Bölüm 13: İnternet Mücadelesi

Day 2,030, 09:58 Published in Turkey Spain by onurd34

Önceki bölümde söylemeyi unutmuşum, hafta sonu internete başvurdum. Bir-iki köye veremeyeceğiz, seninki onlardan değil hocam; dediğinde dünyalar benim olmuştu. Hiçbir şeyden habersiz yaşadığım bu dağ başında, internet beni tekrar yaşama bağlayabilirdi. Bu çok güzel bir haberdi.

Günler artık sıradanlaşmıştı. Her gün, belki bugün internetimi bağlarlar diye bekliyordum. O bile sıradanlaşmıştı artık. O Cuma, diğer köyün internetleri bağlandı, ama benimki bağlanmadı. Aboneliği başlattığım yeri aradım, hocam haftaya dedi. O hafta da gelmedi kimse. Millî Eğitim Bakanlığı’nın okul interneti çoğu siteye girmiyor diye şahsi alalım dedik, onu da beceremedik yani…

İnternetsiz günlerde, yapacak bir şey de olmuyor doğal olarak okuldan sonra. Lojmanda kargaların işgal ettikleri yeri temizleyeyim bari dedim, can sıkıntısından iyidir. Dörtlerden iki öğrenciyi çağırdım, kapı aralığından çalı çırpıları çekmeye başladık. Arkasını boşalttıkça, kapıyı biraz daha açtık, biraz daha açtık. Çalı çırpılar tamamen temizlediğinde, büyük bir sürprizle karşılaştım: Burası bir tuvaletti…



Lojmanda bir tuvalet vardı ve söylenene göre en az altı yıldır kimse kullanmamıştı. Bu yüzden de kargalara ait olmuş burası. Köyden boş bir yağ tenekesi bulup, cam yerine çaktık. Arkasını da odun parçaları koyarak destekledik. Artık kargaların girmesi mümkün değildi. Ama tabii, kullanılacak bir durumda değildi. Temizlerken ölü kargaların bile çıktığını söyleyeyim, gerisini siz anlayın işte. Ne olursa olsun, iyi bir haberdi ama bu.

Hafta sonu gittiğimde, doğrudan internet aboneliğimi başlattığım yere gittim. Oldukça sinirliydim, çünkü adam artık telefonlarımı açmıyordu bile. Ben onunla konuşurken biri geldi, hah buna anlat derdini hocam dedi. Adam bizim köyün olduğu bölgeye bakan biriymiş. Tamam hocam hallederiz, dedi. Şimdiye kadar izindeymiş, yeni dönmüş. İyi bakalım, dedik; umut fakirin ekmeği.

Pazartesi günü iki kişi geldi, interneti açıtılar. Ama bana verdikleri sıfır modem bozuk çıktı bu sefer de… Köyden biri ilçedeymiş, hemen aradım onu. Yeri tarif ettim, modemi al gel; buradakini sonra veririz dedim. İyi dedim, hafta sonuna kadar beklemeden internete kavuşacağız. O gün akşama doğru elektrikler kesildi. Tam iki buçuk gün elektrik gelmedi. Yeni gelen modem de bozuktur, diyordum artık. Bu şansla, ona da şaşırmayacaktım.

Elektrikler geldiğinde, hemen internetin ayarlarını yaptım. Daha sonra internetten televizyonları seyredebildiğim bir siteye üye oldum hemen. Ve 17 Ekim gecesi; uzuuun bir aradan sonra internete kavuşmuş olmanın sevincini yaşadım. O gün Fenerbahçe Bayan Basketbol Takımı, Cumhurbaşkanlığı Kupası Finali’nde Galatasaray’ı yendi. Hem de 17 sayı farkla… 17 Ekim unutamayacağım bir gün olarak, aklıma kazınmıştı bile…

Kurban Bayramı tatili de yaklaşıyordu. Uzatılmasını çok istediğim bayram tatili, sadece beş günde kaldı. Uçak biletini mecburen Çarşamba gününe aldık. Beş günlük İstanbul kaçamağı, bir aylık süreçte aklımı kaçırmamamın bir ödülü gibi geliyordu. Tatilin uzamaması bile moralimi bozamadı aslında. Beş gün, beş gündü çünkü…

Bayram tatilinden döndüğümde Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayacağımız için, gitmeden önce sınıfımızı süsledik imkânlar el verdiğince. Sabah minibüs geldi, onunla Sarıkamış’a gittim. Oradan da Kars minibüsüyle havaalanına… Uçağa binip, İstanbul’a doğru yola çıktığımda, benden mutlu kimse olamazdı dünyada…



Destek Verenler
DOMDOM71'den 1.00 Gold kabul ettiniz.
hampur'den 5.00 Gold kabul ettiniz.
okaldey'den 1.00 Gold kabul ettiniz.
koobecaf'den 10.00 Gold kabul ettiniz.

Shout Metni:
13. Bölüm Yayında!
V-S hatta shout'larınızı esirgemeyiniz... 🙂
http://www.erepublik.com/tr/article/2275006/1/20