[Milliyetçi Parti] Barış Anlaşması Hakkında

Day 1,367, 07:30 Published in Turkey Turkey by J211


Saygıdeğer Türk Milleti,

Öncelikle şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, ruhları şad olsun.



Gelelim asıl konumuza, bütün Türkiye gündemini meşgul eden Bulgaristan'la barış anlaşması olayına. Savaşı kazanmış bir ülke olarak barış şartlarının yetersiz kaldığını belirtmek isterim. Bu olay sürekli savaş kaybeden moralsiz Bulgarlara motivasyon kaynağı oldu. Bir yolu bulunup mutlaka daha ağır şartlar oluşturulmalıydı. Hükümet bu konuda başarısızlığa uğramıştır. Fakat asıl başarısızlığa uğradıkları nokta, anlaşmanın gizli saklı ve apar topar yapılmasıdır. Meclise 6 saat önceden toplantı için haber verildiğini ve katılmadıklarını belirtiyorlar. Şunu aydınlatmakta fayda var, böyle anlaşmalar 6 saatte yapılacak anlaşmalar değildir. En az 2 gün süreye ihtiyaç vardır. Kaldı ki 27 kişilik bir mecliste kararın 7 kişi ile alınması kabul edilemezdir. Böyle toplantılar belirli bir katılım sayısına ulaşınca başlamaları gerekir. Bunun bir oyun olduğunu ve "haydi toplanıyoruz" dendiği zaman toplanılamaycağını anlamanız gerekir. Bunun yanında özel mesajla anlaşmalar vekillere gönderilerek görüşleri sorulmaz. Mutlaka ama mutlaka hep birlikte tartışılması gerekir. Meclisi bir kenara koyarsak, kendi MSB bakan yardımcılarının bile haberinin olması hükümet içindeki iletişim sorununu açıkça gözler önüne sermektedir. Bu kadar aceleye gelecek bir anlaşma olduğunu hiç sanmıyorum bunun.



Tarih'teki hatalardan ders almak gerekir derler. Şu anki hükümete baktığımızda hiç ders alınmadığını görmekteyim. O dönemleri yaşamamış bile olsalar iktidar olan biri okuyup, araştırıp bunları öğrenmesi gerekliydi. Hadi onu da yapmadı, tecrübeli oyunculara danışması gerekmekteydi. Fakat ortada o kadar hızlı yapılmış bir anlaşma var ki, kimse ne olup bittiğini anlamadan "Bu barış anlaşması imzalanmıştır" denip önümüze kondu. Anlaşma olmasını ben istiyordum fakat böyle alelacele hazırlanmasını beklemiyordum açıkçası. Zaten hükümetin hatası da bu acele etmesinden ve iletişim eksikliğinden kaynaklanmaktadır.



Yukarıda da dediğim gibi hatalardan ders çıkarılması gerekir. Şu anda hükümetin tavrı da buna bir örnek olacaktır. Bu saatten sonra anlaşmayı çöpe atmak daha sorunları çözmeyecektir aksine daha çok problem yaratacaktır. Daha önceki Alipoyraz'ın Yunanistan'la barış anlaşmasını örnek olarak alırsak (her ne kadar arada fark varsa da) ve o anlaşmanın bizim tarafımızdan bozulmasından sonraki süreci göz önünde bulundurursak durumun vahametini ancak o zaman anlayabiliriz. Anlaşma bozulduktan sonra Yunanların büyük bir kesiminden "Türkler'e güven olmaz" yorumu yapılmıştır. Şu anki anlaşmayı bozmak da aynı sonuca ulaşacağından, anlaşmanın bozulmasından kesinlikle kaçınılmalıdır. İçinde bulunduğumuz bu tartışma ortamı bir şekilde sakinleşecektir fakat güven kazanmak o kadar kolay olmayacaktır. Her ne kadar beğenilmese de bu anlaşma şartlarının yerine getirilmesi gerekir. Ok yaydan çıktıktan sonra yapılacak birşey yok.

DİPNOT: Türk Milletini güvenilmez bir millet olarak nitelendirecek her türlü harekete karşıyım.

Hayırlı günler dilerim,
Milliyetçi Parti Başkanı