Emiliano Zapata Kimdir? (ayrıca 25 yorum)

Day 3,881, 18:22 • Published in Turkey Turkey • by Zapata Marcos


Bu yazıya ilk makalemde bir arkadaşın ismim yüzünden halkı yozlaştıma niyetinde bir solcu olduğum söylendiği için yazmaya başlamıştım. Ama hazırlarken farkettim ki bu yazı benim oldukça keyif alarak hazırladığım bir yazı oldu, umarım siz de keyif alarak okursunuz. Oylarınız ve sublarınız benim için gerçekten değerli. Şimdiye kadar yapmış olduğunuz bağışlar için de teşekkür ederim. Minik bir duyurum var yazıdan önce. Bundan sonra gazeteye yapılan bağışlar makaleye yorum yazmış olan bir yeniye hibe edilecek. O yüzden yenilerin gelişimi için bağışlarınız oldukça değerli. Sonuna kadar okuyun ve ardından yorumlarda tartışalım.

Makalemizin şarkısı: Hımno Zapatista https://youtu.be/Jcz5ZYErUOM

"Zapata’nın bakışları kararlılıkla yanıp tutuşur
ve kimsenin dalga geçemeyeceği çelik gibi sert bir adam olmasına
rağmen, bazen sanki ağlayacakmış gibi bakardı. Sessiz bir adamdı,
köydeki erkeklerin çoğundan daha az içer, içtiğindeyse iyice sessizleşirdi."
-Zapata ve Meksika Devrimi, John Womack, Sayfa 16

Emiliano Zapata'yı(ismini burada yaşatmak için karaktere adını verdiğim iyi kalpli saf kahramanı) diğer devrimcilerden ayıran önemli bir şey var, Che doktordu, Lenin hukuk okurken okuldan atılmıştı, Fidel Castro havana hukuk mezunu. Hepsi okumuş insanlar. Ama Zapata o kadar cahildi ki Rusya'da ayaklanmaların başladığı ve insanların çarı devireceğini duyduğunda, Meksika'dan Rusya'ya nasıl gideceğini, atlarını nasıl okyanustan geçireceğini düşünmeden "Gidelim Sovyetlerdeki işçilere ve topraksız köylülere haber verelim , eğer ihtiyaçları varsa buradan 1000 atlıyla yardıma gidebiliriz." diye haykırdı. Muhtemelen ne aradaki okyanusun büyüklüğünü, ne de Rusya'nın haritadaki yerini biliyordu.

TIERRA Y LIBERTAD!



8 Ağustos 1879 tarihinde Anenecuicil köyünde dünyaya geldi. 17 yaşına geldiğindeyse hem annesi hem de babası ölmüştü, ailesine bakmak yükü onun omuzlarına kaldı. Zapata zengin bir ailede büyümedi, yine de köyün standartlarına göre zengin sayılırlardı, pek çokları gibi derme çatma bir evde değil kerpiç ve taştan yapılma bir evde yaşıyor, ailesinden kalan toprakları ve çiftlik hayvanlarını işletiyor ayrıca at alıp satıyordu. Hayvanlarla arası çocukluktan beri iyiydi, öyle ki Meksika'da adı duyulmuş bir at terbiyecisiydi. Pek çok zengin ona atlarının bakımını üstlnmesi için yüksek meblağlar teklif etse de hiçbirine tamah etmemişti, insanlara o can sıkıcı bağımsızlığını her zaman hissettirdi.

Her zaman güzel ve temiz giyinir, bıyıklarına iyi bakardı. Atının eyeri özel yapılmıştı ve onun üzerinde tüm heybetiyle köyü ve etrafını gezerdi.

Zapata'nın durumu iyiydi, ama köylülerin durumu pek öyle sayılmaz.
Ekip biçecekleri toprakları yoktu, bölge yöneticileri topraklara el koyuyor, insanları mevsimlik işçi olarak çalıştırıyordu. Toprak sahibi olarak devletle arası oldukça kötüydü, ve sürekli daha kötüye gitti.20li yaşlarında bölge kolluk kuvetlerince aranan biriydi(ve kırsal kesimde polisçe aranan biri olmak o dönemde bir delikanlılık işaretiydi). Zapata 30 yaşına geldiğindeyse hayatında bir değişiklik yaşandı. Köyün meclis üyeleri artık yaşlılık sebebiyle işi yürütememeye başladılar. Silahlı mücadele kadar Mexico City'de (Meksika'nın başkenti) yapılması gerekenler de vardı ve onlar bu yolculuğu kaldıramayacak durumdaydılar. Köyle bir köy meclisi başkanı seçimi yapıldı, ve Zapata diğer 2 rakibini açık ara farkla geride bırakarak yarışı kazandı.

Bu olaydan 1 sene sonra 1910 yılında Zapata, Porfirio Diaz iktidarına karşı, Francisco I. Madero'nun adaylığını bir fırsat olarak gördü ve Modero ile gizli bir ittifak kurdu. Bu yıllarda ülkedeki huzursuzluk öyle bir seviyeye vardı ki bölgede gerilla örgütleri kurulmaya başlandı.

Mayıs 1911'de, Pancho Villa ve isyancı köylülerin desteği ile Diaz yönetimi yıkıldı. Francisco I. Madero'nun yönetiminde bazı yeni toprak reformları yapıldı ancak bu reformlar ve icraatlar Zapata'yı tatmin etmedi. İttifak bağlarını kopardı ve Reformcu lider Francisco Madero toprak dağıtana kadar silahlarını bırakmadı. Planı, meksika tarihindeki en radikal değişim planıydı, toprakların kademeli olarak kamulaştırılmasını ve devrim sırasında kayıp veren ailelere maaş bağlanmasını öngörüyordu. Planı iktidara bir mektupla iletmişti ama yazı öylesine hata doluydu ki devlet başkanı mektubun gazetelerde yayınlanmasını istedi. Amaçları Emiliano'yu aşağılamaktı. Ama meksika halkı da dahi anlamındaki de'nin ayrı yazıldığından bihaberdi. Emiliano, onların dilinden konuşan bir liderdi (zaten öbür türlüsünü de beceremezdi). O halkın içinden çıkmış bir liderdi, politikayla kirlenmiş biri değil. Sloganı basit ve sadeydi, “tierra y libertad!” (toprak ve özgürlük)

1919 yılında ise ordusuna katılmak istediğini söyleyen bir albayla buluşmaya gitti ve orada onlarca kurşunla delik deşik edildi

"Ve eviniz yakılırsa yeniden yapın, tahılınız yakıldıysa yeniden ekin. Çocuklarınız ölürse daha çok doğurun. Sizi ovalardan kovarlarsa dağlarda yaşayın ama yaşayın. Hep liderler arıyorsunuz, hatasız güçlü adamlar. Hiç yok, sadece sizin gibiler var. Yaşarlar, değişirler, bırakırlar, ölürler. Liderler yok, sadece siz varsınız. Güçlü bir halk, süren tek güçtür. Amacımız topraktı, bir düşünce değil. Aileleri besleyecek buğday ekili toprak. Özgürlük bir kelime değil ama akşam evinin önünde güven içinde oturan bir adam. Barış bir rüya değil, dinlenmek, nezaket için zaman. Kafamda bir soru var: Kötü bir davranıştan iyi bir şey çıkabilir mi? Bu kadar şiddetin sonunda nezaket çıkabilir mi? Bu kadar cinayetten barış çıkabilir mi? Öfke ve nefret düşünceleri içinde doğmuş bir insan, barışı sürdürülebilir mi? Barış içinde yönetebilir mi, bilmiyorum? Öyle uzun zamandır savaşıyorum ki barışı anlayamıyorum."