✌ AYASOFYA CAMİİ✌

Day 4,617, 05:37 Published in Turkey Serbia by Cubbeli Oteki Hoca


İçimizdeki yunanlara inat

Hayye ale’s-salâh, Hayye ale’s-salâh.
Hayye ale’l-felâh, Hayye ale’l-felâh.


Atatürk ile ilgili atıp tutmaları da anlamıyorum. Evet bana göre Atatürk ateisttir ve dinle uzaktan yakından ilgisi yoktur, olmasına da gerek yoktur. Atatürk o dönem ki şartlara bağlı olarak hareket ederek Ayasofya'yı müzeye çevirtmiştir. Bence bugün yaşıyor olsa bu kararı desteklerdi. Ayrıca Allah aşkına! Müze yaptık diye Avrupa ile daha iyi ilişkilerimiz mi oldu? Türkiye'ye bakıp ''ooo bunlar medenileşmiş'' mi dediler?

Biz Kapattık biz Açtık

Kiliseden çevrilmiş de olsa, İstanbul’daki en eski İslam mabedidir.
Ancak yine de “kılıç hakkı” söylemine fazlaca sarılmamak gerekir.
Çünkü yarın öbür gün İsrail devleti de aynı gerekçe ile ülke toprakları içinde bulunan tüm Müslüman ibadethanelerini “Biz buraları savaşarak aldık. Bu da bizim kılıç hakkımız” diyerek kapatmaya kalkışabilir.
O yüzden kılıç hakkı demektense, “Burası zaten 481 sene cami idi kardeşim” demek daha doğru bir gerekçe olabilir.
“Ama orijinali kiliseydi” diyenlere de Kurtuba Camii’nin İspanyollarca katedrale çevrilmesini örnek gösterebiliriz.
Ayasofya’dan yaklaşık 150 yıl sonra inşa edilmiş olan bu camii de yapımından 500 yıl sonra Endülüs Emevi Devleti’ni yıkan İspanyollar tarafından katedrale çevrilmişti. - Fatih Altaylı

Ayasofya’nın bundan 86 sene önce müzeye çevrilmesine Danıştay’ın kararı ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile son verilmiş, böylelikle Fatih’in vakfiyesi de tekrar işler hâle getirilmiştir ve Cumhuriyet tarihimizin en önemli hadiselerinden olan bu gelişmenin “dünyaya karşı kazanılmış bir zafer” olarak görülmemesi, aynı şekilde önem taşımaktadır.

Açık söyleyeyim: 1934’deki karara mutlaka bir sorumlu bulabilmek için komplo teorilerine dalmamız yahut paranoya krizlerine girmemiz lüzumsuzdur, Ayasofya’nın müze haline getirilmesinin ardında başka memleketlerin yahut dış mihrakların etkileri veya baskıları yoktur, kararı Ankara kendi başına vermiştir! Dış politikada Türkiye’yi o günlerde böyle bir uygulamaya mecbur bırakacak herhangi bir gelişme mevcut değildir ve hiçbir devlet yahut çevre bize “Ayasofya’nın cami olarak kullanılmasına son verin” dememiştir.

Ayasofya’yı 1934’te biz kapattık ve 86 sene sonra yine biz açtık! Mâbedin müze hâline getirilmesi memlekette o senelerde gayet şiddetli şekilde esen inkılâp rüzgârlarının tatsız bir neticesi idi; derken aradan uzun seneler geçti, anlayışlar ve ideolojiler değiştiler yahut tarihe mâloldular ve Ayasofya 1934’ten önceki 481 sene boyunca kullanıldığı şekle döndü, yani tekrar cami hâline getirildi.

Tekrar söyleyeyim: Ayasofya’yı biz kapattık ve yine biz açtık! Bu kapanış ile açılışın arasındaki 86 sene içerisinde yaşanan hicranların, ruhlara çöken hüzünlerin, tahammülüne çalışılan ıztırapların ve başa gelen bütün dertlerin sebebi başkaları değil, sadece biziz! - Murat Bardakçı