Dünden Bugüne Uluslararası İlişkilerimiz - 1

Day 1,323, 18:03 Published in Turkey Turkey by J211


Uluslararası İlişkilerimizin Kısa Tarihi

Türkiye'nin mazisine bakılınca uluslararası ilişkilerimizde kimi dönem çok iyi kimi dönem de kötü politikalar izlenmiş ve bazen bunun bize pahalıya patlamıştır. Kimi zaman savaşlarımızda hiç yardım etmeyen müttefiklere sahip olmuş, kimi zaman da yapmacıktan müttefiklerle bir arada olmuştuk. Dünden bugüne Türkiye'nin diğer ülkelere karşı tavrı pek değişmedi. Peace GC ile başladığımız ittifakın devamı olan Phoenix'in kadrosu aşağı yukarı aynıydı. Peace GC kurucularından İtalya en büyük kayıptı o zamanlar. Phoenix dağılana kadar da onların yanında bir politika izledik. Şu anda ONE saflarındayız ve eskiye göre EDEN'de olan Polonya bizimle birlikteyken, Rusya ve Bulgaristan şu anda karşı cephelerde. Bu ufak değişiklikler dışında şu anki ONE ülkelerinin kurucuları olan Macarlar ve Sırplarla uzun süredir aynı saflardayız. Ufak bir TERRA maceremız da olmuştur fakat o günlerde iktidarın bu tutumu çok sert bir dille eleştirilmişti ve çoğu vatandaşımız ONE taraftarlığı yapmıştı. Şu anda ONE'a yakın bir duruş sergilesek de hala ittifaka alınmış değiliz. Bunun sebebini aşağı yukarı herkes tahmin edebilir. TERRA'ya geçişimiz, ülkemizin başından beri birlikte olduğu Avrupadaki müttefiklerine çok ağır bir hayal kırıklığı yaratmıştı ve bunu üzerlerinden atabilmiş değiller kanımca. TERRA'ya üye oluşumuzdan önce, Phoenix'le bazı problemlerimizin olduğu ortada. Mesela, Ekim ayında Yunanistan'ın bizi tamamen işgal altına alması ve o günlerde müttefiklerin gözle görülür biçimde bize yardımı dokunmaması bu durumun habercisiydi gibi. Tabi bu işgalde Bulgaristan'ın Phoenix'ten ayrılıp EDEN'e geçmesinin de büyük bir yardımı oldu. İşgalden kurtulmamızda da müttefik desteği alamamamız (Makedonlar dışında) ve bu durumun ilerleyen günlerde de devam etmesi alipoyraz hükumetini TERRA saflarına itti.

TERRA'ya geçmek belki sadece denemeye değer bir seçenekti fakat ilerde diğer ülkelerle ilişkilerimizi nasıl etkileceyi bilinmiyordu. O günlerde ben dahil birçok kişi bir bilinmeze doğru yol aldığımızın farkındaydık. Kimimiz ses çıkarmayıp "zaman gösterecek" diyorduk. Kimimiz ise hükumeti eleştiri toplarına tutuyordu. Fakat hükumet ısrarla bu kararlarında direniyordu. Bu direnişe rağmen TERRA'nın yapmacık müttefiklik göstermesi, bazı ülkelerin de Yunanistan'la MPP imzalaması ve TERRA'nın, Yunanistan'a yakınlık göstermesi bizim işimizi daha da zora sokuyordu. TERRA bir yandan EDEN'e yakınlık gösterirken bir yandan da Türkiye'yi kazanmaya çalışıyordu. Hatta ABD ile gizlice bir anlaşma imzalanıp bizim ve daha sonra Bulgaristan üzerinden bir yol oluşturulup Sırbistana gitmesi planlanıyordu. Sırplar bu anlaşmayla çok büyük hayal kırıklığına uğramış ve bu konuda bir makale bile yayınlamıştı. Tabi o günlerde Yunan işgali altındaydık ve Yunanlılar oyunbozanlık yapınca ABD'nin planları suya düştü. TERRA'nın bizi kaybetmesinin nedeni de Yunanlılara resti çekememiş olmasıdır. Çünkü o şartlarda Yunanistan ile Türkiye aynı saflarda bulunamazdı. Daha sonra gelen başkan Suleyman Shah ülkeyi iki gün yönettikten sonra askeri gruplarla yapılan bir anlaşma neticesinde ülkeyi askerlerin eline bıraktığını duyurdu. Ufak bir darbe gibiydi fakat başkanla anlaşmalı bir darbe. Eski hükumete, muhalefet olanların eline geçen yönetimle TERRA'dan ayrıldık ve tekrar ONE ülkeleriyle ilişkilerimizi düzeltmeye başladık. Böylece gözle görülür bir müttefik desteğine kavuştuk ve o zaman TERRA'nın bizi sadece oyaladığını anladık.

Müttefiklerle ilişkilerimiz yavaş yavaş düzelirken, Yunan savaşı hala sürüyordu. Sonunda buna dur diyebilecek birileri çıktı ve anilkoc hükumeti, iktidara gelir gelmez bu barışı antlaşmasını imzaladı. İki taraf da bu savaştan sıkılmıştı ve bu barış için geç bile kalınmıştı. Birkaç kez barış anlaşmaları yapılamaya teşebbüs edilmesine rağmen başarılı olunamamıştı. Alipoyraz hükumeti bile barış için çok çabalamış fakat Yunanlıların küstahça şartlar koşmasından dolayı gerçekleşmemişti. Bu savaşı bitiren hükumet anilkoc'un hükumeti olsa bile bu şartların oluşmasında en büyük rol savaşın sıkıcı bir hal almaya başlamasıydı. Tabi bu dönemde Dışişleri Bakanlığı'nın büyük işler başardığı ortada. İnanılmaz ve ülke tarihmizde görülmemiş bir biçimde müttefiklerle organize olarak yürütülen savaşlar ve anlaşmalar, bizim ve müttefiklerimizin çok büyük zaferler kazanmasını sağladı. Şu anda haritayı açıp baktığımızda Avrupa'nın çoğu ONE ve ona yakınlık gösteren ülkelerin elinde. TERRA'nın kurucularından olan ABD şu anda üç ülkenin işgali altında. Şüphesiz ki bu ONE için çok büyük bir başarıdır. EDEN ve TERRA'ya karşı sadece tek bir ittifak olarak savaşmamıza rağmen onlardan çok daha üstün olduğumuz ortada.


Makedonlarla İlişkilerimiz

Makedonlarla ilişkilerimiz, Makedonya'nın eklenmesinden çok daha önceki dönemlere dayanır. Ülkeleri oyunda mevcut değilken Türkiye çatısı altında yaşayan Makedonlar bize çok sıcak davranmış biz de onlara aynı sıcaklıkla karşılık vermiştik. Uzun bir süre ülkemizde barındılar ve özellikle Yunanistan'a karşı olan savaşlarımızda bizim yanımızda yer aldılar. Şüphesiz ki bize yardımları tartışılmazdır. Bu oyundaki en iyi iki müttefik kim diye sorarsanız, kesinlikle Makedonya-Türkiye ikilisidir. Bizim ülkemizde barındıkları dönemde git gide çoğalan nüfuslarıyla birlikte Plato'dan kendi ülkelerinin eklenmesini talep etmeye başladılar. Fakat önlerindeki en büyük problem isimdi. Bilindiği gibi reelde Yunanistan, Makedonya ismini hiçbir şekilde kabul etmez ve "FYROM" kelimesini kullanırlar. Makedonya'nın, Yunanistan'da bir bölgenin ismi olduğu için bu problemi çıkarırlar. Zaten her zaman problem çözen değil, problem yaratan bir ülke olmuşlardır. Makedonlar'ın eklenmesindeki bu en büyük sorunun nasıl aşılacağını bilemeyen oyun yönetimi ciddi baskılar altında bırakılmıştır. Bir taraftan Makedonlar'ın ve tabii ki bizim ve Phoenix'in büyük baskıları, bir diğer taraftan da Yunanlıların ve destekçilerinin "Macedonia is Greece" gibi saçma sapan savunmaları. Adminler bunda çözümü Republic of Macedonia(FYROM) ismini vererek buldular fakat Yunanlılar bunu kabul etmediler ve oyundan ayrılacaklarını söyleyip admine ticket atıp üyeliklerini sildireceklerini duyurdular. Çok geçmeden Blöf yaptıkları ortaya çıktı tabii ki.

Makedonya eklendikten sonra düzenlenmesi çok uzun sürmedi. Çünkü aktif Makedon oyuncuları oldukça fazlaydı. Daha önceden de belli olduğu gibi Phoenix tarafında bir politika izleyecekleri kesindi. Tabi Phoenix'te olan Bulgaristan bu durumu kabullenemedi. Ya onlar ya da biz deyip durumu yılan hikayesine dönüştürdüler. Bizim tercihimiz belliydi. Tabii ki Makedonlarla birlikte olacaktık. Uzun süre birlikte yaşadığımız, desteğini gördüğümüz ve eklenmeleri için büyük çaba sarfettiğimiz bir ülkenin yanında olmayacaktık da Bulgaristan'ın yanında mı olacaktık? Sonuç olarak Bulgaristan ikna edilemedi ve ittifaktan ayrılıp EDEN saflarına geçti. Yunanistan'la birlikte başımızı çok ağrıttılar. Bulgreece gibi bir deyim kullanıp aralarında Türkiye-Makedonya gibi kardeşlik bağı yaratmaya çalıştılar ama nafile. Kardeşliğin sözde değil, özde olduğunu anlayamadılar. Makedonya'yla, Türkiye farklı iki ülke olmasına rağmen ben hiçbir zaman farklı bir ülke olarak görmedim. Her zaman yardımımıza koşan, zor zamanlarda destek olan ve bizim de büyük destek sağladığımız bir ülkeyi ayrı bir ülke olarak göremem. Açılan cephelerde her zaman kendi cepheleri gibi savaşan iki topluluk arasındaki bu müttefiklik, bu oyundaki en sağlam ve en güçlü müttefikliktir.


Özet isteyenlere;

-Uluslararası İlişkilerimizde genel olarak aynı çizgideyiz.
-Şu anki durumumuzda ve yaşanan olaylarda bu ilişkilerimizin etkisi büyüktür.
-ONE ittifakı organize çalışmasından dolayı çok büyük başarılar kazanmıştır.
-Makedonlarla ilişkilerimiz oyundaki en sağlam ilişkidir hatta ben tek bir ülke olarak görüyorum.
-Makedonlar'la birbirimize çok büyük yardımlarda bulunduk.


Gelecek Bölümümüzde;

-Sırplar ve Macarlarla ilişkilerimiz
-Arjantin ve Brezilyayla ilişkilerimiz
-Polonya ve İspanya ile ilişkilerimiz