[SDP] Gündeme Dair

Day 2,098, 05:38 Published in Turkey Estonia by LarssonKaisa


Herkese merhabalar,

Geçtiğimiz ay görevde bulunduğum süre zarfında, gerek bana gerekse kabinedeki diğer arkadaşlarım ve başkanıma yöneltilen eleştiriler ışığında yaşanılan olaylar bir çoğumuzun hâlen hafızasındadır. İşbu olayların ışığında, yeni dönemle birlikte bu eleştirilerin sahibi olan yeni hükumetimizin kendiyle çeliştiğini görüyoruz. eTürkiye’yi hegemonya devleti olarak gören, kendi grubunun çıkarını ülke çıkarından üstün tutan bir yönetim anlayışı uzun vadede varlığını sürdüremeyecek, halk buna izin vermeyecektir. Ana “muhalefet” partisi olarak, geçen dönemki “muhalefet”e bir cevap niteliğinde olan bu makalemiz, gerçek muhalefetin; kendisini değil, ülke çıkarını ön plana çıkaran, iktidarı hedef alırken gerekmediği sürece şahıslara yönelmeyen, saygı sınırlarını aşmayan ve iftiradan uzak bir duruşa sahip olması gerektiğini gösterecektir. Ortada bir şey yokken, halka işlerin yolunda olmadığı yönünde haklı veyahut haksız olarak yapılan açıklamalar iktidara değil, ülkeye zarar verecektir. Ancak güç ve otorite düşkünü bir oluşuma bunu açıklamak oldukça zor olacaktır. Zira bu düşünceye sahip kişi veya kişiler kendi görüşlerinin dışında hiçbir görüşü kabul etmeyen düşünce yapısına sahiptirler. Bu da kabul edilecek bir durum değildir.



Sosyal Demokrat Parti Kuruluş Bildirgesi’nde de değindiğimiz, partimizin temel düşünce sistemini oluşturan, yeni oyunculara olan destek çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz günlük ekmek dağıtımı 2 gündür devam etmektedir; ancak DIV 1-2 oyuncularımızın bulunduğu, benim de birinci jenerasyon üyesi olduğum Türk Gelişim Ordusu’ndan rağbet görmemesi üzücüdür. Bu sebeple bazı sorular oluşmalıdır.

Türk Gelişim Ordusu’nda siyaset yasağı kuralına göre mi uygulanmaktadır?
Tüm eTürkiye vatandaşlarına açık olan Sosyal Demokrat Parti ekmek yardımının herhangi bir siyasi yönü var mıdır?
Türk Gelişim Ordusu komutanları-yöneticileri hangi partiye mensuptur?
Üyeler üzerinde parti hususunda açık ya da kapalı yaptırım uygulanmakta mıdır?
Cevap hayır ise, partimizin gerçekleştirdiği ekmek dağıtımından Türk Gelişim Ordusu üyeleri neden yoksun bırakılmaktadır?




Yine geçtiğimiz dönem muhalefet tarafından gündeme getirilen Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki görev değişimi konusu da bir çoğumuz tarafından hatırlanacaktır. İşlerin daha sağlıklı ve hızlı yapılması için gerçekleştirilen bu görev değişiminde, YigidoAo jr. Milli Eğitim Bakanı olarak ülke sayfasında gösterilmiş ve ardından derhal göreve başlamıştır. Bir çoğumuzun da kabul edeceği üzere görevin altından başarıyla kalkmıştır. “Öküz altında buzağı aramak”tan bir farkı olmayan bu yaftaların, iktidarı yıpratmak dışında bir amaç uğrunda yapılmış olması düşünülemez. Ülkeyi ileriye götürecek YigidoAo jr. ve onun gibi bir çok oyuncunun şevkinin kırılması veyahut kırılmaya çalışılması oyunda bilinen bir geçmişi olan oyunculara yakışmamıştır.Aynı zamanda bakanlıkları döneminde hiç bir iş yapmadan günlerce tatile çıkan kişiler pek ala ülkemizde kabinelerde yer almış ve üstüne dönem sonunda hitap ettikleri kesimler tarafından övgü ile ödüllendirilmişlerdir. İşbu olaylardan yola çıkarak birkaç soru daha sormak gereklidir.

Bu ay gerçekleşen Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki görev değişiminin geçen dönemden işlevsel olarak farkı nedir?
Antrenman alanı yardımı neden gecikmiştir?
Geçen dönem muhalefet tarafından eleştirilen bir hususun, aynı muhalefetin iktidara gelmesinden sonra benzer şekilde yaşanması, bahsedilen grubun kendiyle çelişmesine yol açmaz mı?




Tarafsız bir ülke olarak tutumunu sürdüren ülkemizin, benim dış işlerine dahil olduğum dönemde ve öncesinde gerçekleştirmiş olduğu ittifakımız olan ülkelerle iyi ilişkiler içerisinde bulunmanın yanı sıra, ittifak görüntüsünde olmadığımız; ancak düşman derecesinde de olmadığımız ülkelerle de ilişkilerimizi mümkün olduğunca iyi seviyede tutmak adına yaptığımız çalışmalar hepimizin malumudur. Bu başarılı stratejilerde emeği geçen bir çok insan vardır ve haklarını ödemek mümkün değildir. Bu aşamadan sonra üstümüze düşen bu ilişkileri bozma yolunda icraatlerde bulunmamak olmalıdır. eTürkiye’nin en çok eleştirilen, kalıcı bir düşüncesi, istikrarı olmaması hususunda önemli bir yol kat edilip, ülke içerisinde ve ayrıca diğer ülkelerde de eTürkiye’nin tutumu apaçık ortaya sunulmuştur ve bu şekilde kabul görmüştür. eTürkiye başkanının, üst bölümde bahsettiğim müttefikimiz olmayan ancak düşmanımız da olmayan ülkelerle olan ilişkileri dengede tutma yolunda zarar verdiğini görmekteyim. Şahsi olarak istediği savaşta, istediği kadar vuruş yapmakta tüm oyuncular özgürdür. Hükumetler dahil olmak üzere buna hiç kimse karışamaz, karışmamalıdır. Ancak eTürkiye başkanının Macaristan’a karşı tahrik edici biçimde savaşması ve shout atması muhakkak ki ilişkileri zedeleyecektir. Bu sebeplerle yine sorulması gereken sorular olduğu görülmektedir.

eTürkiye başkanının keyfince ilişkileri zedeleyecek biçimde savaşmaya hakkı var mıdır, yapılan doğru mudur?

eTürkiye başkanının muhalefete boş konuşma demesi ne kadar adildir? Ayrıca Meksika ya da Macaristanla işimizin olmamasının sebebi nedir? Biz diye bahsedilen eTürkiye midir, yoksa parti grubu mudur? eTürkiye halkının ise bundan neden haberi bulunmamaktadır? Daha önceki hükumet görevlileri ilişkileri belirli bir düzeyde tutmak için boşuna mı emek sarf etmiştir?

eTürkiye başkanının eleştirilere haklı ya da haksız kanaat getirmeyip, bildiğimi okurum; sen iktidar ol sen istediğini yap demesi de yukarıda değindiğim üzere ne kadar adildir? Geçen dönem mensup olduğu partinin başkan yardımcısının açtığı makaledeki eleştirilere aynı cevap mı verilmiş, yoksa ciddiye alınıp cevaplanmış; hatta haklı görülen noktalar uygulanmış mıdır?
Ülke olarak bir tutumumuz yok, her başkan bildiğini okuyor düşüncesini savunan partinin başkanına bu sözler yakışmış mıdır?
Babylere bütçe ayırmak öne sürülerek yapılan hasar için tahrik edici shoutlar atmak ne kadar mantıklıdır?
Geçmiş dönemde cunyer’in makalesindeki eleştirilen üslupla, silniy udar’ın üslubu arasındaki fark nedir? Birinin makaleden birinin shout altından yazılmış olması neyi değiştirir?
Bu durumda mevzu bahis parti bir daha kendiyle çelişmemiş midir?




Çoğu zaman şikayet edilen, kabinelerde yer alabilecek kapasitede, oyuna hakim oyuncuların yetişmemesi sorunu tekrar konuşulmaktadır. Her dönem bundan şikayet etmek yerine, kabinelerde yeni üyelere yer verilmesi gerektiğinin de herkes farkındadır. Ancak bu konuda icraate gelinmesi gerektiğinde, gerekenin yapılmadığını görmekteyiz. Şahsi olarak geçen dönem başkan adaylığı makalemdeki kabinemde yer verdiğim arkadaşlarım nispeten yeni yüzler olarak dikkate alınmalıdır. Hem hep aynı kişileri görmekten sıkıldığımızı söyleyip, aynı zamanda bu kişileri görmezden gelmek mantık dışı olacaktır. Aynı zamanda bundan şikayet ederken, elinizdeki yetişmiş, görevini layıkıyla yerine getirebilen oyuncuların gayet kolay harcanması bunla örtüşmeyecektir. Akademi kurulup oyuncular yetiştirmek hepimizin takdir edeceği bir etkinliktir. Ancak kullanıcı adımı aldığım büyük düşünür Machiavelli’nin de dediği gibi, çabaları anlamlandıran sonuçlardır. Sonuca baktığımızda ise gördüklerimiz ortadadır. Makalemin başında değindiğim otorite düşkünlüğünün bulunduğu bir ortamda, yeni oyuncuların önemli mevkilerde görev almaları kolay olmayacaktır. Bu sebepler de bazı sorular doğurmaktadır.

Aynı anda yeni oyunculara görev vermeyi desteklemek ve eski oyunculara kabinede görev vermeyi sürdürmek ne kadar doğrudur? Birbiriyle ne kadar örtüşür?
Görev yapabilecek kapasitedeki oyuncuları harcamak bu kadar basit midir? Bu şekilde süregelecek bir sistem ne kadar sağlıklı olabilir?




Sosyal Demokrat Parti, kuruluş makalesindeki vaatlerini tek tek gerçekleştirmekte olup, siyasi parti, askerî ordu ayrımı yapmadan 25 level altındaki oyunculara yardımını sürdürmektedir. Geçmişte bildiğimiz diğer partilerin yaptığı gibi yalnızca partiye dahil olan oyunculara değil, tüm eTürkiye ve hatta formu doldurmuş olan eKıbrıs vatandaşlarına desteğini sürdürmektedir. Buna rağmen yapılan çalışmanın desteklenmemesi ve üstüne üstlük önüne taş konmasını üzüntüyle takip ediyoruz. Partimizin üyelerine partide kalmaları için tank veyahut cc dağıtmaması, yapısını tamamen değiştirip yenilenmeye gitmesi, oyun içindeki ekonomik sistemin oluşturduğu adaletsizliği elinden geldiğince gidermeye başlamış olması, kısacası adil oynaması görülmektedir ki bazı kesimlerin hoşuna gitmemektedir. Unutulmamalıdır ki Sosyal Demokrat Parti kendinden taviz vermeyerek temiz siyasetle yoluna devam edecektir.

Sosyal Demokrat Parti adına

Başkan Yardımcısı
Machiavelli