[Kemal Ergenekon] Türkiye'nin Uzun Vadeli Politikası 1 - Giriş

Day 1,137, 16:06 Published in Turkey USA by Kemal Ergenekon



Türkiye’nin Uzun Vadeli Politikası 1 – Giriş

Değerli Ekonomi Politik Okuyucuları, ve Saygıdeğer Türk Halkı,

eTürkiye’nin şimdiye kadar tecrübe etmiş olduğu liderleri ve kurdukları hükümetleri düşündüğümüzde görülmektedir ki, her ne kadar bazı kişi ve kurumlar yönetimler arası varlıklarını sürdürebilseler dahi, ülkemiz eRepublik’teki diğer süper güçler ile kıyaslandığında, kurumsal sürekliliği düşük bir ülkedir.

Bir hükümetin atadığı bakanlar; tam görevlerine alışmış ve belli bir sistematiği oturtmaya başlamışken görevlerinden alınmakta; bir hükümetin başlattığı proje diğer hükümetlerce sürdürülmemekte ve tanınmamakta; dış ilişkilerimiz ise başkanların ve hükümetin o andaki hissiyatlarına göre dalgalı olarak seyretmektedir. Özetlemek gerekirse: Ülkemiz uzun vadeli politikaları belirleyip uygulamaktansa, günü kurtaracak liderleri seçmeye odaklanmaktadır.

eRepublik’in her hafta değişen dünyasında statükoyu körcesine korumak, ve politikaları her koşulda değiştirmeden devam ettirmenin yanlış olacağı aşikardır. Buna karşın ülkemizin hak ettiği yere kavuşabilmesi adına yapılması gereken; o andaki bilgilerin ve öngörülerin en iyi şekilde kullanılmasıyla uzun vadeli planlar yapılması; seçilen başkan ve hükümetlerin ise duyurulan değişikliklere, ve açıklanan yeni bilgilere göre bu planları toptan çöpe atmaktansa, geliştirmesi ve güncellemesidir.





Uzun Vadeli Planın Belirlenmesi

18 Ekim nüfus patlamasından sonra ülkemizin iyi bir planı başarıyla uygulama potansiyeli oldukça arttı. Genç oyuncularımızın savaşlardaki katkısı hala istenilen seviyede olmasa dahi, doğru politikaların uygulanması sonucu, ülkemizi dünyanın en güçlü ülkesi yapabiliriz. Artık ihtiyacımız olan nüfus elimizde. Bize gereken iyi bir plan, ve bu planı uygulamaya koyabilecek koordinasyon ve irade.

Peki bu uzun vadeli plan nasıl yapılacak? Bu planın diğer planlara göre üstün olduğu nasıl belirlenecek? İşte bu sorular aylardır kafamı meşgul etmekte olan sorulardı. Bu doğrultuda, ekonomi teorisi, toplumsal seçim teorisi, ve oyunun mekaniklerinin matematiksel analizi vasıtasıyla, elimize bir yol haritası verecek olan büyük analizi oluşturabilmek adına, küçük analizleri parça parça yapmaya başladım. Bu analizlerin bir kısmını yayınlamış bulunmaktayım (Ekonomi Politik gazetesinin eski sayılarını inceleyebilirsiniz). Bir kısmını ise henüz yayınlamadım.

Bugün bu parçaları birleştirme vaktinin geldiğine inanıyorum. Bu analizi sonuçlandırırken elde edeceğimiz yan ürünler de bulunmakta: Tüm oyuncuların verili parametrelere göre optimal gelişim için ne yolu izlemesi gerektiği, ev ve silah sektörlerindeki optimal ürün dizaynı ve daha niceleri...





Oyunun Matematiği ve İzlenmesi Gereken Metodoloji

eRepublik her ne kadar sosyal yönü ağır basan bir oyun olsa da, savaş sahnesine çıktığınızda tarihi yazan sayılar ve oyunun matematiği oluyor. Bu sebepten dolayıdır ki, her savaşımızdan önce ne kadar motivasyonumuz yüksek olsa da; yeni oyuncularımız kendi çıkarlarından feragat ederek ne kadar altınlarını bağışlasalar da, zaferin bize ait olmaması mümkün oluyor. İşte bunları engellemek adına odaklanmamız gereken oyunun matematiğini çözmek, ve soğukkanlı bir biçimde hedeflerimize doğru, doğru stratejiler ile ilerlemektir.

Tüm bilgilerin kusursuz olduğu, ve tüm bireylerin kendi çıkarlarını değil; ülkenin çıkarlarını savunduğu ideal bir dünyada dahi, bu analiz kolay değil: Doğru stratejiyi tayin etmek için kısıtlı maksimizasyon, dinamik programlama, yöneylem analizi gibi yüksek seviyeli tekniklere başvurmamız gerekiyor. Bireysel olarak bu donanıma sahibim, ve bu analiz çok emek harcamamı gerektirecek olsa da (emin olun, bu analizi gerçek dünya verileri ile yapsaydım, bilimsel mecmualarda yayımlanmaya değer bir makale olurdu), bu işi kotarabileceğime inanıyorum.





İdealden Gerçeğe: Uygulanabilir Plana Geçiş

İşin diğer bir boyutu ise bilgi asimetrisi, ve stratejik davranışlar: Matematiksel olarak ideal durumdaki programın çözümü, piyasanın ve vatandaşların parametrelerini alarak, yapılması gerekenleri söyler. Burada iki sorunla karşılaşıyoruz:

1) Bilgi asimetrisi: Devlet oyuncuların sahip olduğu kişisel parametrelere sahip değildir (gelir ve varlık durumu gibi). Bu durumda son analizi yapabilmek için devletin kişilerden bilgileri açıklamalarını istemesi gerekmektedir. Bu kişiler, devletin değil de kendi çıkarlarını düşünen kişiler olduğu takdirde, doğru bilgileri kasıtlı olarak çarpıtmaları mümkündür. Bu sebeple doğru bilgilere ulaşabilmek maliyetli olabilmektedir, ve özel mekanizmaların uygulanmasını gerektirmektedir.

2) Stratejik davranışlar: Ülkenin bekâsı için en iyi olan strateji tayin edildiğinde dahi, bazı kişiler bireysel olarak daha az çıkar elde etmeleri sebebiyle bu mekanizmanın uygulanmasına karşı çıkabilirler, ve politik nüfuzlarını kullanmaya çabalayabilirler. (en basidinden ithalat vergisinin yukarıda tutulmasını isteyen işverenleri düşünün: tüketicinin refahını hiçe sayan bir işveren, ithalat vergisinin mümkün olduğunca yukarıda olmasını isteyecek, ve optimal vergi tasarılarını engelleyecektir.). Veyahut, devletin stratejisi bir kişiden başka bir kişiye kaynak aktarımını gerektiriyorsa, kaynağı vermekle yükümlü olan kişi bu kaynakları vermek istemeyebilir. Oyunda ise bu kişiyi kaynağı vermeye zorlayacak bir mekanizma bulunmamaktadır.

Gördüğünüz gibi, en iyi politikaları tayin etmemiz durumunda dahi, önümüze yeni engeller çıkabilmektedir. Bu engelleri aşmanın iki yolu var:

1) Kişilerin bireyci davranmaktansa, devletin çıkarlarını benimsemesinin sağlanması

2) Bütün bu problemlere rağmen, ideal politika uygulanamıyorsa, bu olasılıkların da göz önünde bulundurulması sonucu ideale en yakın politikanın tayin edilmesi, ve eldeki olanaklar dahilinde uygulamaya koyulması.

Kısacası, çözümlerden birisi eğitimsel/toplumsal, ikincisi ise matematiksel. Birinci sorunun çözümü için ülkemizin medyasında duyarlı kişilerin çabaları gerekmekte. İkinci sorunun çözümü ise ekonomi teorisinin “Mechanism Design” ve “Game Theory” literatürleri dahilinde mevcut.

Özetle: Uzun vadeli planları elimizdeki bilgi birikimi ile üretebiliriz. Bu ürettiğimiz planları uygulayabiliriz, ve de uygulamalıyız!





Sonuç

Görmüş olduğunuz gibi, ülkemizi hak ettiği yere taşıyacak olan doğru politikaların tayini için gereken araçlar elimizde bulunmakta. Ben bu politikaların netleştirilmesi için kendi birikimimi kullanacağım, ve önemli detayları ilerleyen günlerdeki makalelerimle yayınlamaya çalışacağım.

Peki size ne görev düşmekte? Oyunun matematiği hakkında detaylı bilgisi olan arkadaşlar araştırmalarımda yardımcı olmak isterlerse başımın üstünde yerleri var. Fakat bundan da önemlisi ülkede bu politikaların uygulanmasını olanaklı kılacak kültürün ve politik ortamın yaratılması.

Yani artık vakit kim MV olmak için neler yapmış; kim kaç booster yapmışı tartışmanın vakti değildir. Bu tarz politik atışmalar kimilerinize çok büyük zevk veriyor olsa da, bu oyunu kazanmanın, yani Türkiye’yi dünyanın en güçlü ve saygın ülkesi kılmanın yolu bu değildir. Politik tartışmalar, bireysel atışmalar ve karalamalara dönüştükçe, ülkemize hiçbir şey katmadıkları gibi; birçok oyuncuyu oyundan soğutarak, ve kabiliyetli kişilerin vakitlerinin ziyan olmasını sağlayarak bize büyük bir zarar vermektedir.


Sadede gelelim:

Kim bu ülkenin bayrağını yükseklere taşımak ve onu yüceltmek istiyorsa!

Kim bu oyunu topluca kazanmak, ve zaferin tadını diğerleriyle paylaşmak istiyorsa!

Kim kendi şahsi çıkarlarını bir kenara bırakıp, devleti için her şeyini ortaya koymaya hazırsa!

Kim sadece günü kurtaran politikalardan sıkılmış, ve uzun vadeli düşünen bir yönetim istiyorsa!

BEN VARIM! desin!

Var mısınız?



Saygılarımla,
Kemal Ergenekon