Kıtlık ile Savaş: Durum Analizi

Day 961, 15:45 Published in Turkey USA by Kemal Ergenekon

Saygıdeğer Türk halkı,

Bildiğiniz gibi V2 denen facia ile tüm ekonomimiz sarsılmış durumda. Gerek üretim formülleri, gerekse asgari ücret sınırı gibi sorunlar, V2'nin ilk günlerini ekonomik açıdan tam bir kaosa dönüştürdü.

Ancak iyi haber yöneticilerin hatalarını yavaş yavaş farketmeleri. Açmış olduğumuz açık mektuba destek çığ gibi büyüdü, ve oyun yöneticileri hatalarını sonunda farkederek minimum asgari ücreti 0.10 TRY'ye çektiler. Böylece hiperenflasyon problemi ile karşılaşmamız engellenmiş oldu. Kayıplarımız oldu, ancak uzun vadede bunu telafi edebiliriz diye düşünüyorum.

Şimdi gelelim kalan sorunlarımıza. Bildiğiniz gibi, bir ekmeği üretmek için gereken emek eskisine nazaran kat be kat artmış bulunmakta. Bu yetmezmiş gibi, hammadde bağımlılığı en çok olan sektör de ekmek sektörü oldu (%25). Yöneticilerin bir kıtlığı engellemek için bu formülleri yeniden düzenlemesi olasılığı her zaman var. Ancak her ihtimale karşı Ekonomi Bakanlığı olarak olası bir kıtlığa karşı planımızı yapmak amacındayız.

Öncelikle kıtlık ile savaştaki hedeflerimizi açıklayalım:

1) Her oyuncunun her gün en az 1 ekmek tüketebilmesi
2) Her oyuncunun sağlığını yüksek seviyede koruyabilmesi (90-100)

Bu iki koşulu da yerine getirilmesini düşünürken, öncelikle en zor durumdaki oyuncumuzu düşünelim: düşük seviyeli oyuncular.

Bu oyuncuların günlük zaman bölüşümlerini minimum seviyede ekmek gerektirecek şekilde yaptıklarını varsayalım. Bu durumda günlük sağlık kayıplarının dökümü şu şekilde olacaktır:

Günlük çalışma (minimum kayıp için Q1 firma): -1 Sağlık
Günlük kütüphane: -1 Sağlık
Günlük antrenman (minimum kayıp için 1 saat): -0.25 Sağlık
Günlük dinlenme: -0 Sağlık

Toplam kaybedilen sağlık: -2.25

Bu şekilde bir günlük programa sahip bir kişi, tamamen sağlığa yoğunlaşmış bir Q1 ekmek tüketerek sağlığını 90-100 seviyesinde sabit tutabilecektir (diye tahmin ediyorum. 50 wellness'ta bu ekmek 3 sağlık veriyor, ancak 90-100 seviyesine geldiğinde verdiği sağlık ne kadar azaldığına dair elimde net veriler yok. Deneyini yapmış biri varsa bizimle de paylaşsın. 2 üstündedir diye tahmin ediyorum)

Günlük mutluluk dengesi hesabı:

1 saat antrenman (T=1) + mutluluğu sabit tutacak kadar çalışma ve kütüphane (W) hedeflenmektedir.

W + 0.25T = 1 + 24 - W - T
2W = 25 - 1.25 = 23.75
W = 11.75

Yani bu kişi günlük 11-12 saatini çalışma ve kütüphaneye ayırabilir. Günlük 0.25 mutluluk kaybı çok ciddi olmadığından şimdilik 12 saat diyelim.

1 Q1 Ekmeğin Üretimi İçin Gereken Emek:

Hammadde: 30 Birim Emek (Harvester / Hammadde İşçisi)
İmalat: 90 Birim Emek (Producer / İmalatçı)

Bir işçinin üretim kapasitesi:

PP = 0.5 * A * B * (C + D) * E

En iyi koşullarda:

A = 2
C = 3
D = 3
B = Yetenek
E = Çalışma süresi

PP = 0.5 * 2 * 6 * B * E = 6BE

(Ekmek ve tahıl üretim sektöründeki) İşçilerin yetenek seviyelerine göre üretebilecekleri maksimum Q1 ekmek miktarı:

Seviye 1: 6 * 11 / 120 = 66 / 90 = 0.55 Q1 Ekmek
Seviye 2: 1.10 Q1 Ekmek
Seviye 3: 1.65 Q1 Ekmek
...

Bu hesaptan anlaşılmaktadır ki, en iyi koşullar altında bile 2 seviyesinin altındaki işçilerimizin üretimleri, kendi ekmeklerini karşılamaya yetmemektedir. Aradaki bu yükü devlet üstlenmelidir.

Bu hesaplar eğer tamamen devlet kontrolünde bir ekonomimiz olsaydı, 1. seviye oyucularımız dışındaki kişilere yetecek kadar ekmeği zor da olsa üretebileceğimizi gösteriyor. Yani açlıktan ölmemek, kıtlığı engellemek teknik olarak mümkün. Fakat serbest piyasa koşulları bunu güçleştirmekte. Şimdi bu soruna bir göz atalım.

Öncelikle kişilerin alım güçlerini gözden geçirelim. Şu anda 1. seviyedeki oyunculara saatlik 0.10 TRY maaş verilmekte. 11 saat çalışma ile çarparsak (1 saat kütüphaneye ayrılıyor) günlük 1.1 TRY gelir demek oluyor.

Bu oyuncunun günlük geliri ile Q1 ekmek alabilmesi için, ekmeğin en fazla 1.1 TRY'den satılması gerekmekte. Eğer sektörlere emek ile orantılı hakkaniyetli bir bölüşüm yapmamız gerekirse şu sonuçlarla karşılaşıyoruz:

Hammadde firmasına gitmesi gereken pay: 1.1 * 0.25 = 0.275 TRY
Ekmek firmasına gitmesi gereken pay: 0.825 TRY

Q1 tahılın hakkaniyetli fiyatı: 0.275 / 30 = 0.00916 TRY = 0.01 TRY

Bu durumda Q1 ekmeği asgari ücretli, günde 11 saat çalışan işçinin alabilmesi için tahıl birim fiyatı 0.01 TRY olmak zorundadır. Fakat şu anda piyasadaki tahıllar 0.07 TRY gibi uçuk fiyattan satılmaktadır.

Eğer kıtlıkla karşılaşmak istemiyorsak, tahıl firmalarının fiyat kırmaları bir zorunluluktur.

Bu hesap ile, ve %0 kâr oranına sahip olmak için, tahıl firmalarının vermeleri gereken maaşlar:
Seviye 1: 6 * 0.01 = 0.06 TRY / saat
Seviye 2: 12 * 0.01 = 0.12 TRY / saat
Seviye 3: 18 * 0.01 = 0.18 TRY / saat
...

Buradan da anlaşılabileceği gibi, kâr etmemeye razı olan bir tahıl firması bile 1 seviyeli hammadde işçilerine asgari ücret olan 0.10 TRY'yi vermek istemeyecektir. Bu sebeple bu seviyedeki işçilerimizin istihdamı yine devlete kalmaktadır.

Sonuçlar ve tavsiyeler:

Kıtlığı engellemek istiyorsak düşük ve orta seviyeli oyuncularımıza düşen görevler şunlardır:

Günlük zaman dağılımını en az kaynak gerektirecek şekilde yapmak (yani minimum düzeyde askeri antrenman yapmak, tüm mutluluk ihtiyacını dinlenerek karşılamak, ve sadece sağlık veren ekmekleri tüketmek )

(Tavsiyemiz: Q1 firmada 12 saat çalışma + kütüphane, 1 saat askeri antrenman, 11 saat dinlenme + Q1 sağlık ekmeği)

Q1 Ekmek firmalarına düşen görev: Tamamen sağlığa yönelik ekmekler dizayn edip satmak, ve fiyatı 1.10 TRY'nin üstüne çıkarmamaya dikkat etmek

Tahıl firmalarına düşen görev: Tahıl fiyatını 0.01 TRY'ye olabildiğince yaklaştırmak, ve aynı ölçüde tahıl işçilerinin maaşlarını da aşağıya çekmek.


Krizi fırsata çevirmek: Yetenek dağılımını yapmayı unutarak yetenek puanları her dala eşit yayılmış olan vatandaşlarımız, kıtlığı engellemeye katkıda bulunmak ve kendi tüketimlerini karşılayabilmek adına Producer (Üretici) ve Harvester (Hammadde işçisi) mesleklerinde çalışmak isteyebilirler. Şu andaki formüller ile en çok ihtiyaç bu sektörlerde görülmektedir.


Bu araştırma tamamen bir tavsiye niteliğindedir ve emir olarak görülmemelidir.

Saygılarımla,
K. Ergenekon