ABD Seçimleri Ayrıntıları ve Yan Etkileri

Day 3,284, 04:34 Published in Turkey Turkey by Bulut.12

Öncelikle herkese merhaba arkadaşlar. Son makalemde ele almış olduğum Erepublik konularının dışına çıkarak, birazda dünya siyaseti hakkında bahsetme kararı aldım. Tüm okuyucularımın keyifle okumasını dilediğim makalemin, ayrıca sizlerin yorumları ile renklenmesini dilerim.

İlk Olarak;

Hillary Clinton ve Donald Trump:

Bu iki başkan adayımız, Demokratlar Partisi (Hillary Clinton) ve Cumhuriyetçiler Partisi (Donald Trump) tarafından kendilerini başkanlığa atamışlardır. Önceki başkanlık seçimini Barrack Husein Obama ile kazanan Demokratik Parti, Cumhuriyetçilerden 1-0 önde idi. Bu sene ki seçimlere aday olan Clinton ve Trump, yeniden Cumhuriyetçiler ve Demokratlardan çıkan adaylardı. Ülke genelinde sık sık yapılan anketler ve seçim kampanyalarında, kendini büyük bir fark ile önde gösteren Clinton, ABD halkı ve kendisi ile beraber büyük bir şoka uğrayacak, hatta ABD'de Siyahi olaylarından sonra yaşanacak en büyük olaylara tanık olacaklardı. Seçime sayılı günler kalmıştı.

Başkan Adayları Arasında Büyük Gerginlikler:

Münazaralarda oldukça sakin bir şekilde tartışarak, kazanacağına şüphesiz bir şekilde emin olan Clinton, her şekilde rahatlığını belli ediyordu. Her zaman olduğu gibi münazaralarda da gerginliğini, sinirini belli eden Trump, Clinton için amansız tehditler savuruyordu. Bir yandan elinde ki kozları sonuna kadar, mümkün olduğunca iyi kullanmaya çalışan Clinton, Trump'ı ''tacizci'' olarak suçluyordu, elinde ki kasetleri sızdıran Trump, her geçen münazara sonrası halka 1 kez daha rezil oluyordu. Olaylar tamamen Clinton'ın lehine giderken, Trump'tan yeni birer hamle gelmek üzereydi.

Clinton'ın Mailleri:

Wikileaks tarafından sadece ''Clinton'ın Mailleri'' olmaktan çıkan, sanal alemde büyük bir skandal olarak gelişen Maillerde, Clinton'ın gerek Türkiye, gerek diğer Ortadoğu ülkeleri hakkında ki eleştirileri, ortaya attığı maddeleri ve görüşlerini barındıran Mailler, durumun ilk kez Clinton'ın aleyhine dönmesine sebep oldu.

Günlerden 8 Kasım 2016:

İşte büyük gün geldi. Güne farklı umutlarla uyanan ABD halkı, sandıklara hücum ettiler. İlk seçimin yapıldığı yerleşim yeri olan 8 seçmenin bulunduğu Dixville Notch kasabasında seçimlere önde başlayan Clinton, Demokratları olduklarından daha ümitli bir hale getirmişti. Fakat ileride durumlar değişecek, ABD halkı şaşkınlığa boğulacaktı.

Seçimlerde ki Güldüren Sürpriz:

Seçim sonuçlarına bakıldığı zaman, aslında Cumhurbaşkanımızın sadece Türkiye siyasetinde değil, başka ülkelerde dahi siyasi olarak söz sahibi olduğunu gördük. Çünkü geçersiz sayılan oyların bazılarında, oy pusulalarında ekstra aday kutucuğu açıldığı ve seçimlerde kimi Amerika vatandaşları tarafından Tayyip Erdoğan'a oy verildiği ortaya çıktı. Seçim sonrası heyecana biraz da gülücük katan bu olay, bizleri güldürse de ABD'de stres ve heyecan hala doruktaydı.

Beklenen Sonuçlarda ki İnanılmaz Ayrıntı ve Getirdikleri:

Evet, Sonuçlar aslında ABD halkının beklediği gibiydi, Hillary Clinton Donald Trump'tan daha çok oy almıştı, fakat küçük bir ayrıntı bize ne şekilde olursa olsun başkanlık sisteminin ne kadar kötü ve adaletsiz olduğunu gösterdi. Halk tarafından seçilmiş asıl aday aslında Clinton'dı fakat bir hayati ayrıntı ABD'nin, dolayısıyla çoğu dünya ülkesinin kaderinde daha farklı değişikliklere sebep olmak üzereydi.

Nedir Peki Şu Ayrıntı ?

ABD'nin başkanlık sisteminde aslında delege sayısının, halkın oy verme oranından daha önemli olduğu gerekçesiyle Clinton ne kadar daha fazla oy alsa bile, seçimlerin kazananı Donald Trump oldu.

Delege Sayıları:
Donald Trump: 274 Hillary Clinton: 218

Oy Oranları:
Donald Trump: 59,705,048 Hillary Clinton: 59,943,017

Cumhuriyetçi Eyalet Sayısı:
31

Demokrat Eyalet Sayısı:
19

Dünya Siyasetine Etkileri:

Öncelikle maalesef, her zaman olduğu gibi tüm ABD başkanlarının Ortadoğu politikaları benzer olduğu için, Trump'ın seçilmiş olması ile, ABD'nin Ortadoğu amellerinde, pek bir değişiklik olacakmış gibi bir durum söz konusu görünmüyor. Trump'ın ''Kürt güçlerine hayranım'' sözlerinden, zaten ABD'nin gelecekte ki Ortadoğu akıbetinin pek değişeceği söylenemez.

Putin-Trump Dostluğu:

Seçim öncesinde dahi Putin ile aralarının iyi olduğu, hatta daha iyi olacağını belli eden Trump, Seçim sonrasında yaptığı konuşmalarında da Putin hakkında ki arkadaş canlısı görüşlerini belli etmiş oldu. İleri de ABD ve Rusya'nın yüksek oranda yakınlaşacağı belli. Bu durum ilerde Türkiye'yi de olumlu veya olumsuz etkileyebilir. Bu durum, tamamen Türkiye'nin Suriye politikasında seyredeceği duruma bağlı.

Esad İle Yakınlaşma:

Putin ile ilişkileri olumlu bir şekilde seyreden Donald Trump, ayrıca Esad'a koyduğu tavırla da aralarının düzelebileceği konusunda bizlere birer ipucu vermiş oldu. Esad'ın da yeni yaptığı çağrısında ''Müttefik olabiliriz'' açıklaması, ABD ile Suriye arasında yeni adımlar atılabileceği konusunda birer belirti vermiş oldu bize. Ne kadar bu yakınlaşma, Rusya-ABD yakınlaşması kadar etkili olmasa da, en azından yıllar ardından ilk kez bu 2 ülke arasında olumlu bir değişikliğe sahne olundu.

Peki ya Türkiye'ye Etkileri Ne Oldu ve Olabilir?

Seçimleri en başında biraz da olsa görmezden gelen Türk politikacılardan ilk adım birkaç gün sonra Tayyip Erdoğan'dan geldi. ''Bu tercihi hayra yormak istiyorum'' diyerek, kesin bir duruş belli etmeyen Tayyip Erdoğan, sonra ki günlerde, Trump'ı Türkiye'ye davet etti. Hatta aralarında telefon görüşmesi de geçti.

Trump'tan Sıcak Karşılama:

Trump ile Tayyip Erdoğan arasında ki telefon görüşmesinde Donald Trump'ın ''Kızım Ivanka büyük hayranınız'' sözleriyle, Tayyip Erdoğan'a olumlu yaklaşan Trump, Türkiye ile ilgili görüşlerinin aslında olumlu olabileceği konusunda birer ipucu vermiş oldu.

Pensilvanya da ki Hainlere Ne Olacak?

Bu konuda yeni Başkan Donald Trump'tan kesin bir açıklama gelmemiş olsa da, Trump'ın başdanışmanı Micheal Flynn, ''Arka bahçemiz Pensilvanya’ya rahatça yerleşmiş olan bu maskeli terör ve istikrarsızlık kaynağı tarafından Washington’ın gözü boyanırken NATO müttefikimiz Türkiye’ye engel olmak mantıksızdır. Türkiye’nin bakış açısıyla Washington, Türkiye’nin Usame bin Ladinine sığınak oluyor” yorumunu yapmıştı. Bu şekilde Cumhuriyetçilerin Fethullah Gülen hakkında ki görüşü açıkça belli olmuştu. Hatta bu durumdan şüphe eden hain avukatlar, bu durumun “Trump’ın politikası olmadığını'' ümit ettiklerini açıkladılar. Umarız, bu durum Trump'ın politikasıdır. Bizim için en önemli şeylerden biri de, ABD'yi sığınak olarak kullanan vatan hainlerinin iadesidir.

Avrupa'da Daha Farklı Bir Bakış Açısı:

Çoğu Avrupalı siyasetçi tarafından eleştirilen ABD seçimleri, Avrupa halkını da, Avrupa politikacılarını da derinden etkilemişti. Avrupa'dan Trump'a eleştiriler yükseliyordu. Çünkü Trump'ın Doğu ülkelerine olumlu yaklaşması, gerek Suriye, gerek Rusya'yla alakalı iyi görüşleri ve Türkiye ile ilişkilerinin düzeltilmesi yönünde ki çabaları, Avrupa tarafından kabul edilemez gelişmelerdi. Özetle batıda hava fırtınalı, bulutluydu.

Peki Trump'ın Bizim Aleyhimize Yönleri Nelerdir?

Maalesef, hepimizin de anlayabileceği bir şekilde Trump İslama sıcak bakmıyor. Amerika'da Müslümanlara ve Müslüman ibadethanelerine ağır yaptırımlar gelebilir. Biraz az bir ihtimalde olsa, Trump dediğini yaparak Müslümanlara ABD girişini yasaklayabilir. Tabii bu Türkiye için geçerli olur mu diye sorarsanız eyer, Trump'ın Türkiye'ye yaklaşımına bakılırsa, ABD'nin Türk halkının girişine yasak getirmesi şuan için çok düşük bir ihtimal. Çünkü böyle bir durumda Türkiye ve Amerika ilişkileri derin bir batağa girebilir. Dolayısıyla, Trump'ın şuan Türkiye hakkında ki olumlu görüşlerinin ve adımlarının hiçbir anlamı kalmaz. Ayrıca, Türkiye'yi asıl olarak olumsuz etkileyebilecek olan durumda Trump'ın Kürt güçlerinin ilerleyişine olumlu bakışı. ''Kürt kuvvetlerine hayranım'' diyen ABD Başkanı Donald Trump, gelecekte de ABD ile Türkiye arasında ki açığın tam olarak kapanmayacağına dair bir ipucu vermiş oldu. Kendisine ''Fakat Türkler buna karşı, ne yapmayı düşünüyorsunuz?'' diye soran bir gazeteciye ise ''2 tarafı da sıcak tutmaya çalışacağım'' diyerek olması pek düşük bir ihtimalden bahsederek, maalesef ki Kürtlere ABD desteğinin kesilmeyeceğini belirtmiş oldu.

Mülteci Sorunu:

2-3 Milyon civarı kaçak yollar ile Amerika'ya giren mültecilerin ABD'den sınır dışı edilmesi, muhakkak belki az, belki de fazla bir oranda da olsa Türkiye'ye etki etmesi çok olası bir durum. Maalesef, kendi halkından çok mültecilere değer veren politikacılarımız, bu mülteci nüfusunun da bir kısmını ülkemize kabul edebilir. Ülkemizde zaten yaşanan terör olaylarına karşı, bu mültecilerin birer Truva atı olarak kullanılmayacağını bilen kim?

Siyahi Karşıtı ve Kadınları Ezici Görüşü:

Kadınların ve Siyahilerin, Beyazlardan ve erkeklerden daha düşük seviyeli insanlar olduğunu iddia eden Trump, muhakkak gelecekte de devam edecek olan siyahi halk direnişlerinde uygulanan polis şiddetine her hangi bir ölçü getirmeyecek. Genel olarak açık bir şekilde ırkçı ve sınıf farkını kabul eden bir tavrı olan Trump, ileri ki zamanlarda kadınlara karşı sadece ''erkeklerden daha düşük bir seviyeye ve değere sahipler'' görüşlerini devam ettirecek olsa da, Siyahilere karşı sadece görüşlerini sürdürmekle kalmayıp, Müslümanlara yapmayı düşündüğü yaptırımları Siyahilere de uygulayabilir.

Yine Bir Fetö Komedisi İddia:

Yeniden ABD'ye sığınmış olan vatan haini, kendilerini Müslüman sanıp Fethullah Gülen'i Hz.Mehdi yerine koyan, anlaşılacağı üzere İslam ile doğru düzgün hiçbir bağlantısı bulunmayan bu beyin yıkayıcı örgütün delirmiş üyelerinden saçma sapan bir iddiaya göre, bir örgüt üyesi sözde görmüş olduğu rüyada Donald Trump'ı Türkiye'yi ziyaret edip camiileri gezdiğini, hatta namaz kıldığını görmüş. Maalesef daha birçok yalan iddia ile insanların beynini yıkamaya çalışan ve Müslüman ülkeler için kabus planlar üreten CIA destekli bu örgüt, hala Hz. Muhammed'in cezaevlerine gelip kendileri ile konuştuğu, onlara yardım ettiğini iddia ediyorlar. İşte her şekilde İslam düşmanı güçlere yataklık eden bu örgütün yalanları ve ''Bizler Müslümanız'' hikayelerine bir örnek daha...

ABD Halkından İlk Tepkiler:

Cumhuriyetçileri acayip bir sevinç sarıp sarmalarken, Demokratlar ise şoklar içerisinde gelişen olayların aleyhine sloganlar atıp protestolar yapıyorlar, halkı kışkırtıyorlardı. Bir yandan da Cumhuriyetçiler Demokratların eylemlerine karşılık verirlerken, ABD git gide geriliyordu.

Kanada Göçmenlik Sitesi Rekorlar İçerisinde Çöktü!

İsyan eden Demokratlar, Kanada'ya göçmenlik başvuruları ile siteyi sonunda çökertti. Ülkeyi terk etme kararı alan Demokratlar, bir yandan da ülkelerine verdikleri değeri de belli etmiş oldular. Kendi ülkeleri üzerinden mücadele etmekten bıkan Demokratlar, bazen eyaletlerinin bağımsızlaşıp Kanada'ya bağlanmasını, bazen de tamamen bağımsız olarak kalmasını istediler.

California'da Bağımsızlık Çanları:

California'lı halk, bağımsızlık için kampanya başlattı. #CalExit başlığı altında California'nın Cumhuriyetçi ABD yönetiminden ayrılıp, bağımsız bir eyalet haline gelmesini isteyen Demokratlar, adeta ayrılıkçı bir tutum sergilemeye başlamışlardı. Fakat çoğu da bu bağımsızlık kampanyalarının kendileri için bir faydası olmayacağının farkındaydı aslında.

Kanada'da 4 Yeni Eyalet ??

#CalExit kampanyası altında bağımsızlık isteyen ayrılıkçı Demokratların, Kanadaya göç etme girişimlerini de fark eden Kanada halkı, ABD'nin Kuzeybatısında ki 4 Demokrat eyaletin Kanada'ya bağlanması fikrini öne sürdü. Demokratların bazıları bu fikre sıcak bakınca, Kanada halkından olumlu tepkiler git gide arttı. Kanadalılardan, Twitter üzerinden ''Welcome to Canada'' Twitleri yükselmeye başladı. Sosyal medya da ki gerilim ile beraber, Demokrat halk gerilimi ABD sokaklarına da taşıdı, eylemler artıyordu.

Cumhuriyetçilerden FETÖ'ye Tepki:

Vatan hainlerine karşı olan mücadelemizde pekte yalnız olmadığımızı bize hatırlatan Cumhuriyetçi halk, ''Trump is coming for you Feto'' ve ''Make America Great Again'' pankartları ile düzenledikleri Trump yanlısı gösteri de, Vatan haini CIA hizmetçilerine de ortak bir tepki göstermiş oldular.

Trump CIA'i Ele Verdi!

Yeni ABD Başkanı Donald Trump, Twitter'ndan atmış olduğu Twitte ''“13 CIA yetkilisi darbeye yardım etti” paylaşımında bulununca iddialara göre, attığı Twit yetkililer tarafından silindi (kendisinin silmiş olduğunu idda edenlerde bulunmakta)

Clinton ve FETÖ ilişkisi:

Seçim öncesinde, hepimizin de tahmin edebildiği üzere, FETÖ Hillary Clinton'a 2 Milyon Dolar destekte bulunmuş. Sizce bu vatan haini CIA uşağı adamların para desteği verdiği başkan adayının, ABD başkanı olarak seçilmesinin, Türkiye için nasıl bir yararı olabilir ki?

SONUÇ OLARAK:

Bu seçimin, Biraz da olsa, Türkiye lehine sonuçlandığını söyleyebilirim. Hillary Clinton gibi, Irak savaşı için, Libya savaşı için ABD meclisinde onay veren, yüzlerce suçsuz insanın, çocuğun ölümüne sebep olan, Ortadoğu aleyhine kararlar alan, Obama'dan bir farkı olmayan, gerektiğinde yalanlara başvuran bir siyasetçiden çok, Türkiye'nin biraz daha lehine, ayrıca Ortadoğu'da ki gerginliği biraz daha yatıştırabilecek birinin seçilmesi (Donald Trump) bizler için biraz daha iyi oldu diyebilirim. Umarım durum ileride de hepimiz için iyi bir şekilde gelişmeye devam eder. Tabii ki de, Trump'a herhangi bir suikast, yada CIA tarafından birer tehdit/zarar gelmemesi dileğiyle.

NOT: Bu yazmış olduğum en uzun ve en ayrıntılı makalemde elbette hepinizin oylarını ve yorumlarını beklerim. Tüm okuyucularım benim için ayrı bir değer arz etmektedir.

Herkese iyi oyunlar dilerim !