30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI NAMI DİĞER BAŞ.KOM.MEY.MUH.ZAFERİ

Day 3,571, 07:12 Published in Turkey Poland by Burak Pasha

Merhabalar Sayın eRepublik/eTR Vatandaşları;
Bugün Ulusumuz İçin Çok Büyük Bir gün.Düşman kuvvetlerinin Tamamen Yenildiği Gün Bugün.
Başkomutan Meydan Muharebesi, Kütahya'ya bağlı Dumlupınar Köyü (şimdi ilçedir) yakınında 30 Ağustos 1922'de Türk ve Yunan orduları arasında meydana gelen savaş. Diğer adı Dumlupınar Meydan Muharebesi'dir. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa tarafından şahsen yönetildiği için Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak anılır. Kurtuluş Savaşı'nın kesin bir Türk zaferiyle sonuçlanmasını sağlayan bu çarpışmanın yıldönümü Türkiye'de ulusal bayram olarak kutlanmaktadır.

Kurtuluş Savaşı'nın son evresi 26 Ağustos 1922'de Afyonkarahisar - Kocatepe'de başlayan Büyük Taarruz ile açılmış ve 9 Eylül 1922'de İzmir'in Yunan işgalinden kurtarılmasıyla sonuçlanmıştır.

1922 Yazında durum

Sakarya Meydan Muharebesi sonucunda Yunan tarafı Şubat ve Mart 1922'de Londra'ya uzun bir ziyarette bulunarak ülkesine yapılan askeri yardımın artırılmasını istedi. Ancak bu istek Lloyd George hükümetince reddedildi. Gounaris bunun üzerine Yunan ordusunu Anadolu'dan çekme tehdidinde bulundu ise de bunu kendi hükümetine kabul ettiremeyerek istifaya zorlandı. başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Sakarya'da kazanılan savaşın en önemli sonucu 20 Ekim 1921'de Ankara Hükümeti ile Fransa arasında imzalanan anlaşma oldu. Bu anlaşma ile Fransa Türkiye'ye karşı katı bir politika izleyen İngiltere'den yolunu ayırarak Türkiye ile işbirliği yoluna girmişti. Bu arada İtalyanların da Temmuz 1921'de Antalya bölgesinden çekilerek Yunanistan'a karşı Türk tarafını destekleyen bir tavır almasıyla müttefikler arasındaki anlaşmazlıklar iyice su yüzüne çıktı.

TBMM Hükümeti Dişişleri Bakanı Yusuf Kemal Bey'in (Tengirşenk) Şubat 1922'deki Londra ve Paris ziyaretlerinden sonra, İngiltere, Fransa ve İtalya temsilcileri Mart 1922'de Paris'te toplanarak ateşkes de dahil olmak üzere Sevr Antlaşması'nda bazı değişiklikler yapmayı öngören önerilerde bulundular. Fakat Ankara Hükümeti öncelikle Yunan ordusunun Anadolu'yu tahliye etmesinde ısrar edince anlaşma sağlanamadı.

Atatürk bu işler sonucunda başkomutanlığa yükselmiştir(3 ay boyunca)
Temmuz ayında İçişleri Bakanı Fethi Bey (Okyar) Paris ve Londra'yı ziyaret etti. Bu görüşmelerden bir sonuç alınamaması üzerine Türk hükümeti barış yolunun kapalı olduğuna hükmederek taarruz kararı aldı. Fethi Bey Ankara'ya 14 Ağustos'ta yolladığı raporda "Milli gayenin sağlanması, ancak askeri faaliyetlerle kabil olabilecektirına askeri güçle kabul ettirme girişimi Anadolu'daki Yunan askeri pozisyonunun savunulamaz durumda olduğunun bilincinde olan Yunan başbakanı Dimitros Gounaris, " görüşünü bildirdi.

Türk Hazırlıkları

15 Eylül 1921 tarihinden geçerli olmak üzere seferberlik ilan edilerek, 1899, 1900, 1901 doğumlular silah altına alınmış, ordunun asker eksiği tamamlanmıştı. Türk kuvvetlerinin eksikleri de çeşitli (siviller dahili) kaynaklardan tamamlanmaya çalışıldı. 20 Ekim 1921'de imzalanan anlaşmayla Çukurova'daki işgalini sonlandıran Fransa'dan önemli miktarda silah ve mühimmat desteği alındı. Sovyetler Birliği'nden sağlanan mali yardım da orduyu geliştirmekte kullanıldı. Kara Kuvvetleri mevcudu 200.000'e ulaştı. Yiyecek, giyecek ve cephane yeterli düzeye getirildi.

Genel taarruz hazırlıkları Haziran 1922'de başlatıldı. 6 Ağustos 1922'de orduya gizlice taarruz için hazırlanması emri verildi. Mustafa Kemal Akşehir'e gelerek komutanlarla toplantı yaptı. Toplantıda 26 Ağustos taarruz günü olarak belirlendi. Taarruz Afyon'un güneyinden Dumlupınar yönüne doğru baskın şeklinde başlayacak ve sonra da meydan savaşına dönüştürülerek düşman kuvvetleri tümüyle yok edilecekti. Türk ordusu Yunan cephesinin en güçlü direnek merkezinden saldıracaktı.



Yunan hazırlıkları

Yunanlılar bir Türk taarruz'una karşı hazırlıksız değildi. Öncelikle Afyon bölgesi tamamen müstahkem hale getirilmiş, sıra sıra tel örgüler, makineli tüfek yuvaları ve topçu mevzileri ile takviye edilmişti. Ayrıca, bir geri çekilme gerektiğinde Afyon kuzeyinde İlbulak dağı merkez olmak üzere 2.(ikinci) bir mevzi daha geride Dumlupınar-Toklusivrisi hattında 3. bir mevzi hazırlanmıştı.

Bunun yanında İzmir-Afyon-Eskişehir demiryolu, Mudanya iskelesinin Yunanlıların elinde olması, keşif uçakları, 4000 den fazla kamyon ve otomobil Türk ordusuna kıyasla büyük bir lojistik ve keşif üstünlüğü sağlıyordu.

Bunlara dayanarak, Yunanlılar açık araziden gelecek bir tehdide karşı hem sayı üstünlüklerini koruyarak taarruzu defedebileceklerini, hem de keşif kabiliyetleri ve İngiliz casusluk ağı ile bu taarruz için yapılması gereken bir yığınağı önceden tespit edebileceklerini düşünüyorlardı.

Ayrıca, güneyden gelebilecek bir tehdit karşısında ise Afyon-Çay doğrultusunda bir karşı taarruz ile Türk ordusunu ikmal üslerinden ayırıp imha etmeyi planlamakta idiler.

Mustafa Kemal Paşa, ordunun taarruz hazırlıklarını büyük bir gizlilik içinde sürdürmüştür. Taarruzu gizlemek için Temmuz ayı sonunda ordu birlikleri arasında bir futbol turnuvası düzenleyerek komutanlarla topluca görüşme imkânı sağlamıştır.

Büyük taarruz öncesinde Yunan Cephe Ordusu 3 Kolordu düzeninde Eskişehir Kuzeyinden Afyon güneyine kadar yayılmış, en kuzeyde İnegöl'de 11. Piyade Tümeni Uşak'ta ise 2. Piyade Tümeni ve bazı bağımsız alaylarla yanlarını kapatmakta idi. Yunan ordusunun toplam mevcudu 200.000 kadar olup, bunun 150.000'i Anadolu'da bulunmaktaydı.

3. Yunan Kolordusu (General Sumilas) Eskişehir önlerinde 3., 10. ve 15.Piyade Tümenleri ile Bursa istikametini kapatırken aynı zamanda Kütahya önlerinde mevzilenmiş 2.Yunan Kolordusu (General Digenis) 7., 9. ve 13.Piyade Tümenleri ile hem cephenin orta kısmını kapatmakta hem de Eskişehir veya Afyon'a yönelebilecek bir Türk taarruzuna karşı 3. veya 1. Kolorduya ihtiyat vazifesi görmekte idi. 1.Yunan Kolordusu (General Trikupis) ise karargahı Afyon'da olmak üzere cephenin güneyini savunmakta idi. 1.Kolordu tümü cephe hattında olmak üzere 1., 4., 5. ve 12.Piyade tümenlerine komuta etmekte idi.

General Hacianesti Yunan Küçük Asya Ordusunun başına getirildiğinde Büyük Taarruz kaderine etkileyecek iki karar aldı;

Bunlardan ilki 1. Kolordu komutanı ihtiyattaki 2. Kolordu'ya savaş durumunda emir verme yetkisini kaldırması, diğeri ise 1.Kolordu'nun normal düzeninde kendi ihtiyatında olan tümenleri de cephe hattına yayarak Trikupis'i tamamen ihtiyatsız bırakması idi. Böylece, Afyon'a yönelecek bir Türk taarruzunda eğer cephe zorlanırsa, Trikupis ya İzmir'deki üstü Hacianesti'yi 2.Kolorduyu veya en azından birliklerinden bir kısmını kendi emrine almak için ikna etmek zorunda kalacaktı. Savaş durumunda iletişim yetersizliği ve zamanın kritikliği dikkate alındığında feci derecede yanlış bir karar olduğu daha sonra açığa çıkacaktı.

Taarruzun başlaması

[img]https://www.delinetciler.org/attachment.php?s=dd1bcb0b962aefb8edb0d757fbded062&attachmentid=9403&d=1316091699[/img]

2 Eylül'de esir alınan Yunan Ordusu komutanları: soldan sağa 4.Tümen komutanı Dimaras, 1. Kolordu komutanı (Başkumandanlığına yeni tayin edilen) Trikupis, Kurmay Albay Adnan Bey, 2. Kolordu komutanı Dighenis (Diyenis), Yüzbaşı Emin


26 Ağustos gecesi, 5. Süvari Kolordusu Ahır Dağları üzerindeki Yunanlıların gece savunmadığı Ballıkaya mevkiinden sızma yaparak Yunan hatlarının gerisine intikale başlamıştır. İntikal bütün gece sabaha kadar sürmüştür.

26 Ağustos sabaha karşı 4:30 da başlaması planlanan taarruz sis sebebiyle ancak 5:30 da başlayabilmiş, yarım saat süren çok yoğun bir bombardıman ile yunan ön hat mevzileri büyük yıkıma uğratılmış, topcu gözetlemesi ve makineli tüfek mevzileri iş göremez hale getirilmiştir. 6:00 da başlayan piyade taarruzu, kısa sürede gelişmiş, Tınaztepe, Belentepe, Kalecik sivrisinin ele geçirilmesi ile sonuçlanmıştır. Ancak, gerek geriden gelen yunan takviyelerinin direnmesi, gerek Sincanlı Ovası'nda mevzilenmiş yunan topçularının şiddetli ateşi gerekse de taarruz momentinin kaybedilmesi ile taarruz öğlene doğru yavaşlamış ve durmuştur. Tınaztepe'deki kuvvetli Yunan karşı taarruzu ve Kurtkaya mevzisinin direnişi ile Türk kuvvetleri kısmi geri çekilmelerle akşam saatlerinde bir denge oluşmuştur. Bu esnada 2. Türk Ordusu'nun özellikle 2. Yunan Kolordusu'na şiddetli taarruzları bu kolordu kuvvetlerinin 1. Kolordu'yu daha fazla takviye edememesine yolaçmış, Hatzanesti'nin sarsılan güney cephesini takviye etmek yerine, 2. Kolordu'nun esas plandaki gibi Çay istikametine taarruz etmesi emri işleri daha da karıştırmış, Yunanlıları stratejik bir sıkıntıya sokmuştur.

Trikupis, bu durumda elindeki tek şansın eldeki bütün ihtiyatları ile Kalecik sivrisi(belen tepesi) istikametinde bir gece taarruzu yapmak olduğunu düşünmüştür. Ancak, Türk devam taarruzunun (topların ileri alınmasının desteği ile) 27 Ağustos sabaha karşı Tınaztepe, Erkmentepe ve Kurtkaya tepesinin düşürmesi neticesinde 4. Piyade Tümeni'nin dağılması, 1. Piyade Tümeni'nin ağır kayıplarla geri çekilmesi Yunan cephesinin 27 Ağustos öğlen saatlerinde tamamen çökmesine yolaçmıştır. Cephenin hiç beklenmedik bir şekilde çökmesi, Yunan 1. Kolordusunu ikiye bölmüş, kuşatılmamak için, İzmir yönünde bir geri çekilme yerine ulaşım altyapısı yetersiz Kuzeybatı yönünde çekilmekten başka imkân kalmamış, Yunan 1. Kolordu karargahı, 4. Tümenin kalıntıları, 5. ve 12. Tümenler, 2. Kolordu birlikleri Afyon-Döğer hattını bırakarak İlbulak Dağı civarına çekilmiştir. Diğer tarafta kalan General Frangu komutasındaki 1. Tümen ve takviye birlikleri İlbulak hattında da duramayarak, Dumlupınara çekilmeye devam etmiş böylece Yunan ordusu içindeki sevk ve idare bütünlüğü bozulmuştur.

28 Ağustos-30 Ağustos sabahı arasında Türk birlikleri ile çekilen Yunan birlikleri arasında yer yer şiddetli çatışmalar çıkmış, Yunan birliklerinin Türk kuvvetlerinin takibinden kurtulamaması, mevzi almalarına engel olmuştur. Ayrıca, 3. Kolordu ile geri çekilen Yunan birliklerinin arasında açılan boşluktan içeri dalan 2. Türk Ordusu birliklerinin Kuzeyden çevirme yapması Yunan ordusunun ana parçası olan 1. ve 2. Kolordu birliklerinin Murat Dağı eteklerinde bir torbaya girmesine yolaçmıştır. 30 Ağustos günü akşam saat 19:30'a kadar süren bugün Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak bilinen büyük çarpışmalarda Yunan birlikleri imha edilip dağıtılmıştır. Bu muharebede Yunan 4. ve 12. Tümenleri tamamen, 5. ve 9. Tümenleri kısmen imha olmuştur.

Savaş alanında yapılan incelemelerde her iki kolordunun neredeyse bütün malzemesi, 4000 ölü, 10.000'e yakın esir tespit edilmiştir.-22 gün süren Sakarya savaşının Yunanlılara yaklaşık 5000 ölüye mal olduğu düşünülürse bir günde verilen kaybın büyüklüğü daha iyi anlaşılır.-

General Trikupis ve kurmaylarının bir kısmı ile 10.000 civarında asker Kızıltaş vadisinden gece karanlığında kaçmayı başarmıştır. Bu kuvvetlerin önemli bir kısmı (6000 asker) 2 Eylül de Uşak'ta Türk kuvvetlerine teslim olmuştur.

Bu son muharebe ile birlikte bir zamanlar Yunan Ordusunun bel kemiğini teşkil eden 6 Piyade Tümeni (85.000 asker) dağıtılmıştır. Türk kuvvetlerinin önünde İzmir yönünde hırpalanmış 2 Tümen ve bazı bağımsız alaylar, Bursa istikametinde ise sağ kanatları tamamen açıkta kalmış, önlerinde tahmin edemedikleri düşman kuvvetlerinin hedefi haline gelmiş 3. Kolordu kalmıştır. Bundan sonrasında savaş tamamen bir kaçma kovalamaya dönmüş, 9 Eylül'de İzmir, 17 Eylül'de Bandırma'dan kalan Yunan birliklerinin tahliyesi ile son bulmuştur.

Bu savaşta Yunan Ordusu 130.000 den fazla askerini kaybetmiştir. Buna karşılık Türk askeri kayıpları 12.500 civarında tespit edilmiştir. Her iki tarafın sivil kayıpları üzerinde herhangi bir istatistik bulunmamakla birlikte Batı Anadolu'nun büyük ölçüde harap olması maddi kayıplar hakkında bir fikir verebilir.

Meydan savaşından sonra, çevreyi gezen Mustafa Kemal Paşa, düşmanın ağır yenilgisini, savaş alanında bıraktığı silah, cephane ve savaş malzemesini, ölülerini, sürü sürü esirin kafilelerle geriye qötürülmesini gördükten sonra çok duygulanmış ve yanındakilere,

"Bu manzara insanlık için utanç vericidir. Ama biz burada vatanımızı savunuyoruz. Sorumluluk bize ait değildir" demiştir.

Sonuçları

Büyük Taarruz, yaklaşık 200 yıldan beri Türk ordusunun galibiyetiyle sonuçlanan ilk taarruz savaşıdır. Çanakkale ve Sakarya'da Türk zaferi, hücum eden düşmanı durdurmakla sınırlı kalmıştır. Oysa Başkumandan Meydan Muharebesi'nde düşman ordusu topyekûn yokedilmiş, yaklaşık 150.000 kilometrekare alan 14 gün gibi kısa bir sürede ele geçirilmiştir.


Zafer, Yunan işgaline son vererek Kurtuluş Savaşının kesin bir askeri sonuca ulaşmasını sağlamıştır. Böylece Türk tarafı Lozan'da toplanan barış konferansına önemli bir diplomatik avantajla katılmış, askeri durumun barış görüşmelerinde aleyhte pazarlık kozu olarak kullanılmasını önlemiştir. (Taarruz olmasaydı Yunan ordusu belki İzmir'e çekilecek, barış konferansında Yunanlıların İzmir ve Ayvalık'taki durumu pazarlık konusu olacak, bu yerler sonuçta bir olasılıkla kurtarılsa bile karşılığında birçok taviz verilecekti.)


Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu hareketi üzerindeki önderliği bu zaferle pekişmiş, böylece zaferden sonra kurulacak olan siyasi düzenin temelleri atılmıştır. (1922 yaz aylarında Büyük Millet Meclisi'nde Mustafa Kemal aleyhine başlatılan muhalefet hareketi zaferden sonra marjinalleşmiş, Mustafa Kemal Paşa tüm ülkede "kurtarıcı" olarak benimsenmiştir.)

Kahraman atalarımızdan aldığımız güçle, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği çağdaş uygarlık yolunda kararlı bir şekilde ilerlemek ve ülkemizi çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarmak için birlik ve beraberlik içerisinde var gücümüzle çalışacağız heb birlikte
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu zaferi bize armağan eden İstiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını, kanlarıyla canlarıyla bu toprakları vatan yapan ve ülkemizin milletiyle bölünmez bütünlüğü için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kahraman mensuplarının ve bütün vatandaşlarımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyor,
Milli Kurtuluş Savaşı’mızı tarihte eşi benzeri görülmemiş bir zaferle taçlandıran, her aşaması vatanseverlik ve kahramanlık destanlarıyla dolu 30 Ağustos Zaferi’nin 92’inci yıldönümünü milletçe birlik ve beraberlik içerisinde, büyük bir gurur ve coşkuyla kutlamak dileğiyle
30 Ağustos Zafer Bayramını kutluyor, bu topraklarda ay yıldızlı bayrağımız altında özgürce yaşamamızı kanları ve canları pahasına sağlayan başta cumhuriyetimizin kurucusu, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kahraman gazilerimizi ve şehitlerimizi hürmet, minnet ve şükranla anıyorum”
Bu zaferle Türkiye Cumhuriyetinin temeli sağlamlaştırılmış ve ebedi hayatı bu zaferle şeref tacını giymiştir. Yine çok iyi bilinmelidir ki, dünya var oldukça Türk milleti varlığından, birliğinden, dirliğinden ve bağımsızlığından asla taviz vermeyecektir, şanlı ay yıldızlı bayrağımız bağımsızlığımızın timsali olarak göklerde dalgalanacaktır.
“Bu zafer, Türk milletini yok etmeye çalışan işgal güçlerinin haksızlıklarına, yoksulluğa ve tüm olumsuzluklara karşı aziz milletimizin Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde tüm dünyaya Türk milleti bağımsızdır ve bağımsız kalacaktır, ay yıldızlı bayrağımız milletimiz var oldukça gökyüzünde dalgalanacaktır diye haykırdığı, aziz milletimizin şanlı zaferidir.
30 Ağustos’un Türkiye’nin geleceği için binlerce şehidin, milli birlik ve beraberlik ruhu içinde canları pahasına, özgürlük ve bağımsızlık meşalesinin sonsuza dek sönmemek üzere yakıldığı büyük bir zaferdir
“30 Ağustos, dünya tarihine damga vuran Milletimizin şanlı tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biridir. Bu zafer birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğimiz sürece olmaz denilenleri başardığımızın bir göstergesidir. Bu zaferi kazanan şanlı ecdadın mirasçısı olarak bizler de bugün; ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak için gece gündüz demeden var gücümüzle çalışmalıyız.
Vatanımızın birliği ve Milletimizin bağımsızlığı uğruna verilen mücadelenin kazanıldığı bu anlamlı zaferin yıldönümünde, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, Kurtuluş Savaşı’nın tüm kahramanlarını, kanlarıyla, canlarıyla bu toprakları vatan yapan Aziz Şehitlerimizi, ebediyete intikal eden Gazilerimizi rahmet, saygı ve minnetle anıyoruz
Tanrı Dağı’ndan, Nur Dağı’na Uzanan Bu Kutsal Yolda Mübarek Kanlarıyla Bedir’den Çanakkale’ye Kadar İman Ve Hürriyet Aşkıyla Yaşayan Milletimin Zafer Bayramı Kutlu Olsun. 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
Dönemin Şartları İçerisinde Askeri Kuvvetlerimizden Kat Kat Üstün Bir Ordu Karşısında Kazanılan Başkomutanlık Savaşı İle Milletimiz; Birlik Ve Beraberliğinden, Hürriyet Ve İstiklalinden En Zor Koşullarda Dahi Vazgeçmeyeceğini Adeta Tüm Dünyaya Haykırmıştır. 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
Bizlere Bağımsızlığımızı Armağan Eden Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK Ve Silah Arkadaşları Şehitlerimizi Saygı İle Anıyor, Tüm Ulusumuzun 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı En İçten Dileklerimle Kutluyorum. 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
Gençler! Geleceğe Güvenimizi Güçlendiren Ve Sürdüren Sizsiniz. Siz, Almakta Olduğunuz Eğitimle, Bilgi Ile, Insanlıkta Üstünlüğün, Yurt Sevgisinin, Düşünce Özgürlüğünün En Değerli Örneği Olacaksınız. Ey Yükselen Yeni Kuşak! Cumhuriyeti Biz Kurduk, O’nu Yükseltecek Ve Yaşatacak Sizlersiniz.. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Milletimiz Davranışlarında Ve Gayretlerinde Sarsılmaz Bir Bütünlük Gösterdiği İçin Başarılı Olmuştur. 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
Gençler! Geleceğe Güvenimizi Güçlendiren Ve Sürdüren Sizsiniz. Siz, Almakta Olduğunuz Eğitimle, Bilgi İle, İnsanlıkta Üstünlüğün, Yurt Sevgisinin, Düşünce Özgürlüğünün En Değerli Örneği Olacaksınız. Ey Yükselen Yeni Kuşak! Cumhuriyeti Biz Kurduk, O’nu Yükseltecek Ve Yaşatacak Sizlersiniz. 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
Zafer, “Zafer Benimdir” Diyebilenindir. Başarı Ise, “Başaracağım” Diye Başlayarak Sonunda “Başardım” Diyebilenindir. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Büyük Zafer’in …. Yılında, Milletimizin, Tarihi Zaferlerle Dolu Şanlı Ordumuzun Mensuplarının, Dünya Barışının Sağlanmasına Katkıda Bulunmak İçin Yurt Dışında Üstün Başarıyla Görev Yapan Birliklerimizin Zafer Bayramı’nı En İçten Duygularla Kutluyor, Vatandaşlarımıza Selam Ve Sevgilerimi İletiyorum. ABDULLAH GÜL
Biz Türkler Tarih Boyunca Hürriyet Ve İstiklale Timsal Olmuş Bir Milletiz. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Hakiki Zafer, Muharebe Meydanlarından Muvaffak Olmak Değil, Asıl Zaferdeki Muvaffakiyetlerin Menabilni Kuvvetlendirmek, Milleti Yükseltmektir. 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
Herkesin 30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlu. Başta M.Kemal Atatürk Olmak Üzere Vatanın Bağımsızlığı İçin Savaşıp Can Veren Bütün Şehitlerimize Allah’tan Rahmet Diliyorum. Ruhları Şad Mekanları Cennet Olsun. Hepsinden Allah Rağzı Olsun. 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
Ay Yıldızlı Bayrağımızı Özgürce Dalgalandıran, Bu Bayrağın Altında Özgürce Yaşamamıza Sebep Olan Başta Mustafa Kemal Atatürk Olmak Üzere Tüm Şehitlerimizden Allah Razı Olsun, Mekanları Cennet, Ruhları Şâd Olsun. Bayramımız Kutlu Olsun Arkadaşlar. 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
Bizlere Bağımsızlığımızı Armağan Eden Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK Ve Silah Arkadaşları Şehitlerimizi Saygı İle Anıyor, Tüm Ulusumuzun 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı En İçten Dileklerimle Kutluyorum. 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
Ulusumuzun Milli Mücadele Sürecindeki En Büyük Adımı; Büyük Taarruz Zaferinin …. Yıldönümünde, Mustafa Kemal Atatürk Ve Ordumuzun Elde Ettiği Zaferi Bir Kez Daha Gururla Kutluyoruz. 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
Gençler Cesaretimizi Takviye Ve İdame Eden Sizlersiniz. Siz, Almakta Olduğunuz Terbiye Ve İrfan İle İnsanlık Ve Medeniyetin, Vatan Sevgisinin, Fikir Hürriyetinin En Kıymetli Timsali Olacaksınız. Yükselen Yeni Nesil, İstikbal Sizsiniz. Cumhuriyeti Biz Kurduk, Onu Yükseltecek Ve Yaşatacak Sizsiniz. 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
Biz Büyük Bir Devrim Yaptık. Bu Güzel Memleketi Bir Çağdan Alıp Yeni Bir Çağa Götürdük. 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
30 Ağustos 1922 Zaferi, Tarihimizin En Önemli Dönüm Noktalarından Biri Olmasının Yanında, Yalnızca Bizim Değil; Tüm Ezilmiş Ulusların, Hatta Tüm İnsanlığın, Özgürlüğe, Kurtuluşa, Başı Dik Ve Onuruyla Yaşama Kararlılığına Yönelişinin Ve Bu Doğrultuda Atılmış Tarihi Bir Adımın Bayramıdır. 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
MemLeketimizi Esir Etmek İstiyen DüşmanLarı BehemehaL Mağlûp Edeceğimize Dair Olan Emniyet Ve İtimadım Bir Dakika Olsun SarsıLmamıştır. 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
Tarihin Altın Sayfalarındaki Yerini Alan Ve Bağımsız Yaşamak İsteyen Birçok Ulusa Da Yol Gösteren Kurtuluş Savaşı, Türk Milleti’nin, Ordusu İle Birlikte Yüce Atatürk’ün Önderliğinde Yazdığı Kahramanlık Destanıdır. …. Yıl Önce, Sayı Ve Silah Olarak Kendisinden Çok Üstün Olan Düşman Karşısında, Yüreğindeki Vatan Sevgisi Ve Üstün Cesaretiyle Milletini Ve Ülkesini Kanının Son Damlasına Kadar Koruyan Türk Askerinin Kazandığı Bu Zafer, Türkiye Cumhuriyeti’nin Temellerinin Atılmasında Ki En Önemli Etkenlerden Biridir. 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
Harp Zaruri Ve Hayati OmLaLıdır. Hayatı Millet TehLikeye Maruz KaLmayınca Harp Bir Cinayettir. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
30 Ağustos 1922’de KazanıLan Büyük Zafer, ŞanLı Milletimizin Eşsiz DestanLarından Biri OLarak Tarihteki Yerini ALmıştır. Gazi Mustafa Kemal’in ÖnderLiğinde KazanıLan Ve KurtuLuş Savaşımızın Başarıya ULaşmasında En Önemli Etken Olan Bu Büyük Zafer’in Ardında Milletimizin İstikLaL Ve Hürriyet Aşkı; Kahraman Ordumuzun Cesaret Ve FedakarLığı Vardır. 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
Anadolu zaferi, tarih arasında bir millet tarafından tamamen benimsenen bir fikrin ne kadar kadir ve ne kadar muhyi bir kuvvet olduğunun en güzel misali olarak kalacaktır. 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
Biz Türkler Tarih Boyunca Hürriyet Ve İstiklale Timsal Olmuş Bir Milletiz.30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlu Olsun.
Ne Biz Ne De Her Kıtada Yaşamakta Olan Tutsak Ve Mazlum Ulusları Bundan Sonra Tutamayacaksınız. Mustafa Kemal Ve Türkler Ki, Kendileri İçin Hazırlanan Tabutu Yayılmacıların Başına Geçirmişlerdir. Şimdi Dünyada Başlarına Tabutlar Geçirilecek Başkaları Da Benzer Sonuçlara Hazırlanmalıdırlar. M. ALİ CİNNAH
Türkiye Orduları Bir Devir Kapatmıştır. Şimdi Mazlum Ve Tutsak Devletler Ve Uluslar Artık Vazgeçilmez Bir Reçeteye Sahiptirler. Mustafa Kemal’in Utkusu, Dünya İçin Özgürlük Ve Bağımsızlık Sancağıdır. MAHATMA GHANDİ
’ Bir Gün, Birinci Cihan Harbinden Sonra Ortadoğu’da Kurulan Suni Devletlerin Halkları Ayaklanacaktır. O Dönem Geldiğinde Yeni Kurduğumuz Cumhuriyetimizin Yöneticileri Bu Halkların Değil, Emperyalist Güçlerin Yanında Yer Alırsa Aynı Akıbete Kendileri Uğrayacaktır Ve Kurtuluş Savaşında Yedi Düvele Haddini Bildiren Türk Halkı Onlarında Hakkından Gelecektir.’’ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
30 Ağustos Zafer Bayramı, Zafer Benimdir Diyebilenindir. Başarı İse, Başaracağım Diye Başlayarak Sonunda Başardım Diyebilenindir.MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Vatan Toprağımızın Düşman İşgalinden Kurtuluşunu Ve Ulusumuzun Bağımsızlığını Müjdeleyen 30 Ağustos Zaferi’nin ….. Yıldönümünü Milletçe Birlik Ve Beraberlik İçerisinde; Büyük Bir Gurur Ve Coşkuyla Kutluyoruz.Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI