İyi ki doğdum :)

Day 649, 01:58 Published in Turkey Turkey by unavailable67559


Merhaba..

Bugün, 30 Ağustos 2009. Bu tarihin önemini sanırım herkes biliyor, yazmama bile gerek yok. Ancak bugünün benim için ayrı bir önemi var, o da benim eRepublik doğum günüm olması. Evet, tam bir sene önce, daha beta versiyon varken tam da bugün başladım bu oyunu oynamaya..

Oyun süresince çok kavga ettim, çok kez bıktım, sıkıldım, bunaldım.. Çok kez keyifli dostluklar kurdum..

Yaklaşık 3 hafta önce de oyunu bıraktım.

Oyunu bıraktıktan, üzerinden de 3 hafta geçtikten sonra dönüp geriye baktım ki, zamanında uzun uzun kavgalar ettiğim adamlar da dahil olmak üzere tüm eHalkta bana karşı bir sempati kalmış. İnsanlar, zamanında uzuuun makalelerce tartıştıklarım neredeyse başta olmak üzere, herkes beni över olmuş..

Düşündüm, neden olabilir bunlar diye.. Sonra anladım. İnsanların beni sevdiği falan yok, ama eSosyalistlerden büyük kısmını kötü olarak fişlemek isterken, diğer tarafta "iyi" gördükleri eSosyalisti yüceltme ihtiyacı içindeler ki "kötü" eSosyalistler daha da yerin dibine batırılabilsin.

Bu, son dönemlerde pek çok kişinin bilinçaltında süregelen bir edim.

Bir de, "iyi" figür olarak neden benim seçildiğim meselesi var tabi.. Ben, oyuna başladığım ilk zamanlardan itibaren (1 hafta - 10 gün içinde anarco77 ile ilk partimizi kurmuştuk) hep "uyumsuz" sosyalistin yanında "uyumlu" taraf oldum. Uzlaşmayan tarafların arasında oldukça yetkili bir arabulucu, pek çok insan için mantığın sesi oldum. Sonuçta da öyle ya da böyle pek çok insanın sevgisini, saygısını kazandım. Kısacası benim geldiğim bu "saygın" konumda aslında en büyük rol, aynı eÖrgüt içinde yer alan ve daha sınırsız davranan eYoldaşlarımdı.

Fakat bu çizgiye de kolay gelmedim. Her şeyden önce eleştiriyi düzgün yapmayı öğrendim. Karşı tarafı dinlemeyi bildiğim, bunu onlara gösterdiğim, yeri geldiğinde karşı tarafın da hakkını verdiğim kırıcı olmayan, tam tersine tek amacı düşüncelerimi ifade etmek olan eleştiri tarzını benimsediğimden beri, karşımda beni dinleyen giderek daha kalabalık bir kitle buldum.

Bir senedir oynuyorum, şimdilik benim oyundan çıkardığım en önemli ders budur. Kendini ifade ederken karşındakine hak vermesini bileceksin. Körü körüne her denene karşı çıkan ve karşındakini kıran bir üsluptaki muhalefet, bir muhalefet olmaktan çok iktidardakilerin (ya da karşı tarafın) ekmeğine bal sürmektir.

Aldığım ikinci önemli ders, toplumların, ya da toplulukların birlik olma duygusunun toplumsal tüm değerlerin anası olduğunu görmem oldu. İnsanlar ancak birlik olma bilincine ulaştıktan sonra bu durumu korumak ve daha iyiye yükseltmek için bir takım kural, kanun, deneyim, örgütlenme çabalarına girişiyorlar.

Kısacası, benden sonra mücadeleyi devam ettirme hedefindeki eSosyalist arkadaşlarıma birkaç sözüm var:

1) Karşınızdakini dinlemesini bilin. Haklı olduğunda hak verin, katılmadığınız noktaları üslubuyla ifade edin.

2) Kırıcı ve çirkin bir üslupta söylenmiş en mantıklı söz bile gereksiz yere tepki çekecektir.

3) Öncelikle düşünsel olarak oluşturulan "topluluk" içinde birlik olma duygusunu geliştirmeli, ancak daha sonra ilgisiz diğer "aktivistlerden" bireysel çaba beklemeliyiz.

4) Savunduğunuzun gerçek dünyadaki Sosyalizm değil, eDünyaya uyarlanmış ve yeniden yaratılmış bir eSosyalizm olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Gerekirse kendi teorinizi yeniden sorgulayın, eSosyalizmle ilgili geçmişi de inceleyerek yeni teoriler üretmeye bakın.

5) Kendinizi düzgün biçimde anlatmak, temel hedefiniz olsun. Kendinizi düzgün anlatmayı engelleyecek her unsurla başa çıkmaya çalışın. Çünkü mantıklı olan, teker teker oyun mantığına uygun kurgulanan eSosyalizm'dir. Derdimiz, bu mantığı insanlara anlatabilmek olmalı. Ancak mantığını düzgünce anlatmadan yapılan zekice ve ironik yorumlar, ancak bunu anlayacak bizim küçük eSosyalist grubumuzda anlamlı olacak, "davaya" bir katkı sağlamayacaktır.



İnsanlar, eğer bu harekete mesafeli duruyorlarsa, bu salt onların sorunu olamaz. Yukarıdaki basamaklardan birinde mutlaka bir aksama vardır.

Son sözlerimi de, eTürkiye'nin tamamına söyleyeyim.. Sizler, hepiniz "daha iyi bir eTürkiye" için çabalıyorsunuz. Bunun temelinde de, sağlıklı ve düzgün bir toplum isteği var. Kuru kuruya demirden elde edilen daha sağlam bir ekonomi, bir birey için hiçbir şey ifade etmeyecektir. Bunun, bir takım "hissi" değerlere dönüştürülmesi gerekir ki limbik sistemimiz bunu "iyilik" olarak algılayabilsin. Yani oyunda hırsla elde edilebilen her türlü hedefin temelinde eToplumumuzun iyiliği ve güzelleşmesi hedefi vardır. Bu hedeften saparak hırslara gömülmemeli, halkın refahını, huzurunu, keyfini en ön planda tutmalısınız. Çünkü zaten nihai hedefimiz herkes için daha iyi bir toplumsal yaşamdır.. Diğerleri, ancak bunu gerçekleştirmek için ikincil hedefler olabilir.

Tüm eToplumun çıkarları rasyonel olarak düşünülebildiği zaman oyuniçi adalet sistemi de kurulur, ordular da, komünler de..

Zaten halkçılık da, temelini buradan alır. Halkın her dediğini yapmaktan değil 🙂

Sevgilerimle, Saygılarımla..

Dynimum


-

Şimdiden Not: Oyuna dönmedim, ve bu gidişle döneceksem de birkaç hafta içinde olmayacak bu. Makaleyi sadece benim için günün anlam ve önemi nedeniyle, veda makalemde kendimi yeterince ifade edemediğim noktaların altını çizebilmek adına yazdım. Umarım pek çok insana faydalı olur.

Nöbet ertesiyim, dün gece HİÇ uyuyamadım.. Uyanınca yorumlara bakacağım 🙂

İyi oyunlar..