[Milliyetçi Parti] Barış Anlaşması Hakkında
J211
Saygıdeğer Türk Milleti,
Öncelikle şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, ruhları şad olsun.
Gelelim asıl konumuza, bütün Türkiye gündemini meşgul eden Bulgaristan'la barış anlaşması olayına. Savaşı kazanmış bir ülke olarak barış şartlarının yetersiz kaldığını belirtmek isterim. Bu olay sürekli savaş kaybeden moralsiz Bulgarlara motivasyon kaynağı oldu. Bir yolu bulunup mutlaka daha ağır şartlar oluşturulmalıydı. Hükümet bu konuda başarısızlığa uğramıştır. Fakat asıl başarısızlığa uğradıkları nokta, anlaşmanın gizli saklı ve apar topar yapılmasıdır. Meclise 6 saat önceden toplantı için haber verildiğini ve katılmadıklarını belirtiyorlar. Şunu aydınlatmakta fayda var, böyle anlaşmalar 6 saatte yapılacak anlaşmalar değildir. En az 2 gün süreye ihtiyaç vardır. Kaldı ki 27 kişilik bir mecliste kararın 7 kişi ile alınması kabul edilemezdir. Böyle toplantılar belirli bir katılım sayısına ulaşınca başlamaları gerekir. Bunun bir oyun olduğunu ve "haydi toplanıyoruz" dendiği zaman toplanılamaycağını anlamanız gerekir. Bunun yanında özel mesajla anlaşmalar vekillere gönderilerek görüşleri sorulmaz. Mutlaka ama mutlaka hep birlikte tartışılması gerekir. Meclisi bir kenara koyarsak, kendi MSB bakan yardımcılarının bile haberinin olması hükümet içindeki iletişim sorununu açıkça gözler önüne sermektedir. Bu kadar aceleye gelecek bir anlaşma olduğunu hiç sanmıyorum bunun.
Tarih'teki hatalardan ders almak gerekir derler. Şu anki hükümete baktığımızda hiç ders alınmadığını görmekteyim. O dönemleri yaşamamış bile olsalar iktidar olan biri okuyup, araştırıp bunları öğrenmesi gerekliydi. Hadi onu da yapmadı, tecrübeli oyunculara danışması gerekmekteydi. Fakat ortada o kadar hızlı yapılmış bir anlaşma var ki, kimse ne olup bittiğini anlamadan "Bu barış anlaşması imzalanmıştır" denip önümüze kondu. Anlaşma olmasını ben istiyordum fakat böyle alelacele hazırlanmasını beklemiyordum açıkçası. Zaten hükümetin hatası da bu acele etmesinden ve iletişim eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
Yukarıda da dediğim gibi hatalardan ders çıkarılması gerekir. Şu anda hükümetin tavrı da buna bir örnek olacaktır. Bu saatten sonra anlaşmayı çöpe atmak daha sorunları çözmeyecektir aksine daha çok problem yaratacaktır. Daha önceki Alipoyraz'ın Yunanistan'la barış anlaşmasını örnek olarak alırsak (her ne kadar arada fark varsa da) ve o anlaşmanın bizim tarafımızdan bozulmasından sonraki süreci göz önünde bulundurursak durumun vahametini ancak o zaman anlayabiliriz. Anlaşma bozulduktan sonra Yunanların büyük bir kesiminden "Türkler'e güven olmaz" yorumu yapılmıştır. Şu anki anlaşmayı bozmak da aynı sonuca ulaşacağından, anlaşmanın bozulmasından kesinlikle kaçınılmalıdır. İçinde bulunduğumuz bu tartışma ortamı bir şekilde sakinleşecektir fakat güven kazanmak o kadar kolay olmayacaktır. Her ne kadar beğenilmese de bu anlaşma şartlarının yerine getirilmesi gerekir. Ok yaydan çıktıktan sonra yapılacak birşey yok.
DİPNOT: Türk Milletini güvenilmez bir millet olarak nitelendirecek her türlü harekete karşıyım.
Hayırlı günler dilerim,
Milliyetçi Parti Başkanı
Comments
pirinç yok
v+s
pirinç
pirinç?
olmamış
görelim bakalım şimdi ne yapacaklar , oylandı
Hatanın neresinden dönülse kardır. O yüzden malesef oylanmadı.
ilk defa milliyetçi partiye katıldım : O
@Ozgur
Barış anlaşması hata değil fakat şartları hatalı, aceleye getirilmesi hatalı. Asıl hata anlaşmayı bozmak olacaktır emin ol. Eğer alipoyraz döneminden bozulan anlaşmadan sonraki süreci takip ettiysen anlarsın ne demek istediğimi.
Ozgur'e katılıyorum.
Ne şiş yansın ne kebap ile bu işleri yürütemezsiniz. İş işten geçti diyerek de netice alamazsınız.
Bu ülke güçlü ve genç nüfus yönüyle dinamik bir ülke. O yüzden kararlılıkla anlaşma şartlarını menfaatimiz doğrultusunda hazırlamalıydık.
Bu sebeplerden ötürü ben de oylamayacağım.
Yanlış yaklaşım. Yapılanın meclis oylaması bile olmadığı açıkken (7 vekil) oldu bittiye getirilmesi düşünülemez. Yani birilerinin "Biz bunu kabul ettik" demesi Türkiye'nin kabul ettiği anlamına gelmez (Bulgar başkanının ikide bir halkından ayar yemesiyle geri gelmesi gibi).
Bir güzel gidip "Biz beceriksizlik ettik, hesabı kitabı nasıl yaptık bilmiyoruz ama yendiğimiz savaştan elimizdekileri verip çıkmamız halka biraz(!) ters geldi." diyerek olayı sonuca bağlamak varken 3-5 adamın hatasını herkese kabullendirmek de mümkün değil. Şu olay dışındaki yaptıklarına bir şey demem ama "çuvallamak" kelimesinin en güzel kullanılacağı yer burasıdır hükümet açısından.
"Akil adamlar" gibi bir kavram ne gerçek hayatta ne burada meclis için kullanılamaz; herkes biliyor herkesin o madalyayı almak için uğraştığını, çevresi geniş olanın da bunu başardığını. O yüzden de meclisin veya hükümetin beni temsil etmesi palavra; ancak kendilerini temsil ederler. (bütün halk için buyursun asgari ücreti 130 yapsın efendiler, kafasına göre vergi almak bana yarar sağlamıyor)
O yüzden partinin bu açıklamasına anlam veremiyorum; kişisel görüşlerin milleti bağlamayacağını biliyoruz, milliyetçilik teriminin millete dayandığını biliyoruz, ee ne demeye kişisel hataların ceremesini milletin çekmesi gerektiği yazıyor yukarıda? "Ağızdan çıkan sözden dönülmez." ayrı bir konudur; beni temsil hakkı olmayan kişilerden bahsetmiştim yukarıda, başka milletlerin hangi kafayla gördüğü de beni ilgilendirmez. (ne oldum delisi değilse orada vekiller anlamakta güçlük çekebilirler tabi)
(Gelecek konusunda ben kötümserim, iyimser olanlar mümkünse açıklasın; hülyalarda dolaşan kişilerin "Güzel günler bizi bekliyor." tarzı muhabbetlerini sevmem açıklama olmadan)
@Ayyas Jackal Khan
Ben geçmişe dayanarak anlaşmadan vazgeçmenin doğuracağı sonuçları yazdım. Anlaşmayı desteklediğimi ve pek de beğendiğimi yazmadım. Senin de dediğin gibi kişisel hataların ceremesini milletin çekmesi gerektiğini yazmıyor. Eğer biz bu anlaşmadan dönersek düşmanlarımız tarafından yapılacak yorumlar "Türk'lere güven olmaz" şeklinde olacaktır. Bizi güven vermeyen bir millet olarak gösterecek her türlü davranışa karşı dururum. Türk milleti zaten geçmişteki hatalarından dolayı güvenilemez olarak nitelendirildi bunun bir daha tekrarlanmasına göz yumamayız. Benim bu anlaşmanın bozulmamasını istediğim tek nokta budur. Yoksa anlaşmanın şartlarına da kendi kafasına buyruk imzalanmasına da karşıyım ve bunu her yerde belirtiyorum.
Teminat oalrak gösterilen 200 K BGN eBrezilya national orguna yatmadıgı surece anlaşma geçerli olmayacaktır. üstelik daha önce yapılmış bir anlaşmayı 1 günde bozan bulgura karşı bu kadarda endişe duymayın bu konu hakkında!!!!
@FiRatrak
Hocam Yunan'la yaptığımız barış anlaşmasından vazgeçtiğimiz zaman Yunan'ların yorumlarını mutlaka görmüşsündür. Ben tekrardan güven vermeyen bir millet olarak gözükmek istemediğimden dolayı anlaşmadan vazgeçilmemelidir diye yazdım.
Adamların makalelerde hindilikten başlayıp kebap, barbar... her bir şey olurken 3-5 kişinin hatası yüzünden "güvenilmez millet" olmak sorun değil. Bu anlaşma uygulandığında "kebap" lafını gerçekten hakettiğimizi adamlara göstermemiz mümkün ama.
Anlaşmaya taraf olduğunuzu yazmadım zaten; ama 3-5 kişinin hatası yüzünden millete laf gelir endişesi yakışmamış. "Millet" kabul edip caymadığı sürece insanların "Türkler güvenilmez" demesi dert olmamalı.
Marketlerde 0.01'e ürün gördüğümde uyarıyorum insanları, daha birinin "Türkler de pek delikanlıymış." dediğini görmedim. Düzgün davranış da yanlış davranış da kişiye aittir; bunun aksine gelecek laflara göre hareket edilecekse kapatın ülkeyi gitsin; fakecimiz de bol, mantıksız davrananımız da, adam kazıklamaya uğraşanımız da...
Not: 1 hafta Rus NE'miz var hayırlı uğurlu olsun; orası da şişti kaldı Ukrayna, "Kıbrıs", İsrail... Elimizde patlayacak her 12 saatte 2 isyan savaşı...
Her kelimesine katiliyorum v+s
bir önceki antlaşma metnini bulgarlar bozdu hatırlatırım. Hükümetlerinin yaptıkları aynen şu an bizim hükümetin yaptığı gibiydi. Eğer bir şey olursa bulgara geçmişi hatırlatır ve bizim de aynı durumda olduğumuzu söylerim. Bu kadar basit. Eğer hatalıysak onlar da hatalı eğer normal ise biz de normaliz.
alim biraz daha sert olsanız daha iyi olur bence
Eleştiri yapmak böyle bir şey arkadaşlar teşekkürler milliyetçi parti