Dünden Bugüne Uluslararası İlişkilerimiz - 3

Day 1,353, 16:43 Published in Turkey Turkey by J211


Uluslararası ilişkilerimizi anlatan iki makale hazırladıktan sonra uzun bir ara verdim. Bu aradan sonra üçüncü makalemle karşınızdayım. Geçen bölümlerde, en güçlü müttefik ve eski müttefiklerimiz hakkında uzunca makalelerden sonra bugün Yunanistan'la ilişkilerimizi anlatacağım bir makale olacak.



Türk-Yunan Savaşlarının Analizi



Ülke tarihimizde en büyük ve en zorlu savaşları şüphesiz ki Yunanistan karşısında verdik. Genel olarak baktığımızda sanıyorum ki savaşların çoğunu Yunanistan kazandı. Yanılmıyorsam bizi iki veya üç kez tam olarak işgal ettiler. En sonuncusunu zaten çoğunuz hatırlamaktadır. Zaten o en uzun işgal altında kaldığımız dönemdi. Bir önceki tam işgalden sonra da babyboom olmuştu ve işgalleri inanılmaz bir şekilde geri tepti ve kısa sürede topraklarımızı geri kazandık. O dönemde Ertugrul Han başkanlık yapıyordu. Geriye dönüp baktığımızda aklımıza kazınan, bitmek tükenmek bilmeyen savaşlar olmuştur. Bir cepheyi kazanırken, diğer bir cepheyi kaybediyorduk. Bu sürekli böyle devam ediyordu. Savaşıyorduk ama elimize ne bir toprak geçiyordu ne de bir kazanç. Ama çoğu zaman toprak kazanan taraf Yunanistan oluyordu. Bana sorarsanız bizden daha güçlü ve daha organizelerdi. Tabi ki bizim de onları işgal ettiğimiz olmuştur. Mesela yine Ertugrul Han döneminde onları işgal etmiştik. O zamanlar Central Greece hedef bölgemizdi. Fakat Türkiye'nin işgalleri onların bizi işgalleri kadar uzun olamadı. Türkiye-Yunanistan savaşlarını kazanan taraf kim diye soracak olursanız malesef Yunanistan demek zorundayım.

Huor Earfalas'a bilgilendirdiği için teşekkür ederim.

Huor Earfalas: Sanırım oyun beta döneminden çıktıktan sonra çok çok uzun bir süre, belki 6 aydan bile fazla olabilir, eTürkiye eYunanistan'ı işgal etmişti. O dönemde eİsrail ve eYunanistan tamamen eTürkiye işgali altındaydı.



Yunanistan’la Diplomatik İlişkiler ve Kıbrıs Olayları



Oyunda aramızın en kötü olduğu ülke Yunanistan. Zaten yukarıda da en büyük ve en zorlu savaşları bu ülkeye karşı verdiğimizi belirtmiştim. Başımızı her fırsatta belaya sokmaya çalışan ve her zaman işimize çomak sokan bir ülke olmuştur ve olmaya devam ediyor. Yunanistan'la hiçbir konuda aynı safta olunmamıştır ve olunmayacağı da ortadadır. Yunanistan, Türkiye ve Makedonya dışında her ülkeyle çıkarları için anlaşma sağlayabilir. Yeter ki karşı taraf da bunu istesin. Sırbistan'a "orthodox brothers" diye hitap etmeleri de bu sebeptendir. Zorda kalınca kardeş ilan ettikleri Sırplar'ı ülkenin rahatladığı anda hiç düşünmezler. Kendi müttefiklerini bile zor zamanda hatırlarlar. Böyle bir ülkeyle aynı coğrafyada bulunup da savaş içinde olmamamız düşünülemez zaten. Reelde neredeyse hiç sesleri çıkmayan Yunan milliyetçileri bu oyunda aslan kesilmiştir ve milliyetçilikleri sadece Türk düşmanlığını savunmaktan öte geçmemektedir. Bu yüzdendir ki aramızdaki barış anlaşmaları pek de uzun sürmez.



Yunanistan'la aramızdaki en büyük gerginlik Kıbrıs'ın oyuna ekleneceğinin duyurulmasıyla başladı. Bu kanlı bir savaşın başlangıcının habercisiydi. Belki daha önceleri de aramızda hep savaşlar olmuştur ama, Kıbrıs'ın oyuna eklenmesinden sonra iki ülke arasında gördüğüm en büyük kapışma başladı. Kıbrıs'ın ekleneceği döenm babyboom yapmıştık. Derin devlet, Kıbrıs'ın alınması için elini taşın altına koymuştu. Derin devletin planı önce fakeleri Yunanistan'da açmak, daha sonra da onları Kıbrıs'a taşıyıp, onları Yunan fake'i gibi göstermekti. Bunun yanında Steoks aktif oyuncuları toplayıp Kıbrıs'a taşıyordu. İki plan da suya düşmüş ve daha organize olan Yunan derin devleti Kıbrıs'ı kazanmıştı. Kıbrıs'ın kaybedilmesi kabul edilemez bir olaydı ve ne yapıp edip alınması gerekliydi. Bu TO yolundan olmadıysa işgal edilecekti. Burakkocamis döneminde, Kıbrıs'a saldırıldı. İli bölge de alındı fakat Yunanistan'da bize savaş açtı. Savaşın bitmesinin üzerinden sadece 1 ay geçmişken, tekrar başlayan bu savaş 5 ay sürecek ve ülkemiz çok zor günler geçirecekti.

İşgal edilmemizden sonra Yunanistan'la birçok kez masaya oturuldu. Alipoyraz başkanlığında yapılan görüşmelerde, Yunanistan'ın küstahça istekleri olduğundan hiçbiri sonuca ulaşmadı. Yunan savaşlarından bu ülke hem çok çekti hem de çok şey öğrendi. Savaşlar bittikten sonra da Kıbrıs bir çözüme ulaşmamıştı. Tekrar savaş çıkma olasılığı çok yüksekti ki İnciciler çok etkili bir hamleyle Kıbrıs'a yerleşip orasını aldılar. Fakat Makedon-İnci olaylarından sonra Kıbrıs patlamaya hazır bir bomba gibi ortadadır. Kimin elinde patlarsa canı çok fena yanacak.



Bulgaristan'la İlişkilerimiz



Bulgaristan EDEN'e geçmezden önce, Phoenix ittifakındaydı. Belki çok sıkı müttefikimiz değildi ama birbirimize yardımlarımız olmuştur. Aramızda bazı anlaşmalar da olmuştur. Türkiye üzerinden İran'a geçip oradan bölge kiralamışlardı. Daha sonra EDEN'e geçince İran'ın başını çok ağrıtmışlardı. EDEN'e geçmelerinin sebebiyse Makedonyanın oyuna eklenmesiydi. Makedonyanın Phoenix ittifakında olacağını herkes kestirebiliyordu. Fakat Bulgaristan buna karşı çıktı ve Makedonya ile aynı ittifakta bulunmak istemediler ve Phoenix'ten ayrıldılar. Yunanistan'la birlikte hareket ederek bize karşı strateji kullandılar ve birkaç kez Marmara'yı işgal ettiler. Yunanistan'la barış yapılmasından sonra Sırplarla başları belaya girdi. Sırbistan, Bulgar topraklarından çekilince, Bulgaristan bizim Ukranya'daki topraklarımıza saldırdı. Onların saldırmasıyla, Rusya ve Ukranya Türkiye'nin işgalinden kurtuldu. Bugün geldiğimiz noktadaysa, Bulgaristan-Türkiye savaşları kısmen Yunanistan'la yaptığımız savaşlara benzemekte. Aradaki tek fark bu kez kazanan taraf biziz.