Ne olacak bu e-Türkiye'nin hali? [3] - Sil baştan...
Halil Ibrahim K
Merhaba e-Türkiye okurları;
Ne olacak bu e-Türkiye’nin hali? yazı dizime devam ediyorum... Serinin, daha önceki makalelerinde e-Türkiye’nin gelişimi hakkında neler yapılabileceğine daîr düşüncelerimi, e-Türkiye’nin son dönemlerdeki durumlarını, yapılan hataları ve yapılabilecekleri analiz ederek tartmaya çalışmıştım. Bu makalede de gelinen içler acısı durumumuzu kaleme dökmeye çalışacağım.
Daha önceki makaleleri okumak için;
- Ne olacak bu e-Türkiye’nin hali?
- Ne olacak bu e-Türkiye’nin hali? [2] - Diriliş Faturası...
e-Türkiye olarak yapılan hataların bedelini ağır ödüyoruz. Her yazdığım makalede de ön gördüğüm gidişatı belirtmeye çalıştım ve e-Türkiye bu konuda beni yanıltmadı... An itibariyle haritadan silinmiş durumdayız ve bunun ne gibi etkileri olacağının çoğu vatandaş farkında bile değil... Haritadan silinen bir ülke milletvekili çıkaramaz. Peki ya demokrasi ? Milletvekili çıkaramayan bir millet ne duruma gelecek sizce ?
İzah etmeye çalışalım;
Milletvekillerinin meclise sunabileceği yada başkanın meclise sunabileceği yasalar farklıdır. (NE gibi bir kaç istisnai yasalar dışında.) Silinen bir millette demokrasi olmayacağına göre, yasayı sunabilecek bir meclis olmayacak ve oylanabilecek bir yasa sunulamayacak. Aynı zamanda ülke başkanı yasa çıkardığında bu yasa direkt olarak geçerli olacak...
Düşünsenize, böyle bir durumda ülke kime emanet edilecek? Dua edelim de yeni dönem başkanımız, iyi niyetli ve e-Türkiye’yi seven, topluma saygı duyan, e-milleti bağrına basan biri olsun...
Gelelim bir de “Fake” meselesine...
Her zaman gündemde olan bir konu olduğu aşikâr. Bir önceki makalemde yorumlarda da belirtmiştim, fake kullanımı konusunda ulusal basında da komik durumdayız diye... Fake, multi kullanımına bizzat karşıyım ancak bir kaç gün önce, birden, tekrardan konusu açılan makaleleri görünce, yüzümde muazzam bir tebessüm belirdi. Bakmayın o tebessüme, cidden komik bir durum. Bu konunun tekrar gündeme gelme sebebi ise; SEÇİM!
İşte bu oyunu bu yüzden sevdim ben, aynı gerçek hayattaki gibi... Ne zaman seçimler yaklaşsa, kampanyalar düzenlenir, vaatler verilir, provokasyonlar yapılır, çeşitli tezler ortaya atılır ve tabiki siyasi çatışmalar baş gösterir... Fake hesaba karşıyız ancak, bir kaç gün önce ülke “SİLİNECEK” kıvama gelmişken siyaset meydanlarında yine fake hesaplar dolanmaya başladığı gibi, bunu koz olarak kullanmak isteyip karalama kampanyaları başlatanlar bile oldu. Hangi tarafa bakarsan bak, mantık bulunmaz... Mübarek siyaset meydanı değil, stand-up sahnesi. E birader, seçim öncesinde bunları gündeme getirmeden önce, e-Bulgaristan avuç avuç topraklarımızı alırken, hiç mi düşünmedin milletvekili çıkarabileceğin bir meclis olmayacağını? Önce ülkeyi kurtaraydık da, sonra kozlar paylaşılsaydı meydanlarda... (Bu söylediklerimi, "haklı olarak" fake konusunda makale açanlara değil, "haksız olarak" her seçim öncesi bu tür durumları gündeme getirenler için söylüyorum... Fake açmak kadar bu konu hakkında da her seçim öncesi aksiyon izlenmesi bana göre yanlıştır. Yanlış anlamasın, farklı yerlere çekilmesin...)
Boşuna demiyorum hep, bilinçsiz bir e-Türkiye var ortada diye.
Birde, e-Türkiye’nin dağınık, örgütlenemeyen orduları konusu var;
Şu anda e-Türkiye’ye bağlı olan toplam 101 askeri birlik var. (Kaynak egov4you.info) Hadi bu birliklere bağlı olanların %60’ının aktif olmadığını varsayalım -ki bu abartı bir varsayım-; bu birliklerin hangisi veya hangileri direnişe katıldı? Birliklerde olan ancak kişisel çıkarları doğrultusunda vuruş yapmayan veya sırf e-Türkiye’deki olaylara dargınlıklarından dolayı vuruş yapmayan vatandaşların vurabileceği hasar yani oyundaki terimi ile “influence” ne kadar eder sizce? Ben diyeyim, 200M siz deyin 500M... Yeni oyuncuların durumuna bir baksanıza; sayelerinde cepheye gidiyorlar, STR kasmaları gerekirken... Bu durumda en kral destek projesi gelse ne faydası olacak ki?
EDEN meselesini de unutmamak gerekir...
Belki EDEN’deki bazı ülkeleri yeterli destek vermedikleri için eleştiriyor olabiliriz e-Türkiye olarak, ancak biz gereken desteği verdik mi peki? Yada verebildik mi? EDEN bir ara neredeyse sürekli e-Türkiye cephelerine “priority” yani öncelik veriyordu. Ki tek problemi olan EDEN ülkesi biz değilken... Soruyorum size, EDEN ülkeleri olmasaydı, şuankinden daha iyi bir durumda olacağımızı söyleyebilir miydiniz? Hele hele kendimizi organize edemiyor, kendi cephelerimizde parçalara bölünerek kafamıza göre vuruş yapıyorken... Hiç sanmam.
Bir kaç gün önceki e-Yunanistan ile yaşanan Akdeniz krizini unutmayın. e-Yunanistan, silinme riskimize karşı Akdenizi bizim için düşmandan almışken, kafasına göre,zamansız RW açıp saldıran e-Türkiye, isyan sonrasındaki 24 saat blokesini hatırlayamadı ve e-Türkiye silinmeye muhtaç oldu... Bu konuda atılan shoutların sayısını hatırlamıyorum bile (ki benim arkadaş listemde az kişi var henüz...). Sonrasında bu yaşanan krizden dolayı, Doğu Anadolu'yu düşmana vermeyi garantilediğimizde, Akdenizi Yunanlılardan alamadık doğal olarak. Krizin yaşandığı günü, atılan shoutleri hatırlayın ki, ne demek istediğimi daha net algılayın...
Kimisi e-Türkiye’ye küsmüş, kimisi kafasına göre takılmış siyasi oluşumlardan ve ordu kuruluşlarından bahsediyorum. Birde her iktidar döneminde, herşeyi, dönem başkanlarına bağlayan kişiler de yok değil. e-Türkiye olarak, biz bu kafayla devam ettikçe, babyboomun kralı yapılsa bile yeni oyuncuyu elimizde tutamayacağımız gibi, bunalım dönemlerinde de kolay kolay kurtulamayız. İlerleyen günlerle kendi fake hesaplarımızla ordu kurar, kendi fakelerimizle siyaset yapmaya devam ederiz...
Kimse kimseyi sevmek zorunda değil, birileri birilerinden nefret ediyor diye topraklarından oldu e-Türkiye... Aklımızı başımıza alma zamanı gelmedi mi? e-Türkiye’nin, sağlam bir yerlere gelmesi için kalben ayrı olsakda mantıken birleşmek gerek. Toprakları geri almak kolay, önemli olan korumak...
Neler yapılmalı veya neler yapılabilir? (ki bunu öğretecek en son oyunculardanım, profilime bakarsanız oyunda yeni olduğumu anlarsınız...)
- En başta; siyasi ve politik cephedeki fikir ayrılıkları e-Türkiye halkına yansıtılmamalı. Muhalefet, düzgün muhalefet olmalı, iktidar halka açık ve net olmalı.
- Askeri birlikler ve MU’lar, siyasi faaliyetlerini azaltmalı, bir partiye veya belli bir kesime değil, e-Türkiye’ye hitap etmeli.
- Gereksiz cepheler açılarak, gereksiz RW’lerden kaçınılmalı, milletin askeri gücü bilinçsizce bölünmemeli.
- Bağımsızlığımızı tekrar kazanacağımızdan şüphem yok ancak adım atılırken aceleci değil teker teker adımlar atılmalı. Aynı anda bir kaç cepheyi alma derdine düşmemeli.
- EDEN meselesi çözülmeli, e-Türkiye’nin bilinçsiz hareketleriyle oluşan kriz çözümlenerek müttefiklerimiz ile daha iyi ilişkilere girilmeli, gerekirse müttefiklerimizde değişimler yapılmalı.
- Fake çabalarından uzak durulmalı, fake kasmak yerine yenilere yardımcı olmaya daha fazla özen gösterilmeli.
- Organizasyonların takibi chat kanallarından, shoutlardan sürekli olarak sağlanmalı.
- Kanallarda “Ali Ayşe’yi seviyor, Mehmet, Ahmet’ten nefret ediyor” gibi, kişisel meseleler yansıtılmamalı. Varsa bir problem, özelden çözülmeli.
- Yeni oyuncuları veya oyunu henüz kavrayamamış oyuncuları eğitmeli, gereksiz enerji ve tank harcamalarından kaçınmalıyız...
Bunlara eklenebilecek daha çok madde var tabi ki...
Sonuç olarak, e-Türkiye gerçekten güçlü bir ülke, güçsüz olduğumuz konuları da bu makalede elimden geldiğince izah etmeye çalıştım zaten. Elbet bağımsızlığımızı almak uzun sürmeyecek ama belirttiğim gibi, önemli olan istikrarı yakalamamız. Dün aldığımız toprağı tekrar bugün kaybetmememiz. O yüzden bilinçlenmek gerekiyor artık.
Bence e-Türkiye için en büyük proje "BİLİNÇLENDİRME PROJESİ" olacaktır. Başarı ihtimali yüzde kaç olur, o da ayrı bir tartışma meselesi...
Bu makalede, güncel olan bitenleri izah etmeye çalıştım. Hiç bir kurumu, kişiyi rencide etmek istemedim. Genelleme yaparak e-Türkiye’nin ben ve benim gibi yeni oyuncuların ne şekilde gözlemlendiğini belirtmek, kişisel düşüncelerimi paylaşmak istedim. Ve yine hiç bir eski-yeni hükümeti veya meclisi sorgulama çabasına girmedim. Daima yorumlarınızı bekliyorum, ancak yorumlarınızı yaparken titiz davranın, herhangi bir rencide edici, kışkırtıcı, hakaret içeren tek bir yorum istemiyorum. Okuyan, yorumda bulunan bütün e-Türkiye vatandaşına teşekkür ederim.
Bu makalenin daha fazla kitleye hitâp etmesi için lütfen, Vote + Sub + Shout...
Bu makale için bağış gönderenler;
Dzooka senin depona 20 Weapons transfer etti.
BaLamiRR senin depona 10 Weapons transfer etti.
Teşekkürler.
Comments
pirinç yaptım ilk defa 🙂
pirinç bi yana ben bu oyunu oynayanların az çok bilinçli olduklarını sanıyodum kardeş ya ama herkes kendi kafasına göre oynuyo bu şartlar altında devlet napsın hükumet napsın kim gelirse gelsin pek bişey değişmez
emegine saglik
vot sub shootout. "not şimdi okuyacağım"
emeğe saygı dördünç
beşinç😃
güzel yazmışsın kardeşim..
voted
Şöyle bir analiz yapayım öyleyse;
Yeni arkadaşlarda el atmalı bu saydığın maddeler için. Artık eskilerden çok bir şey beklemeyin. Halen aktif oynayan arkadaşlar olsa da sayısı az görünüyor.
Bizler için yapacak bir şey kalmadı. Büyük kısım kabinelerde görev almıyor, work train takılıyor, bazısı BH rekorunu zorluyor, damage satanda var sadece chat için gelende var. (Herkesin kendi oyunu tabi kimse karışamaz).
Şahsen ben bu saatten sonra ne tank dağıtmakla uğraşırım ne milleti cepheye koşturmakla. Workumu trainingimi yapar iki arjantinli karşimi troller çıkarım oyundan : )
Yorum için teşekkürler. Taşın altına eli eskiler atacakki yeniler ona göre hareket edecek. Eskiler bunu yapmazsa yeni gelenlerin kaçı kalıcı olur ki? Hadi ben ve benim gibi bir kaç kişi araştırdı, sordu, soruşturdu oyunun mantığını az çok öğrendi... Ama oyuncu kitlesi olarak bizim milletten, malesef bu söylediğimin tamamının yapılması zaten beklenemez.
Eskilerin aktif oynaması için köklü bir değişim lazım oyunda. Hem teknik olarak hem de oyundaki politik kutuplaşmalar açısından değişiklikler olmadı. Aynı şeyleri oynamaktan, aynı ülkelerin savaşlarını görmekten sıkıldı herkes.
Vaktinde mis gibi v1 vardı, savaş-borsa-ekonomi açısından mükemmel bir oyundu erepublik.
v2 yi getirip bozdular, hele şu v3ün raundlu maundlu salak savaş sistemi geldiğinden beri oyun sürekli geri gitmekte.
Hadi onu getirdiler neyse, sonrasında raundlu sistemi puanlı sisteme dönüştürerek üstüne tüy diktiler (şuan kullandığımız). En azından her savaşın son dakikası bir heyecan olurdu, sonuçta süre sonunda duvarı 0.01le bile önde bitirsen raund sana geliyordu. İsyan modülünü bile bozdular.
Bence v2 zamanındaki satranç tahtası terk savaş sistemi bile şuan ki sistemden daha güzeldi. Ekonomik modülün 3 yıldır geldiği noktayı ve borsa modülünün nasıl katledildiğini konuşmuyorum bile🙂