[Başkanlık] Kıbrıs Meselesi Üzerine

Day 1,350, 09:38 Published in Turkey Turkey by Fluvoxamine
Önsöz: Bazı kesimler tarafından "Gölge Lazokrat" veya "Lazokrasi maşası" olarak nitelendiriliyorum. Ben kimseden emir almıyorum. Makedon kardeşime küfür edip özür dilemeyen, terbiyesizlik yapan hükümetin yanında olmadım ancak karşısında da olmadım. Aynı şekilde Kıbrıslı kardeşimden "kabadayılıkla" bölge isteyen Makedon hükümetinin de yanında olmadım ancak karşısında da olmadım. Kutluk bugünkü hareketleriyle bizlere şunu göstermektedir ki, Kutluk "eden inci" grubunun fikirlerini benimsemiştir. Onların deyimiyle Kutluk "eden inci maşası" olmuştur.


[Türkçe]

Değerli eTürkiye Halkının ve Kamuoyunun dikkatine;

Bugün itibari ile Kıbrıs Devlet Başkanı KutlukBilgeKulKagan Türkiye'ye karşı savaşacaklarını ve Türkiye'nin bir düşman kazandığını belirten bir makale yayınlamıştır.

Bu makale üzerine biraz analiz yaparak biraz da mevcut durumları değerlendirerek ben de makaleme başlamak istiyorum.

Öncelikle şu noktaya dikkat çekmeliyim ki, İnci'nin sanıyorum yaklaşık 7-8 aydır Lazokratlar ile anlaşmazlığı mevcuttur. Bu durumu bütün Türkler ve Dünya biliyor zaten. Bunu aklımızın bir köşesine koyalım.

Diğer bir dikkat çekmek istediğim nokta ise Kıbrıs Devlet Başkanı Kutluk'un başkanlık süreci. Sizin de dikkatinizi çekmektedir ki, Kutluk inci grubunun menfaatlerini düşünmeden "öfkeyle kalkarak" Makedonya'yı düşmanları ilan etmiştir ve "zararla oturmak" üzeredir. Öncelikle bu başkan, yutamayacağı lokmayı ağzına alarak topu Türkiye'ye atmıştır. Daha sonra Türkiye'nin araya girmesiyle ortam ve Kıbrıs başkanı oldukça yumuşayarak hareketlerini buna göre tayin etmiştir.

Bu noktada soruyorum size. Madem Kutluk oluşan olaylar yüzünden Makedon'a kafa tutacaktı neden "Oturduk, konuştuk, anlaşacağız" gibi bir makale açmıştır? Neden Kıbrıs meclisine 'Makedonya barış görüşmelerini' sunmuştur? Bunu düşünmek gerekir. Bunu da bir kenara koyuyoruz.

Üçüncü dikkat çekmek istediğim nokta ise; Kıbrıs'ın işine gelince "Türkiye bize sahip çıkacaktır" işine gelince "İncistan kimseyi sallamaz" tavırlarını şu ana kadar gözlemlemişizdir. Bunu geçen hafta leventdummuzi ile halka açık yaptığımız "Kıbrıs-Makedonya gerginliğinde Türkiye'nin konumu" toplantısında söz alan incici arkadaşların söylemlerinden anlayabiliyoruz (Bkz: Fasikul). Türk hükümeti Makedonya-Kıbrıs gerginliğinde "haklı taraf" bulmaması sebebiyle tarafsızlığını ilan etmiştir. Bir çok kez tekrar ettim, anlamak istemeyen arkadaşlar (!) için bir kez daha tekrar ediyorum. "Kıbrıs için vuran gruplara da, Kıbrıs karşısında vuran gruplara da; Türkiye'nin orjinal toprakları mevzu bahis olmadıkça hiç bir uyarı gönderilmemiştir." Bunu da bir kenara koyuyoruz.

Bilgilendirme: Türkiye'de Kıbrıs'tan farklı şu var ki; özel askeri birliklerimizin hiçbiri devlete bağlı değildir. Yalnızca Türk Ordusu ve Türk Gelişim Ordusu (İstiklal Ordusu) devlete bağlıdır. Bu resmi gruplara da hiç bir şekilde MKD-Kıbrıs savaşlarında vur emri verilmemiştir. Her özel askeri birlik istediği yerde ve istediğinin yanında vurmakta özgürdür. Özel askeri birliklerin kendine özel idaresi vardır. Kendi kararlarını kendileri verirler.

Sonuca gelmeden önce şunu söylemek istiyorum; Kıbrıs'ın Devlet Başkanı, Türkiye Devlet Başkanını eleştirerek (onun deyimiyle bel altı vurarak), malum başkan haddini oldukça fazla aşmıştır. Türkiye Devlet Başkanını eleştirmek Türk Halkından başka kimseye düşmez.

Şimdi arkadaşlar sonuca gelecek olursak; bu üç temel parçayı bir araya getirip yapbozu tamamlıyoruz ve şu sonuç çıkıyor. Kıbrıs'ın 2 haftalık süreçte neredeyse herşeyini kaybetmiş olduğu aşikar. Bu durumu bir kurumun veya devletin üzerine yıkmak isteği gayet doğal karşılanabilir. Bunu Türkiye'nin üzerine yıkmak kabiliyetini gösteren Kutluk'u tebrik ediyorum, gerçekten zor olanı seçti (?!) ...

Türk topraklarında isyan açan, gelip Türkiye'ye karşı savaşan inci mensuplarına; Türk hükümeti sırf İNCİ VAROLSUN diye resmi olarak hiç bir atıfta bulunmamıştır ve aynı ülke, Türkiye bugün Kıbrıs tarafından resmi olarak düşman ilan edilmiştir. Özel bir askeri birliğe mensup 4 kişinin bugün yaptığı eylemi bütün ülkeye mal etmek basiretsizliktir. 2 hafta öncesine kadar Kıbrıs'ın yanında olup destek veren Türkiye, tarafsızlığını ilan edince Kıbrıs'ın düşmanı olmuştur. Bu tutum Kıbrıs'ın vefasızlığını göstermektedir.

Burdan şunu söylemek zorundayım ki, şuanki Kıbrıs yönetimi, Türkiye için bir tehdittir. Mevcut tutumlarını değiştirmedikleri takdirde; Devlet başkanı olarak bu tehditi sonuna kadar önlemeye çalışacağımdan kimsenin şüphesi olmasın.

Saygılar..
denizerus


[English]

Coming Soon..