AT OBASI / 2. Bölüm

Day 2,753, 02:33 Published in Turkey Georgia by Red 0wl
Kaçıranlar ve de tekrar okumak isteyenler için AT OBASI / 1. Bölüm

To be continued dedik dedik inanmadınız bak ne oldu şimdi ?



Evet arkadaşlar Abant'ta gerçekleştirdiğimiz At obası kampımıza bu 2. makalemiz ile kaldığımız yerden devam ediyoruz. Peki sorarım size nerede kalmıştık ?



Burada kalmıştık xdxd Neyse konuyu değiştireyim sonuçta herkesin hayatına kimse karışamaz !!1!1

Sabah cillop gibi ve de yepisyeni bir güne uyandık karşims. Aman Allah’ım o kuş cıvıldamalarını duymanız gerek. Cıvıldamanın ötesinde bir ses cümbüşü, Arnavut Şevket duysa gözleri dolar ‘işte gerçek çipetpet bu’ deyu ağlamaya başlardı. Doğayı özlemişim resmen onu fark ettim. Peki ya tertemiz orman havasına ne demeli ? Tabi ki hiçbir şey demeyip bol bol derin derin solumalı o missss gibi havayı. Ali’nin ince ince horlaması da olmasa resmen Cennet demosu bir sabaha açmıştık gözlerimizi. İşte bu da at obasında ilk sabah adlı videomuz

Bir kahvaltı etmişiz ki tam da obamızın ismine yaraşır şekilde, resmen At gibi yemiştik arkadaşlar. O kadar ki kahvaltıdan sonra ufak ufak kişneyenler ve de burrşşşşlayanlar vardı. Hooov hooovv sakin, diyerekten atlaşmaya başlayanları sakinleştirdik ve de 6 saat sürecek olan dağ bayır yürüyüşümüz öncesi hazırlıklarımıza başlayayazdık.


Sonra dedik ki, madem selfie çubuğumuz var neden olur olmadık her yerde kullanmayalım ?


Ahmet gece biraz üşümüştü, haliyle sabaha tinerci moduna geçmiş bir halde bulduk kendisini.

Ahmet’in kendine gelmesine müteakip sefer hazırlıklarını tamamlanıp yola revan olacaktık ki bir an durduk ve sonra dedik ki, madem selfie çubuğumuz var neden olur olmadık her yerde kullanmayalım ?

Ufak bi doz selfie alıp kendimize yolluk yaptık ve bu sefer gerçekten yola koyulduk.

Hemen kamp yaptığımız yerin şöyle bi 200 metre arkasında bir köy vardı, biraz metruk bir köy, mevsim dolayısıyla da pek insan yok. Köyü hızlıca geçip kendimizi dağa taşa vurma yolunda azimle devam ettik. Doğa tüm güzelliğiyle bizi sarıp sarmalamaya başlamıştı dostlar.






Yolumuza devam ettik, sonuçta durmak yok yola devam arkaaşlar. Büyük karınca kümeleri ile karşılaştık. Allah muhafaza koloninin üzerine düşsek ünlü Türk büyüğümüzün de tabiri ile resmen bizleri kulaklarımızdan tutup geçmişimizi silkip atabilecek kapasitede kolonilerdi bunlar, inceden tırsmadık değil yaklaşınca.




Tam da burada nefis bir videoları da yok değil hanny bu ufak ama hırçın karşimslerin

Durmadık, duramazdık, bu bize yakışmazdı. Az gittik uz gittik, bir de baktık ki ne görelim ? Bir parça buzlaşmış ama gayet de kar topu oynanabilecek kıvam ve çoklukla kar vardı.




Tabii ki Mayıs ayında ayağımıza gelmiş olan bu fırsatı kaçıramazdık ve kaçırmadık da. Hemen ikiye ayrılıp ufak çapta bir kar topu savaşımsısı yaptık. Biz develi38 ile yukarı ayrancı tarafına geçtik, haliyle aşağı ayrancılara karşı pozisyon aldık.

Ahmet ise durumu belgeleme amacıyla kayda alıyordu olayları. Olayların nasıl geliştiğini ise işte bu videomuzdan izleyebilirsiniz. Kibarlığıma bakmayın izleyebilirsiniz falan bunlar tamamen şov amaçlı yoksa direkt izleyin ulan tarzı bana daha bi hitap ediyor xd

Ahmet’e çakalca ve de hunharca yaptığımız saldırının sonucunda kendisini küstürdükten sonra yolumuza devam ettik. Sonra dedik ki, madem selfie çubuğumuz var neden olur olmadık her yerde kullanmayalım ?

Yolumuza devam ederken önceden devrilmiş ve de mantarlaşmış bir ağacın enteresan görüntüsü dikkatimizi çekti.

E.T sıfatlı ağacı geride bırakıp ormanın daha da derinliklerine girmeye karar verdik

Arada sanatsal çalışmalarınız da yok değil hanny


Tabi bu fotoların çekimi öyle pat diye ve çok da kolay olmuyordu. Ben bunları çekmeye çalışırken sağ olsun arkadaşlar da benim o halimi fotoğraflamış. Yukarıdaki mantarı çekmeye çalışırken girdiğim şekli görüyoruz şimdi de xd

Gerçi bu yine iyi, daha fena hallerim de vardı lakin Allahtan onları çekmemiş kimse xd

Tam bu noktada ağaçların altında oturup çay molası verdik. Yine eşsiz kuş cıvıldamaları (bu ses kaydı organiktir xd yani tam da anlattığım mevzunun geçtiği yer ve zamanda kayıt edilmiştir) eşliğinde mükemmel, huzurlu ve dingin bir ortamın keyfini çıkardık. Kalkıp yolculuğumuza devam edelim dedik. 100 metre yürüdük yürümedik bir anda orman bitti ve şahane bir çayır çimen alanı arkasında dağ manzarası ile birlikte önümüzde beliriverdi.




Tabii ki doğal ortamını bulmuş camışlar gibi hemen yayıldık çayıra çimene.



Sonra dedik ki madem selfie çubuğumuz var neden olur olmadık her yerde kullanmayalım ?


Burada da çiçeq olduq xdxd

Taam lan yeter hadi devam ediyoruz diyerekten yolumuza devam ettik. Önümüzde yeni bir köy belirmişti, daldık köyün içine. Bu arada hayvan gibi sanatsalız tabii ki ne sandınız cahiller.







Köyün çeşmesine dadandık hemen. Buzzz gibi su oyhhssss.



Çeşmede işimizi hallettikten sonra köyün içinden geçip yamaca doğru tırmanışa geçtik. Ben bi ara askerlik zamanımı hatırlayıp gaza gelip kendi kendime istikamet verdim ve zirveye doğru koşmaya başladım, bayağı bildiğin tepeye depar atıyordum. Zirveye ulaştığımda artık ağzımdan ve burnumdan nefes almıyordum : ( Kısa bir süre dinlenip nefesimin ve nabzımın normale gelmesini bekledikten sonra, diğerleri gelene kadar manzaranın keyfini çıkardım. Evet az önce içinde bulunduğumuz köy fotoğrafta ağaçların arasından gözüken köyün ta kendisi





2. Bölüm sonu / to be continued