Join the new world

Öncelikle bu röpörtajdan dolayı Sevgili Udp Başkanı Keshme'ye sonsuz teşekkurlerimi iletmek istiyorum. Normal şartlarda TH-UDP-RSP-BTP partilerinin tüm başkanlarına yolladım ve sadece keshme ve onurortakisali disinda yanit alamadım ne yazıkki. GEcikmeden dolayıda keshme ve onurortakisali'dan özür diliyorum.


Ve Udp Başkanı Keshme;

-Biraz kendinizi tanıtırmısınız? Kimsiniz? Neden siyasete katıldınız? Nasıl ve ne zaman başladınız? Vede siyasi kariyerinizde ne gibi başarılar var?

İsmim Emre, 29 yaşındayım, bir inşaat firmasında yönetici olarak çalışıyorum. Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi mezunuyum, oyunda siyasi modülle içli dışlı olmamın sebebi budur. Oyuna yaklaşık 8 ay önce başladım, siyasi kariyerim ise 4 ay önce Ulusal Demokrat Parti’ye katılarak başlamış bulunmaktadır. UDP’de sırasıyla yönetim kurulu üyeliği,basın sözcülüğü, başkan vekilliği görevlerinde bulundum. Şu an itibariyle Ulusal Demokrat Parti’nin Genel Başkanlığını yürütmekteyim. Ayrıca mecliste oyuncuların teveccühleriyle 2 dönem milletvekilliği yapmış bulunmaktayım.

-Bir seçimi daha arkamızda bıraktık. Genel anlamda seçimi nasıl değerlendiriyorsunuz? Seçimde sizi üzen,kıran veya sevindiren bir şey yaşadınızmı?

Genel anlamda baktığımda geride bıraktığımız seçimi eTR’de şahit olduklarım arasında en vahimi olduğunu söylemem yanlış olmaz sanıyorum. Seçim öncesi üye sayıları 100 civarı olan partilerin 300’lü sayılara çıkması, seçimin sonucuna direk etki eden fake oylar, oy satın alma durumunun artık olağanlaştırılmaya çalışılması vs konulara şahit olmak beni gerçekten üzmüştür. Bu kadar olumsuzluk içinde başkanı olduğum partinin adaylarının onurlu duruşu ise beni sevindiren tek unsurdur. Parti olarak her zaman olduğu gibi bu seçimde de para ile oy satın almanın, fake kullanıcılardan oy medet ummanın karşısında olduğumuzu duruşumuzla belli ettiğimizi düşünüyorum. Seçilemeyen arkadaşlarım üzülmesinler, bu devran böyle devam etmeyecektir.


-Seçimlerde Çıkarmış olduğunuz mv sayısından memnunmusunuz, Eğer evetse bunu nasıl başardınız, hayır ise eksik yaptıgınız neydi sizce veya bunu bir dahaki seçimde nasıl telafi edeceksiniz?

An itibariyle mecliste 7 sandalye ile 2.parti durumunda gözükmekteyiz. Geçmiş dönem dikkate alındığında her ne kadar ülke olarak bölge sayımız azaldıysa da meclise en çok mv gönderen parti ünvanını kaybetmiş bulunuyoruz. Bu bakımdan sonuçları geçmiş döneme nazaran başarısız olarak değerlendirebilirim. Diğer taraftan özellikle bu seçimlerde yaşanan onca olumsuzluğa rağmen emekleri bizden esirgemeyerek yılmadan çalışan arkadaşlarımız ise bizim temel kazancımızdır. Seçim çalışmalarındaki temel anlayışımız, tanklar dağıtmak, fake oylar peşinde koşmak yerine oyunu aktif oynayan insanlarla birebir iletişim kurmaya yöneliktir. Bu anlayışımızdan önümüzdeki dönemlerde de vazgeçmeyeceğiz.


-Bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde Kıbrıs ile Makedonya arasında bir sorun patlak verdi ve bu boylu boyunca bir krize döndü. Sizin bu konuda yorumunuz nedir kim haklı kim haksız bir yorumda bulunabiliyormusunuz? Yada herhangi bir tarafı destekliyormusunuz kişisel olarak?
Öncelikle başta belirteyim, Makedonlar’ın Kıbrıs’tan koşulsuz toprak talep etmesi ve üslubu hiç hoş değildi. Diğer taraftan ne yazık ki çözülecebilecek bir mevzuyu bir anda galeyana gelip büyüten İnci tarafıda bu konuda en az Makedonlar kadar suçlu hale geldi. Şahsım adına bu noktada hiç bir tarafı desteklemiyorum, benim için şu an önemli olan kapımıza kadar dayanan Bulgaristan tehlikesidir.


-Peki sizce bir çıkış yolu olabilirmi, yada ne önerirsiniz panpalara ve Makedonlara?

Soruna dialog olarak cevap vermek isterdim ama mevcut durum o sınırı çoktan geçmiş bulunmaktadırlar. Umarım önümüzdeki dönem yeni seçilecek başkanlar bu kriz öncesi dünya haritasına ve şimdiki dünya haritasına bakarak aslında bu dalaşmanın kime yaradığının bir an önce farkına varıp sorunun çözümü yönünde adım atarlar.

-Denizerus hükümeti bu olayda kendi iddiasına göre iki tarafıda kırmamak icin sesiz ve tarafsız kaldılar. Sizce Hükümet bu krizi iyi yönetebildimi,Doğru hamle yaptımı. Siz olsanız ne yapardınız? Sizce bu saatten sonra bir mudahalede bulunabilirmi?

Bu kadar yakın iki müttefikin kavgası Denizerus hükümeti için bir şansızlık olmuştur bu öncelikle kabul etmek gerekir. Diğer taraftan Denizerus ve ekibinin bu süreci yeterince iyi yönetemediğini düşünüyorum. Kabine üyelerinin fevri ve tutarsız çıkışları süreci çözmekten ziyade daha da alevlendirmekten öteye ne yazık ki gidememiştir. Diplomasi her zaman savaşmaktan daha zor ve emek isteyen bir alandır. Bu bakımdan egoları, gururu bir tarafa bırakıp ülke menfaatleri doğrultusunda hareket etmek en doğru yoldur. Krizin ilk anlarında yapılacak etkin bir diplomasiyle sorunun çok rahat çözüleceğini düşünüyorum. Lakin, şu an ok yaydan çıkmış durumdadır, artık sorunun çözümü yeni seçilecek başkanlar vasıtasıyla mümkün olabilir.

-Peki Kıbrıs hükümetinin edenle olan ilişkilerini nasıl yorumluyorsunuz?

Şahsıma Kıbrıs hükümetinin yaptıklarını doğru bulmuyorum. Mevcut krizin galipleri yeniden haritaya dönen Bulgaristan ve Yunanistan olmuştur. Kıbrıs hükümetide onların elinde bir maşa olmaktan öteye gidememiştir. Kıbrıs hükümeti kendine destek aramak uğruna Eden’e yanaşacağına, sorunun çözmek adına Türkiye ve Makedonya ile görüşmelere bir an önce başlamalıdır.

-9 gün sonra bir başkanlık seçimi olacak. Partiniz olarak olası bir adayız belli odlumu yoksa diğer partilerin adaylarına göremi karar vereceksiniz?

Şu an için partimizin adayı belli değildir. Bu dönemde UDP olarak yönetime, sorumluluğa hazır olduğumuzu düşünüyorum. Bu bakımdan partimizin içerisinden değerli bir arkadaşımızı başkan adayı olarak çıkartacağız. Diğer partilerin adaylarını destekleme gibi bir durum söz konusu değildir.

-Peki denizerus yönetimini nasıl buldunuz(Makedon-kıbrıs sorunu hariç daha önceki sorularda vardı)
Başarılılarmıydı başarısızlarmıydı?Eksik yanları neler? İyi yanları neler?

Denizerus yönetimi haritadan ve mevcut sorunlardan anlaşılacağı üzere başarız olarak değerlendirilebilir. Bunun en temel nedeni başkanlık seçimlerinden önce de söylediğimiz gibi kabinesinin daha önce bir çok hükümette sürekli görev almış tecrübeli fakat yorgun ve yıpranmış kişilerden oluşmasıdır. Ayrıca diğer bir husus seçilebilmek uğruna her grup ve partiden karma bir kabine oluşturmak belki adayın seçilebilmesini sağlar fakat iş yönetmeye gelince tamamen olumsuz olarak kendisine döner. Zira, yürütme görevi koordinasyon ve kaynaşma işidir.



-Bulgaristan ile onların toprakları üzerinde bir ileri bir geri bir savaş yapmaktayız. Bununla ilgili olarak bir düşünceniz varmı? Olası bir barış antlaşmasını destekliyormusunuz?

Şahsi düşüncem Bulgaristan’la yaşadığımız çekişmenin her iki tarafa da bir şey katmayacağı yönündedir. Malesef müttefikimiz Sırbistan, Bulgaristan’ı bizim kucağımıza atıp kendi menfaatleri doğrultusunda hareket ederek geçmiş durumunu oldukça geliştirmiştir. Hükümetteki arkadaslardan bazıları “biz anlaşma ayarladık fakat meclisten kabul görmedi “ tarzı bir savunma mekanizması geliştirmektedirler. Bunun anlamsız olduğunu düşünüyorum. Unutmamalıyız ki bir anlaşma masasına oturduğunuzda mevcut durumdan maksimum faydayı sağlamanız gerekir. Bir ülkeyi tamamen silmişken anlaşalım diye tüm topraklarını geri vermek pekte mantıklı bir davranız olamaz. Mevcut durumda her iki ülkede orjinal topraklarındayken reddedilen anlaşma tekrar gündeme getirilip, yürürlüğe konulabilir kanaatindeyim.


-Sizce türkiyenin One’daki yeri nedir? İncinin dediği gibi kulanılıyormuyuz? Yoksa NE savaşlarını almamıza okadar yardım edenleri göz ardı etmemekmi gerekir?

Bu konunun yalnız düzlemde tartışıldığını düşünüyorum. Siz resmi olarak üyesi olmadığınız bir ittifakı icraatlarından dolayı eleştiremezsiniz. Başkanlık seçimlerinde de belirttiğimiz gibi eTR’nin temel önceliklerinden birinin ONE ittifakına resmi üye haline gelmesi olmalıdır. Diğer taraftan ONE ülkelerinin desteği yadsınamaz, bunu açıkca Bulgaristan savaşlarında tecrübe ettiğimizi düşünüyorum. İncinin dediğine gelecek olursak bu bir oyun ama gerçek hayata çok yakın bir düzlemde seyreden bir oyundur. Bu bakımdan kardeşlik, dostluk, vefa vs kelimeler yerine ülke menfaatlerinin önde tutulduğu çıkarlar doğrultusunda düzenlenen bir sanal dünyada olduğumuzu unutmamalıyız.

-Türkiyenin yönelmesi gerektiği yer sizce avrupamı asyamı,rusyamı yoksa ortadoğumu? Siz olsanız nasıl yönelirdiniz?

Öncelikle en uzak durulması gereken yerin Avrupa olduğunu düşünüyorum. Tam bir kurt kapanı olan bu bölgeden eTR ne olursa olsun uzak durmalıdır. Anilkoc döneminde tecrübe ettiğimiz üzere, yeni sistem ve bonusların öneminin artmasını da düşünürsek yönelmemiz gereken yer Rusya tarafıdır. Bunun içinde ONE resmi üyesi olmamız şarttır.


-Next Part: Onurortakisali-