Türkiye- Göç Sorunu ve İslam

Day 5,002, 10:58 Published in Turkey Turkey by Guide in Town

Bugün gündemde olan ve televizyonda sözde tartışıldığı düşünülen göç sorununa ciddi anlamda çözüm üretilebiliyor mu ? Ya da meseleyi günü birlik çözüm yollarıyla kapatmak deyim yerindeyse borudan sızan suyu bantla kapatmaya mı çalışıyoruz ?

Ben henüz takip ettiğim kadarıyla meseleyi kökten çözecek bir fikir ve beyan şuana kadar ne iktidardan ne mualif kanattan göremedim. Tamamen siyasi çıkar ve menfaat uğruna ağızlarda gevelenen laflardan öteye gidemiyor kimse.

Oysa sorun nerede?

Göç dalgasına baktığımız da %90 oranında nüfus Islam ülkelerinden gelmektedir. Yani Ortodox , Katolik Avrupa ya da komşu Balkan ülkelerinden mi bir göç var ?

Yani sorunun temel kaynağı Islam dini mi ?

Yakın tarihli Suriye, Afgan, Irak, Somali ve diğer Afrika göçlerine baktığımız da Müslüman ağırlıklı bir toplumun farklı ülkelere daha iyi koşullarda yaşamak için göçtüğünü görüyoruz.

Bu ülkelerin ortak özellikleri nedir ?

Evet tahmin edebiliyorsunuz. Siyasi istikrarsızlık, darbeler veeeeeeeeeeeeeeeeee bizim meşhur Rusya ve Amerikamız.

Bundan tam 1400 yıl önce Arap çöllerinde bir kitap indirildi adı Kuran-ı Kerim. İnanır ya da inanmazsınız, Kuran'da zaten açık ve net olarak ifadeler mevcut. Herkes kendi hayatını, kendi inancını yaşar.

Kuran Arap coğrafyasına indiği vakit, dostane, herkesin bir birini sevdiği saydığı, gül gibi geçinip gittiği bir ortam hiç bir zaman olmadı. Bugün ülkemizde olduğu gibi o zamanda büyük aşiretler mevcuttu ve bu aşiretler arasında büyük kan davaları vardı. Cahiliye devri, insanın diğerini rahatça öldürebildiği, akıl ve mantık dışı türlü uygulamarın rahatca yapıldığı bir dönemdi.

Hz. Peygamber böyle bir ortamda aşiretleri birleştirdi, barış ve huzur ortamı sağladı. Kan davalarını bitirdi ve bir çok ülkeyi, halkı İslam dinine davet etti. Peki sonra ne oldu ?

Hz. Peygamber öldükten sonra aşiretler tekrar bir biriyle didişmeye ve İslam liderliğine girişti.

Halife Osman ve Ali öldürüldü. Ali'nin çocukları, Peygamber torunları katledildi. Yezid Kabe'yi ve Mekke'yi sözde İslam adına ateşe verdi.

Emevi Devleti bu zamanda kuruldu. Mezhepleşme ve ayrışma bu dönemde başladı. Hadisler yazılmaya çizilmeye başlandı.

Mantıken bakıldığında kendi mezhebini ön planda tutmak ya da popüler kılmak için hadisler uydurulmuş olması sizce de normal değil mi ? Bugün zaten " Yok canım bu kadarını da Peygamber söylememiştir " dediğimiz hadislerin ortaya çıktığı, fıkıh kitaplarında konu alınan bir sürü kurgu yine bu dönemde ortaya çıktı.

Yıllar geçtikçe de İmamlar, Fıkıh Alimleri İslam Tren'ine akıllarına gelen bir sürü başka yükler yüklediler. Bugün bu Tren taştı ve artık bu yükü kaldıramaz hale geldi.

Bugün insanların İslam karşıtlığının asıl nedeni gerçek İslam'ın yer yüzünde tecelli bulmamasıdır.

Ben bir Müslüman olarak;

- Güzel söz söylesem
- Dedi kodu yapmasam
- Namazımı kılıp zekatımı versem
- Haram a el uzatmasam ve bakmasam
- Bana iyilik yapana ben gücüm yettiğince karşılık versem
- Hoş görülü olsam
- Ve her şeyden önemlisi, Müslüman olmayan birine sırf inanmadığı için zulüm etmsem, kötü söz söylemesem ve onun gönlünü, kalbini kazanmaya çalışsam.

Kim benim dinimi ya da yaptığım bu işleri kötüleyecek ?

Asıl İslam Kuran-ı Kerim'in içersindedir ve 1400 yıldır insanlar gereksiz yere bu dinin içersine İslam'ı hantallaştıran yükler yüklemişlerdir.

Bugün Dünya'da bir tek İslam modeli olmalıdır. Kuran-ı Kerim bozulmamış bir kitaptır ve ayetleri çok açık nettir.

Sunni ve Şii gibi saçma sapan mezhep ayrılıkları olmamalıdır ki bana göre bu dinin asıl düşmanları ben şuyum buyum ben şu imamın peşinden gidiyorum diyenlerdir. Bugün bana Sünnimisin Şii misin diye sorduklarında ben Müslüman'ım kitabım Kuran diyebilmeliyiz. Emevi devri İslamdan kendimizi soyutlaştırmalıyız.

İslam Ülkeleri mutlak suretle tek bir Din çatısı altında birleşmeli ve Kuran-ı Kerim i Hz. Peygamberi modern dünya ya adapte etmelidirler.

Kuran'da hiç bir suretle silahla cihat yapın diye açık bir ayet yoktur. Gerçek anlamda cihat bu birliği bozacak kişi ve ülkelere karşı yapılmalıdır.

İslam Birliği'nin kontrolü altındaki hiç bir toprak parçasına, Rusya, Nato , Amerika gibi ülkeler ayak basmamalıdır. /b]

Emevi döneminden günümüze kadar devam eden Liyakatsizlik uygulamar son bulmalı ve katı kurallarla yasaklanmalıdır. Torpil gibi kavramların İslam dininde yeri yoktur ve bu tür eylemler ciddi cezaya tabi tutulmalıdır.

Özetle, İslam özüne döndüğü vakit sadece biz değil, bütün dünya huzura kavuşacaktır. Göçleri önlemek için de Sömürgeci zihniyeti İslam coğrafyasına sokmayacaksın.

İslam devletleri birleşmeden, tek saf bir dinin ve kitabın peşinden gitmediği sürece, göçler, darbeler, siyasi istikrarsızlık devam edecek. Devletler yıkılacak yerlerine yenileri eklenecek. İnsanlar kötü yöneticiler tarafından yönetilmeye devam edecekler.

Bu demek değilki kendimizi Dünya'dan soyutlayacağız ? Aksine Dünya'dan kendimize çeki düzen vermemiz ve yeni sistemi dünya hayatına entegre etmek için müsade isteyeceğiz.

Hadi birazcık tartışalım ve yorum yapalım.