Join the new world

Sevgili Halküretim gönüllüleri, ve saygıdeğer eTürkiye halkı;

Halküretim ile ilgili yanlış bilinen bir takım bilgileri düzeltme amaçlı yazılarımıza devam ediyoruz. Bu makalemizin konusu, en az bir önceki kadar can alıcı ve önemli.

Evet, maalesef günümüzde, eToplumun en cahil kesiminden Halküretim'in kuruluş zamanlarını bilenlerine kadar pek çok insanda, ve hatta kimi Halküretim gönüllülerinde bile, Halküretim'in “belli bir sahibi” olduğunu, ve hatta bu kişinin ben olduğumu sananlar var.

Bu acı yanılgının sebeplerini anlamak elbette çok kolay. Tıpkı gerçek Türkiye'de olduğu gibi, eTürkiye'de de, her şeyin bir sahibi olduğu, sanki böyle olmazsa herhangi bir cismin veya oluşumun var olamayacağı gibi bir şartlanmışlıkla büyüyoruz.

Çünkü önümüze, bireysel mülkiyete dahil olmayan neredeyse hiçbir örnek konulmuyor, var olan “herkese ait” örnekler ise adım adım “bireyselleştiriliyor”..

Dolayısıyla hiçbir eTürkiye vatandaşını bu düşüncesi nedeniyle suçlamamakla beraber, doğrusunu anlatmayı da bir borç biliyoruz.


Öncelikle, Halküretim'in içindeki tüm altınlar, şirketler ve ürünlerle birlikte hiçbir bireye ait olmadığının altını çizmeliyiz. Halküretim, tıpkı gökyüzü gibi, Halküretim dahilindeki herkese aittir. Halküretim'i ilk olarak hayata geçirenler, onu tüm eHalk'a mal etmiş, Orgların, şirketlerin, altınların ve üretilen ürünlerin üzerindeki tüm mülkiyet haklarından vazgeçmişlerdir.

Peki Halküretim şirketlerine giren, o ürünlere ulaşan birileri mutlaka vardır, onlar sahibi olmuyorlar mı?

Hayır. Bu noktada, Halküretim'de işleyen yönetim ve koordinatörlük kavramlarını iyice anlatmamız gerekiyor.


Halküretim'de, en ufak bir alım-satım işleminden şirketlerle ilgili en önemli kararlara kadar, hemen tüm kararlar, Halküretim Chat Grubu'nda Halküretim gönüllüleri arasında gerçekleştirilen toplantılarda konsensus oluşturarak ve oy çokluğu kuralı üzerinden oylama yapılarak alınmaktadır.

Bildiğiniz gibi, Halküretim'de her şey, gönüllülük esasına dayanmaktadır. Halküretim'in ihtiyaçları doğrultusunda, herkes yapabildiği ölçüde Halküretim'e katkıda bulunur, kimisi yurtdışına çıkıp Halküretim için elmas üretir, kimisi ülkede kalıp diğer üyeler için silah..

Ancak Halküretim'de yapılması gereken işler sadece üretim değil, aynı zamanda şirketlerin işler kılınması için gerekli ayarlamaların yapılmasıdır da. Yani, elmas şirketinde üretilen elmasın, hediyelik şirketine aktaracak birilerinin bu işe gönüllü olmaları da gerekmektedir.

İşte bu ağır sorumluluğu alan şahıslara “Halküretim Koordinatörü” diyoruz.

Bu koordinatörler, Halküretim ile ilgili tüm yazışmaları yapmak, tabloları doldurmak, şirketlerin işler tutulması için para ve hammaddeyi denkleştirmek, ihtiyaç isteklerini karşılamakla görevlidirler.

Sanıldığının aksine, Halküretim için en fazla özveriyi, Halküretim gönüllüsü olanlar vermektedirler. Öyle ki, koordinatörlük, Halküretim içinde en az istenen, herkesin birbirine “satmaya” çalıştığı bir görevdir.

Halküretim koordinatörleri, her ne kadar bu kadar yoğun işleri gönüllü olarak yürütmeye çalışsalar da, Halküretim'den bu emekleri karşılığında herhangi bir ek “gelir” elde etmezler. Halküretim'den faydalanmak konusunda herhangi bir Halküretim Gönüllüsü'nden farkları olmadığı gibi, Halküretim yönetiminde de, tüm üyelerle eşit söz ve oy hakkına sahiptirler.



Peki Halküretim koordinatörleri neye göre belirlenir?

Halküretim koordinatörleri, Halküretim toplantılarında, Halküretim koordinatörü olmak istediklerini belirtmeleri üzerine yapılan oylamada, 2/3'lük çoğunluğun güvenerek kabul oyu vermesi, ve diğer koordinatörlerin beraber çalışacakları bu kişiyi onaylamaları ile görev alırlar. Dolayısıyla, Halküretim koordinatörleri, doğal olarak Halküretim gönüllülerinin büyük bir çoğunluğunun güvendiği kişilerden oluşmaktadır.

Peki Halküretim koordinatörlerinin kendilerine para aktarmadıklarını, ya da herhangi bir şey çalmadıklarını nereden bileceğiz?

Halküretim koordinatörleri, yaptıkları her işlemi, Halküretim Koordinatör Raporları tablosuna işlemek zorundadırlar. Bu tablo, tüm gönüllülerin ve eHalkın erişimine açık olup, herkesin bu tabloyu, şirketlerdeki para ve ürün durumunu inceleyerek hesap sorma hakkı vardır.



Kasım ayı koordinatör raporlarına ulaşmak için tıklayınız

Ekim ayı koordinatör raporlarına ulaşmak için tıklayınız

Daha eski koordinatör raporlarına ulaşmak için tıklayınız

Daha da eski koordinatör raporlarına ulaşmak için tıklayınız

En ufak bir tutarsızlıkta, Halküretim Koordinatörleri, seçimle başa geldikleri gibi, yine oylama ile görevden indirilebilirler.

Veya, toplantıda koordinatörlere herhangi bir ceza verilmesi kararı çıkabilir. Örneğin, 4 Kasım toplantısında yanlış koordinatör seçimi nedeniyle Dynimum'a bir uyarı verilmesi kararlaştırılmıştır.

Dynimum'un uyarıldığını bildiren toplantı kararlarına ulaşmak için tıklayınız

Peki organizasyon hesaplarını açan biri yok mu, bu kişi şifreleri değiştirirse ne olur?

Evet, bu konu, Halküretim'in kolektif bir mülkiyet olmasının önündeki bir açık olarak görülebilir.. Ancak aynı şifre değiştirme işlemini, hesaplara erişim imkanı olan tüm Halküretim koordinatörleri ve koordinatör yardımcılarının da yapma imkanı vardır. Dolayısıyla mesele, orgları kimin açtığında değil, kimlerin şifre değiştirme yetkisine sahip olduğundadır. Bu konuda da, Halküretim gönüllülerinin 2/3'ünün güven duyduğu kişilerin seçildiğini tekrar hatırlatmamız uygun olacaktır.

Organizasyon hesaplarını kuran koordinatöre güvenin yitirilmesi durumunda ne yapılabileceği konusu ise muğlak olup, henüz böyle bir durum olmamasına rağmen bizleri tam demokratik bir Halküretim kurma arzusunda olmamız nedeniyle bizi de düşündürmektedir.

“Gönülü Kölelik” iddiası..

Daha önce anlattık, şimdi de söylüyoruz; Halküretim'de üretilen tüm ürünler, tüm şirketler, tüm paralar Halküretim gönüllülerinin ortak sahip olduğu şeylerdir. Kimilerinin iddia ettiği, koordinatörlerin çalışanları “Gönüllü Köle” yaptığı ve bu yolla sömürdüğü iddiası, otomatik olarak çürümektedir. Çünkü ortada bir sömürü olabilmesi için, bir sömüren, bir de sömürülen olmalıdır. Bu iki kavramın farklı bireylerden meydana gelmesi gerekmektedir.

Halküretim'de, eğer gerçekten bir “sömürü” varsa, bu Halküretim çalışanlarının kendilerini sömürmesi anlamına gelmektedir, zira üretilen ürünlerin hiç biri, başka birilerine gitmemektedir. Dolayısıyla ortada tam anlamıyla birilerinin başkalarını sömürmesinden bahsetmek imkan dahilinde değildir. Siz, kendi şirkerinizde çalışıp stok arttırırken, birileri sizi sömürüyor mudur, yoksa sömürülmemenin tam anlamıyla İMKANSIZ olduğu tek noktada mısınızdır?

Halküretim'de üretilen her şey geri Halküretim'cilere dönmektedir. Bu durumda nasıl bir sömürüden bashedilebilir?

Halküretim hepimizin, onu hep beraber geliştiriyoruz, hep beraber büyütüyoruz..

Not: Bir sonraki makale, vergiler ile ilgili olacak..

Saygılarımla,
Dynimum
Halküretim Koordinatörü