Pepsi’nin Tarihini Değiştiren Kadın

Day 4,513, 22:10 Published in Turkey Turkey by umutcanfbb

1920’li yıllarda yıldızı parlamaya başlayan, 1945 yılında en iyi kadın oyuncu dalında Oscar Ödülü kazanan ünlü oyuncu Joan Crawford, 1955 yılında Pepsi‘nin başkanı ve CEO’su Alfred N. Steele’le evlenerek Pepsi ailesine katıldı. Hollywood’daki gücü sayesinde kısa sürede Pepsi‘nin marka yüzü haline gelen Joan Crawford, 1959 yılında Steele‘in ölümünden sonra şirketin başına geçti ve Pepsi‘nin borçlarını ödeyerek şirketi iflastan kurtardı. Pepsi için gösterdiği başarılardan dolayı Pepsi Kraliçesi olarak anılan Crawford, bizzat yönettiği reklam ve pazarlama çalışmaları sayesinde Pepsi‘nin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağladı, Coca Cola karşısında rekabet gücünü arttırdı.

Asıl ismi Lucille Fay LeSueur olan Joan Crawford, 23 Mart 1904 tarihinde ABD’nin Texas eyaletine bağlı San Antonio şehrinde dünyaya geldi. Babası Thomas LeSueur, küçük Lucille‘ın doğumundan kısa bir süre önce ailesini terk edip Texas Abilene’de inşaat işçiliği yapmaya başlamıştı. İkinci evliliğini Henry J. Cassin‘le yapan annesi, küçük Lucille‘ın iyi bir eğitim almasını ve güzel bir mesleğinin olmasını istiyordu. Küçük Lucille ise üvey babasının yönettiği Ramsey Opera Binası‘nda izlediği sahne şovlarının etkisiyle, büyüyünce dansçı olmayı çok istiyordu. Günün birinde tiyatro sahneleri ve sinema filmlerinde rol almak, küçük Lucille‘ın en büyük hayaliydi.

1945 yılında Michael Curtiz‘in Mildred Pierce filminde sergilediği performans, en iyi kadın oyuncu dalında Oscar Ödülü‘nü kazanmasını sağladı.

1950’li yıllarda Joan Crawford, çeşitli sinema filmleri ve televizyonda rol almaya devam etti. Filmler arasında gişe başarısı yüksek filmler olduğu gibi, televizyonda sergilediği performansla çok daha geniş kitlelere ulaşma fırsatı yakaladı. 1955 yılında Pepsi‘nin başkanı ve CEO’su Alfred N. Steele‘le yaptığı evlilik, Joan Crawford ve Pepsi tarihinde çok önemli bir dönüm noktası oldu.


Evliliği 4 yıl sürdü.

10 Mayıs 1955 tarihinde Alfred N. Steele’le evlenen Joan Crawford, hayatının son 30 yılını geçirdiği ve çok sevdiği Hollywood’dan ayrılarak New York’a taşındı. Eşi Alfred, 1923 yılında Northwestern Üniversitesi‘nden mezun olduktan sonra reklamcılık sektöründe çalışmaya başlamış, bir süre Coca Cola şirketinde pazarlama başkan yardımcılığı yaptıktan sonra Pepsi‘ye katılmıştı. 1950 yılında Alfred N. Steele, Pepsi‘nin başkanı ve CEO’su oldu. Joan Crawford‘ın sinema ve televizyon dünyasında sahip olduğu şöhret, Alfred N. Steele‘e göre Pepsi için çok büyük bir fırsattı. Pepsi‘nin tanıtım ve reklam çalışmalarında Joan Crawford‘ın yer alması, özellikle Coca Cola‘yla rekabette şirkete büyük avantaj sağlayabilirdi.



Alfred N. Steele, Joan Crawford‘la ilgili öngörülerinde haklı çıktığını kısa bir süre içinde anlamaya başladı. Pepsi‘nin tanıtım ve reklam çalışmalarında Joan Crawford‘ın yer alması basının büyük ilgisini çekiyordu. İlgiyi arttırmak için reklam setlerine basın davet ediliyor, çekimler sırasında Joan Crawford‘ın verdiği demeçler Amerikan gazetelerinde yer buluyordu. Bu durumu Pepsi‘nin marka tanınırlığını arttırmak için değerlendiren Alfred N. Steele, Pepsi şişeleme tesisi açılışlarında ve diğer önemli etkinliklerde Joan Crawford‘ın yer almasını sağlıyordu. Bu sayede basının Pepsi‘ye ilgisini canlı tutuyordu.



19 Nisan 1959 tarihinde Alfred N. Steele, geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Steele‘in bu ani ölümü, Joan Crawford üzerinde büyük bir şok etkisi yarattı. Yaşadığı üzüntü nedeniyle günlerce eve kapandı, kimseyle görüşmek istemedi. Ölümün ardından Steele‘in Pepsi‘deki hisseleri üzerine geçti. Ne var ki Crawford, büyük bir borç yüküyle karşılaştı. Pepsi‘nin yeni yatırımları için gerekli kaynakları bulmak için Steele, hisse senetleri ve gelecekteki kazançlarını ipotek ederek büyük borçlar altına girmişti. Ölümünün ardından tüm borçlar Joan Crawford‘ın üzerine kaldı.

1959 yılında Pepsi‘nin yönetimini bilfiil Joan Crawford üstlendi. 1920’li yıllarda yıldızı parlamaya başlayan, 1945 yılında Oscar Ödülü kazanan, 1955 yılından itibaren Pepsi‘nin marka yüzü haline gelen Joan Crawford, artık Pepsi‘nin en tepesindeydi. Üzerindeki sorumluluk yalnızca şirketi borç yükünden kurtarmak değil, aynı zamanda da Alfred N. Steele‘in anısını yaşatmaktı. Coca Cola ile kıran kırana rekabetin yaşandığı bu dönemde Pepsi, Joan Crawford‘ın bizzat yönettiği reklam ve pazarlama çalışmaları sayesinde daha geniş kitlelere ulaştı ve batmaktan kurtuldu.




Joan Crawford döneminde ürünlerin yalnızca tanıtım ve reklam çalışmaları ile tüketim şekline odaklanılmadı. Aynı zamanda da formülü revize edildi ve içerisindeki şeker miktarı azaltıldı. 1964 yılında piyasaya sunulan diyet ürünler, Pepsi‘ye yönelik ilgiyi ve şirketin satış başarısını bir kez daha arttırdı. Bu dönemde şirketin başkanlığına Donald M. Kendall getirilirken, diyet ürünlerin tanıtım ve reklam çalışmalarında esas sorumluluğu Joan Crawford üstlendi. Şirketin satış başarısına yaptığı katkılardan dolayı çalışanlarına verdiği Pally Ödülü‘nü diyet ürünler için yaptığı çalışmalar sayesinde kazanan Joan Crawford, artık Pepsi Kraliçesi olarak anılmaya başlandı.



1970’li yıllarda Joan Crawford, Pepsi‘nin hemen tüm reklam çalışmalarında yeni bir slogan geliştirilmesini ve hedef kitlelere yönelik subliminal mesajlar verilmesini sağladı. Bu mesajların temelinde, Pepsi‘nin Coca Cola‘dan daha üstün olduğuna yönelik algı yaratma çabaları vardı. Bu reklamlar sayesinde Pepsi, Coca Cola karşısında rekabet gücünü arttırdı ve dünya pazarında önemli bir konuma yükseldi. Fakat ne var ki, Pepsi markasının giderek Joan Crawford‘la özdeşleşmesi başta Donald M. Kendall olmak üzere şirket yönetimini rahatsız etmeye başladı. Bu durum üzerine Joan Crawford, 1973 yılında Kendall‘ın talebiyle emekli oldu. 10 Mayıs 1977 tarihinde New York’taki evinde geçirdiği kalp krizi sonucu hayata veda etti.

Yarın yeni bir dosyamızda görüşmek dileğiyle..