yaşamaya dair isteksizlik

Day 3,279, 17:54 Published in Turkey Greece by e1453

Aslında çok da kafaya takılmaması gereken durum. edip cansever'in dediği gibi; kimsenin öldüğü yok yaşadığı da, herkes biraz var o kadar.

450 milyon yıllık canlı tarihinde, bu dünyaya 80 yil bile tahammül edememe durumu.

hiçbir şeyin fark etmemesi hâli. çayına kaç şeker atıyorsun? fark etmez. uyuyup uyanıyorsun devam etsen ya da kalkıp bi şey yapsan fark etmez. burası gaz kokuyor herhalde bi yerde kaçak var diyorlar, sigara içmesek mi yanmayalım şimdi? fark etmez oğlum şimdi ölsek nolur ki hatta keşke olsa da gitsek çok da düşünmeden diye çakmağı çakıyorsun. devam etsem milyon tane fark etmez yazacağım buraya, öyle bi ilgisizlik.

değişim gerektirir.
ama küçük ama büyük, eğer mutlu değilsen değer mi olduğun şeye?

hiçbir şey istemeyip sadece sistemin zorlamasıyla bir şeylere sahip olmamız gerektiğinin aslında gereksiz olduğunu algılamakla başlar ve geri dönüşü yoktur.
tek çözümü farkında olmanın vermiş olduğu zihinsel özgürlüğün tadını çıkarmaktır. kaybedilen şeylere üzülmeyip, kazanılan şeylere çok sevinmemek zamanla kişiyi daha huzurlu bir hale getirebiliyor. bence.

çocukluk döneminin bitişiyle başlayan dönemdir kendisi. çocukluk dönemindeki hayalleriniz gerçekleşse de bu durumdan kurtulmak imkansız... ahir zaman belirtisi de olabilir.

büyük bir buhran yaratır insanda.

ama şu var ki seçilmiş veya istenmiş bir duygu değildir yaşamaya dair isteksizlik.

sizi o noktaya getirirler,
siz belki de bir süre önce yaşamayı çok seven bir insansınız dır ancak sizi işte bu noktaya getirirler.

yavaş yavaş getirirler,
vura vura,
acıta acıta,
ağlata ağlata..

sinsi bir şeytan gibi girerler hayatınıza,
o şeytan, hayatınızdan çıktığında eski sana dair bir şey kalmayacaktır avuçlarında.

yavaş yavaş girerler hayatına,
sinsi sinsi girerler,
çaktırmadan girerler,
gülümseterek girerler..

çıktıklarında ise her şey için geç'tir artık.

önce insana dair güveninizi alırlar elinizden,
sonra hislerinizi,
sonra aşk ve sevgiye daire ne varsa..

kaybedersiniz hepsini yavaş yavaş.

ama dedim ya,
bilinçli bir seçim değildir bu,
sizi resmen kevgire çevirirler.

sonra gözünüzü açtığınızda hiçbir şey sizi mutlu etmemeye başlar,
hiçbir şeyden zevk alamazsınız,
sanki zaman geçsin, sıram gelsin de öleyim tadında yaşamaya başlarsınız.
saman gibi.

içinizi kemiren bir şeyler vardır hep,
kendinizi hiçbir yerde huzurlu hissedemezsiniz.
kimseye güvenemezsiniz.

yine de,
pes etmezsiniz işte.
saflık mu dersin umut mu bilmem,

yine de bu isteksizliğe de direnirsin.
sanki güzel günler yakındaymış gibi.

işte hep böyle kandırırsın kendini.
ve bu yüzden yaşarsın.
kendini kandıra kandıra.