Join the new world

İddia :

Böyle bir mallığa hakikaten inanıyor musun? Sen hindistandan doğmuş olsan hindu olacaktın. Veya kanada doğsan %99 hırıstiyan kalacaktın. Her din kendini bihalt sanar. Dünya da tek din yoktur ki, ''Benim dışında falanca din de geçerli bir dindir'' desin. Diğeri hakkında ya bozulmuş, ya da hiç olmamış iddiasında bulunur.

Din en güzel afyondur. Ölünce hepiniz gübre olacaksınız, daha ötesi yok malesef.

Cevap :

1) "Din en güzel afyondur. Ölünce hepiniz gübre olacaksınız, daha ötesi yok malesef."

2)"Böyle bir mallığa hakikaten inanıyor musun?"

Evet senin bu yorumlarına bakacak olursak Ateizmde kendisi haric tüm dinleri inkar eden ve tek doğru inancın kendi inancını olduğunu idda eden bir dindir. (bkz.1. Yorum)

Ve yine senin bu yorumlarına bakacak olursak Ateizm kendisi haric diğer tüm inançları bir "MALLIK" ve bu inançlara inanan insanları "MAL" olarak gören dindir.(bkz. 2.Yorum)

Yani güzel dostum senin ve Marx'ın kafası her ne kadar inkar etsenizde "MAL" olarak gördüğün Teistlerin kafası kadar dumanlı.(bkz. Afyonun zararları)


Ateist, Deist, Agnostik felsefelerden dine karşı argüman olarak sıklıkla kullanılan şeylerin bir çoğunda olduğu gibi, "Müslüman ailede doğan Müslüman oluyor, Yahudi ailede doğan Yahudi oluyor" argümanında da kendi felsefeleriyle çelişmeleri var. Bu felsefeler özellikle görüşlerini çağdaş anlayışlara dayandırmaya çalışıyor. İnsan doğasında olan "İrade ve seçim özgürlüğü" bunun içindedir. Ancak ne hikmetse konu bu olduğunda, bir anda antik görüş olan "İnsan kişiliği yaşamın ilk 6 yılında belirlenir" gibi, "seçim ve irade denilen şeyin" neredeyse reddedildiği eski anlayışları benimserler ve dine karşı kullanırlar. İnsan küçüklüğünden itibaren ailesinin görüşlerini tek doğru zanneder evet, o yüzden ailenin inancı benimsenir ilk olarak. Ancak insanlar bir makine değil ki, her verdiğini alsın ve onu ömür boyu tutsun. Bugün Müslüman aileden gelenler seçimleriyle ateist olabiliyor. Hristiyan aile çocukları din değiştirebiliyor. Ateist aileden gelenler Müslüman olabiliyor(Ör. Cem Karaca, Salih Gökkaya vs.) CNN 2012 haberlerine göre ABD'de her yıl ortalama 25 bin kişi sonradan Müslüman oluyor. Hristiyan aileden gelenler kişilerin, ailelerinden gizli namaz kıldıkları hikayelerine bizzat şahit oluyoruz. İnsan seçimlerini her yeni öğrendiği bilgiye göre değiştirme potansiyeline sahip, bunu kim inkar edebilir? Bugün okumayan, araştırmayan, körü körüne inanan Müslümanlar ateist, Hristiyan olmuyor ama cehaletlerinden dolayı onların dinde kalacaklarının garantisini onlara zaten kim veriyor? Dinde de "İlim sahipleri kurtuluşa erer" kaidesi vardır. İlim ise ancak araştırmak, okumakla oluyor. Bir Müslüman da ancak çok okuyarak "kendini ne dinden çıkarır ne çıkarmaz" bilebilir, dinini öğrenir ve şuurlanır. Çok okuduktan sonra da "Çok okuyan farklı inançtan insanlarla" arada da zaten bir fark kalmaz ve "Bunlar cahil ama Müslüman, öteki çok okuyor ama Ateist. Cahil cennete gidecek okuyan cehenneme" argümanı geçersiz olur. Ateistin dine girmeyeceğinin garantisi olmadığı gibi, cahilin cennete gideceğinin de garantisi yoktur.

Ayrıca İnsanın davranışları elbette çevreye göre şekillenir ancak çevreye göre kalmaz. Tam tersine uç bir örnekten ziyade bugün gelişim psikologlarının da verileriyle, ergenlik döneminde bireyler özellikle anne babalarının görüş ve inançlarını fazlasıyla sorgulama eğilimine giriyorlar. Ve bu dönemde kişi fikirlerini kendi edindiği bilgilere göre değiştirme ve geliştirme yoluna gidiyor. Anne babanın görüş ve inançlarını kendine uygun bulmama eğilimi gösteriyor. Bunun aksi olanlar asıl uç noktada örnek olarak kalıyor. Kimse inkar edemez ki bugün yüzde 99 u müslüman olduğunu iddia ettiğimiz bir ülkede suç oranlarından tutalım da meyhane sayılarına kadar alabildiğince İslam dışı meseleler var. E yüzde 99 u müslüman demiştik hani çevre? Ve bu örnekler uç değil tam tersine baskın. Sorsak lise ve üniversite okuyan gençlere çok büyük bir bölümü anne babalarının görüş ve düşüncelerini kendilerini geliştirmek için referans kabul etmiyor. Onlar için ideologların görüşleri daha önemli bir düzeyde. Ve ayrıca 50'sinden sonra bir insanın "Sırf alışkanlık ve rutinliği koruması için din olgusuna devam etmesi" örneğinin ne din açısından bir değer taşıyan iman örneğidir ne de bahsedildiği gibi yüzde 99'una müslüman deyipte hiçte öyle görünmeyen yaşam tarzlarına sahip olan insanlardan başkalarıdır genelde. Çünkü 50'sini geçtim bu saatten sonra kendimi yenilemek bana zor gelir anlayışı, temelinde gençliğin getirdiği okumama, araştırmama, değişime kapalı olma alışkanlığının devamıdır. Böyle insanların zaten gençliklerinde de bu tür olgular üzerinde düşünmeyen insanlar olduğu görülür. Ve Kuran'ın emrettiği "Düşünün, aklınızı kullanın" emirlerini yerine getirmeyen bu insanların Kuran çizgisinden uzak yaşayıp sırf alışkanlık uğruna nüfus cüzdanında "İslam" kelimesini barındırmasının Allah katındaki değerini elbette Allah bilir.