[kloraq] Dönem Analizi ve Öneriler

Day 1,536, 23:40 Published in Turkey Turkey by kloraq
Saygıdeğer eTürkiye vatandaşları,

Yaklaşık 2 haftadır yurtdışında bulunmam sebebiyle oyuna telefondan girip work ve train yapmak dışında vakit ayıramadım, döndüğümde bulduğum manzara beni açıkçası pek mutlu etmedi.

Maalesef ki yine bir seçim öncesi ülke bölünmüş durumda, farklı fraksiyonlar/gruplar birbirlerinin kuyusunu kazma gayreti içerisinde, eKıbrıs ile yine bazı problemler patlak vermekte, MSB direktifleri tüm vatandaşlarca takip edilmemekte ve başına buyrukluk oluşmakta.

Halen jetlag etkisinde olup bir türlü uyuyamam, kafamın hafiften güzel olması, izlediğim diziden sıkılmam (Boardwalk Empire, sakın izlemeyin ömür törpüsü) sebepleri ile bir makale yazarak naçizane önerilerimi sunma ihtiyacı hissettim. Umarım sıkılmadan okursunuz.


Seçim atışmaları / Fake meselesi

eTürkiye'de yaklaşık 1000-1500 fake vatandaş bulunduğu su götürmez bir gerçek. Her gün savaşan vatandaş sayımız her seçim öncesi mühim oranda yükselir, günlük yeni kaydolan vatandaş sayıları seçimden bir hafta önceden itibaren büyük bir artış gösterir, kişisel tahminimce 500-750 arası bir rakamda olan aktif (gerçek) oyuncu sayımıza rağmen seçimlerde 2200-2500 arası oy kullanılır.

Bu fake oylardan sorumlu kesim genelde bellidir, bilinir. Söze gelince herkes "fake'e karşıyım" der; ancak her seçim öncesi adaylar bu kişileri ya telefonla arar, ya da mesaj atarak desteklerini rica eder. Bu fake baronlarından medet umanlar çoktur, bu sözde baronlar da bu sebeple kendilerini önemli hissederler.

Maalesef ki, oyun yönetimi bu tür olaylara bilerek yahut bilmeyerek göz yummaktadır. Zira; bu baronların değişik yöntemlerini önleyecek sayıda yeterli önlemleri/insan gücü/şevkleri yoktur.

Türkiye'nin en off saatinde -online kullanıcı sayısının 20 ila 35 arası değiştiği sabah 5 ila 8 arası- bir aday lehine 3 hafta evvelki parti seçimlerinde "göstere göstere" kullanılan 170 oya dahi müdahale etmemeleri ve ses çıkarmamaları başka türlü açıklanamaz. Neyse, burada kişileri hedef göstermemek ve sevdiğim birkaç insanı kırmamak için daha fazla yazmayacağım. Gerek duyar isem bu konuyu daha ayrıntılı ve belgeleri ile ileriki bir tarihte açıklarım.

Konumuza dönecek olursak, fake maalesef bu ülkenin bir gerçeği olmuştur ve önlenmesi için mAReDux'un şu makalede belirttiği önlemler başlangıç olarak yeterli olacaktır. Bu önlemler mAReDux'tan sonra, ilk olarak Tjutg Simzb, sonra da sanırım keshme tarafından kaleme alınarak birer makaleye daha çevrildi. Bu makalelerdeki İngilizce metinleri birer ticket ile oyun yönetimine öneri olarak sunar isek, mutlaka olumlu sonuç alabileceğimizi düşünüyorum.




Hepimiz birimiz, binimiz birimiz için(!).

Kıbrıs ve bonus meselesi

Çoğu ile pek sevişmesek de; Kıbrıs vatandaşları bu bonus isyanında kanımca haklılar, tabii kendilerine özgü isyankar liseli keko tavırları ve Yunanistan ile Türkiye'ye karşı teklif ettikleri ve azımsanmayacak evet oyu alan NE yasalarını bir kenara koyuyorum.

An itibari ile eTR'ye grain ve aliminyum bonus kaybı yaşatıyor olması ve Çin'in türlü çabalarımıza rağmen ikna edilemiyor oluşu sebebiyle Arap topraklarından eKıbrıs'a bölge vermemiz mümkün gözükmemekte. Zira yaklaşık 4-5 hafta boyunca, EDEN müttefikimiz olan Israil'in bizden bu bölgedeki toprak taleplerini reddetmek zorunda kaldık. Bu konuda görüşmeleri yürüten ve taviz vermeyen Eashoa'nın bir kez daha göbek deliğinden öpüyor ve kendisine çabalarından dolayı teşekkür ediyorum.

Şu anda tek çözüm yolu, Kıbrıs'a Akdeniz, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin bırakılması ve eTürkiye'nin bonus kaybı yaşamadan Kıbrıs'a %40 oranında food bonusu kazandırması olarak gözüküyor. Tabii bunu gerçekleştirirken Kıbrıs'ın eTürkiye'ye NE vererek kaybedeceği 26 MPP'yi de gözönünde bulundurmak gerekir. Bu 26 MPP 260k CYP'ye, yani yaklaşık 215 gold'a tekabül etmektedir. Kıbrıs'ın bu kaybı yaşamaması için Mısır ile anlaşarak önce Sinai'nin özgürleştirilmesi, ardından da Mısır'ın Kıbrıs'a NE vererek orjinal bölgelerini ele geçirip ardından Akdeniz, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'yu almasının sağlanması, Kıbrıs'ın da bu plan sonunda orjinal bölgelerinde açacağı RW'ler ile Güney ve Kuzey Kıbrıs'ı özgürleştirdikten sonra Mısır'a NE vererek bu bölgeleri almasının sağlanması hayata geçirilebilir.

Tabii bunun için Mısır ile görüşülmesi (kendileri en son Hırvat PTO'su altındaydı yani bir sorun olacağını düşünmüyorum) , eğer red cevabı alınır ise, Sinai'nin eTR ve eKıbrıs tarafından özgürleştirilip ardından eKıbrıs'ın Mısır'a NE vermesi ve Mısır tarafından savaşarak kendisini sildirmesi planı göz önüne alınabilir. (ardından eTR, Mısır'a NE vererek 3 bölgesini kaybedecek, eKıbrıs kendi bölgelerini özgürleştirip Mısır'a NE verdikten sonra bu bölgeleri Mısır'ı koridor olarak kullanarak alacak, bu sayede eTR de yaklaşık 6-7 gün NE bonusu ile 0.5 str'den yararlanacak).



Paylaşmak, sevişkenliktir.


İç karışıklıklar ve ayrışma

Malumunuz, eTürkiye ne zaman bir savaşsızlık dönemine girse, iç karışıklıklar ülkeyi kasıp kavurur, karşıdan vurmalar başlar, küfürler havada uçuşur, "ben küstüm gidiyorum" diyenler türer.

Bu, maalesef halkımızın bencilliğinden kaynaklanmaktadır. Ülkemiz her ne kadar rahat ve seksi bir konumda olsa dahi; müttefiklerimizin bize büyük ihtiyacı bulunmakta. Hırvatistan'a karşı her gece açılan Meksika ve Venezüela isyanları, Arnavutluk'un FYROM ile mücadelesi, Bosna'nın Sırplar'a karşı olan durumu, Brezilya'nın Ispanya isyanları ve daha bir çok savaş bizim desteğimiz ile rahatlıkla kazanılabilecek savaşlardır. Oysa ki; biz bu savaşlara organize destek göndermek yerine, MSB emirlerine riyakat göstermeyerek kendi isyanlarımızda bir ordan bir burdan vurarak günlük damage'ımızı büyük oranda harcamaktayız.

Politik yahut askeri grupsal çekişmelerimizin makale altlarında veya shoutlarda değil, savaş alanlarında olduğu gün hem ülkemiz kazanacak hem de saygınlığımız artacaktır.

Lütfen birlik olalım, yeni katıldığımız ittifaktaki dostlarımıza yardım edelim, bu yeni kurulan dostlukları pekiştirerek fedakarlığımızı ve yardımseverliğimizi cümle aleme gösterelim, bu oyunun en güçlü 3 ülkesinden birisi olduğumuzu unutmayalım ve bu gücümüzü efektif olarak kullanalım.



Hepimiz kardeşiz, bu kavga ne diye ?


Benim eyyorlamam bu kadar, hepinize hayırlı günler.

Saygılarımla,
kloraq