Pürüzsüz Yolda Engelli Koşu

Day 2,376, 09:54 Published in Turkey Turkey by BraweHeart
Hey ! Dur yolcu.



Nereden gelir de habersiz kaybolmak istersin. Kaçar mısın yoksa kovalar mısın, nedir bu telaş ? Gözlerine bakılırsa kovalar gibisin ellerin kaskatı kesilmiş, ayakların çamur deryasından farksız, altınlarıyla mumyalanmış kral gibisin.

"Sana da n'oluyor, çekil yolumdan"

Kan ter içerisindesin dur bi soluklan. Yakından bakınca anladım da senin boynundaki tasma da nedir ? Neden üstün tertemiz olduğu halde yırtık ayakkabılar giyersin ?

"Anam mısın babam mısın ? Yolumdan çekilsene ulan it"

Çekilmeyeceğim tıpkı senin öğrettiğin gibi.

"Ben ki senin ulaşamayacağın akılalmaz akılların duracağı, savaşmak isteyenlerin nefes alamayacağı, bakmak isteyenlerin kör olacağı, dinlemeye çalışanların sağırlaşacağı ve acizliğinden önünde diz çökmek için içindeki korkuyla cebelleşeceğin yegâne dağın zirvesindeki ULU EJDER'im.
Özelliklerimi saymama ömrünün yetmeyeceğini senin aciz olduğun kadar iyi bilirim."


Sen ki güya ulu ejder'im dersin , nerededir ataların ?

"Onlar -ki hiç birşey bilmezler- huzur evindedirler, ne kendilerine ne de bana yol gösterecek akılları yok."


O zaman arkadaşların nerededir, kimdir onlar ulu ejder ?

"Onlar arkadaşlarımdır ki her zaman beni över, beni yüceltirler. Benim için herşeyi yaparlar ve köle gibi çalışırlar."


Peki ya gittiğin yer, orası neresidir ?

"Ben ki meşgul, elinde güç bulunduran, gücü kullanan ve gücü devamlı artan bir ulu Ejder'im. Gittiğim yer ölümsüzlük ateşidir ki onun içine giren ateş gibi güçlü ve ateş gibi sönmez olur. Ben ki ona ihtiyaç duyacak kadar aciz değilimdir, onu görmeye gider onu söndürmek isterim. Bu yüzden gideceğim çok yolum vardır."


Nerden bilirsin o ateşi, nedir alıp veremediğin ?

"Sadece bir kere kahkahalar arasında duyduğumu bilirim, o an ki benim güneşim olmuştur. İsterim ki onu yok edecek gücümle ezeyim hiç kimse ulaşamadan yok olsun."


Tek amacı bu mudur yegâne güç sahibi ulu ejderin ?

"Her gün bıkmadan dağın tepesine kayalar taşırım, bunlar ile dağımı yükseltir şöhretimi bakabileceğin en uzak noktadan göstermek isterim."



Hiç mi durmaz bu güç sahibi ejder ?

"Durmam, duramam. Artık durmak istesem de duramam ama hala herşey kontrolüm altındadır. Hata yapmam, hatayı sevmem, affetme gibi bir huyum yoktur siz acizler için."


Bakıyorum da nefesin daralıyor, otur şuraya soluklan, sen ki dağına kayalar taşırdın.Şimdi neden ayaklara DÜŞER OLDU BU ULU EJDER ?

"Artık dayanamıyorum, zihnim keşmekeş içerisinde beni ikiye ayıracak nerdeyse."

Sesin de çok kötü geliyor, gözlerin neden böyle kanlı ?
Şimdi uzanır oldun, nerede uzaklara koşan yabancı.

"Rahat bırak beni, tek isteğim mükemmel sessizlik.
Yerde duran çöp gibisin, onu atan pislik"

Gidiyorum artık senden elveda demeden
Ama bilmeni isterim bakışların kesilmeden
Şimdi tam vaktidir söylemenin bilmeden
Gittiğini görüyorum kardeşinim diyemeden



Bakışlar, bakışlar, bakışlar...

Ne etrafta bir yolcu var ne de bir başkası. Tamamen yalnızım. Ortada olan tek şey ayağı prangalı bir mahkum. Kendimin gitmesi gereken yolun dışındayım ve buna hapis kaldım, yapayalnız.

Kaçış yolunu bilip de ona adım atmamak beni çok üzüyor, tıpkı yere yaklaşırken paraşütü açmamak gibi :/


O ejder bendim, mistik bir şekilde içimde iyiliği ve kötülüğü barındırırım.

Güç paraydı, belki olsa mutlu olurum dediğim.

Tasma takan bendim, kendimi köle etmiştim kendime.

Köle gibi arkadaşlar kibrimdi, durmadan beni överlerdi 🙁

2 kere huzur evi ziyareti yapma fırsatı bulup atalarının değerini bilemeyen bendim 🙁

O güçlü ateş saçma sapan bir hayaldi, ona ulaşınca elime hiçbişey geçmeyeceğini bile bile.

Ateşe ulaşmak değersiz hedefimdi, bir bilgisayar oyununun sonu gibi :/

Dağa kayaları taşıyan bendim, çok zahmetli ve bir depremde yıkılacak olan işleri yapan da bendim 🙁

Dağın uzaktan görülmesini isteyen bendim, çok uzaktan görülse dahi bana bir faydası olmadan 🙁 🙁

Hata affetmeyen bendim, sanki hatasız kul varmış gibi.

Nefesi daralan bendim, üst üste gelen çaresizlikler , uykusuzluklar içinde.

ULU EJDER'in kardeşi bendim, çünkü kardeşim sadece benimle konuşan çaresiz aklımdı.

Ölen ULU EJDER bendim, o kadar şeyi yapıp; doğru olanı aramadan, sessizce göçüp giden, sadece geriye seyirlik kemiklerini bırakan.


Ne isterdim olmak büyük kral,
Ne de isterdim düşünmek küçük hayal.
Ne ben sana gelirim, ne de sen.
Ne sen beni doyurursun, ne de ben.


İşte böylesine pürüzsüz olabilecek bir hayat varken elimizde, önümüze engeller çıkarıp kendimizi köleleştiriyoruz. Oysa istemezdiniz değil mi ateşin peşinden koşmayı ? 🙂

Shout:

Pürüzsüz Yolda Engelli Koşu
www.erepublik.com/en/article/2402279/1/20


Bağışlar:
(Belki gönderen olur dursun burda yazı 😃)

🙂 3x 🙂

Pirinç: 300 cc
İkinç: 225 cc
Üçünç: 150 cc

Hadi iyi günler 🙂