eTürkiye'nin Geçmişi ve Geleceği [Humerus - Dış İşleri Bakanlığı]

Day 1,597, 00:24 Published in Turkey Turkey by Tjutg Simzb

Herkese selamlar saygılar,

Baştan uyarayım uzun bir yazı olacak, özet de yok zira zaten dış ilişkilerimiz ile ilgili son dönemlerin elimden geldiğince özetini çıkartmaya çalıştım.

Öncelikle aramızda yeni bulunan oyuncuları da düşünerek ufak bir kendimi tanıtayım, adım Ender, 28 yaşındayım, Ericsson’da yazılım mühendisliği yapıyorum. Mevcut Kloraq hükümetinde Dış İşleri ekibinde bulunuyorum, önümüzdeki seçimlerde de eğer seçilirsek Humerus’un kabinesinde Dış İşleri Bakanı olarak görev alacağım. 2 hafta sonra bu oyundaki 2. yılım dolmuş olacak, ancak bugüne kadar siyasete bulaşmadım, herhangi bir grubun fanatikliğini yapmadım, herkese eşit mesafede oldum, ufak tefek atışmalar dışında hiçkimseye saygısızlık etmedim, elimden geldiğince de bu tutumumu korumaya çalışıyorum.



Yazı üç bölümden oluşacak, eTürkiye’nin geçmiş dönemlerinde yapmış olduğu hatalar, içinde bulunduğumuz dönemde yaşanan gelişmeler ve son olarak eğer seçilirsek önümüzde dönemde alacağımız tutum ve yapacaklarımız.

1- Geçmiş dönemlerde yapılan hatalar

Bu oyunda insanların en az tolerans gösterdiği mevzu bir gecede ittifak değiştirmek. Kendinizce ne kadar haklı olursanız olun, oyunda ne kadar güçlü olursanız olun, bu işi bir gecede yapmaya çalıştığınız anda imajınız yerle bir olacaktır. Bunun dışında yine ülkeleri en çok geren konulardan biri atarlı, diş göstererek bir nevi tehtit ederek bir şeyler yaptırmaya çalışmak, ben güçlüyüm ben olmasam siz de bir hiçsiniz tarzı yaklaşımlarda bulunmak.

Ne yazık ki son 1.5 senede bu hataları bol bol yaptık. Panam fiyaskosu, ONE sürecince İspanya ile yaşanan gerginlik, Kosova oylaması sırasında oluşan anti-Türk akımını engelleyememek, İran gibi bir ülkeye masada kaybetmek, EDEN’e bir gecede geçiş, Bulgar’ın taraf değiştirmek için bizi kullanmasına alet olmak gibi temel hatalarda bulunduk, tüm bunlar da oyun genelinde itibarımızın büyük ölçüde zedelenmesine sebep oldu.

Oysaki Panam fiyaskosundan önce, çok güçlü olmamamıza rağmen, dost düşman bir çok ülkenin en çok saygı duyduğu, en güvenilir bildiği ülkelerden biriydik. Tüm bu olayları tek tek açıp şurada bunu yanlış yaptık orada böyle davranmalıydık demeyeceğim, ancak hepsinin temelinde aynı sebebin olduğunu söyleyebilirim, mantık yerine daha çok duygularıyla hareket eden yüksek egolu, ihtiraslı bir toplum ve yöneticiler.


2- Bu dönem yaşananlar

ONE'da bizim için bir gelecek olmadığı konusunda sanırım herkes hem fikirdir, zaten bu yüzden EDEN'e geçişimiz sırasında Panam'da olduğu kadar muhalif ses yükselmedi. Ancak bu süreçte de tabiki yanlışlar yaptık, en büyük yanlışlarımız ise aceleci davranmak ve de en önemlisi EDEN HQ'a körü körüne güvenmek oldu.

Herkes "hükümetler halka yalan söyledi" diyor ancak hükümetler sadece EDEN HQ'dan verilen sözleri halkla paylaştılar, hiçbir hükümet kendi kafasından "bir ay sonra resmi üyeyiz" diye sallamadı, ya da ara ara yapılan "çok kısa bir süre içinde üyeyiz" açıklamaları halkı oyalamak için yapılmadı. Bizzat içinde bulunduğum dönemde gördüm ki, ülke temsilcileri bize özel konuşmalarda "EDEN üyeliğiniz hayırlı olsun" derken, oylamada farklı tutum takınabiliyorlar.

EDEN içinde Bulgaristan'ın başlatmış olduğu iç çatışma ortamı ne yazık ki tam anlamıyla durulmadı, son 2-3 aylık süreçte 2 kere SC değiştirdiler, yine 2 kere bizim üyeliğimiz ile ilgili yaptıkları oylamaları iptal etmek zorunda kaldılar. Tüm bunlar kendi kendine olmuş değil, EDEN ülkeleri ile yapmış olduğumuz dirsek teması sayesinde, yoğun diplomasi ile başarılmış şeyler.

Gelmiş olduğumuz noktada, her ne kadar henüz tam üye olmamış olsak da, biz üzerimize düşen sorumlulukları elimizden geldiğince yerine getirmeye çalışıyor ve EDEN ile koordinasyonumuzu koruyoruz. Bu konuda son olarak EDEN HQ'ın BB'umuzu kutladığını ve destek olmak adına 10000 Q5 ekmek gönderdiğini paylaşmak isterim.


3- Önümüzdeki süreçte yapacaklarımız

Baştan söyleyeyim, önceliğimiz tabiki bunca aylık emeğin meyve vermesini sağlamak olacak. Artık eTürkiye'nin bir o yana bir bu yana sallanan ülke imajını silip atmak zorundayız. EDEN işi gerçekten çok ters gitse ve EDEN'e üye olamayacağımız kesinleşse bile bizden ONE'a yakınlaşmamızı beklemeyin, hükümetin benden böyle bir talebi olursa da bizzat istifa edeceğimi buradan bildiriyorum. EDEN'e üye olacağımıza dair inancım hala tam ve yüksektir, çalışmalarımın temeli de bu yönde olacaktır.

Her türlü senaryo için de planlarımız tabiki vardır. Kloraq'ın daha önceki makalelerinde bahsettiği gibi yeni bir ittifak için çalışan ülkeler ve bizi bu tarz konularda yoklamaya gelenler mevcut. Türkiye son 1.5 yıldır herhangi bir ittifaka üye olmayan oyunun en güçlü 3. ülkesi olarak, bu tarz teklifleri her dönem yaşadı, bundan sonra da tabiki yaşayacaktır. Ancak emin olunuz ki EDEN dışında bir ittifak içinde bulunacaksak da bu kesinlikle kuruluşunda aktif rol alacağımız, ittifak içinde söz sahibi bir konumda olacağımız ve üyelerinin hepsine içten bir şekilde güvenebileceğimiz bir yapı olur.

Çoğu insan çok ciddiye almasada elimizde ATU gibi güzide bir oluşum mevcut. Çok uzun yıllardır dostumuz olan Arjantin ve uzun aylar ülkelerini işgal etmiş olmamıza rağmen EDEN sürecinde bize büyük destek veren Ukrayna ile kurmuş olduğumuz bu dostluk birliği güzel sonuçlar doğurdu. Göz önünde olmasa da her gün bu ülkelerle fikir alışverişinde bulunuyor, stratejik kararlarımızı gözden geçiriyor ve birbirimize her manada destek oluyoruz. Seçilirsek ana görevlerimizden biri ATU ile bağlarımızı güçlendirmek ve zor günde yanımızda olacak dostlarımızın sayısını arttırmak olacaktır. Diğer TEDEN ülkelerinin de bu dostluk ortamına özendiğini ve aramıza katılmak istediğini bildirmek isterim.

Geçen dönem haklı eleştirilerden biri halka bilgi aktarımının azlığı idi, Kloraq bunu günlük makaleleri ile büyük oranda çözdü. Önümüzdeki dönemde dış işleri ekibi olarak kendi payımıza düşen sorumluluğu alıp, bu tarz bilgilendirme makalelerinin sayısını arttıracağız. Sadece EDEN ile ilgili değil, tüm dünya ülkelerinin durumlarını ve yaşanan önemli olayları özetleyen makalelerle halkı güncel tutmaya çalışacağız.

Son olarak ülkelerle olan iletişimimizi arttırmak adına, elçilik atamalarımız olacak. Elçilik sistemi her dönem her kabine tarafından dile getirilip seçim sonrası unutulan bir konu, bu sefer sorumluluğu bizzat aldığımı açıklamak istiyorum, bu işi öyle ya da böyle yapacağım. Bu konuyla ilgili detaylı bilgiler seçilmemiz durumunda ayrıntılı olarak paylaşılacaktır.


Önemli olanın bu ülkeye hizmet etmek olduğunu lütfen unutmayalım. Başkanlık seçimleri süresince gerginlikler tabiki yaşanacaktır, önemli olan seçimlerden sonra tekrar birlik olmak, tek yumruk olarak savaşmaktır. İçeride binlerce parçaya bölünmüş dahi olsak, dışarıya karşı bir gözükmez zorundayız. Bu ülke iktidarı ve muhalefetiyle beraber güçlü, hiç kimsenin yeri doldurulamaz değil, ülkede her işi layığıyla yapabilecek bir çok insan mevcut.

Seçimlere katılan tüm adaylara başarılar.

Saygılarımla,

Tjutg Simzb