Yuz Yillik Yalnizlik - One Hundred Years of Solitude

Day 4,183, 06:38 Published in Turkey South Africa by cirujanoo



When Colonel Aureliano Buendia was standing across the hallway after many years, he would remember his late afternoon, having spent so much time for his father to explore the ice.

Rememberance:

The one who introduced herself as Melquiades taraz taraz taraz, a claw with her hands like, a big-cheward of gypsies, Macedonian wise alchemists of the eighth Wonder took the run with an object called mind.

The burning midday heat revealed the mind-boggling show of the giant, the giant: the middle of the street hoisted the grass and ignited the rays of the sun with the magnitude of the mortal.

Finally, on a Tuesday in December, at noon, he found himself messing up and digging. The respectable case of the dream fallen fathers who had lost their insomnia and weeks of insomnia in explaining their invention did not go to the children's eyes again:

- The world is round, just like an orange.

Until then, although Macondo was not known, he merely praised the brilliant intelligence of JoseArcadio, who developed a theory fully validated in his own right in the light of astronomical thinking, as a proof of his admiration and gave him a gift that would have a profound effect on the future of the village: The Alchemist Laboratory.

Jose Arcadio Buendia put three colonial golds in a pan, mixed with copper shavings, yellow zircon, sulfur and lead, then boiled a pot full of castor oil into a dark and sticky paste similar to the wax we knew from below. It was dissolved. The spirit of social enterprise was the work of magnets, astronomy calculations, the urge to change the objects, to discover the wonders of the world.



Gabriel GarciaMarquez YÜZYILLIK YALNIZLIK




Albay Aureliano Buendia, yıllar sonra idammangasının karşısına dikildiğinde, babasınınonu buzu keşfetmeye götürdüğü o çokuzaklarda kalmış ikindi vaktini anımsayacaktı.

Hatıralar:

Kendini Melquiades diye tanıtan sakalı taraz taraz, elleri pençe gibi, iri kıyımbir çingene, Makedonyalı bilge simyacılarınsekizinci harikası dediği nesneyle akıl çelenbir gösteriye girişti.

Yakıcı öğle sıcağı, dev gibibüyütecin akıllara durgunluk veren göster-isini gözler önüne serdi: Sokağın ortasınakuru ot yığdılar ve güneşin ışınlarınıbüyüteçle odaklaştırarak tutuşturdular tınazı.

Sonunda, Aralık ayında bir salı günü öğle vakti, içini yiyipbitiren kurdu döküverdi ortaya. Düş gücününgazabından ve haftalarca uykusuzluktanharap düşmüş babalarının, buluşunu açıklarkenki saygın vakarı, çocukların gözlerininönünden gitmedi bir daha:

- Dünya yuvarlak, tıpkı bir portakal gibi.

O zamana dek Macondo'da bilinmese de, doğruluğu uygulamada çoktankanıtlanmış bir kuramı, salt gökbilimi üzerinde düşünerek kendi başına geliştiren JoseArcadio'nun üstün zekâsını herkesin önündeövdü ve ona hayranlığının bir kanıtı olarak,köyün geleceği üzerinde köklü etkisi olacakbir de armağan verdi: Simyacı laboratuvarı.

Jose Arcadio Buendia, üç sömürge altınınıbir tavaya koydu, bakır talaşı, sarı zırnık,kükürt ve kurşunla karıştırdıktan sonrabunları bir tencere dolusu hint yağına atıpaltından çok, bildiğimiz ağdaya benzer koyu ve yapışkan bir macun haline gelinceyekadar kaynattı, tehlikeli ve umarsız damıtma işlemleriyle yedi gezegeni simgeleyen madenlerle eritildi. Toplumsal girişim ruhu, mıknatısların, gökbilim hesapları, cisimleri değiştirme düşlerini dünyanın harikalarını keşfetme dürtüsünün eseriydi.



YÜZYILLIK YALNIZLIK Kitap linki