Savaş ve gündem hakkında kendimce bilgilendirme...

Day 642, 06:16 Published in Turkey Croatia by TOY OF THE WINDS

Değerli kardeşlerim, burada yazacaklarımın bir kısmını bir makaleye yorum olarak yazmıştım. Makale açarak ifade etmemin daha uygun olacağını düşündüm. sıkılmadan okursanız sevinirim.

Son günlerde olan olaylar ve gündemde çıkan söylemlere karşılık resmi olarak hükümette bulunmayan, fakat savaşın stratejist ve lojistik destekçilerinden biri olarak kendimce durumları yorumlayacağım.

öncelikle son zamanlarda tekrar tekrar tekrar dile getirilen bir söylem var, " hükümet toprakları gereksiz nitelendirip yunana verdi "

Arkadaşlar hükümetin böyle bir düşüncesi yok ve olamazda... Çünkü o toprakların alınması esnasında hükümette ve çevresinde bulunan bir çok kişi saatlerce uykusuz kalmış özel hayatından ve iş saatinden feragat etmiş kişilerdir. Emeklerini bu kadar kolayca teslim edebileceklerini düşünmek çok yanlış bir düşüncedir.

Operasyon başlamadan önce strateji belirlenirken yapılan fikir alışverişlerinde ilk saldırıda cg alınamazsa mppler nedeniyle diğer toprakların kaybedilebileceği öngörülmüştü. Operasyon bu risk alınarak başlatıldı. Toprakların hammadde bulundurmamasi nedenyile nispeten değersiz olduğu söylenebilir. Fakat bu kesinlikle "amaaaan zaten değersizdi canım" denecek bir söylem olamaz. Bu daha çok ana hedefe ulaşmak için daha önemsiz parçaları riske atmak olarak görülmelidir.

İlk saldırılarımız sadece bizim açımızdan bakarsak sonuçsuz olduğu bir gerçek. Fakat bu saldırılar müttefiklerimizin işine yaramış ve yapılan diplomatik görüşmeler sayesinde bazı platformlarda lehimize çevrilebilecek hale getirilmiştir. Daha somut bir örnek isterseniz Amerika gücünün önemli bir kısmını yunanistana yardım için kullandığı için 2 önemli bölgesini kaybetmiştir. Diğer cepheler sırasındanda yunanistanın diğer 10 müttefiği çeşitli kayıplar vermişlerdir.

Medyada bı sıralar sıkça söylenen birkaç söz daha var; " 2000 gold boşuna yakıldı neden ekonomiye sürülmedi? madem ege adaları verilecekti neden alındı?"

Ben ve birkaç arkadaşım bazı makalelerde altınları rank için kullandık sanane gibi tepkilerde bulunsa bile bu tepkinin sebebi, bir kısım kişilerin olaydan rant sağlamaya çalışması ve sinirlerimizi germesidir.

Ege adaları alınması sırasında yakılan nakit gold 2000 değil 600 küsürdür. 250 gold ise açılan 2 cepheye gitmiştir. Silahlar vardiyalı ve silah karşılığı maaşsız çalışan arkadaşlarımızın yardımıyla üretildiği için maliyetleri 1 goldun çok altındadır. Vurulan damagenin bir kısmı irandan kendi imkanlarıyla gelen 2 mareşale aittir. Neticede nakit olarak 2000 gold harcanmamıştır. Harcansa bile 2000 goldun ekonomiye sürülmesi 1 haftalık bir rahatlama sağlayacak bir hafta sonra tekrar eski haline döneceği için (tecrübeyle sabittir) bir anlamı olmayacaktır. Ayrıca bu goldların bir kısmı kişilerin kendi bireysel kazandıkları veya satın aldıklarıdır. Bu konuda birinin altınını nasıl harcayacağını sorgulamak abesle iştigaldir. Bizimde grup olarak harcadığımız altınlar bu işe ayırdığımız servetimizin bir kısmıdır. ekonomiye ayrılan ayrıdır savaşa ayrılan ayrıdır. Devletin kendi öz birikimine kesinlikle dokunulmamıştır. Halktan yardım amaçlı toplanan goldlarda aynen durmaktadır. Bu konuda artık bu tartışmayı uzatmanın bir anlamı yoktur.

Adaların neden alındığı ve korunamadığı konusuna gelecek olursak, bu olay öyle al gülüm ver gülüm diyecek kadar basite indirgenmemelidir. Hükümet bazı şeyleri olurken değil olduktan sonra açıklamak durumundadır. Sonuçta yapılan strateji başka bir şeyi amaçlıyorsa önceden söylemek yanlış olur. Nitekim ege adalarının alınmasının akabinde Romanya ve Hırvatistanın geri alırken 600 k güçlerini Amerikada değil burda harcaması, tanklarımızın peleponese ve crete yerine sırbistan saldırısında yardıma gitmesi bu konuya daha geniş bir perspektiften bakmanızın gerektirir. Bu olaylar olurken birkaç ilgili arkadaşımız (battalgazi, burakkocamis, ertugrul han, poker) bazı lobi çalışmaları yürütmüş, ve yakın zamanda olacak gelişmelerin lehimize sonuçlanması için önemli adımlar atmışlardır.

Ege adaları savaşından sonra bir takım çevreler prestij kaybettiğimizi iddia ederek seçim öncesi halkı kendi taraflarına çekmeye çalışmaktadır. Ne acıdır ki bu kişiler araştırıldığında en büyük prestij kaybını 20 gün önce onlar yüzünden yaşadığımız görülecektir. Yunanistanın medyamızda yazdıklarını ciddiye alıp cevaplamayın. 1,5 yıldır her savaşımızda gerek yunanlılar gerek hırvatlar gerekse amerikalılar aynı psikolojik hareketi ucuzca yapmaktadırlar. Başka hiçbir ülkenin medyasında böyle basit makaleler açılmaz. Türkler oyundada sevilmediği için bunlara katlanmak durumundayız. Prestij kaybı kesinlikle söz konusu değildir. Dost ülkelerin operasyonlar sonucunda takdirlerini kazanmış dostluklarımızı pekiştirmişizdir. Düşman ülkelerin alaycı ifadelerde bulunması son derece normaldir.

Savaşın başlangıcı ve şu anki durumu hakkında kendimce diyeceklerimi de belirteyim.
İlk taarruzlarımız üstüste gelen aksilikler ve amerikanın kendi bölgelerini göz göre göre feda edip bize karşı savaşmaları sonucunda kaybettik. Başımıza gelen aksilikleri tekrar yazmayacağım, daha önce zaten yazıldı. Bahane uyduruluyor diye nitelendirilemez. Sonuçta plan dışı gerçekleşen sistemsel sorunlar aksiliktir. Bunların haricinde cephelerin kaybedilmesinde ana etmen olmasada bir takım sözde Türk asıllı Türkçe konuşan çevrelerin yaptıkları propagandalar, verdikleri yasa teklifleri, yabancı basında yazdıkları sonucunda oluşan moralsizlik ve gergin ortam ciddi motivasyon bozulmasına sebep olduğu bir gerçektir.

Cepheler ilk saldırılarımız sonucunda kaybedilmiş olabilir. CG yi almak için belirlenen stratejiler hep dünyadaki savaş durumundan istifade etmek üzerine belirlenmişti. Hazırlığımızı yaptık şansımızı denedik ama bu seferlik olmadı. Şimdi önümüzde daha farklı bir süreç olacak. Bu süreçtede durumlar değerlendirilip yeni stratejiler geliştirilecek. Bu oyundaki ülke olarak öncelikli hedefimiz bellidir. Her dönem hedef değiştirmenin bir anlamı yok. Taaruzların sonuç vermemesi nedeniyle hedeften vazgeçmenin de anlamı yok. Zaten o bahsedilen goldlar hedeften vazgeçilirse ziyan olacak. Birilerinin dediği gibi hedeften vazgeçmek barış kardeşlik vs. gibi söylemler bu ülkeyi savaş konusunda amaçsız bir hale getirecektir. Ve ne zaman bu ülke askeri bir hedefi olmazsa o zaman kendi içinde ksıır tartışmalara girip daha da gerilemektedir. Oyunun en eskilerinden biri olarak ben bunu defalarca gördüm yaşadım.

Son cephelerin sonuçlarına bakarak umutsuzluğa kapılmak yanlıştır. Böyle düşünen arkadaşlara önerim geçmiş savaş tarihlerini okuyun. Romanyanın Endonezya içlerine yürüdüğü, Macaristanın son toprağında bağımsızlık mücadelesi verdiği, Amerikanın portekizi ezdiği, Rusyaya çıkarma yaptığı dönemleri okuyun. Rusyanın TO altında kalıp tamamen haritadan silindiği zamanları Romanyanın slav ülkelerin topraklarını işgal ettiği, Finlandiya Norveç gibi ülkelerin baltık ülkelerini dağıttığı, Hırvatistan ve Polonyanın orta Avrupayı karıştırdığı, İspanyanın italyanın yüksek kalite hammadedeli bölgelerini aldığı zamanları okuyun. Çok uzak değil. Bunların bir kısmı daha 3 ay önce olmuştu. Biz 20 günde bu savaştan vazgeçecek bir millet değiliz, en azından ben öyle tanıyorum milletimi, yoksa yanılıyor muyum?

teknik562
Gayri Nizami Harp Daire Baskani 😛