
- Tabi ki, efendim.
- Bu listedeki isimlerle hesaplar oluşturacak, gerekli şirketlerde işe sokacak ve dosyadaki partinin üyesi yapacaksınız. Üç günde halledin bu işi.

Bu işlerden hazetmediğini artık yedi düvelin bildiği Ahmet firildak'a döndü:

- Mark beyin bu işten haberi var mı, efendim? firildak, hancer'e doğru dönmüştü.
- Ortaklık için yanlış adamı seçmişsin hancer. Bu ortağın var ya, ödleğin tekidir. İkisi de gülümsemişti. firildak devam etti:
- Var elbet. Ahmet'in içi yine rahatlamamıştı, ama bu işi geri çevirme şansı yoktu. Dosyayı karıştırmaya başlayan hancer, ülkede kurulan yeni komplonun dehşeti içindeydi...


eRepublik ve eTürkiye tarihinin anlatıldığı bu dizide anlatılanlar tamamen hayal ürünüdür.

NOT: Son günlerde yaşanan üzücü olaylar nedeniyle ara verdiğimiz Harekat'a devam ediyoruz.

ESKİ BÖLÜMLER:

BÖLÜM 1 | BÖLÜM 2 | BÖLÜM 3 | BÖLÜM 4 | BÖLÜM 5 |
26 MAYIS 2009

hancer ve Ahmet, firildak'in kendilerine verdiği görevi bitirmek üzereydiler. hancer, hala komplonun tesiri altındaydı, firildak'in sözlerini ve yüz ifadesini unutamıyordu:

- Deniz Gezmiş mi? demişti hancer.
- Evet, bu DHC'ye soktuğumuz bir hesap. Kısa zamanda büyük sükse yaptı, şuan üst yönetimde söz sahibi.
- Peki biz ne yapacağız?
- Sizin göreviniz, onlarca sahte hesap açıp Deniz Gezmiş'e ait şirketlere sokmak ve DHC üyesi yapmak. Böylece DHC'yi Türkiye kamuoyunda günah keçisi ilan edeceğiz. Millet birbirine girecek.

Plan için gereken sahte hesaplar için 3 gündür çalışıyorlardı. Nihayet bitmişti. hancer, firildak'in gelmesini beklerken farklı bir adam gelmişti. Tanışmasa da adamın kim olduğunu az çok çıkarmıştı, bu adam yabancı birine benziyordu ve dolayısıyla tek bir isim gelmişti aklına: cirstea.

27 MAYIS 2009

hancer, bu operasyonu bir şekilde Yaşlı Kurt'a iletmesi gerektiğini düşünüyordu. Yaşlı Kurt'un ofisine gitmişti. Odasına girmek üzereyken biriyle görüştüğünü görmüştü. Adamı bir yerlerde görmüş gibiydi, ama ismini bir türlü çıkaramıyordu. Yaşlı Kurt, bekle dercesine bir eliyle işaret etmişti. Yaşlı Kurt bir süre daha misafiriyle muhabbet ettikten sonra hancer'e döndü:

- Gel, hancer. hancer şaşırmıştı. Bu adama ne kadar güveniyor ki? diye düşündü hancer. Hem ismini açık etmişti hem yanlarına çağırmıştı.

- Efendim, özel görüşsek daha iyi olur. Göz ucuyla yanındaki adama bakmıştı.
- Gerek yok, hancer. Tanıştırayım, DHC Başkanı dynimum. hancer, şimdi kim olduğunu anlamıştı. dynimum, oyunun eskilerinden sayılırdı, genel olarak halkın takdirini kazanmış dürüst bir siyaset adamıydı. Ama hancer'in anlayamadığı kendilerini böyle bir operasyon yaparken Yaşlı Kurt'un DHC başkanıyla neden görüştüğüydü.
- Biz de sizin operasyonu konuşuyorduk dynimum'la. dedi Yaşlı Kurt. hancer şaşırmıştı. Yaşlı Kurt'un bundan nasıl haberdar olduğunu merak ediyordu.
- Sahte hesapların listesi yanında mı? diye sordu Yaşlı Kurt.
- Evet, efendim.
- Şimdi o listeyi dynimum'a vereceksin. O da üslubuyla bu olayı anlatacak.
- Efendim, operasyon ne olacak?
- Operasyonu tehlikeye atmayacak şekilde anlatacak. Böylece DHC'ye yapılanı enaza indirmiş olacağız.
- Peki, bunu anlamazlar mı efendim?
- Onlar için önemli olan bu işin olması. Çok da ilgilenmeyecekler.
- Efendim, çok şaşırdım. Bu operasyon bilgisini nereden aldınız?

Şimdi Yaşlı Kurt'un yüzünde bir gülümseme belirmişti:

- Daha çok şaşıracaksın evlat...

DEVAMI GELECEK