AKP Nereye Koşuyor?
Onur Akinci
2008′de patlak veren ve hala şiddetini koruyan Dünya ekonomik krizi ve buna paralel olarak Ortadoğu’daki gerilimlerin artmasının Türkiye’yi etkilemiyor olması -bence- düşünülemezdi. Öyle de oldu. AKP, 2002′den bu yana en zor dönemlerini yaşıyor ve durum daha da zorlaşacak. Her ne kadar her şeyi yolundaymış gibi göstermeye çalışıp, %50 bahanesinin arkasına sığınmaya çalışsa da haberleri (ama sansürlenmemiş haberleri) takip eden her insan durumun böyle olmadığını fark edecektir.
Durum öyle bir noktaya geldi ki AKP, akıl almaz kararlar vermeye başladı. Hatta ulusal çıkarları (burjuvazinin çıkarları) tehlikeye atmaktan çekinmeyecek kadar kendisini kaybetti. Bugüne kadar AKP’nin en başarılı olduğu konu dış politika olarak görülürdü. Şimdiyse dış politikanın tamamen iflas ettiğini görüyoruz. Suriye’ye savaş açılması konusunda bu hükümet, batılı emperyalist ortaklarından bile daha istekli görünüyor. Çünkü iki yıl boyunca Suriye’de çok şey kaybedildi ve hala ilerleme kaydedilemedi, -tabiri caizse- Suriye politikası iflas etti.
Mısır konusunda ise durum daha vahim. Olaya burjuvazinin çıkarları doğrultusunda bakacak olursak Mısır’la ilişkiler korunmalı, ABD ve İsrail’le ters düşülmemeliydi. İşçi sınıfının çıkarlarını savunan ya da en azından sadece vicdan sahibi bir insan, Mısır’daki darbeyi kınayabilir ama bir kapitalist için böyle bir şey söz konusu olamaz. Bir kapitalist, Mısır’daki yatırımlarını korumak için gerekirse dün yakın arkadaş olduğu Mursi’ye ihanet edip darbeyi desteklemekten çekinmez. Ama AKP, içeride popülizm yapmak uğruna Müslüman Kardeşler’i desteklemeye ve arkasında ABD’nin açık desteği olan bir darbeyi eleştirmeye devam etti. Bununla da kalmadı, bu darbeden İsrail’i sorumlu tutarak -ABD’nin bütün çabalarına rağmen- Türkiye-İsrail ilişkilerini yine tehlikeye attı.
2008′deki ekonomik krizde Türkiye daha az etkilenmişti ama bunu sağlamak için uyguladığı ekonomi politikaları cari açığın olağanüstü bir boyuta ulaşmasını sağladı. Hükümet, bu cari açığı halkın sırtından karşılamaya çalıştı, neredeyse her şeye ama en başta vergilere büyük oranlarda zamlar yapıldı. İnsanların alım gücü düşürüldü. Bu da -otoriter politikalarla birleşince- orta sınıfın daha da yoksullaşmasına ve Haziranda patlamasına neden oldu. Peki, bu ekonomi politikası işe yaradı mı? Elbette hayır. Cari açık yerinde duruyor ve -benzeri durumdaki ülkelerle birlikte- Türkiye, bir sonraki ekonomik krizin patlayacağı yer olabilir.
Ortadoğu’daki gerilimler de Türkiye’ye sıçrıyor. Suriye ve Mısır konusu bunun en canlı örnekleri. Halkın büyük çoğunluğunun karşı çıktığı bir Suriye savaşı, Türkiye’nin yeniden karışmasına neden olabilir.
Peki, AKP nasıl oldu da dış politikada -özellikle de Mısır konusunda- böylesine bir hata yapıp ulusal çıkarları (burjuvazinin çıkarlarını) savunamadı? Çünkü Haziran ayında bu parti, kendi sonuna yaklaştığını fark etti. Var olan ekonomi politikası halkın sırtına büyük yük bindirmişken, dış politika iflas etmişken, hükümet daha da otoriterleşmişken bu halkın daha fazla dayanamayacağı gün gibi ortada. Dolayısıyla AKP, içerideki iktidarını korumak için dış politikada hatalar yapmaktan çekinmeyecektir. Elbette AKP, burjuvazinin çıkarlarından tamamen vazgeçmiş değil, zaten bu mümkün değil. Bunu bir çeşit Bonapartizm olarak adlandırabiliriz ama klasik tipte, derinlemesine bir Bonapartizm olduğunu da söyleyemeyiz. AKP, içerideki konumunu koruyabilmek için, burjuvazinin kendisine emrettiği şekilde hareket etmeyi bıraktı, burjuvaziye kendi bildiği yoldan hizmet etmeye başladı.
Ulusalcılar, Kemalistler, bunları görmüyorlar ve yine “bu halk koyun sürüsüdür, yine AKP’yi destekleyecektir” diyorlar. Sizin sorununuz bu işte! Olayları doğru bir şekilde tahlil etmiyor ve her seçim döneminde piyango oynar gibi “bu sefer olacak” diyorsunuz ama olmayınca da halkı suçluyorsunuz. Halbuki önceki seçim dönemlerinde Türkiye ekonomisi hep büyümüş, dış politika oldukça başarılı işlemiş, AKP diğer hedeflerine ulaşmakta da başarılı olmuştu. Bu şartlar altında, bütün kusurlarına rağmen, AKP’nin sandıktan zaferle çıkması şaşırtıcı olmazdı. Şimdiyse farklı bir süreçten geçiyoruz.
Önümüzdeki aylarda Türkiye, çok şiddetli çatışmalara sahne olacak. Hatta Suriye savaşı ve ekonomik krizin Türkiye’ye vereceği zararın miktarı doğrultusunda direniş orta sınıftan taşacak ve işçi sınıfına doğru genişleyecektir. Evet, AKP, Gezi Direnişine hazırlıksız yakalanmıştı ve bir sonraki direnişe hazırlıklı olduğu gerçeğini görmezden gelemeyiz ama Haziranda bu halk da önemli tecrübeler kazandı, pek çok insan hayatında ilk defa devlet terörüyle tanıştı, direnmeyi öğrendi, devletin nasıl yalan söyleyebildiğini öğrendi. Bunu da görmezden gelmemeliyiz.
Elbette AKP, iktidarı öyle kolayca bırakmayacak, sonuna kadar direnecek, -tabiri caizse- bir ölüm kalım savaşı verecektir. Önümüzdeki aylarda yaşanacakların sancısız bir süreç olacağını hiç kimse iddia edemez. AKP, burjuvazinin bir partisidir, bunun bilincinde. Henüz bilincinde olmadığı şey ise burjuvazi için vazgeçilmez bir parti olmadığıdır. CHP, MHP, BDP ve diğer partiler de burjuvazinin ve küçük burjuvazinin tamamına veya herhangi bir kesimine hitap ediyorlar. Gerekli görülen dönüşümler, yaparak AKP’ye alternatif olacaklardır. Ya da AKP içinden yenilikçi(!) bir kadro çıkıp, yeni bir parti kurabilir. Ama şu an CHP’nin yaşadığı dönüşümler en dikkat çekici olan olasılık.
İşçi sınıfının ise kendisine ait bir partisi henüz bulunmuyor. Halbuki yapılması gereken şey diğer partilerin de AKP’den farklı olmadığı, olamayacağı gerçeğini insanlara anlatmak ve işçi sınıfının partisini örgütlemektir. Aksi takdirde hiçbir şey değişmeyecek ve bütün direnişler boşa gidecek ve -belki de- Türkiye, yeni bir Mısır olacaktır. Sonuç olarak AKP, belki kendi sonuna koşuyor, belki de bu direnişi ezip, daha da otoriterleşecek ama bu halkı zorlu bir süreç bekliyor, orası kesin ve şu bir gerçek ki kapitalizmi müzeye kaldırmadıkça hiçbir sorun çözülmeyecek.
www.okanakinci.com
Comments
prinç v+s
ikinç
üçünc
Şimdi sen diyorsun AKP düşecek başka bir parti iktidar olacak? Rüyada mısın mübarek?
sadece fikrimi yazdım. seçimler geçsin sohbet ederiz yine
Yerel seçimler belirleyici olmaz. Genel seçimler belirleyici olur...
Tekelci sermayenin desteğini almayan hiçbir parti iktidara gelemez, Emperyalizmin de tabii ki, bunun için kim gelirse uşak olacaktır, silahlı devrime kadar. Sizin bahsettiğiniz gerileme, yönetememe gibi krizler kapitalizmden sosyalizme geçiş evreleridir, son darbeyi devrimciler vuracak orası farklı.
sen silahlanacaksın devrim yapıcam diceksin eminim ilk yapacağınız sürekli yaptığı gibi dine saldırmak olacak bende müsadece edeceğim. oldu paşam elimiz armut topluyodu dimi bizim 🙂 silah mücadelene silahlı direnişle karşılık alırsın. iyi oyunlar...
Her seyi dine yormaktan bikmadiniz. Sen de su asagidaki linkteki dinciler gibiysen, seni de temizlemekten haz duyarim.
http://www.youtube.com/watch?v=s_eoFeDAGXg
Adam herşeyden bahsetmiş, bir dinden bahsetmememiş, sen hangi organından çıkarttın adamların dinine saldıracağını ?
Hamdim, emin ol, hiç bir sol fraksiyon günümüz dünyasından, din düşmanı değil. Bunu samimi olarak söylüyorum.
Sebatay kardesimize sonuna kadar katiliyorum , HamdiCan'a donuna kadar katilmak isterdim ama ne diyeyim mubarek , seni kim nasil yikadi bilmiyorum ama bizimkilerse helal olsun cocuklara . Iyi calisiyorlar .
sebatay +1
dinden bahsetmezler işte. en küçük fırsatta muhammedin piçleri derler bunlar hiç bilmiyoruz dimi müdür devrimci gençleri. üniversite öğrencisiyim devrimciyim diyen cumaya gidiyorum dediğimde yüzünü ekşitiyo adama gel demiyorum niye gelmiyosun demiyorum beni beğenmiyo. faşizmin çıkış noktası kominizimdir kominizmin çıkış noktası sosyalizimdir.
AKP YI YIKACAM YERINE AVM YAPICAM A.G
Dikkat et kendi üzerine yapma
çok güzel sölemişsinde dünyanın hiçbiyerinde gerçekleşmez bu dediğin bak kominist partinin iktidar olduğu çine en çok ezilen yine işçi sınıfı...
Çin de komünizm (kominist diye bir şey yok dostum, komünist var) yok, anti parantez belirtmek istedim.
Gominiklik Cin'de de yoksa nerde var 🙂 Tamam olayın teorik boyutundan ayrı olması doğal da uygulamaya gecerken zaten teoriden ayrılırsın. Yani gominikliği getireceğim diye ortaya cıkan her grup teori kısmından az veya cok sapacak; kötü bir sonuc cıktı mı da "bunlar gominik değil ki" deyip yola devam edeceğiz. İslami yönetim diye ortaya atlayanların şeriat hükümlerinden ayrılıp kendi hükümlerini şeriat olarak yutturması gibi bir durumdur bu da; yazıldığı gibi olmuyor gercekler.
''Bir kapitalist, Mısır’daki yatırımlarını korumak için gerekirse dün yakın arkadaş olduğu Mursi’ye ihanet edip darbeyi desteklemekten çekinmez. Ama AKP, içeride popülizm yapmak uğruna Müslüman Kardeşler’i desteklemeye ve arkasında ABD’nin açık desteği olan bir darbeyi eleştirmeye devam etti. Bununla da kalmadı, bu darbeden İsrail’i sorumlu tutarak -ABD’nin bütün çabalarına rağmen- Türkiye-İsrail ilişkilerini yine tehlikeye attı.''
Demek ki neymiş, mursiyle kapitalist dost değilmiş. Mursi iktidarı kapilatistin çıkarlarını tehlikeye atmış. Mursi İKTİDARA GELEBİLMEK İÇİN onlarla pazarlık edip iktidara gelmiş. Ama bildiğini okumuş..
İkinci olarak da menfaatine rağmen haklı olduğunu düşündüğü tarafı seçebilmek Türk'ün tarihten beri çokça yaptığı bir şeydir. Bu popülizm değildir. Haklı savunulmasa ne dünyada devrimler olurdu (buna Rusya'da ki sosyalist devrimden Fransız ihtilaline kadar pek çoğunu ekleyebilirsiniz) ne Kurtuluş Savaşımızı kazanabilirdik..
götünüze kına yakarsınız çok şiddetli çatışmalar çıkınca
a.k piçleri sanki akp darbeyle iktidara geliyorda kolayca bırakmayacak diyor yaragımın kurma kolu senin seoyunu ve oy attığın partilerin tamamını sikeyim veledil sina
[removed]
Aqbar ! !
yarağım çok şiddetli çatışma çıktı 🙂 diyelim ak parti ve MHP sizin gibi piçlere memleketimi bırakcak sanıyorsunuz lan uyanın artık askerde bizden poliste bizden halkta bizden yana karşımızda dağ olsa yıkar geçeriz
sizi direnişlerde karşımızda görmek isteriz küçük enişte : )
🙂 la olum allah ıslah etsin sizi ülkede kaos şiddet yaratmak ne kadar hoşunuza gidiyor
O noktaya gelirse iş ananızı bile skeriz Sebatay pçi sen merak buyurma.
siz anca elinizi sikersiniz. birde 8 yaşındaki kız çocuklarını...
M0sey amk kaypağı, klavye kabadayısı gtünüz yemeyince polis biber gazı atıyo diye zırlarsınız madem çok delikanlısınız ne ağlıyonuz lan orrospu evlad
çok sevdiğin allahın biricik orospu çoçuğu feto ağlasın aq
şuraya bi "am, göt, meme" yazayım da az seviye yükselsin. Klavye delikanlısı sizsiniz arkadaşlar, ben diyorum ki, gelin direnişlerde karşımıza, görelim o mangal gibi olan yüreğinizi.
Annem bile senden daha delikanlı Saiyarrraa, o derece bir fark var ki aranızda, eylemde seni karşısında görse, düz tutup, ters sever !
8 yasindaki cocuklari opmeyi de en iyi biz biliriz !!!11!1!!
siktirin gidin kuran okuyun
Asker sadece susuyor, eger ciddi bir durum olursa sizden yana olacaginizi sanma, cogu gene karsi olacak.
Polis zaten satilik.
Halk da bizden yana derken? : )
Son olarak, su "-de" eklerini bir ayirmayi ogren. Yazdigin Turkce'ye edeyim.
[removed]
reeli şu oyuna alet etmesek iyi olurdu
votado
Yine köpek sesi geliyor amk.
bu halkın ½70 bir kesmi asla chp oy vermezzzz asla MHP olur akp olur sadet v.s çok örnek var şehit Muhsin Yazıcıoğlu olur ama asla chp olmaz
pardon da ölü bir adama nasıl oy verebiliriz, açıklarsan sevinirim.
ayrıca niye chp ? chp'yi yürekten seven hiç bir vatansever yok, akp'nin karşısındaki tek dik duruşlu parti olduğundan chp'ye oy veriliyor, sevildiğinden ötürü değil.
ölü bir adama oy veririm demiyorum merhum şehit edilmemiş olsa oyunu alır ama chp alamaz demek istedim
hala sehit diyor. Olay hala aydinlatilmamis.
Sehit ?!?!?!?!?
Allah akil fikir versin. Muhsiz yazici oglu diyo ya la.
Ne kadar politikacı varsa ne kadar siyasi hareket varsa topunun amk 😁
Bir maliyeci olarak size AKP hükümeti zamanındaki ekonomimizinden bir haber vereyim;
Çok değil aylar önce IMF ye borcumuz bitti diye seviniyorduk.Ancak olay böyle değil.IMF olan borcumuz 50 milyar dolar ve yıllık yüzde 3 faiz ile ödeniyordu.IMF yi bitirdik diye göz boyayanlar.DIŞ BORÇTAN hiç haber salmadılar 🙂
Şuan DIŞ BORCUMUZ TBMM'nin kuruluş ve şekil alış süreçlerinden bu yana Adnan Menderes döneminde bile hiç bu kadar yüksek olmayacak seviyelere gelmiştir.Ayırca IMF ye keza yıllık olarak yüzde 5 faiz ile geri ödemekteyiz.
Ehh göz boyadık bir kere.AKP hükümeti dolar ile başa çıkamamaktadır.Nedenlerini söylememe gerek yok tabi ki.Ancak Sureiye'ye saldırıp müslümanları katletme isteğinin yegane temellerinden birisi de ekonomidir.Son günlerde dolar 2.07 dolaylarında seyrediyor.Ekonomik çok vahim.
Neyse sadede geleyim.Okulda iken baktığımda dış borç 346 milyar dolardı.Şimdi 717 milyar dolar.Herkesin fikrine saygılıyım ancak''AKP ve BDP partilerine'' oy verenlerin kine değil..
Saygılar sevgiler.Bu arada yeni zamlar geliyor,haberiniz ola 🙂
aldığın aylık astronomik rakamlara ulaşınca bu kadar para vermeyin deyin metro otoyol havalimanı okul bunlar nasıl yapılacak nasıl kafa sizdeki anlamış değilim ? 3 defa bu ak parti seçimleri zaferle kapattı ? susmadınız 4.seçimide zaferle kazanacak hiç şüphem yok o zamanda susmayacaksınız sizde yalan dolan bitmez 😁)
O çok övündüğün metro,otoyolu AKP yandaşları alıp yüksek mevlalara benim vergilerimle yapmaktadırlar.O havalimanı vs. ise 10-25 sene arası işletmesi yapıcı firmalara verilerek yapılması isteniyor.O firmalar zaten 25 sene içinde harcadıkları paranın 3-4 katını rahatça kazanabiliyorlar.Nasıl seçim kazandığı da ortada.Suriye'den sığınmacı adı altında kişileri kaydedip oy kullanması da doğal.İnşaat halindeki evlerde vatandaş yaşıyor diye oy kullanması da 😉
Yahu vatandasin cogu fakir, sen nasil memnunsun halinden. Manyak misin nesin?
pkk bitti ya, yeni bir terör örgütü lazım, yine dış odaklı, amaç huzuru ve düzeni bozmak. ama artık millet yemiyor bunları. silahlı çatışma direnme vs. bunları yemez millet, 3-5 çapulcunun gençleri kandırıp peşinden sürüklemesinden fazlasını yapamazlar.
Şehide kelle deyip,Terörist başına sayın dersen.Oslo'da görüşme yapıp böyle bir şey yoktur,bunları diyen şerefsizdir dersen.2 ay sonra evet bunlar doğru PKK ile görüşürüz dersen.Barış süreci altında PKK'yı meşrulaştırırsan.
Şu anki gibi terör biter.Ancak verilen tavizler ? TÜRK milletinin şerefi,onuru,haysiyeti ?