Join the new world

Bundan sonra makalelerimde bölüm bölüm kendi yazdığım hikayeleri yayınlayacağım. Umarım beğenirsiniz.

Son Kale Giriş Bölümü:

Şehir susmuştu. Kral Haveen vezirlerle görüşmelerini yapıyordu. Halk ise çıkacak kararları bekliyordu.

''Bence teslim olalım.''
''Teslim olmak mı? Asla!''
''Bir Cermen asla teslim olmaz!''
''Artık Cermen ırkı diye bir şey yok! Kölelik ölmekten iyidir bence.''
''Susun!''
Bütün gözler krala yönelmişti.

''İsteyen şimdi çıkıp teslim olabilir. Ama ben kanımın son damlasına kadar savaşacağım. İsteyen benimle olur isteyen çıkar gider!'' Ardından ayağa kalktı ve odasına yöneldi. Yaklaşık yarım saat sonra üzerinde parlayan zırhlarıyla geri döndü. Kılıcı göz kamaştırıyordu. Onun gelmesinin ardından bazı vezirler de odalarına doğru yöneldiler. Bazıları ise kaleyi terketmeye hazırlanmak için gittiler. Kralın yanında kalan vezirler ve komutanlar üstlerine zırhlarını giyip geldiklerinde masanın yanı başında kılıçlarını birleştirerek kanlarının son damlasına kadar savaşacaklarına yemin ettiler.

Haveen balkonuna yönelmişti. Ardından komutanlar ve vezirler de onu takip ettiler. Halk ise balkonun altına toplanmış kralın konuşmasını bekliyordu.

''Ey halkım! Normalde bir kralın halkına emirler savurması lazım. Ancak ben size emir vermek için değil size hizmet etmek için kral oldum. Şimdi ülkemiz adeta sonun bile sonuna gelmiş durumdadır. Ya öleceğiz ya köle olacağız! İsteyen istediği yere gidebilir. Bizler birlikte ölene dek savaşacağız. Bizimle olanlar evlerine gidip zırhlarını giysinler. Kılıçlarını kuşansınlar.''