Geleceğin Oyun Deneyimi - I

Day 2,131, 10:36 Published in Turkey Turkey by Karakurt

GELECEĞİN OYUN DENEYİMİ



Oyun platformları ilk çıktığı 1980'li yıllardan 2000'li yıllara kadar çok yol kat etti. Atarilerin, 2 boyutlu 16 renkli basit senaryolu basit oyunlarından; günümüzün karmaşık yapıya sahip, görsel açıdan gerçeğiyle birebir diyebileceğimiz film tadında senaryolarından gelirken, bildiğimiz klasik tuş kombinasyonlu kontroller bir anlamda yeterli gelmemeye başladı.

Devasa boyutlara ulaşan oyun sektörü, teknolojinin de gelişmesi ile birlikte her geçen yıl daha gerçekçi bir oyun deneyimi sunuyor. Internetin ortaya çıkıp yaygınlaşıp, oyun sektörüyle de iç içe girmesiyle birlikte "Sanal Gerçeklik" (Virtual Reality) dediğimiz kavram ortaya çıktı. Oynadığımız, MMO (Massive Multiplayer Online) oyunlar ile simulasyonları bu bağlamda kabul ediyorum.

Konumuza dönecek olursak; oyunların giderek gerçekçi bir hal alması, oyunu oynamaktan çok yaşamaya başlamamızla birlikte bir anlamda klasik kontrollerin yetersiz kalmasına neden oldu. Bu nedenle, oyun platformları geliştiren firmalar klasik kontrollerin dışında daha gerçekçi çözümler arama yoluna gittiler.

Klasik kontrollerin, tuşa bas karakter hareket etsin, tuşa bas karakter ateş etsin mantığından; Sen hareket et, sen vur olayın içindesin mantığına doğru bir geçiş gözlemliyoruz.

Bana göre bu anlamda ilk gerçekçi atılım, 2006 yılında Nintendo'nun Wii konsolunu piyasaya sürmesiyle yapıldı.

Nintendo Wii harekete duyarlı iki oyun çubuğu kullanıyordu. Bu çubuklar ile oyuncular gerçek yaşamdaki hareketlerle oyunlarını oynuyorlardı. Boks yaparken yumruk sallıyor, tenis oynarken koşturuyor, golf oynarken de sopayla ne yapıyorlarsa onu yapıyorlardı. Wii ile aynı jenerasyondaki konsollar olan PS3 ve XBOX360'ta ise böyle bir özellik yoktu. Wii'nin daha güçlü sistemlere sahip bu rakiplerine karşı hayatta kalmasının en önemli nedeni buydu.

Gelgelelim Microsoft, Nintendo'nun bu alandaki başarısını görmüş olacak ki daha gerçekçi bir oyun deneyimi sunmak adına Kinect'i geliştirmeye başladı. 2010'un 4.çeyreğinde piyasaya çıkan Kinect, Wii'nin aksine joysticksiz bir oyun deneyimi sunuyordu. Bilgisayarlarda kullandığımız web kameralarına benzer bir görünüme sahip olan Kinect, bütün vücudu tarayarak, hareketlerini işleyebilen bir sisteme sahipti.

Açıkçası son derece yenilikçi olan bu sistem hiçbir kumandaya gerek duymuyordu. Wii'den ayrılan en önemli yanı ise budur. Ayrıca bu sistem bütün vücut hareketlerine duyarlıydı.

Microsoft'un XBOX360 için Kinect'i ortaya çıkarmasına karşılık Sony'nin hamlesi ise PlayStation 3 için PlayStation Move'u çıkarmak oldu.

Kinect, gibi hareket algılayabilene kamera sistemine sahip olan Move'un farkı harekete duyarlı joystick de içermesiydi. Hassaslık bakımından Wii'den daha üstün olan joystick ile birlikte Move, Kinect'e rakip olarak duruyordu.

Gelişen oynanış teknolojileri, rekabet ile birlikte daha gerçekçi bir sanal deneyim sunmaya çalışan firmalar yalnızca bununla sınırlı kalmayacakmış gibi duruyor. İşin asıl ilginç yanı ise oynanışı geliştirmek için çalışan tek kesim oyun firmaları değil. Bağımsız geliştiricileri de işin içine katarsak bu konuda ciddi çalışmaların olduğunu söyleyebilirim.

Oyun deneyiminin gittikçe gerçekçi bir yapı kazandığı şu günlerde, gelecekte bizi nasıl bir oynayışın beklediğinin ipuçları mevcut. İkinci kısımda bu anlamdaki gelişmelerden bahsedeceğim.


İkinci kısımda buluşuncaya dek



+SUBSCRIBE
+VOTE