[Dr.Erol] Milliyetçi Parti başkan adaylığım (iki makale birden)...

Day 906, 16:29 • Published in Turkey Cyprus • by exdop jr
16/05/2010
Seçimler bitmiştir arkadaşlar. Seçim sonrası makalem için lütfen burayı tıklayınız:MP seçimleri, öncesinde ve sonrasında yaşananlar; ve ilk toplantı...

http://i39.tinypic.com/53qyc0.jpg" border="0" alt="Lutfen oylayiniz..." width="300" height="152" />

Üst not: Adaylığımı sizlere açıklamak için iki makalem vardı. Birisini 11 gün önce yayınlamıştım. Diğerini ise ilk makalemle birlikte bugün yayınlayacağım...

Öncelikle;

11 gün önce yayınlanan ilk makalem:


Arkadaşlar,

Malumunuz olduğu üzere Türk siyasi hayatı ideolojik fakirlik içerisindedir.

Ülkenin sayısal olarak en büyük partisi, bir futbol taraftar grubunun temellerini attığı, kuruluşu itibarı ile siyasi bir partiden çok alelade bir kanarya severler derneğine benzeyen, yani herhangi bir sosyal veya ekonomik görüş etrafında değil de ortak bir hobi etrafında toplanmış insanların oluşturduğu bir örgüttür.

Mevzubahis parti aradan geçen süre içerisinde muhakkak gelişim göstermiştir. Lakin bu gelişim partinin belli bir ideolojik görüşü benimsemesi şeklinde tezahür etmemiş sadece partinin kuruluşunda temel etken olan ANTU'cu kimliğin silikleşmesiyle vuku bulmuştur...

Şüphesiz bu seviyede bir gelişim herhangi bir siyasi parti için kâfi değildir. Hele bir de bu partinin ülkenin sayıca en büyük partisi olduğunu düşünürsek vehametin boyutunu daha iyi kavramış oluruz.



Turkuaz Hareketi bir süreliğine kenara koyup diğer partilere dönecek olursak;


Ülkedeki 3. en büyük parti, bir-iki heyecanlı gencin gereğinden fazla hırs göstererek ve aleni bir sahtecilik örgütünün direkt desteği ile ele geçirdikleri bir partidir.

Yeni üyeler için hatırlatmada bulunmak gerekirse, eRepublik jargonunda bu tür hareketlere TO yani take-over (ele geçirme) diyoruz...

Bu TO hareketi ile siyasi bir kimliği, belirli bir toplumsal ve ekonomik görüşü olan bu parti, kukla bir partiye dönüşmüştür.



Ülkenin sayısal olarak en büyük 4. partisi olan Turkiye Birlik Hareketi, gerçekten etkili bir örgütçü güce sahiptir. Ancak bu gücün etkinliği, gücün primer yapısından mı kaynaklanmakta yoksa partinin üye sayısındaki azlığa bağlı olarak gücün karşısındaki yükün azlığından mı kaynaklanmakta bunu ancak partinin üye sayısı çok daha fazla bir aşamaya ulaştığında göreceğiz.

Yine de örgütün etkinliği ne olursa olsun partinin sosyal ve ekonomik yönelimlerinde bir netlik olmadığı aşikardır. Ve bu yapısı ile parti siyasi bir kimlikten uzaktır.



Ülkenin sayısal olarak en büyük 5. partisi olan Yurtsever Demokrat Partisine gelirsek...

YDP her ne kadar kendisini merkez-sol, özgürlükçü bir parti olarak lanse etse de, partinin aktivitesi incelendiğinde atıl vaziyetteki herhangi bir partiden farkı olmadığını görebiliriz. Kısacası, partinin kendi idelojisi yönünde herhangi bir faaliyet izlediğini söylemek oldukça güçtür. Partinin sadece ismi ve geçmişteki çalışmalarından gelen "tükettiği" kredisi vardır...



Gelelim büyük finale; ülkenin 2. en büyük partisi olan Milliyetçi Parti'ye...


Milliyetçi Partinin, RSP istisna olmak üzere yukarıda saydığım partilerden 'siyasi hüviyet' noktasında hemen hemen hiçbir farkı yoktur.

Milliyetçi Partinin sadece adı 'milliyetçi'dir. Aklı başında hiç kimsenin çıkıp da MP'nin TH'den veya TBH'den 'milliyetçilik' noktasında farkı şudur diyebileceğini zannetmiyorum.


Parti adeta isminin getirdiği avantajı kullanan fakat isminin getirdiği sorumluluğu yerine getirmeyen; ve isminin getirdiği bu gücü de çoğu zaman ülkedeki belirli güç odaklarının stepneliğini yapmakta kullanan bir vaziyettedir.

Özetle MP'nin hali içler acısıdır...



İşte, MP'deki -tıpkı ülkenin diğer partilerindeki gibi- sahip olunan bu ideolojik fakirliğe bir çözüm getirebilmek ve partiyi birilerinin koltuk değnekliği görevinden kurtarabilmek için önümüzdeki dönemde parti başkanlığına adaylığımı koymaya karar verimiş olduğumu siz çok değerli vatandaşlarımızın bilgilerine arz etmekten büyük bir kıvanç duyarım.


Saygılarımla,

Nam-ı müstear
dr.erol





İkinci ve kısa olan makalem:


Merhaba,

Müsadenizle önce kendimi tanıtayım...

Ben eRepublik'e ilk katılan Türk oyunculardan birisiyim. Yaklaşık 28 ay kadar önce oyuna kayıt oldum (eRepublik'in 51. gününde)...
Bu süre zarfında 2 dönem devlet başkanlığı, 2 dönem başkan yardımcılığı, 7 dönem milletvekilliği, 4 dönem ekonomi bakanlığı ve bir dönem savaş bakanlığı(ilk yunanistan savaşında) yaptım.
Kimi nedenlerden ötürü eski hesaplarım oyundan yasaklandı. (Otobiyografimden geçmiş oyun hayatımı okuyabilirsiniz: http://www.erepublik.com/en/article/-1-1359810/1/20 )

Eski hesabım "Modu Shanyu"nun 5 ceza puanından dolayı banlanmasının ardından oyuna 8 ay ara verdikten sonra 2 ay kadar önce tekrardan dönüş yaptım.
Modu Shanyu banlandığı sırada Turan Partisi'nin kurucu genel başkanı idim. Lakin geçen sürede Turan Partisi kapanmış ve Milliyetçi Parti, Türk milliyetçilerinin çatı partisi konumuna gelmiş.
Bu nedenle ben de bir Türk milliyetçisi olarak MP'ye üye oldum.

Ancak bu iki aylık dönem içerisinde MP gibi sayıca ülkenin en büyük ikinci, ve milliyetçilerin çatı partisi olan bir yapının siyaseten birşey üretemediğine şahit oldum. Üyelere yapılan hediye ve silah yardımları dışında "fikri ve siyasi" anlamda partinin hiç bir faaliyeti yoktur.

Bir partinin öncelikli görevi siyasette bilimsel metotlara sadık kalarak fikirsel çalışmalarda bulunmak, fikir üretmek olmalıdır. Mali yardımlaşma bir siyasi partinin çalışma alanı olmamalıdır.

Olacaksa bile bu siyasi parti ismi kullanılmadan, parti ayrımı gözetilmeksizin yapılmalıdır. Parti isminin kullanılması siyasi etik gereği doğru değildir.

On ay kadar önce politika üreten Turan Partisi'ni, ve şu anda mali yardımlaşma dışında birşey üretemeyen Milliyetçi Parti'yi gördükten sonra, ortadaki bu yanlışlığı düzeltebilmek adına parti başkanlığına adaylığımı koydum.

Gördüğüm bu eksiklikleri gidermek, partiyi geniş katılımcı, parti içi demokrasinin işlediği, kararların tabana danışılarak alındığı bir yapıya dönüştürebilmek için oyunuza talibim...


Hepinizi en kalbi duygularımla selamlarım,
Dr.Erol



Hamiş: Eğer buraya kadar okuma zahmetine katlandıysanız sizlerden son bir ricam daha olacak. Lütfen makalemi oylayınız.. Şimdiden oylarınız ve yorumlarınız için teşekkür ederim...