23 Sentlik Asker (!)
C A R T E R A R T H U R
Neden hep biz ölüyoruz? Hiç düşündünüz mü?
ABD’nin eski Başkanlarından Ronald Reagan Türk askerinin "fiyatını" biçmişti de ondan. Şu hesabı yapmıştı vazgeçilmez dostumuz, müttefikimiz ABD”nin Başkanı Bay Reagan:
"Türkiye’ye güvenlik yardımı bizim de güvenliğimizin bir parçası. Bir Türk askeri yılda 6 bin dolara mal oluyor. Eğer onu bir Amerikan askeriyle değiştirmeye mecbur kalırsak maliyet 90 bin dolara çıkıyor."
Hesabı daha basitleştirelim. ABD’ye göre bir Türk askerinin günlük maliyeti 16, kendi askerininki 246 dolar civarında. Yani 1’e 15.
Rastgele yapılmış bir hesap, öylesine bir bakış açısı mı? Hiç olur mu? ABD Dışişleri Bakanlarından John F. Dulles daha 1950’ler de NATO’ya en ucuz askeri Türkiye’nin sağladığını belirtip: "Bir Türk askerinin bize maliyeti 23 cent’tir." dememiş miydi? Nazım Hikmet, 23 Sentlik Askere Dair adlı şiirini bunun üzerine yazmamış mıydı?
Bu çirkin hesabı hatırlamamın sebebi, geçenlerde Cumhuriyet Gazetesi’nden Leyla Tavşanoğlu’nun Devletler Hukuku Uzmanı Prof. Hasan Köni ile yaptığı söyleşi. Köni: "ABD artık dolaylı savaşı tercih ediyor… Washington artık doğrudan müdahale etmiyor. Özel kuvvetler ve kendi müttefikleri olan ülkelerin özel kuvvetlerini kullanıyor…" diyor. Köni’ye göre, bu Başkan Obama’nın stratejisi ve bunu tercih etmesinin sebebi de ABD’ye daha ucuza mal olması.
Hayır, bu Obama’nın stratejisi değil. En azından Türk askeri bakımından. Taa 1950’lerde, yani NATO’ya girişimizden itibaren bu hesabı yaptıkları ortada.
İşte bunun için her gün ölüyoruz, bunun için "birkaç Mehmet" mertebesine iniyoruz!..
Müyesser Yıldız
23 Sentlik Asker / Nazım Hikmet
Mister Dalles,
sizden saklamak olmaz,
hayat pahalı biraz bizim memlekette.
Mesela iki yüz gram et alabilirsiniz, koyun eti,
Ankara'da 23 sente,
yahut iki kilo kuru soğan,
yahut bir kilodan biraz fazla mercimek,
elli santim kefen bezi yahut,
yahut da bir aylığına
yirmi yaşlarında bir tane insan.
erkek,
ağzı burnu, eli ayağı yerinde,
üniforması, otomatiği üzerinde,
yani öldürmeğe, öldürülmeğe hazır,
belki tavşan gibi korkak,
belki toprak gibi akilli
belki gençlik gibi cesur,
belki su gibi kurnaz
(her kaba uymak meselesi) ,
belki ömründe ilk defa denizi görecek,
belki ava meraklı, belki sevdalıdır.
Yahut da aynı hesapla Mister Dalles
(tanesi 23 sentten yani)
satarlar size bu askerlerin otuz beşini birden
İstanbul'da bir tek odanın aylık kirasına,
seksen beş onda altısını yahut
bir çift iskarpin parasına.
Yalnız bir mesele var Mister Dalles,
herhalde bunu sizden gizlediler:
Size tanesini 23 sente sattıkları asker
mevcuttu üniformanızı giymeden önce de,
mevcuttu otomatiksiz filan,
mevcuttu sadece insan olarak
mevcuttu, tuhafınıza gidecek,
mevcuttu hem de çoktan mı çoktan,
daha sizin devletinizin adı bile konmadan.
Mevcuttu, işiyle gücüyle uğraşıyordu,
mesela, Mister Dalles,
yeller eserken yerinde sizin New-York'un,
kurşun kubbeler kurdu o
gök kubbe gibi yüksek,
haşmetli, derin.
Elinde Bursa bahçeleri gibi nakışlandı ipek.
Hali dokur gibi yonttu mermeri,
ve nehirlerin bir kıyısından öbür kıyısına
ebemkuşağı gibi attı kırk gözlü köprüleri.
Dahası var Mister Dalles,
sizin dilde anlamı pek de belli değilken henüz,
zulüm gibi,
hürriyet gibi,
kardeşlik gibi sözlerin,
dövüştü zulme karşı o,
ve istiklal ve hürriyet uğruna
ve milletleri kardeş sofrasına davet ederek,
ve yarin yanağından gayri her yerde,
her şeyde,
hep beraber,
diyebilmek için,
yürüdü peşince Bedreddin'in
O, tornacı Hasan, köylü Mehmet, öğretmen Ali'dir.
Kaya gibi yumruğunun son ustalığı:
1922 yılı 9 eylülüdür.
Dedim ya Mister Dalles,
Herhalde bütün bunları sizden gizlediler,
ucuzdur vardır illeti.
Hani şaşmayın,
yarin çok pahalıya mal olursa size,
bu 23 sentlik asker,
yani benim fakir, cesur, çalışkan, milletim,
her millet gibi büyük Türk milleti. (1953)
Tanrı mehmetçiklerimizi korusun.
Şehitlerimize rahmet eylesin.
Hepimizin Başı Sağolsun...
Comments
bu durumda pirinç diyeni zikerin
büyük şair nazım hikmet..
Pirinç
sikilmeye bu kadar meraklı mısın?
Evet
ama biz ibne sikmiyoruz. başka mecralarda yarak aramanı rica ederim
Bilmukabele
https://youtu.be/6DaNaEh7-Pg
OTUZÜÇ KURŞUN
1.
Bu dağ Mengene dağıdır
Tanyeri atanda Van'da
Bu dağ Nemrut yavrusudur
Tanyeri atanda Nemruda karşı
Bir yanın çığ tutar, Kafkas ufkudur
Bir yanın seccade Acem mülküdür
Doruklarda buzulların salkımı
Firari guvercinler su başlarında
Ve karaca sürüsü,
Keklik takımı...
Yiğitlik inkar gelinmez
Tek'e - tek döğüşte yenilmediler
Bin yıllardan bu yan, bura uşağı
Gel haberi nerden verek
Turna sürüsü değil bu
Gökte yıldız burcu değil
Otuzüç kurşunlu yürek
Otuzuç kan pınarı
Akmaz,
Göl olmuş bu dağda...
2.
Yokuşun dibinden bir tavşan kalktı
Sırtı alaçakır
Karnı sütbeyaz
Garip, ikicanlı, bir dağ tavşanı
Yüreği ağzında öyle zavallı
Tövbeye getirir insanı
Tenhaydı, tenhaydı vakitler
Kusursuz, çırılçıplak bir şafaktı
Baktı otuzüçten biri
Karnında açlığın ağır boşluğu
Saç, sakal bir karış
Yakasında bit,
Baktı kolları vurulu,
Cehennem yürekli bir yiğit,
Bir garip tavşana,
Bir gerilere.
Düştü nazlı filintası aklına,
Yastığı altında küsmüş,
Düştü, Harran ovasından getirdiği tay
Perçemi mavi boncuklu,
Alnında akıtma
Üç topuğu ak,
Eşkini hovarda, kıvrak,
Doru, seglavi kısrağı.
Nasıl uçmuşlardı Hozat önünde!
Şimdi, böyle çaresiz ve bağlı,
Böyle arkasında bir soğuk namlu
Bulunmayaydı,
Sığınabilirdi yüceltilere...
Bu dağlar, kardeş dağlar, kadrini bilir,
Evvel Allah bu eller utandırmaz adamı,
Yanan cıgaranın külünü,
Güneşlerde çatal kıvılcımlanan
Engereğin dilini,
İlk atımda uçuran
Usta elleri...
Bu gözler, bir kere bile faka basmadı
Çığ bekleyen boğazların kıyametini
Karlı, yumuşacık hıyanetini
Uçurumların,
Önceden bilen gözleri...
Çaresiz
Vurulacaktı,
Buyruk kesindi,
Gayrı gözlerini kör sürüngenler
Yüreğini leş kuşları yesindi...
3.
Vurulmuşum
Dağların kuytuluk bir boğazında
Vakitlerden bir sabah namazında
Yatarım
Kanlı, upuzun...
Vurulmuşum
Düşüm, gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitaplara
Şifre buyurmuş bir paşa
Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız
Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...
4.
Ölüm buyruğunu uyguladılar,
Mavi dağ dumanını
ve uyur-uyanık seher yelini
Kanlara buladılar.
Sonra oracıkta tüfek çattılar
Koynumuzu usul-usul yoklayıp
Aradılar.
Didik-didik ettiler
Kirmanşah dokuması al kuşağımı
Tespihimi, tabakamı alıp gittiler
Hepsi de armağandı Acemelinden...
Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız
Karşıyaka köyleri, obalarıyla
Kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu,
Komşuyuz yaka yakaya
Birbirine karışır tavuklarımız
Bilmezlikten değil,
Fıkaralıktan
Pasaporta ısınmamış içimiz
Budur katlimize sebep suçumuz,
Gayrı eşkiyaya çıkar adımız
Kaçakçıya
Soyguncuya
Hayına...
Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...
5.
Vurun ulan,
Vurun,
Ben kolay ölmem.
Ocakta küllenmiş közüm,
Karnımda sözüm var
Haldan bilene.
Babam gözlerini verdi Urfa önünde
Üç de kardaşını
Üç nazlı selvi,
Ömrüne doymamış üç dağ parçası.
Burçlardan, tepelerden, minarelerden
Kirve, hısım, dağların çocukları
Fransız Kuşatmasına karşı koyanda
Bıyıkları yeni terlemiş daha
Benim küçük dayım Nazif
Yakışıklı,
Hafif,
İyi süvari
Vurun kardaş demiş
Namus günüdür
Ve şaha kaldırmış atını.
Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...
Ahmed ARİF
Nazım Hikmet 23 Kuruş ve
Ahmet Arif Otuz üç Kurşun'u Google amcada arasak 5 reklam ve 2 story görmeden ulaşamazdık
Way anasını ya burada bedava vermişler
Helal ossun Etr vatandaşlarına
29 diye biliyordum, 6 fazla demişim. kendi vatandaşına değer biçenlerin olduğu ülkelerde yaşamımızın bu kadar ucuz olması anormal değil.
dillerde vatan sağolsun, şehitler ölmez vatan bölünmez. vatan bölünmeyecek diye yıkılan binlerce ocak. böyle düzen kahrolsun.
söylenecek sözü bile bitirdiler...
Nazım Hikmet şu anda yaşasa bu şiiri çok farklı yazardı eminim. Çünkü artık 23 sent bile etmiyor canlarımız.
sövmekten üzülmekten usandım artık
lanet olsun insan hayatı üzerinden plan yapanlara
eline sağlık...
Allah rahmet eylesin tüm şehitlerimize
eline sağlık...
Allah rahmet eylesin tüm şehitlerimize