ÖYLE BİR GEÇER ZAMAN Kİ-2

Day 2,011, 13:56 Published in Turkey China by TURKISH CONQUERER

Hafifçe geriye yaslandı ve boynunu hafifçe yukarı kaldırıp gökyüzüne baktı.
Yağmurun utancını silmesini, yoketmesini o kadar çok isterdi ki...
---
Annesi çarşıdan geldiğinde , apartmanın önundekı kucuk bahce'de comelmıs, oyun oynuyordu. Elinde mavi kovası,sarı küreği ile, kenarda sabah yağan yağmurda toplanmıs suları alıp alıp,kuma döküyor ve çamur ıle bunlara şekiller vermeye çalışıyordu.
Uzerınde yatay çizgili,renkli bir tişört ve altında da kısa kumas bır pantolondan oluşan sokak kıyafeti vardı.
Birden yokustan yavaşça inmekte olan Annesini gördü.Elindekileri hemen bir kenara attı,Ağır Demır bahce kapısını zorlukla actı ve kostu! Annesi Yıldız Hanım "yavrucuğum, yavaş,dur,düşüreceksin beni!" diye seslendıyse de, zıplaya zıplaya yanına gelip,bacagına kuvvetle sarılmıs oğlundan kendini kurtaramadı.
Sonunda o da elindeki paketleri yere koyup,sevgiyle sarıldı ve "bunların hepsini sana aldım!Hadi gel bakalım,deneyelim" diyerek, onun çamurlu ellerinden tutarak, merdivenlere doğru yoneldı.
Tam merdivenleri çıkmaya başlamışlardı ki "Anne Kovam kaldı!" diye panikle haykırdı birden...Annesi sevgiyle gülümseyerek,sıcacık ellerini açtı ve "Koş al bakalım o zaman" diye cevap verdi
O da kosarak, Çamur dolu kovası ıle Sarı fırçasını bahçeden aldı aldı ve onu bekleyen annesine çamurlu ellerını uzattı...
Heyecanlıydı!
Öyle ya,yarın çok özel bir gün olacaktı!
Yarın, zorlu hayat serüveninde cok buyuk bır sayfa acılacaktı...
Yarın, Okula başlayacaktı!
Büyümüştü artık! Gururla ikişer ikişer çıkmaya başladı merdivenleri...