türk yunan savaşı hakkında- turk - greece war

Day 1,184, 07:15 Published in Saudi Arabia South Africa by ahlatt

Bir şeyi (varlığı) tefekkür ve inceleme yolla­rıyla idrak etmek" anlamını taşıdığını bilmemiz iyi olur.
Farabî'ye göre akıl insanın en mümeyyiz kuvvesidir.
İnsanda menfî hissiyâtın galip gelmesi durumunda ise şu tesbitleri bir çok müşküllerimizi halletmektedir. ”Hem insanda hissiyât galip olsa, aklın muhâkemesini dinlemez. Heves ve vehmi hükmedip, en az ve ehemmiyetsiz bir lezzet-i hâzırayı ileride gâyet büyük bir mükâfâta tercih eder. Ve az bir hazır sıkıntıdan, ileride büyük bir azâb-ı müeccelden ziyâde çekinir. Çünkü tevehhüm ve heves ve his, ileriyi görmüyor, belki inkâr ediyorlar. Nefis dahi yardım etse, mahall-i îmân olan kalb ve akıl susarlar, mağlûp oluyorlar.

Mesela, geçmiş zamanlarda kişi veya toplum hareketlerine akıl ve ilim yerine hissiyat hükmederdi ve neticede taassup ve ihtilaf yaygın idi. Kişiler ve toplumlar, delillerle aklı ikna yerine bu hisleri okşayarak yönlendirilirdi
Zaman kaba kuvvet ve hislerle hareket zamanı değil, marifet, fazilet ve akıl zamanıdır
Kimin aklı keskin, kalbi parlak olursa, yalnız o yükselecektir.
Belağat ve delil ile akılları fetheden, insanları ve dünyayı da fetheder hisleri ile hareket edenler ...
Kur’an da defalarca insanları düşünmeye ve akıllarını kullanmaya davet ediyor olayları ve fikirleri değerlendirirken, bilhassa neticelerine dikkati çekiyor: “Delil ve akıbete bakınız.

biz hissiyatımızla hareket ettik, aklımızı kullanmadık.
fikirleri değerlendirirken, bilhassa neticelerine dikkati çekilmekt “Delil ve akıbete bakınız" denilmektedir.
ama hisleriyle hareket eden bizler
ne yazık kı kaybeden taraf olduk.