[GurkaaN] Kasım Dönemi Başkanlık Adaylığım ve Kabinem

Day 1,445, 12:19 Published in Turkey Turkey by GurkaaN
Değerli Arkadaşlar,



Dile kolay tam tamına 3. Ayımızı tamamlamak üzereyiz. Değişim sloganıyla geldiğimiz bu görevde, tüm arkadaşlarım ve ben şahsi menfaatlerimizi bir tarafa bırakarak tüm mesaimizi ülkemize harcamanın gururunu yaşıyoruz.
Son hafta yaşananların gölgesinde kalan bu değişimi kimse inkar edemez, etmemelidir.


Bizim için aslolan bu ülkenin menfaatleridir, bu ülkenin duruşudur. Şunu büyük bir gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, benim dönemimde bu ülke, hiç bir ülke önünde eğilmemiş, hiç bir kişi, grup veya ülkenin menfaatlerini kendi menfaatleri üzerinde görmemiştir.


Göreve geldiğimizde, pro-One kapısında debelenen, bugün yarın ile oyalanan, “kötü gün dostu, iyi gün kerizi” imajıyla yaftalanmış ,müttefiklerin kaynaklarını sonuna kadar sömürdüğü bir ülke teslim aldık. Kardeşlik vs kavramlarla avutulan, kısır savaşlar içine atılıp müttefiklerin kendi fantazilerini gerçekleştirmesinde araç olan bir ülkeden bahsediyorum.


Bugün Sırp yalakası diye kimi kesimlerce çamur atılan bu hükümet, eTürkiye’nin menfaatleri söz konusu olduğunda herkese gerekli cevabı ve hareketi en sert biçimde göstermekten çekinmemiştir, bundan sonra da çekinmeyecektir. İçinde en ufak bir vicdan olan insan bu söylemlerden kaçınır, zira ONE ittifakına en büyük ceza yine benim dönemimde fazlasıyla ödettirilmiştir. Gerçek hayatta yaşadığımız “küçük devletiz” psikolojisini bu oyuna yansıtıp “onlarsız biz bir hiçiz” diye düşünen içimizdeki düşmanlar ne kadar debelenirlerse debelensinler, eTR bir kaç büyük ülkenin oyuncağı olmayacaktır. eTürkiye bu oyunda büyük bir devlettir. Bize kötü gün dostu müttefikler lazımdır, iyi günde şov yapanlar değil...


Başkanlığımın ilk ayında hedefimde eTürkiye’yi artık kendi potansiyelinin farkına varmaya başlayan, başka ülkelerin tamponülkesi olmaktan çıkmış, kendi menfaatlerini ön plana alan bir ülke haline getirmeyi hedeflemiştim. Bu noktada kısır bir hal almış, ONE’ın arka kapısını kollama görevinden ülkeyi kurtarmak adına Bulgaristan ile barış imzalanmasını yoğun tepkiler, hakarete varan eleştirilere rağmen gerçekleştirdim. Zira eTürkiye pontansiyelini kendi adına kullanması gerekiyordu.


Diğer taraftan her fırsatta aşağıladıkları, ittifaka almamak adına saçma sapan şartlar ortaya koydukları eTürkiye’nin aslında kendileri için ne kadar önemli bir ülke olduğunun farkına varmalarını sağlamamız gerekiyordu. Bu noktada, Bulgaristan Barışı ve Yunan Barış anlaşmasıyla yönümüzü son değişikliklerden sonra büyük önem kazanan ve kolay elde edeceğimiz bonus bölgelerine yöneltip, aylarca on binlerce altın, milyonlarca kaynağı boşa heba ettiğimiz kısır savaşlarımızın müsebbiplerini de arkasını kolladığımız sözde müttefiklerimizin kucaklarına bırakarak kurduğumuz uzun vadeli stratejik planımızı uygulamaya koyduk.


Temel anlayışımız kolay elde edip, kolayca elde tutacağımız bonus bölgelerini ele geçirerek, zor zamanlarımızda müttefiklerimize arta kalan hasarımızı aktarıp, hem ülke olarak bonuslar sayesinde gelişimimizi üst noktada tutmak, hem de oluşacak yeni bir ittifakta başrol oyuncusu olarak yerimizi almaktı. Herşey beklediğimiz gibi gelişti, biz bonus bölgelerini altın yakmadan birer birer alırken, uzun bir süre tampon ülke görevini yaptığımız ülkeler bonus fantazilerini bırakıp kendi ülkelerini savunmak zorunda kaldılar.


Bu noktada bir büyük devrimi daha gerçekleştirdik. Ülke olarak her ne kadar kalabalık bir nüfusa sahip olsakta, koordineli, organize bir şekilde hasarımızı kullanamadığımız için bir kaç oyuncunun fedakarca altın yakmasıyla cepheleri kazanma olayına bir son vermek adına MINI projesini oluşturduk. Oyundaki her bireyin devlet desteği ile organize bir biçimde vatanı için savaşmasına, zaferler kazanmasına, bu sevince ortak olmalarına ön ayak olduk.

Diğer taraftan büyük devlet olma yolunda, bu oyunda sistemli çalışmanın, organize olmanın ne kadar önemli olduğunun farkına vardık. Zira, oyunu domine eden ülkelere baktığımızda, anlık kararlar yerine uzun vadeli planlar yapan, altın yakmak yerine organizasyonla düşmanı rahatlıkla egale eden bir yapıda bu güçlerini sürdürdükleri çok açıktı.

Planımız ilerlerken boşta kalan günlük hasarımızı kurduğumuz organizasyonla müttefik ülkeler lehinde kullandık. Zor zamanlarında onlara çok önemli desteklerde bulunduk. Lakin gelin görün ki yine en büyük düşmanımız kendi insanımız oldu. Uluslararası makalelerde, yardım ettiğimiz ülke vatandaşları HAIL TURKEY derken bizim insanımız gidip sizleri Bulgaristan’ın önüne atan bu Türk hükümetidir dedi, ONE’a gelin dediklerinde, biz ya biz ya İspanya derken, kendince bu durumdan nemalanmak isteyen bazı arkadaşlarımız “bu hükümet geçici, biz gelince hallederiz” diyerek daha seçilmeden anlaşmalar imzalamaya kadar işin boyutunu büyüttüler.


Tam istediğini alacakken kendi insanın tarafından yaralanmak ne kadar acı bir şeydir. İnsanlar, kişiler gelip geçicidir, önemli olan eTürkiye’nin menfaatleridir. Bir kimsenin, şahsi çıkarları, kişisel garezleri uğruna eTürkiye devleti güçsüz, aciz göstermeye hakkı olabilir mi? Başkanlık dönemimde beni en çok yaralayan olay aslında budur. One ittifakı dağılma sürecine girmişken, One adeta gelin ittifaka girin diye yalvarırken, ülkeler acaba yeni bir ittifak kurmanın zamanı geldi mi diye düşünüp bizim kapımıza gelirken, içimizdeki düşmanlar, bu hükümeti gelip geçici, güvenilmez gösterip, kendilerince oyun karakterlerine değer katıp, ülke menfaatleri açısından bir çuval inciri berbat etmişlerdir.Bu noktada malesef bir bütün olmadığımızdan ötürü tarihi bir fırsatı tepmiş olduk.


Kolay elde tutulan bonus bölgelerine sahip olmamız nedeniyle devlet kaynaklarını etkin bir biçimde uzun bir müddet halka dağıtma şansı bulduk. Kısır döngü içerisinde boşa kaynak tüketen eTürkiye, oyundan aldığı kaynakları bizim dönemimizde halka dağıtarak büyük bir atılım gerçekleştirdi. Günlük hasar 400M seviyelerine geldi. 400-500str’li oyuncular bile rahatlıkla tankla savaşır oldu, 3 dönem üst üste yüzlerce oyuncuya str desteği verilerek, ülke str’sinin yükseltilmesi ve yeni oyuncuların oyuna bağlanması sağlandı. Yüzlerce şirket, herhangi bir siyasi kaygı güdülmeden, eşit şartlarda Askeri Gruplara hibe edildi. Askeri Gruplara kulanıcıların katılması konusunda büyük destekler ortaya konuldu. Bu ülkenin her kuruşu yine bu ülke için harcandı.


Türk Ordu, İstiklal Ordusu ve Türk Gelişim ordusu gibi bu ülkenin göz bebeği oluşumlara çok büyük destekler verildi. Gururla söylüyorum ki, dönemimde bu gruplara belki de daha önceki tüm dönemlerin toplamından daha fazla yardım yapılmış ve geleceğimizin teminatı bu organizasyonlar, hem üye sayısı, hem vuruş gücü hem de gelişim olarak göğsümüzü kabartacak birer oluşum haline gelmişlerdir.Lütfen bu orduların 3 ay önceki ve şu anki durumlarini, üye sayılarını ve vuruş güçlerine bakınız aradaki farkı zaten göreceksiniz. Önümüzde ki dönem de bu destek artarak devam edecektir bundan kimsenin şüphesi olmasın.


Bunlar tesadüf eseri olan şeyler asla değildir. Bu ülkenin günlük ürettiği kaynaklar, yine bu ülkenin vatandaşlarına harcanırsa bu sonuçtan başka bir şeyle karşılaşılması mümkün değildir. Bakın, göreve geldiğimizde bu ülkede hükümet görevlilerinin sorumluluk verme gibi bir kaygısı yoktu. “Tüm harcamalar şeffaf olacak, devletin 1 kuruşu dahi kaybolmayacak” dediğimizde herkes bize gülüyordu. Şu an Merkez Bankası, Milli Savunma Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığının tüm harcamaları kalem kalem kayıt altına alınıp, online bir şekilde tüm oyuncuların görmesi sağlanmış, şeffaf bir eTürkiye hayali en nihayetinde hayat bulmuştur.


Hedeflediğimiz bir diğer husus ise Meclis’in ve Askeri Grupların ülke yönetiminde doğrudan söz sahibi olmalarının sağlanmasıydı. Mv seçimlerindeki adaletsizlikler, madalya sevdalığı her ne kadar buna engel olsada şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki bu ülkede her alınan kararda artık önce Askeri Grupların daha sonra son merci olarak Meclis’in imzası bulunur hale gelmiştir. eTürkiye, “Ben yaptım oldu” zihniyetinden bu ülke kurtulmuş gruplarıyla meclisi ile hükümetiyle bir arada, hep beraber ülke çıkarları doğrultusunda karar veren bir ülke haline gelmiştir.


Bu ay malesef güçlü eTürkiye birilerinin dikkatini olumsuz anlamda çekmeye başladı. Altın tüketimi azalan, kendisine eskisi kadar para kazandırmayan bir ülkeye oyun kuralları içerisinde aklınca en büyük cezayı admin Kosova olayı ile verdi. Milliyetçilik duygularının sömürülmesi ile para kazanmayı hedefleyen oyun yönetimi, Kosova oylamasının sonuçlarını detaylı bir şekilde ortaya dökerek ve açıkça manipüle ederek, eTürkiye’yi yalnızlaştırma planını başarıyla gerçekleştirdi. Yine üzülerek söylüyorum ki burada ülkeye en büyük zararı yine kendi insanımız yaptı. Hükümet günah keçisi oldu. Hatırlarsınız, sırf birilerine şirin gözükmek için Kosovo is Serbia makaleleri müslüman ülkelerde bile açılırken, böyle bir istek bize geldiğinde tavrımızı net bir şekilde muhattaplarına ilettik. Çıkan sonuçları da her plartformda göğsümüzü gererek, “bizim halkımızın kararına bir şey diyemezsiniz” diyerek sonuna kadar savunduk, savunmaya da devam edeceğiz.



Bunu şuradan bir kez daha net bir şekilde ifade ediyorum. eTürkiye’nin başta Sırbistan olmak üzere hiç bir ülkeye yaranma derdi olmadı bundan sonra da olmayacaktır. Bizim müttefikliğimiz kazan-kazan anlayışı üzerine kuruludur. Azdan az, çoktan çok gider. Gerekirse bu ülke bir defa daha silinir, ama hiç bir zaman bir daha bu ülke birilerinin uşağı gibi gibi hareket etmeyecektir. Yeri, zamanı geldiğinde de kendisine reva görülen davranışların hesabını misli ile sormasını da iyi bilecektir.


Bu süreçte yaşadığımız en büyük hayal kırıklığı inci grubudur. Kendi kanımız, canımız olan bu arkadaşlar bu süreçte malesef eğlenceleri uğruna bu ülkenin imajını yerin dibine sokmuşlar, RL’de ki nefretlerini oyuna yansıtan düşman ülkelerin bireylerinden daha fazla düşmanca bir tutum sergilemişlerdir. Ben ve kabinem başından beri Kıbrıs’taki inci mevcudiyetine tüm desteğimizi hiç düşünmeden verdik. Tek millet, iki devlet anlayışını şu son olaya kadar korumaya çalıştık. Lakin, kendi canımız, kanımızdan insanların, uluslararası makalelerde hail .ürdistan, glu glu vs laflar etmesi bardağı taşıran son damla olmuştur. Son dönemde inci grubu eTürkiye menfaatlerine ters ne kadar iş varsa hepsine müdahil olmuş adeta ezeli düşmanımız Yunanlıları bile bu konuda geride bırakacak seviyede faaliyetler içerisine girmişlerdir.


Mecliste MV sabotajları, başkan adaylıkları vs konular en başında iki ayrıdevlet olma ilkesini benimsemiş eTürkiye olarak kabul edeceğimiz bir durum değildir. eTürkiye başından beri Kıbrıs’ın iç işlerine müdahale etmemiş, Kıbrıs adına konuşmamış, Kıbrıs’ın aleyhine çalışmalarda bulunmamıştır. Diğer taraftan Kıbrıs için bunu söylemek malesef mümkün değildir.


Bir eğlence uğruna ağıza alınmayacak hakaretleri hemde kendi gerçekte ekmeğini yediği ülkesine söyleyen bir gruba nasıl saygı gösterilebilir. Kıbrıs saldırısını kendi çıkarları doğrultusunda, Sırbistan yalakalığına bağlayanlar şunu unutmasınlar ki içinizdeki düşmanı temizlemeden dışarı ile mücadele edemezsiniz. Bir sırbın ülkemi aşağılamasıyla bir Türk’ün kendi ülkesini aşağılamasını aynı kefeye nasıl koyabiliriz? Kendi insanın eğlence ve troll uğruna ülkene hakaret ederken başka bir ülke vatandaşına nasıl ağzının payını verebiliriz ki? Burada herkes oturup düşünmelidir. Gerçek dünya haritası üzerinden, gerçek kişilerin, kendi ülkelerini temsil ettiği bu oyunda Türkiye’nin imajını kirletmeye kimsenin hakkı yoktur. Bu b.ktan oyunda eğleneceksiniz diye Türk imajını yerin dibine sokmanıza bu koltukta oturduğum müddetçe izin vermeyeceğim.


Şahsım adına 1 millet 2 devlet olma umudumu hala koruyorum. İnci grubu Kıbrıs vatandaşları olarak oyuna devam etmek istiyorsa bir an önce eTürkiye iç ve dış işlerine müdahil olmayı bırakmalı ve işine geldiğinde eTürk, işine geldiğinde eKıbrıs’lı olmayı içeren şark kurnazlığını bir an önce terketmelidir. Ayrıca içindeki troll'lerden bir an önce kurtulmalıdır. 3 dönemdir, vaatlerim arasında tek gerçekleştiremediğim konu olan eTürkiye-eKıbrıs barışını bu dönemde gerçekleştirmek en büyük arzumdur.




Bu dönem ki vaadlerim;


1. Romanya’dan orjinal bölgeler savaş ile geri alınıp, sonrasında iki ülkeye de bir yararı olmayan bu anlamsız savaşa bir son verilecektir.

2. Derhal bonusların tamamlanması yönünde çalışmalara başlayıp, bonus hedefli savaşlar açılacaktır.

3. Sırplarla mevcut durum sonuçlandırılacak, refarandum ile ya tamam ya devam denecektir.

4. eTürkiye’nin Dış Siyaseti kazan-kazan anlayışına göre düzenlenecektir. Her iki tarafın çıkarına olan hususlarda, ülkelerle ortak hareket edip beraber çalışacağız. eTürkiye’nin menfaatine olmayan istek ve planları geri çevireceğiz. Bu dönem muhakkak yeni bir ittifakın temelleri atılacaktır. Şartlar netleştiğinde referandum ile halkın onayı alınacaktır.


5. Askeri gruplara her oyuncunun katılması sağlanacak, organize vuruş gücünün maksimum seviye de tutulması adına MINI ve SUPPLY desteğinin yanında tank ve ekmek yardımı sağlanacaktır.


6. Türk Ordu, İstiklal Ordusu ve Türk Gelişim ordusu gibi yeni oyuncu potansiyeli yüksek gruplara destekler artırılarak devam edecektir.


7. Yeni kullanıcıların oyunda kalmalarına büyük etkisi olan STR destek projemiz bu dönemde sayı artırılarak devam ettirilecektir.


8. Gruplara ve kişilere şirket sahibi olmaları hususunda devlet tarafından uygulanan hibe programı devam edecektir.


9. +5k üzeri müttefik ülke tanklarından oluşan bir envanter hazırlanacak, gerektiğinde masrafları karşılanarak kullanılacak bir paralı asker gücü oluşturulacaktır.


10. MSB Ordu bünyesinde istihdam edilecek 1000-3000 str arasından kura ile belirlenecek 100 kişiye günlük 10 tank dağıtımı yapılacaktır.


11. Bu dönemde yarım kalan ebüyükelçilik projemize devam edeceğiz. Her ülkede o ülkenin görevde olan oyuncularıyla irtibat içerisinde bulunan, makaleler ve ülke nabzını raporlayan kullanıcılardan oluşan bir istihbarat ağı kuracağız.


12. Harcanan her kuruş kayıt altına alınmaya devam edecektir. Online olarak kamuoyu ile paylaşılacaktır.


13. Meclis ve Askeri gruplarla koordinasyon en üst seviye de devam edecek, ülke kararlarında söz sahibi olmaları sağlanacaktır




Kabinem

Başkan Vekili
Romy06


Dış İşleri
Leon Reno, Roots Bloody Roots, In Owl We Trust, Kocaseyit


Ekonomi
crueldestiny JaMMer1903


Milli Savunma
Romy06
ve Ülkedeki bütün MU ların atadığı 1 kişi


İç İşleri
Okanozcelik, Grocer, Janessaray, Crashlboomlbang , Atropates

Basın Sözcülüğü
SELMAN22 ve keshme




Bizler gerçek hayatta da burada da memleket sevdalısı insanlarız, varsın insanlar akıllarınca Sivas Team deyip dalgalarını geçsinler. Ne gerçekte ne bu oyunda devletin bir kuruşu haram olarak boğazımızdan geçmesin, ülkemiz dik dursun, güçlü olsun, tek derdimiz odur.


Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır. Sizlerden desteklerinizi bekliyorum, ülkemiz tekrar 3 ay önceki kadrolarla, bilindik kısır döngülere girmesin...





GurkaaN