Siyaset Kurumunun Öldürdükleri ve Yarın

Day 1,133, 02:12 Published in Turkey Turkey by kerem ce

---UYARI---
---Uzun Yazı---


İçinde bulunduğumuz ülkemizin siyaset kurumu, yeniler vs. tecrübeliler arasında geçen saygı savaşının öldürdükleri ile çalkalanıyor.

Eski oyuncular oyundaki tecrübeleri ve güçleri ile söz sahibi olmak isterken (ve bence bunu da hakkederken), babyboom sonrası oyuna akın eden ve hali hazirda üstünden 2 aydan fazla zaman geçen yeni oyuncular da savaş ve siyaset meydanlarında aktif rol almak istiyor.



İnci sözlük'ün alameti farikası kalabalığıdır. Kendilerinin iliştiği bir forum ya da ankete bakıldığında bir anda binlerce "gerçek" kişi olduğu görülür. Bu "gerçek" insanları "sanal" hale getiren muazzam tek tip davranışları.
Dışarıdan görüldüğünde genel anlamda inci'ciler tek fikirdir. Bir ikisi cikar bir sey söyler; digerleri gelir arkasindan. Ve " x var dediler geldik" kalıbı da buna mizahi bir tanım gibidir.
Bir çok yerde bahsedilen 20 günlük oyuncularin her seyi bilmesi de buradan geliyor. Dogru/yanlis biri onun yerine öğrenmiştir zaten.

İnci grubu bu azmi ve grubun başındaki i.melihmessi' nin inci üyelerini organize edebilme yeteneği sayesinde eTürkiye' ye çok katkıları olacağı geldikleri gün belliydi. Hala da üretim ve ekonomi anlaminda üye sayıları ve aktif olmaları açısından faydalı olduklarını biliyorum.

Fakat siyaset daha doğrusu diplomasi, genel anlamda kağıt üzerinde kazanma sanatıyken, kağıt üzerinde seçilmiş herkesin başarabileceği iş değildir. Bu yüzden inci grubunun yeterli birikime sahip olmadan ülke yönetimine geçmeleri yanlıştı. Eğer bir ay önce değil bugün şu anda melih başkan olsa; tahmin ediyorum ki tepkileri ve yapacakları farklı olurdu.


Bu bir oyun diyip duruyor herkes. Gerçek hayatla karşılaştırmayın diyorlar. Bunun örnegini de sırplara dost, bosnalılara düşman olmamızdan gösteriyorlar.


Bu bir oyunsa altın kural bellidir. Aşikar. Altını olan kuralı koyar. Şimdi elinde güç olan Lazokratlar ve sadece saygı bekliyorlar. Halihazırda bugüne kadar ellerinden geleni yapmış ve kendilerini savaş ortamında kanıtlamış oyuncular.


Bu lazokrat oyuncularına bir anda aydınlanma gelip "dur biz savaşmayalım artık" demediler. Bay başkanla aralarında bir süreç içinde yaşanan durumlar bunu getirdi. Kimden dinlesen o haklı olur konuları bunlar.


eRepublic' de başkan ya da başka bir şey olmanın kağıt üzerindeki konumu ve madalyası dışında pek manası, özelliği, artısı yok. Üst üste mağlubiyetler alınacak onlarca savaşı yönetmek için birikime de ihtiyaç yok.
Burada önemli olan profil sayfanda kaç strenght yazıyor? askeri rütben ne? seninle aynı anda, aynı kafada çalışacak, seni satmayacak kaç güçlü kişi daha var? Nitelikli çoğunluğu toplamaktaki yeteneklerin ne? Savaş ya da barışta tecrüben ne? Önemli olan işte bunlar.




Bu kavgalardan kurtulmak için aslında herkesin kolay bir yolu var. Hepimizin ortak noktası bir. TÜRKİYE
Bu ortak noktada herkes birbirine saygı duymalı.
Kimse bir diğerinin hakaret olarak algılayacağı ego destekli rütbe şovlarına girmemeli.

Bunları bilerek ve isteyerek yapanlar önce hangi ortak noktada bulunduklarını düşünsünler.


eTürkiye birkaç kişinin aklının içinde biriktirdikleri değil; binlerce oyuncunun ortak fikridir. Bu ortak aklın gösterdiği toprak bütünlüğünü koruyan TÜRKİYE' dir.





"Schindler: Kuvvetli bir iraden var. İrade güç demektir.Evet,işte buna güç denir,bu yüzden de bizden korkuyorlar.Onları istediğimiz gibi gebertebildiğimiz için korkuyorlar.Onları öldürme hakkına sahip olduğumuz için bizden korkuyorlar.Suç işleyen birini cezalandırabiliyoruz , adamı öldürüp kendimizi iyi hissedebiliyoruz.Aslında buna güç denmez adalet denir ,güç farklı birşeydir.Öldürme yetkisine sahip olup da öldürmüyorsan güçlüsündür.

Goeth: Demek sence güç bu ?

Schindler:Evet güç bu, güç buna denir.

(Schindler's List)


Özet geçiyorum;