Join the new world

HİÇ


Hiç imtihanın olmayacak mı sanıyorsun?
Hayatta istediğin her şey gerçekleşecek, istemediğin hiçbir şey yaşanmayacak mı?
Bazen istemediğin şeyin senin için daha hayırlı olduğunu anlamanı sağlayacak hiçbir hatıran olmayacak mı?
Bazen istediğin şeyin, o kadar da istenecek bir şey olmadığını, yaşayarak anlamayacak mısın?
Bir günün bile kederde geçmeyecek, yarın endişesi taşımayacak mısın? Hep gülecek, sıkıntıdan patlamak dışında suratın asılmayacak mı?
En büyük problemin, bilgisayarının açılmaması ya da televizyonunun istediğin kanalı çekmemesi olarak mı kalacak?
Şöyle tüm ezberlerini bozan, hayata bakışını değiştiren, “Hayat güzeldir” felsefeni yerle bir eden, “Ben n’apacam şimdi?” diye sorduran bir derdin olmayacak mı senin?
“Ne yapsam, ne yapsam?” diye kendini yiyip bitireceğin, teselliye dair her nevi dünyevi gerekçenin etkisiz kaldığı bir endişeden mahrum kalacağını mı sanıyorsun?
Bir gün rahat yatağından uyanıp, hayatının en zor gününü yaşamayacağını; bir gün rahat yatağına uzanıp, standartlarının üstünde kötü bir sabaha uyanmayacağını garanti edebiliyor musun?
Hiç çaresiz kalmayacak mısın?
Elin kolun bağlı kalmayacak mı? Yardım isteyeceğin, imdat edeceğin, insafına sığınacağın kimse bulamama ihtimaline hazır mısın?
“Ancak O’ndan yardım isterim” demekten başka çarenin kalmadığı o anı sen de yaşamayacak mısın?
Hiç yenilmeyecek misin, öfkenden başkasına; hırsından gayrısına?
Hep tutacak mı öngörülerin, hiç yanılmayacak mısın?
Hep böyle mağrur, hep böyle kendini beğenmiş, hep böyle etrafına küçümser gözlerle bakan biri olarak mı yaşayacaksın?
Hiç kaçmayacak mı etrafında pervane olanlar? Hiç seni yalnız bırakmayacak mı, bol “asla”lı sadakat yeminleri edenler?
Hiç, kendini bir odaya kapatıp hıçkıra hıçkıra ağlamayacak mısın?
Hiç, olduğun yere yığılıp kalmayacak mısın?
Hiç, bütün sebepler senin için susmayacak ve derin bir sessizliğe gömülmeyecek misin?
Başını böyle dik tutmaktan yorulmayacak mısın?
Hiç dua etmeyecek misin?