Ecrem vs Cinali buluşması adına

Day 4,227, 05:07 Published in South Africa USA by Cavushh

öncelikle dün akşam ki tartış-ma programı Türkiye siyasetinin geldiği içler acısı hali göstermektedir. Şimdi bu programı kalem kalem kelam kelam inceleyeyelim. Ama baştan söyleyeyim detaylı bir inceleme olmayacak mı sonuçta o kadar boş vaktim yok. Okuyacak kadar boş vakti olan da yoktur eğer varsa kendisi yazsın.

Moderatör
Öncelikle şunu söylemeliyim, ne şiş yansın ne kebap tavrı bu arkadaş için zorunlu bir tutumdur. Bu kadar gündem yapılan ve olay haline getirilen bir programda linç edilmek ağzınızdan çıkan 3 ardışık yanlış cümleye bakar. Ancak adayların karşılıklı konuşmaması, 3 dakikanın anayasa değişmezi gibi diretilmesi ve çiçek olarak oturmanın zorunlu olması tartışmayı derine indirmedi, yüzeysel bütün konular geçiştirildi ve adaylar kendilerini sıkıştıracak bütün konuları doğal olarak bertaraf ettiler.

Karşılaşmanın ilk dakikalarında dikkat ettiğim şu oldu. Binali bey kapkara bir makyaj ve kır saçla ölmüş ama 40'ı henüz çıkmamış ceset kıvamındayken, Ekrem bey daha canlı, dinamik gözüküyordu. Ak parti, makyajları yapan personelleri bir soruştursun, sülalelerinde cehape zihniyeti hakim değilse bende birşey bilmiyorum.

Birde kravat mevzusuna kafam takıldı. Konu İBB iken İBB nin rengi mavi iken stüdyo baştan aşağı mavi iken bir adayın mavi diğerinin kırmızı kravatla çıkıp gelmesi demek kırmızı kravat takan adayın kafasına sıkmak demek. Bunları biz mi düşüneceğiz arkadaşlar?? Algıda seçicilik diye birşey var. He birde adayların üzerine yansıtılan ışık birinde azmış birinde çokmuş ona takılmayın efendim o boş bir eda.

İlk etapta şu var bu tartışma neden ayakta yapılmadı? Neden kürsüye çıkılmadı? gibi bir takım ecnebi tartışmları izleyip bunlara özenen arkadaşlar var. Adam yaşlı başlı adam 2 saat ayakta mı tutacaksın? Onu da geçtim ne alaka ayakta dikelince daha mı iyi icraat yapıyorsun.Boş konuşanlar destek atıp makaleyi kapatabilir.

Ekrem beyin yanında sayıştay raporunu getirmesi, gol gelecek pozisyonları önceden sezmesiyle alakalı. Burada bir Burak yılmaz fırsatçılığı diyeceğim ama beşiktaşlı arkadaşlar kızacaklar galatasaraylılar ise sövecek. Adam daha birinci dakikada en çok güvendiği argümanlarını çıkardı ve elindeki tabloları havaya kaldırıp kaldırıp verileri anlattı, arada TÜİK kelimesini baskılı baskılı söylemesinin sebebi ise arkasının dolu olduğunu anlatma çabası.

Öte tarafta Binali bey, elinde ki çalışmaları çok geç çıkardı kamera önüne. Kamera önü de denmez. Masada tutuyor ama kamera açısının altında kalıyor. Bir kaldır havaya bir göster ev ödevini ki insanlar çalışmış desin. O dakikaya kadar ben dahil herkesin aklında " yaa hacı bak adam çalışmış gelmiş birde buna bak" algısı vardı ki bu normal.

Binali beyin çok daha heyecanlı olduğunu söylememe gerek yok program boyunca ancak onu biraz da cana yakın yapan özelliği bu değil mi? Laf aralarında espriler, gülmeler onu eğlenceli bir kişilik olarak servis etti bize. Birde üstüne basa basa "YALAN - YALAN SÖYLÜYORSUN" şeklinde ki çıkışları vardı. Burada biz ekran başındakiler bazı şeyler anlamalıydık. Ekrem bey bu ithamlara gereken sert cevabı bence gösterememiştir. Kötü söz sahibinindir yok tükürdüm alanın kanı kurusun tarzında cevaplar orada sökmez panpa.

Hala yazıyı okuyan varsa, şöyle toparlıyorum. Bol gollü bir maç izlemektense 1-0 bitmiş bir maç olmuştur bu. Golü atması beklenen taraf çok kısır davranmış ve çok rahat pozisyonları gole çevirememiştir. Gol yemesi beklenen taraf ise kontrollü futbol oynayarak tat vermemiş ancak mağlubiyete razı olmuştur görüşündeyim.


devamı gelecek...
belki??