Doğu Anadolu Milletvekili Adaylığım

Day 642, 17:05 Published in Turkey Turkey by Riza Karabasan

Merhabe eTürkiye vatandaşları,

Bu dönem adaylığım için fazla bir şey yazmayı düşünmüyorum. Sadece kişiliğim hakkında bir şeyler yazmayı uygun gördüm. Bugüne kadar arkamdan söylenen, yazılan, çizilenin haddi hesabı olmadı ve çoğunuza kendimi anlatma fırsatım olmadı. Bunlara aldırış etmedim. Bunlara aldırış etmediğimde haysiyetsiz ve şerefsiz olarak gösterildim. Bunu da çok iplemedim. O zaman da rakın kok festivaline ve amerika'ya giden kominik falan dendi bana.

Bunların hepsini daha önce defalarca açıklamıştım. Bunların hepsi benim kişisel bilgim, ve korkmadan bunların hepsini açıkladım. İsmimi insanlara vermekten çekinmedim, neden çekineyim? Ama insanlar tabii ki bunu manüpile ettiler, anladığım kadarıyla beni rezil edeceklerini, dahası hedef gösterebileceklerini düşündüler.

Ben bugün bazı solcuların bile homofobik olduğu, yolda cinsel tercihini başka bir şekilde kullanmış insanların "ahahaaaa kırık lan bu" diye aşağılandığı bir toplumda yaşıyorum. Bu toplum kendini ve devletini özgürlükçü saymakta. Mamafih, opendns olmaksızın Youtube'a veya Richard Dawkins'in sitelerine girilememekte, Topkapı Sarayı'nda şarap içildiği için konser basılmakta, ve ilginç bir anektod olarak: krematoryum* kullanımı yasak bir ülkedir Türkiye.

Bunlara haliyle karşı çıktık. %500 harç zammı yapılacağı zaman sesimiz kısılana kadar bağırdık. ÖSS sisteminin adaletsiz olduğunu, herkes için ücretsiz eğitim istediğini söyledik, bunlar için geleceğimizi riske attık, gerekli merciiler tarafından fişlendik...

Bu söylediklerimin çoğunu biz bu oyunda da yapıyoruz. Her ne kadar bu kadar ateşli olmamıza gerek olmasa da, ideallerimizin ve düşündüklerimizin peşinden koşuyoruz.

Bireysel olarak Yunanistan ile olan bir savaşa her zaman karşıydım. Çünkü bu tip bir savaşın geçmişten gelen duygularımız ile karışık bir şekilde sarpa saracağını ve bu savaşta mantığın değil hırsın ön planda olacağını düşünmüştüm. Savaş, bazılarının söylediği gibi bu oyunun ana bir elementi değil, bir eklentisidir. Bilen bilir, oyunun ilk zamanlarında savaş modülü yokmuş, sonradan eklenmiş. Yine bildiğiniz gibi önce Türkiye Yunanistan egemenliğinde, sonra da Yunanistan Türkiye egemenliğinde kalmıştır. Sonra Türkiye Yunanistan'a bir toprak parçası (Thrace) vermiştir.

Oyun içerisinde bulunduğum sürece diplomatik yollarla Yunanistan'a topraklarının geri verilmesini ve CG konusunda da anlaşmalar yapılması gerekliliğini savundum. Bunu hâlâ savunuyorum. Tarihi husumetleri nedeniyle anlaşamayan iki devletin kavgası her zaman halklarına zarar vermiştir. Mevcut Yunanistan savaşı öncesi de bahsettiğim buydu, ve bu yönde tepkimi koymaktan çekinmedim.

Yunanistan'a açacağımız bir savaş, Yunanistan'ın tüm MPP'lerini aktif ederken bizi 8 müttefiği olan bir ülke karşısında bırakacak, ve bu ülkenin hali hazırda sahip olduğumuz topraklarını da kolayca geri almasını sağlayacaktı. Eğer Yunanistan bu toprakları savaş ile değil, diplomasi ile alsaydı, şu an Yunanistan ile ilişkilerimiz çok farklı olurdu.

Ancak tabii harcanan goldların yanı sıra Yunanistan ile oyun bazındaki ilişkilerimiz bozuldu. Onların tarafındaki ırkçılar da ortaya çıkıp Türkiye'ye saldırmaya başladılar. Bunlara da, Türkiye tarafından yapılan ırkçı açıklamalara da karşı çıkıldı. Espirilere bu bir oyun olduğu için gülündü. Halka bu savaşın maliyeti anlatılmaya çalışıldı fakat başarılamadı.

Bu savaşın Türkiye lehine bitmesi için Türkiye'nin Yunanistan'ın tüm topraklarını ele geçirmesi, sonrasında da isyanlar önlem alması gerekirdi. Yunanistan tamamen alınmaksızın alınan bir CG, sürekli 10 müttefikli Yunanistan tarafından taaruza uğrayacak ve taciz edilecekti. CG'deki q5 hastane ve q5 savunma da sürekli tehdit altında kalacaktı. Nitekim, ben Yunanistan'ın tamamen alınmasına da karşıydım.

Zamanında gerekli görüşmeler ve gerekli anlayışlı tutum gösterilseydi, Yunanistan Türkiye ile birleşmeye sıcak bakabilirdi. Tabii ki BattalGazi ve tayfası döneminden kalmış kötü ün ile savaşmak pek mümkün değildi. Bu ünün içerisinde oyun içi Yunan düşmanlığı da mevcuttu. Ne yazık ki Yunanistan'lı kardeşlerimizle tek bir bayrak altında buluşabilecekken bugün onlarla kavga halindeyiz ve dünyanın süper güçleri olan Macaristan ve Endonezya'dan medet umuyoruz.

Tüm bu yazdıklarım düşündüklerimin sadece bir kısmı. Bu yazdıklarımı da az önce aldığım uyku hapının etkisinin çabuk geçmemesi nedeniyle yazdım. Şimdi baya bi uyku bastı ve klavyeyi pek görebildiğimi söyleyemeyeceğim.

Anlatmaya çalıştığım şey şu: Ben öcü değilim ve mantıklı şeyler düşünüyorum. Ama öyle bir şey ki, siz düşündüğünüzde ve düşüncelerinize küfür edildiğinde, sizin de her zaman vakur kalmanız beklenemez.

Ben Yunanistan savaşına karşı çıktım ve buna karşı duruşumu ortaya koydum. Bana kes sesini, kapa çeneni'den çok daha fazlası dendi. Fake accountlarla posta kutuma küfürler yağdırıldı. Gerçek ismim verilerek tehdit yağdırıldı, bizim devlette adamımız var senin hesabın kesilir dendi, ve bunu yapanlar da bu ülkenin başkan yardımcılarıydılar.

İsterseniz buna demogoji, isterseniz ergen şeysi falan diyin. Umrumda değil. Milletvekilliği için adayım. Geçen dönemde kazanmıştım ve hâlâ meclisteyim. Kazanacağım goldu da ya Halküretim ya da başka bir sivil toplum örgütü içerikli kuruluşa donateleyeceğim.

Sevgiler,
Rıza Karabasan.