Makale Görevi

Day 2,523, 13:08 Published in Turkey Cyprus by zebah zebah jr

25 yoruma ihtiyacım var arkadaşlar boşuna olmasın ek olarak bir bilgi aktarayım.

"Türk Devrimi öncesinde tablo şöyledir:
1683'ten beri Batı'nın emperyalist baskılarıyla askeri, siyasi, kültürel ve ekonomik olarak köşeye sıkışmış, her geçen gün biraz daha kan kaybeden, yarı bağımlı çöken imparatorluk...
600 yıldan beridir yaşamın, hukukun, sanatın, siyasetin ve kültürün dinle şekillendiği, bir "şeriat" ve "ümmet" imparatorluğu...
300 yıldan fazla bir zamandır, bilimde, sanatta, eğitimde ve kültürde çok geri kalmış bir ortaçağ imparatorluğu...
Gerçek "çılgın proje", her bakımdan iflas etmiş böyle bir çok uluslu imparatorluktan, bağımsız ve çağdaş bir "ulus devlet" yaratmaktır. İşte Atatürk bunu başarmıştır.
Önce emperyalizme başkaldırarak "yarı bağımlı" imparatorluğa son verip "tam bağımsız" bir devlet kurmuş, daha sonra "hurafelerle" mücadele ederek, şeriat yasalarına son vererek, "akıl ve bilimin" rehberliğinde bu devleti çağdaşlaştırmıştır. Yaptığı devrimlerle, insanları "kul" olmaktan kurtarıp, özgür "bireyler" haline getirmiştir. Bu da yetmemiş, "tam bağımsızlık" parolası çerçevesinde Osmanlı'yı iflas ettiren dış borçlara ve kapitülasyonlara son verip ekonomik bağımsızlığı sağlamıştır.

Çok daha önemlisi Atatürk, kaderini dönme devşirmelere teslim etmiş bir "ümmetten", kendi kaderini kendisi belirleyen bir "millet" yaratmıştır."

Sinan Meydan - Akl-ı Kemal 1. Cilt

"Örneğin okulda, Atatürk'ün karga kovaladığını bilirdik ama 5000'e yakın kitap okuduğunu bilmezdik. Laikliğini az çok bilirdik, ama Kurtuluş Savaşı sırasında işgalci Yunanlılarca yıkılan, ahır yapılan yüzlerce camiyi tamir ettirdiğini bilmezdik. İçki içtiğini duyardık da, Kuran'ın ilk gerçek tefsir ve tercümesini yaptırmak için verdiği mücadeleyi hiç duymamıştık. Devrimlerini ezberlerdik tarih sırasına göre ama o devrimlerin ardındaki tarihi, kültürel, sosyal, bilimsel, hatta dinsel gerekçelerden haberimiz yoktu. Örneğin halifeliği ''dinin bir gereği'' diye anlattıklarından halifeliğin kaldırılmasının ''dine aykırı'' olduğunu düşünürdük! Harf Devrimi'ni bilirdik de Latin harfleri diye bildiğimiz o harflerin aslında Göktürk-Etrüsk kökenli harfler olduğunu, dahası bu devrim yasasının adının ''Latin Harflerinin Kabulü'' değil ''Yeni Türk Harflerinin Kabulü'' olduğunu bile bilmezdik. Nereden bilebilirdik yıllar sonra birilerinin , ''Atatürk Latin harflerini kabul etti, bir gecede cahil kaldık!'', ''Dedemizin mezar taşını okuyamıyoruz!'' deyip gerçeği çarpıtacağını. Yıllarca ''beyin fesadına'' uğratıldığımız için olsa gerek, bu yalancılara şöyle diyemezdik: ''Sanki Harf Devrimi'den önce Osmanlı çok kültürlüydü! Sanki Osmanlı'da okuma yazma oranı %90'lardaydı! Asıl Harf Devrimi'nden önce cehalet vardı. İnsanlar Harf Devrimi sayesinde okuryazar oldu. İnsanlar yeni harflerin kabul edilmesinden önce Arap harfleri varken de dedelerinin mezar taşını okuyamıyordu, çünkü toplumun %92'si kadarı Arap harfleriyle Osmanlıca da okuyup yazamıyordu.''

Sinan Meydan - El-Cevap