Surre-i Hümayun

Day 3,706, 02:03 Published in Turkey Turkey by Ackresz

Türklerin yüzyıllar boyu ödediği sadaka: Surre-i Hümayun.
15.yüzyılda, İslamın kutlu kentlerinden olan Mekke ve Medine halkı, zengin değildi. O yıllarda ne petrol vardı, ne de Amerikan doları...
Yoksul, yardıma muhtaç Mekke ve Medine halkına, en zor günlerde dahi Türkler el uzattı;dişinden tırnağından keserek, törenlerle, alaylarla para gönderdi...
15.yüzyılın başları, ne Mısır fethedilmiş;ne de Hilafet alınmıştır. 1402 Ankara savaşı ile sarsılan Osmanlı devleti, on yıl boyunca bir kargaşanın içinde yaşar. Sonunda 1413 yılında Çelebi Mehmet (1387-1421) kardeşlerini yenerek Osmanlı sultanı olur. Olur ama devlet hırpalanmış;hazine zordadır. Ne var ki, Türk müslümandır, kutsal bildiği bir işte, varlık-yokluk aramaz;neyi varsa sebil eder. İşte bu nedenle, Türk`ün iman coğrafyasında yer alan kutsal kentlerden Mekke ve Medine halkının yoksullarını düşünmek;dünyadaki diğer Müslümanlardan önce, elbette, Türkün görevidir ve Türk, İslam`a hizmet olarak gördüğü bu yardımı, gönül coşkusuyla yapar ta ki, yardım yaptıklarından ihanet görene kadar!
Osmanlı sultanları içinde, merhameti ve hayırseverliği ile tanınan Çelebi Mehmet öyle gelenek yerleştirir ki, bu gelenek, 1918 yılına kadar sürer. Bu geleneğin adı, Arapça`da para kesesi anlamına gelen "Surre-i Hümayun"dur.

Surre Alayı
Bu yardımlar, Surre Alayı ile gönderilirdi.Alay, Başkent İstanbul`dan büyük törenlerle yola çıkardı. Surre Alayı, Saray`ın ve tüm İstanbul halkının manevi dünyasında önemli yer tutardı. Halk, Padişah armağanları yanında kendi armağanlarını katmak için yarış ederdi. Kutsal toprakların, kutsal insanları olarak bildikleri Mekke ve Medine halkına para göndermek, bir ibadet coşkusuyla yerine getirilirdi. Sağlık sorunları veya yaşlılık nedeniyle Hacca gidemeyen İstanbullular, Surre Alayında bulunan "Feraşet Çantası"na para koyarak gönderirler;bu paralar Mekke ve Medine`de belli yoksullara verilir, o yoksul da, Feraset Çantası`ın içine zemzem, hurma gibi kutsal yiyecek ve eşyalar koyarak geri gönderirdi.

Son Surre Alayı
Birinci Dünya savaşı olanca hızıyla sürerken, Mekke Emiri Şerif Hüseyin, İngilizlerle beraber Osmanlı askerlerine karşı cephe tuttu. Aldatılmış Araplar, ellerinde bıçaklarıyla Mehmetçiklerin karınlarını deşerek Osmanlı altını aramaya başladı. İşte o yıllarda bile, yüce İslam Dinine gönülden bağlı olan Türkler`in o zamanki devleti Osmanlı, yine Surre Alayını yola çıkarttı. Son Surre Alayı, 1918 yılında ancak Şam`a kadar gidebildi. Daha ileriye gidemedi.
Gidemedi çünkü yollar artık güvenli değildi. Ve o eski kutsal Mekke ve Medine "yoksullarının" zihnine İngiliz fitnesi girmişti.
Surre Alayı geri döndü!
Gerçek şu ki, Türkler, kutsal bildileri işlerini, en zor günlerde dahi yerine getirmek için, ihlasla gayret ettiler.
Dün de öyleydi; bugünde.

http://www.turkmeclisi.org/?Sayfa=Temel-Bilgiler&Git=Bilgi-Goster&Baslik=turk-un-asirlardir-odedigi-sadaka-surre-i-humayun&Bil=90