IŞİD VİDEOLARININ PROFESYONELLİĞİ

Day 3,323, 09:47 Published in Turkey Turkey by eomer lord

IŞİD’in 2 askeri yaktığı iddiası taşıyan videolar engelleme çabalarına karşın viral şekilde yayılarak sosyal medyanın gündemine oturdu. Konuyla ilgili sadece Ekşi Sözlük’te “22 Aralık 2016 Işid’in 2 askerimizi şehit etmesi” başlığı altına 292 sayfa uzunluğunda 2 bin 326 entry yer aldı. (Haber hazırlandığı sırada)
Binlerce paylaşım arasında, IŞİD’in yayınladığı görüntülerin perde arkasını yazan “Anofor” isimli kullanıcının yazdıkları gözden kaçmadı.

Yıllardır Suriye’deki savaşı ve IŞİD’in yayınladığı görüntüleri takip ettiğini, bunlarla ilgili yazılar kaleme aldığını hatta TV’lerde stratejik uzman adı altında konuşan kişilerin yazılarını alıntıladığını belirten Anafor şunları yazdı:

“Bu video Biz Türkiye için ilk olabilir ama, IŞİD gibi bir katliam örgütü için gayet sıradan, binlercesi çekilip 3 yıldır sürekli yayınlanan insanlık dışı katliamlardan herhangi biri. IŞİD’in katliam videolarını arayıp izlerseniz (ki internette binlercesi var) hepsinin benzer prodüksiyonlara sahne olduğunu görürsünüz. yani, bu katliam Suriye askerlerinden ırak askerlerine, uluslararası gazetecilerden kaçırılan diplomatlara kadar binlerce IŞİD infazından sadece biri.

“IŞİD’in eline düşen bir esir için hayat değişir. sadece bir esaret süreci yaşamaz. hakkında hemen ayaküstü bir mahkeme kurulup karar verilir. bu karar mahkeme gerçekleştirmiş ise, çoğunlukla idamdır. ancak, bu idamlar hemen uygulanmaz. idam şekli belirli değildir, ona sonradan karar verilir.

“Esir, hapsedilir. bu hapsi sırasında, kendisine IŞİD’in hayat tarzı empoze edilmeye başlanır. esir, önce zorla ve korkuyla İslami bir hayat tarzı sürmeye başlar. namaz kılmaya, namazları zamanında eda etmeye alışır. Hatta giderek dindar bir görüntü alarak, nafile namazlar dahi kılmaya başlar. Çünkü, ne kadar huşu içinde ibadetlerini yerine getirir, ne kadar samimi mümin olarak görülürse, o kadar iyi davranış görmeye başlar.

KURTULACAĞINA İNANIYOR

“Bu dönem içinde, kendisine militanların geneli hep çok kötü davranır. ancak, bazı militanlar mahkuma iyi davranmaya, dostça nasihatler vermeye başlarlar. Bir süre sonra, bu iyi davranan militanlarla aralarında arkadaşlıklar oluşur. Gülerler, sohbet ederler, hal hatır konuşurlar ederler. Bu militanlar, esire: ‘Eğer iyi bir mümin olursa, iyi halinden dolayı serbest bırakabilirsin. Hatta eğer istersen sen de bizimle birlikte cihat edersin’ demeye başlarlar. Mahkumda bu sayede bir kurtulma umudu yeşerir. Daha bir şevkle İslama ve IŞİD kanunlarına sarılır.


“Bu dönemde, esir askerin nasıl idam edileceği belirlenmiştir. işte; suda boğulma, yakma, havaya uçurma, kafa kesme vs vs… İşte bu idam için provalar başlar. kameralar kurulur, kıyafetler hazırlanır, çekim, kurgu vs hazırlıklarına girişilir.
Esir, bunların prova çekimleri olduğunu ve kendisini “kurgusu çok güzel” idama hazırladıklarını bilmez. Her zaman esire; aslında idam edilmeyeceği, fakat kendisini öldürmüş gibi gösterecekleri, nihayetinde esaret hayatının bitip onlarla beraber cihat edeceği anlatılır. Bu, kendisine dostça yaklaşan IŞİD militanları da yine aynı dostlukla bu söylenenleri onaylar.

“Esir, bu şekilde bazen onlarca prova çekimine gider. tankla ezilecek ise, onlarca kere tank birkaç santimetre yanına kadar gelir, durur. Yakılacak ise, ölmesine yaralanmasına izin verilmeden ateş söndürülür, kafası kesilecekse bıçak sadece boğaza dayanır, o bildik infaz metinleri okunur, sonra tekrar hücresine geri gönderilir.

DEFALARCA PROVA YAPILIYOR

“Bu provalar, bazen birkaç gün, bazen birkaç hafta arayla defalarca devam eder. sonunda, esir ölmeyeceğine ikna olur. Bu provalar hayatının bir rutini haline dönüşür. bu şekilde idam cezasından kurtulduğunu söyleyen başka militanlar gelir, ona sabretmesini söyler. kendisine yakınlık gösteren IŞİD militanları ile dostluklar bile kurar. ona göre, yakında salınacaktır. Ya ülkesine geri dönecek, ya da IŞİD ile cihada katılacaktır.

“Ancak, o provalardan birinin sonunda ateşin söymeyeceğini, tankın durmayacağını, suya batırılan kafesin dışarı çıkarılmayacağını, boğazına dayanan bıçağın kendisini kesmeye başlayacağını düşünmez. Ve bir gün o çekim yarıda kesilmez, esir asker sürekli yaptığı Provalardan birinden yine döneceğini zannederken vahşice katledilir.

“Videolarda ölmek üzere olan askerlerin çok sakin olmasının, bazen ölmek üzereyken kendisini çeken kameramana veya militanlara bakıp durmalarını söylemesinin nedeni budur. Ama kimse durmaz. Sonra, yapılan provaların da çekimleriyle beraber, bu katliam videosu montajlanır. Çok profesyonel bir Hollywood yapımı gibi servis edilir.”


Diyeceğim şu: Askerlerimiz yakılarak katledildi. Bu şekilde binlerce esir katledilerek videoya alındı.

YAKILAN ASKERİN YERİNDE OLMAK!

Ekşi Sözlük’te askerlerin yerine kendini koyarak empatide bulunan bir paylaşım da vardı.
”Çaresizlik” başlığını taşıyan paylaşımın “michael crichton” nickli yazarı şunları yazdı:

“Zincirle bağlanıyorsun. zincirin ucu yakılıyor. alevler sana doğru geliyor. korkuyorsun. göz ucuyla arkaya bakıyorsun alevler yetişti mi diye. Yanındaki seninle aynı kaderi paylaşan arkadaşını görüyorsun. Onun zincirindeki alev de yaklaşıyor. Belki içinden dua ediyorsun inanıyorsan. ya da lanet ediyorsun başına gelenlere.

“Sonra yanmaya başlıyorsun. alevler çok hızlı sarıyor bedenini. Acıyla kaçmaya çalışıyorsun, kaçamıyorsun. zincirle bağlısın. takatın hızla kesiliyor. Yere düşüyorsun. Ellerinle kendini söndürmeye çalışıyorsun. ama nasıl söndürebilirsin ki. Ellerine alevler bulaşıyor. ellerine bakıyorsun. avuçlarını açıp ellerine bakıyorsun, ellerin yanıyor. Çaresizlik. Abi diye ağlıyorsun. Abin gelse de kurtarsa seni. Belki inanamıyorsun, ellerin yanıyor çocuk.

“Annen geliyor aklına. Hani o gece gelip üzerini örten annen var ya. bir yerin kesilse evde seferberlik ilan edecek kişi. senin için gerçekten canını verecek tek kişi. bu halini izleyecek, biliyorsun. son anlarında annenin üzüleceğini düşündün mü çocuk? Senin bu halini görünce kahrolacağını düşündün mü? Bunun için kendine kızdın mı biraz? Çaresizlik. anneni üzmemek için elinden bir şey gelmiyor, o zalimlere diyemiyorsun annem görmese olur mu beni böyle diye. annene sesleniyorsun. son umudunu ona bağlıyorsun. Yeryüzünde seni en çok seven kişi. anne beni kurtar diyorsun. Belki gelir de kurtarır diye. Annen bunu izleyecek biliyor musun çocuk, anne beni kurtar dediğini duyacak. gelmeyecek elinden bir şey. Çaresizlik. O annenin hali ne olacak be çocuk?

Sen öldün. Birtakım insanların birtakım hesapları için, sen, yanarak öldün. Annen de seninle birlikte öldü aslında.”


!!!IŞİD VİDEOLARININ PROFESYONELLİĞİ!!!
https://www.erepublik.com/tr/article/-id1-2625258/1/20