[Dr.Erol]MP seçimleri, öncesinde ve sonrasında yaşananlar; ve ilk toplantı...

Day 908, 10:27 Published in Turkey Cyprus by exdop jr
Hepinize merhaba...


Aslında bu sayfada daha sade, daha kısa ve sadece tek konusu olan bir makale ile karşınıza çıkmak istiyordum ama yaşanan bu süreç içerisinde birden fazla konuya değinmem elzem hale geldi...


Öncelikle daha önceden tanışamadığımız arkadaşlara kendimi tanıtmak istiyorum. Ancak bu eylemi makaleyi okunabilir kılmak adına burada yapmayacağım.

Bunun yerine, birkaç gün önce yazmaya başladığım ve ilk bölümünü yayımladığım otobiyografimin linkini vereceğim: Otobiyografim, Bölüm 1: Nevugila

Otobiyografimin ikinci ve üçüncü bölümlerini de önümüzdeki günlerde yayınlayacağımı belirtmek isterim...


http://i34.tinypic.com/111o5k2.jpg" border="0" alt="Ayrac..." width="300" height="20" />

Ilk değinmek istediğim konu, görünce gerçekten üzüldüğüm bir makale ile ilgilidir: E-Türkiyede Dolaşan Hayalet Modu Shanyu (dr.erol)

Bu makaledeki beni üzen noktalar şunlardır;

Makalenin daha ilk cümlesi "Fake'in büyük üstadı ... dr.erol... şeklinde başlamaktadır.

Bir makalenin başlığına bakmamak şartıyla ne anlatmak istediğini anlamak için ne yaparsınız diye bir soru ile karşılaşsaydım eğer, cevabım "ilk cümlesine bakarım" olurdu.

Sadece ilk cümlede değil, başlık dahil hemen hemen her cümlede "fake" kelimesi ve benim isimlerim birbirleriyle özdeşleştirilerek kullanılmıştır.

Alipoyraz'ın gazetesindeki diğer makaleleri daha önce okuduğumdan dolayı bu suçlayıcı üsluba şaşırdım diyebilirim.

Açıkçası ilk başta makalenin sanki başkası tarafından yazılmış ve servis edilmiş olduğu izlenimine kapıldım. Yine de öyle olup olmadığını iddia edemem. Öyle değilse de zihnimdeki, daha önceden edindiğim "alipoyraz" imajı yerle bir olmuştur, bunu da üzüntüyle belirtmek isterim...


http://i34.tinypic.com/111o5k2.jpg" border="0" alt="Ayrac..." width="300" height="20" />

Bu oyunu 28 ay önce oynamaya başladım, binlerce insanla tanıştım, her türlü düşüncede insanla karşılaştım ve birçoğu hakkında doğru veya yanlış bir izlenim edindim...

Bu süreç içerisinde başka bir insan hakkında alipoyraz'ın benim hakkımda edindiği gibi bu derecede önemli bir yargıya varmanın en doğru yolunun, hem o kişiyle tanışmanın, hem onu tanıyanların ve yakınında olanların, hem de karşısında olanların görüşlerini almanın, kısacası lehte veya aleyhte mümkün olduğunca çok kişiden bilgi almanın en doğru yöntem olduğunu kavradım.

Kavradığım birşey daha var ki, o da, bir kişi hakkında alipoyraz'ın benim hakkımda edindiği gibi bu derecede önemli bir yargıya varsam dahi bunun propagandasını yapmak için makale açmanın, insanların kişiliğini hedef alan ithamlarda bulunmanın ve bu konularda başkaları ile fiskos yapmanın hatalı bir davranış olacağı gerçeğidir. Belki alipoyraz ne demek istediğim şimdi anlamayabilir ama ümit ederim ki ileride daha iyi anlayacak ve bu iki konuda bana hak verecektir...


http://i34.tinypic.com/111o5k2.jpg" border="0" alt="Ayrac..." width="300" height="20" />

Ben bu iki hususu kavrayana kadar birçok kişi ile gereksiz ve kimi zaman haksız tartışmalar yaşadım. Eh, kimi zaman haklı tartışmalar da yaşadım bu da bir diğer gerçek...

Lakin alipoyraz'ın makalesi, gerek onunla olan tanışıklık düzeyimiz gerekse makaledeki konuya bahis olan kişinin şahsım olması yani mevzubahis kişiyi en iyi tanıyan kişi olmam nedeniyle beni gerçekten üzmüştür...

Makalede geçen "Onun dönemini lazokrat abilerimiz anlatsa da yeni vatandaşlar öğrense keşke." cümlesi, bu oyunda tanıdığım kişiliğini gerçekten sevmediğim az sayıdaki kimi şahsın bu arkadaşla benim hakkımda bir şekilde muhabbet ettiklerini gösteriyor...

28 aylık oyunculuk hayatımda çok kişiyle kavga ettim, çok kişiyle küfürleştim..

Ancak şu an sorsanız kaç tanesinin kişiliği hakkında olumsuz düşünceye sahipsiniz diye, az önce değindiğim çok az sayıdaki kişi haricinde hiç kimsenin kişiliği hakkında olumsuz düşünceye sahip değilim derim.


http://i34.tinypic.com/111o5k2.jpg" border="0" alt="Ayrac..." width="300" height="20" />

Ilk defa birisi tarafından suçlanmıyorum bunu belirteyim...

İlk defa da bu derecede üzüldüğüm bir makale ile de karşılaşmadım bunu da belirteyim. Ancak bu ikincisi oluyor...

İlki "hırsızlıkla" itham edildiğim bir makale idi.

Üzüntümü iki misline çıkaran etken ise o makale ile kişiliğime saldıran ve bununla yetinmeyip insanlar arasında benim kişiliğimi, karakterimi kötüleme yarışına giren bu gruptan "bazılarının" hala bu alışkanlıktan vazgeçmemiş olmaları...

Aynı kişiler o zamanlarda hırsızlıkla bu "dedikodu usülü" kötüleme kampanyasını yürütüyorlardı şimdi ise fakeçilikle...


http://i34.tinypic.com/111o5k2.jpg" border="0" alt="Ayrac..." width="300" height="20" />

Zaman içerisinde tartıştığım, karşılıklı ithamlarda bulunduğum birçok kişi ile artık rahatça konuşabiliyor, karşılıklı olarak hatalarımızın farkına varabiliyoruz.

Ancak bu arkadaşlarla hiçbir zaman bu aşamaya gelebileceğimi zannetmiyorum. Bu nedenle bu kişiler hakkında daha fazla konuşmayı gerekli bulmuyorum...


http://i34.tinypic.com/111o5k2.jpg" border="0" alt="Ayrac..." width="300" height="20" />

Sizlere naçizane önerim ve ricam şudur; benim hakkımda bir yargıya varmak isterseniz en sonda da olsa lütfen benimle de konuşmayı ihmal etmeyin...


Makalemin ilk bölümünde sadece bu konuya değinmek istedim...



http://i34.tinypic.com/111o5k2.jpg" border="0" alt="Ayrac..." width="580" height="20" />
http://i34.tinypic.com/111o5k2.jpg" border="0" alt="Ayrac..." width="580" height="20" />
http://i34.tinypic.com/111o5k2.jpg" border="0" alt="Ayrac..." width="580" height="20" />


Gelelim diğer konulara;


Oyun hayatım süresince Vatan ve Hürriyet Cemiyeti (VHC), Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti (MHC) ve Turan Partisi (TP) bünyelerinde siyaset yaptım. Bu üç siyasi parti de farklı dönemlerin partileri idi. Yani mevcut siyasi hareketlerin birisinden çıkıp diğerine geçme alışkanlığı olmayan birisiyimdir.

Yukarıdaki üç partide milliyetçi kökenleri olan partilerdir. Ekonomik olarak ise VHC iktidarda daha liberal, MHC ise daha devletçi politikalar izlemişlerdir. TP ile başkanlık seçimlerinde başarılı olamadık, bu nedenle ancak mantık yürüterek söyleyebilirim ki TP iktidar olsaydı VHC gibi liberal politikalar izlerdi...


http://i34.tinypic.com/111o5k2.jpg" border="0" alt="Ayrac..." width="300" height="20" />

On-onbir ay kadar evvel Modu Shanyu isimli hesabım (genellikle medyadaki tartışmalardan ve adminlere arasıra hafif giydirmelerden ötürü v.b.) aldığım ceza puanları nedeniyle oyundan men edildikten sonra 8-9 ay kadar oyuna ara verdim...

2 ay kadar önce ise oyuna tekrardan dönüş yapmaya karar verdim. Daha sonrasını ise sizler de biliyorsunuz. Yine de daha detaylı olarak da otobiyografimin üçüncü bölümünde yazacağım. İlerleyen günlerde buradan takip edebilirsiniz...


http://i34.tinypic.com/111o5k2.jpg" border="0" alt="Ayrac..." width="300" height="20" />

Dr.Erol hesabı ile başladığımda levelimin düşük olması nedeniyle oy dahi kullanamıyordum ve wallaci arkadaşımdan 15 altın borç alarak kilitli özellikleri açtırdım ve hem oy kullanma hem de bir partiye girme hakkını elde ettim.

Dr.Erol olarak ilk girdiğim parti Modu dönemindeki Turan Partisi gibi milliyetçi çizginin ana çatısı olmayı başarmış Milliyetçi Parti idi.

Daha ziyade ekonomi politikaları üzerine fikirler üretmeyi, bunu insanlarla paylaşmayı planlıyordum ancak bu süreçte yaşadığım başkanlık, parti içi ve vekillik seçimlerinde karşılaştığım şeyler önceliğimi değiştirmeme neden oldu...

Gerçek anlamda seçimlerin oldukça antidemokratik yapılıyor olduğu izlenimine kapıldım...

Eskiden ortam çok mu demokratikti diye sorarsanız, evet diyecek halim yok. Hatta hiç olmadığı zamanlar da olmuştur. Ancak kimse demokrasinin olmadığı zamanlarda "demokrasinin teminatıyız" da dememiştir...


http://i34.tinypic.com/111o5k2.jpg" border="0" alt="Ayrac..." width="300" height="20" />

Bir nevi göz aldatmacası şeklinde gerçekleştirilen yapay demokrasi oyunlarına rağmen gerçekte ilk beş partinin bir şekilde bir grup tarafından tahakküm altında tutulduğu, parti içi seçimlerden vekillik seçimlerine, meclis başkanlığı seçimlerinden ülke başkanlığı seçimlerine kadar her türlü seçimin insanların "özgür iradesi" ile değil de "önceden verilmiş kararların onlara dayatılması" ile yapıldığı izlenimini edindim. Açıkçası şu an için bu izlenimimin hatalı olduğunu da düşünmüyorum...

Bu izlenimimi yargıya dönüştürme sürecinde eski ve yeni birçok oyuncu ile birebir temas kurdum, onlara sorularımı sordum, yanıtlarını aldım, insanların siyasi makalelere yaptıkları yorumları takip ettim, yani mümkün olduğunca fazla görüşü dikkate almaya çalıştım.

Ve sonuçta vardığım bu yargı ile birçok makalede eleştirel yorumlarda bulunduğum oldu. Ancak işin sadece kağıt üzerinde kalmaması da gerekirdi.

Bu nedenle bu genel düzene karşı kişisel olarak aksiyona geçmeye karar verdim. Bunun için Milliyetçi Parti içerisinde bu genel düzenin dişlisi olan arkadaşlara karşı siyasal mücadeleme başladım...


http://i34.tinypic.com/111o5k2.jpg" border="0" alt="Ayrac..." width="300" height="20" />

Ilk olarak milletvekili seçimlerinde MP'den vekillik için Ege Bölgesinden aday oldum. Ancak İçişleri Bakanlığının hazırladığı tamamen antidemokratik olan "seçilecek vekiller(!)" listesini delebilmek için taktiksel olarak adaylığımı TH'ye taşıdım ve vekil seçildikten sonra tekrardan MP'ye döndüm...

12 gün kadar önce ise MP başkanlığı için adaylığımı koydum ve bunu bir makale ile sizlerle paylaştım: Milliyetçi Parti başkan adaylığım...

Bu süreç içerisinde onlarca insanla detaylı bir şekilde temaslarda bulundum ve desteklerini istedim.
Kimseyi kırmamaya, kaba konuşmamaya özen gösterdim.

Arawn Opethius tarafından "son kez söylüyorum, çekileceksin" dendi, dinlemedim ve bildiğim yolda devam ettim.

MP kanalından atıldım, sorun etmedim, samimiyetlerine %100 güvendiğim (bazıları ile yeni tanıştığım) insanları davet ettiğim küçük bir çalışma grubu kurdum (buradan davet etmediğim insanların samimiyetine güvenmediğim anlamı çıkmasın lütfen)...

12 günlük süreç içerisinde yüzlerce insana PM attım, gazetemde otobiyografimi yazdım ve bu sayede son 10 ayda üye olmuş ve bu nedenle tanış olmadığımız insanlara kendimi tanıtmaya çalıştım.


http://i34.tinypic.com/111o5k2.jpg" border="0" alt="Ayrac..." width="300" height="20" />

Mevcut parti yönetimin doğal olarak avantajı vardı ve bu nedenle seçimi kazanmam zordu. Bundan dolayı sadece kendimi tanıtmanın ve hedeflerimi anlatmanın tek başına yeterli olmadığını düşündüm ve daha önceden hazırladığım seçim taktiklerimi hayata geçirdim...

Ve şunu rahatlıkla dile getirebilirim ki, 28 ay boyunca kazandığım tecrübem sonucunda uyguladığım taktikler işe yaradı ve seçimleri kazanmamda en büyük faydayı sağladı.

Neydi bu taktikler;

1- Karşı tarafın beni ciddi bir rakip olarak görmeleri işlerini ciddiyetle yapmalarına neden olacak bu da benim seçilme şansımı düşürecekti. Bu nedenle bol bol makale ile propaganda yapmak ve insanların desteklerini karşı tarafın dikkatini çekecek şekilde eksprese etmelerine neden olmak yerine PM ile insanlarla birebir kontak kurmayı tercih ettim...

2- İnsanlara kendinizi ne kadar tanıtırsanız tanıtın, hafıza-i beşer nisyan ile maluldür... Bu nedenle olayı sıcak tutabilmek için seçim sabahı 05:00'da kalkarak 320 kadar MP üyesine, ve 100 kadar bağlantısız üyeye kendimi tanıtan ve adaylık makalemden küçük bir bölümü içeren PMler gönderdim. Bu sayede o gün oyuna giren insanlar ilk olarak benim mesajımı okudular, mesajımda verdiğim linklere baktılar ve benim hakkımda bir izlenim sahibi olduktan sonra seçim sandığına gittiler...

3- En çok oyu alan kişinin isminin daha yukarıda olması nedeniyle, seçim öncesinde birçok arkadaşımın online olarak hazır olmalarını istedim ve seçim başlar başlamaz bana oy atmalarını sağladım. İlk etapta diğer adayla 8-0'a kadar farkı açtım...

Bu sayede hiçbir şekilde benim ve/veya diğer aday hakkında bir izlenimi olmayan insanların, listenin en üstündeki kişiye oy atmalarından yararlandım.

4- Seçim süresince sürekli online kaldım, ve gerek daha önceden temas kurduğum gerekse daha önceden temas kurmadığım insanlarla sürekli iletişim haline geçtim ve onların desteklerini kazanmaya, kazanılmış destekleri tazelemeye çalıştım...


http://i34.tinypic.com/111o5k2.jpg" border="0" alt="Ayrac..." width="300" height="20" />

Sadece bu da seçimleri kazanmama yetmeyebilirdi. Ama Arawn Opethius'un geri düşmenin telaşıyla yaptığı; gerek Mili Ses org.'undan hakaret içeren makale yazması, gerekse parti üyelerine "emreder şekilde" mesajlar göndermesi gibi hatalar, o ana kadar nötr olan üyelerin Arawn'a tepki duymasına ve benim, o üyeleri kendi çabalarımla ikna edemememe rağmen, karşı tarafın hatalarından dolayı onların bana yakınlaşmalarına sebebiyet verdi...

Her ne kadar Arawn taktiksel olarak avatarına üç hilal koysa da bu, o noktadan sonra etki etmeyecek bir girişimdi.

Kaldı ki bu taktiksel eylem, ülkücü olmayan, Türkçü birçok kişinin de Arawn'a oy vermemesine de neden olmuş olabilir...


http://i34.tinypic.com/111o5k2.jpg" border="0" alt="Ayrac..." width="300" height="20" />

Bu sürecin sonunda Arawn'ın ekibinden kimi arkadaşların dahi seçim çalışmalarımı takdir ettiğini, Arawn'ın yanlışlarını vurguladığını öğrendim.

Bu sabah 06:00 sularında Arawn Opethius'un yakın çalışma arkadaşlarından Moon-Star ile ulusal chat kanalında yaptığımız sohbet sırasında, daha önceden bana gelen "Moon-Star'ın 10 kadar arkadaşının bana oy verdiği" bilgisini birincil ağızdan teyit ettim, ve hatta kendisinden "olaya müdahale etmese daha fazla arkadaşının bana oy verebileceği" bilgisini de öğrendim...

Netice itibarı ile yakın geçen bir seçimin sonucunda 163 - 136 gibi bir sonuçla seçimleri kazandım.


http://i34.tinypic.com/111o5k2.jpg" border="0" alt="Ayrac..." width="300" height="20" />

Eski yönetim kendileri ile yeni dönem için temas kurmama izin vermeden partiden ayrılma ve parti ismini taşımayı uygun gördüler. Kendi tercihleridir saygı duymaktayım.

Ancak aralarında gerçekten anlayışlı, konuşulabilir birçok oyuncu var ve bu oyuncuların yeni dönemde partide kalmalarını, partinin kurumsallaşma sürecine katkıda bulunmalarını arzu ederdim.

Bu arkadaşların belki farkında olamadıkları bir durum da şu olabilir; "milliyetçilik" belli bir kişinin veya grubun vesayeti altına alınamayacak kadar büyük bir siyasal ve sosyal gerçekliktir.

Bu nedenle "Miliyetçi Parti" ismini başka bir partiye taşımak, o partiyi milliyetçi yapmaya yetmeyecektir. Bunun fikirsel ve eylemsel altyapısı da olmalıdır.

MP'ye geri dönüp bu altyapı çalışmalarına katkıda bulunmak isterseniz bundan büyük memnuniyet duyarım.

Ancak bu yönde bir düşünceniz yoksa da umarım geçmiş deneyimlerinizden çıkarımlarda bulunabilir ve yeni partinizde bu altyapıyı kurmaya çalışırsınız...



http://i34.tinypic.com/111o5k2.jpg" border="0" alt="Ayrac..." width="580" height="20" />
http://i34.tinypic.com/111o5k2.jpg" border="0" alt="Ayrac..." width="580" height="20" />
http://i34.tinypic.com/111o5k2.jpg" border="0" alt="Ayrac..." width="580" height="20" />


Uçüncü konumuza gelirsek;

Milliyetçi Partideki temel eksiklik olan kurumsallaşmayı başlatmak ve en kısa sürede tamamlamak öncelikli görevimdir.

Bunun için ilk etapta MP'de parti kararlarını alacak bir "parti meclisi", bu kararları uygulamaya koyacak olan bir "merkez yürütme kurulu" ve parti disiplin işlemleri ile ilgilenecek bir "yüksek disiplin kurulu" oluşturulmasının gerekli olduğunu düşünüyorum.

Bu konuların tartışılması için yeni parti kanalında bir sonraki makalemde belirteceğim tarih ve saatte bir toplantı düzenleyeceğiz...

Bu nedenle tüm MP üyesi arkadaşların grup adresini MSN Messenger veya Yahoo Messenger listelerine eklemelerini istirham ediyorum:


Milliyetçi Parti İletişim Kanalı
group1283046@groupsim.com


Bu makaleyi okuyan arkadaşların, makaleyi göremeyeceklerini de göz önüne alarak diğer arkadaşlarına partinin yeni iletişim kanalının adresini PM olarak göndermelerini önemle rica ediyorum.

Hepinizi en kalbi duygularımla selamlarım,

Saygılarımla,
Dr.Erol