Alternatif Bir Yaşam Mümkünmü ?
Zealotry
Ülkemizde bir nükleer santralin yapımının sürdüğü diğer ikisininde ihalesinin arifesinde altertanif enerjiyle ilgili bişeyler karalamak istedim,
Avrupanın rüzgar ve güneş potansiyeli olarak zirvede olan ülkemizde rüzgar enerjisi toplam ihtiyacımızın yüzde birini bile karşılamıyor.
Yapılan santraller var , hatta sağda solda sanki alternatif enerjiye büyük yatırımlar yapılıyor gibi lanse ediliyor. Fakat bunlar özel sektörün kurduğu ,yüksek fiyatta devlete elektrik sattığı göstermelik küçük çaplı santreller.
Güneş enerjisi de bireysel kullanıcıların küçük çaplı projelerinden ibaret.
Geridönüşüm santrellerini veya diğer alternatifleri olmadığı için saymıyorum bile
Bu makalede Dünyada öne çıkan alternatif enerji santrallerini tanıtmak istedim:
İspanya [Sevilla]:
Solar Power Tower
İspanya’nın Sevilla kentinde Andalusi’nin ovalarında kurulu Gemasolar güneş enerjisi santrali, 7/24 elektrik üretimi yapabilme özelliğiyle dünyada bir ilk.
Her biri 120 metre kare büyüklüğünde 2,600 güneş panelinden oluşan enerji santrali, 480 dönüm arazi üzerinde kurulu. santralin ana özelliği, dünyanın gece ve gündüz elektrik üreten tek santrali olması, santraldeki çalışma sistemini şöyle özetleyebiliriz :
Buradaki mekanizma çok basit... Paneller, güneş ışınlarını kuleye iletiyor. Burada, ışınların Dünya’ya ulaştıkları enerji bin kat daha yoğun olarak elde ediliyor.”
Enerji, 500 dereceden daha yüksek sıcaklıkta erimiş tuzla dolu depolarda saklanıyor. Tuz, elektrik üreten türbinlerin dönmesi için buharın ortaya çıkmasında kullanılıyor. Gemasolar’ı diğer güneş enerji santrallerinden farklı kılan, enerji depolama kapasitesi. Santral, gün içinde elde ettiği enerjiyi kullanarak gece boyu elektrik üretimine devam edebiliyor.
İspanyanın geliştirdiği güneş kuleleri gerçekten muhteşem bir proje
Thanet Açık Deniz Rüzgâr Projesi (İngiltere )
Thanet Açık Deniz Rüzgâr Projesi
Karada Thanet'ten daha büyük rüzgâr çiftlikleri olmasına rağmen, Thanet en büyük açık deniz rüzgâr çiftliğidir. Bu projede, karadan 12 km uzaklıkta, ortalama 20 m derinlikte 100 adet Vestas rüzgâr türbini kullanılmaktadır.
İsveçli firma Vattenfall tarafından yapılan ve yönetilen proje 240.000 eve yeterli gücü sağlamaktadır.
102 türbine sahip ve toplam kapasitesi 367.2 MW olan Walney rüzgar çiftliği yılda zamanla 320 bin konuta elektrik sağlama kapasitesine sahip olacak.
İngiltere'de halen 12'si denizde olmak üzere, 262 rüzgar enerjisi santrali var.
Toplam 1909 türbine sahip olan santraller İskoçya'daki tüm hanelerin enerji ihtiyacını karşılayabilecek kadar enerji üretiyor.
Danimarka (Anholt Offshore Rüzgar Santrali)
Anholt Offshore Project
Danimarka'nın en büyük offshore rüzgar güç santrali sayılan tesis 4 Eylül 2013 tarihinde açıldı. Santralde tam 111 tane 400 MW güç üreten rüzgar türbini bulunuyor. Bu projede, her biri 3,6 MW gücünde olan 120 metre rotor çapına sahip rüzgar türbinleri kullanıldı.
111 adet rüzgar türbini kurularak üretilecek olan 400 MW elektrik gücü ile Danimarka'da, ülke içi güç talebinin dörtte biri yani 400.000 hanenin elektrik ihtiyacı karşılanacaktır.
Fransa [Carnet Sahası, Alstom projesi]
Dünyanın En Büyük Rüzgar Türbini
6 MW Haliade 150 modeli rüzgar türbini, 2015 yılına kadar Fransa kıyıları açıklarında 3 GW Güce sahip rüzgar türbini kurulumunun yapılması amacıyla Temmuz 2011'de Fransa hükümeti tarafından bir proje geliştirildi.
Alstom, deniz ortamının neden olduğu ciddi sorunların üstesinden gelmek amacıyla, offshore rüzgarın rekabet gücünü arttırmak için basit, sağlam ve etkili bir 6 MW’lık rüzgar türbini geliştirdi. Basit bir yapıya sahip olan bu rüzgar türbini servis ve bakım maliyetlerinin düşürülmesi amacı ile dişli kutusuz olarak ve sabit mıknatıslı bir jeneratörle çalışacak. Sağlam bir yapıya sahip olan Haliade 150 Alstom PURE TORQUER teknolojisi ile donatıldı.
Bu teknoloji, rüzgardaki istenmeyen stres ve yükleri güvenli bir şekilde türbin kulesine yönlendirerek jeneratörü koruyor ve böylece performansı optimize ediyor. Son olarak, 150 m rotoru ile Haliade 150 (73.5m uzunluk ile dünyanın en uzun kanatlı türbini) daha fazla yük faktörü sağlayarak daha fazla verimlilik sunuyor.
Norveç (Klemetsrud Çöp santrali)
Oslo çöp santrali
Bu dev tesiste sadece Norveç'ten değil, İngiltere ve kimi diğer ülkelerden toplanan on binlece ton çöp bir araya geliyor.
Taşıyıcı bantlarda birbirinden ayrıştırılan çöplerin geri dönüşüme müsait olanları çıkartıldıktan sonra, kalan yığınlar yakılarak başkent Oslo'nun ısınma ve elektrik ihtiyacını karşılıyor.
Enerjiye aktarılan çöp miktarı azımsanmayacak kadar çok. Yılda 300 bin tona ulaşıyor.
Santralden sorumlu yetkili Pal Mikkelsen, ''Dört ton çöpün enerjisi bir ton akaryakıta eşit.'' diyor; ''Bu, büyük bir potansiyel demek. Çöpün santrale taşınması için harcadığımız enerji ise çok cüzi bir miktar.''
Sıcak su ve elektrik
Bir ton akaryakıt, Oslo'da ortalama bir evin altı aylık ısınma ihtiyacını karşılayabiliyor.
Çöpü enerjiye dönüştürme süreci oldukça basit. Tonar tonar bir fırına bırakılan çöp, burada 850 dereceye varan sıcaklıkta yanıyor.
Geride kalan kül tabakasından çıkan metal parçaları -örneğin konserve kutuları ya da yatak yayları- geri dönüşüme gönderiliyor.
Yanan çöp, santraldeki su tanklarını kaynatıyor.
Çıkan buharın çalıştırdığı türbinler elektrik üretirken, kaynar su borularla Oslo'nun ev ve okullarına pompalanıyor.
Klemetsrud santrali tam kapasitede çalıştırılınca Oslo'daki bütün okulların ve 56 bin evin ısınma ve elektrik ihtiyacını karşılayabiliyor.
Dünyanın insana değer veren medeni ülkelerinden bi kaç proje gördünüz,
Sizce alternatif bir yaşam mümkünmü ?
Nükleer santralimis olursa bikere taramalı bomba yaparız ufff
🙁
Düzenleme : Zealotry
Comments
http://www.erepublik.com/en?viewPost=11824090
fikir verin lo
o7 eline saglık
voted
v
Enerji ihtiyacının sabit olmaması problemi var.Rüzgarla, solarla olacak iş değil.Adamlar güneş enerjisinden faydalanmak yerine direk kendileri bir güneş yapmaya çalışıyorlardı en son.O tip bir şeyler bulmak lazım.
enerji ihtiyacı sabit değil eyvallah da bel bağlanan kaynaklar (petrol, doğal gaz, hatta nükleer) tükenmesi kesin olanlar (özellikle TR için konuşuyorum). Yenilenebilir enerji sadece rüzgar ve solar değil ayrıca. Dalga, termal, akarsu (diğer ülkelerde yanardağlar var) gibi daha fazla alternatif var. Kafa patlatırsak fazlasını da buluruz. Zeitgeist belgeselini izlemeni tavsiye ediyorum (zaten bu makalenin çıkış yolu da o olabilir).
enerjide asıl amac sürekli uzun süre aynı güçte elektriğik üretebilmek ve bunu ucuza üretebilmektir. Senin yukarıda yazdıkların şu an için AB nin teşvik kapsamında olan gelişmege müsait fakar bir devlet için asla tek başına yetecek potansiyele sahip enerji üretme metodu değildir.
Avrupanın enerji ile fazla sorunu yok. Gelişmeleri durdugu için enerji ihtiyaclarıda durdu. Kapattıkları eski termik yada nükleer santrallerin acıklarını bu yolla kapatıyorlar. Türkiyenin ise her sene everjide %30-35 enerji ihtiyacı dogdugu için o yöntemler care değil. Rüzgar güneş deniyorda Avrupada nükleer santrali olmayan ülke yok. Almanyada 15 in üzerinda nükleer santral var. Yiyorsa kapatsın rüzgardan güneşten üretsin.
Maalesef mevcut teknolojilerle rüzgar enerjisi de güneş enerjisi de verimli değil. Tabii bize daha sıcak geliyor zararsız olduğu için ama bugün bir rüzgar türbininin üretim ve bakım maliyeti çok fazla.Gece gündüz sağlam rüzgar alan yerlerde durum farklı olabilir.Bu tür enerji kaynaklarını lokal düşünmek lazım zannımca.
http://tr.wikipedia.org/wiki/N%C3%BCkleer_reakt%C3%B6rler_listesi
http://www.iaea.org/pris/ Şunlara bakarsanız hangi ülkede ne kadar nükleer reaktör var görebilirsiniz. Enerjinin çevre dostu yöntemlerle kazanılmasını herkes ister, fakat gerçekçi bakmak lazım olaya. Bence hepsinden ortaya karışık yaptıralım en güzeli 🙂
v faydalı bilgi
v
çok güzel makale. oylandı shoutlandı.
hatta çalındı çırpıldı pdf yapıldı...
[removed]
http://www.bbc.co.uk/news/business-24604218
haci o santraller uk de olur ama tr de ZOR. 🙁 o iş burda olmaz çakma teknolojiyle, ben 5m dolar alayim memlekette tırtlamış eski teknoloji alsın izin veriyorumla olmaaayyyiii...
aslında münkünmüş demek kalıyor bize..
hükümetlerin ve bireylerin bu bilgiye vizyona sahip olması gerkiyor. umarım sadece türkiyede değil tüm dünyada bu tür enerji üreteçleri yaygınlaşır ve bir gün tüm gereksinim duyduğumuz enerjiyi sürdürülebilir doğaya dost temiz olarak üretebiliriz..
başarılı bir özet çalışma olmuş teşekkür ederim..
bu arada prezantabl temiz dürüst düzeyli ve ciddi düşünen kankişler beni eklesin.
bişi: şakirtler eklemesin lütfen..
v+s
Şu andaki teknoloji ile Nükleer destekli olmadan dünyanın enerji ihtiyacını karşılamayacak olsada alternatif enerji gerekli. Özellikle 10-15 sene sonra petrol almak için donunu satmak zorunda kalacak olan bizim gibi enerji üretiminin yarısından fazlasını fosil yakıtla karşılayan ülkeler için olmazsa olmaz. Fakat rüzgar (Doğal hayatı öldürüyor) ve güneş (Panel üretiminde çok zehirli (PV vs.) elemanlar kullanılıyor. İspanya'nın yolu ideal olan fakat yoğun güneş enerjisi gerektiriyor.) enerjiside -Tabiiki daha fazla kar amacıyla- gayet doğanın anasını belliyor.
aq nükleer santrali 60 lardan kalma teknolojiyle yaptırıyorlar bu şeyleri siksen yapamazlar türkiyede
Öncelikle makaledeki Oslo maddesine ek yapmak isterim. Norvec orada kullandigi cöpleri degil bedava, üstüne para alarak aliyor. Yani hem santral icin "yakit" buluyor, hem baska ülkenin cöpünden kurtulmasini sagladigi icin o ülkeden para aliyor. Cok mantikli ve karli.
Oldukca ilgili oldugum bir konudur bu. Bir süre sonra su anki sehir hayatimi sonlandirip komünal bir sekilde ve olabildigi kadar permakültür usulünce yasayacagim Datca'ya yerlesecegim. En azindan elektrik üretimi konusunda elimden geldigince disa bagimli olmayan bir sistem kurmak istiyorum ve bu konuda arastirmalar yaptim.
Dünyadaki günes enerjisinden elektrik üretimi yapan panellerin 3'te 2'sinin son 2 bucuk yilda kurulduklarini biliyor muydunuz? Bu bize gelecekte bu üretim seklinin oldukca yaygin olacagini gösteriyor.
Ayrica artik Türkiye'de devlet özel üretime izin veriyor, hatta usule uygun özel üretim ve depolama yapanlardan elektrik satin almayi taahhüt ediyor.
Bu en azindan benim icin su demek: Kuracagim panellerle üretecegim elektrigi kendim ve cevrem kullanacagiz, artani da devlete satarak belki kar elde edecegiz.
Son olarak da su anki panellerin günes enerjisini elektrik enerjisine iletme konusundaki verimliliklerinin henüz istenen seviyede olmadigini ama bu konuda yogun calismalarin oldugunu belirteyim.
Ilginc bir bilgi de vereyim: Burada konustugum alternatif elektrik üretimiyle ilgilenen bir kisiden özellikle bol dalgali denizlerdeki dalgalarin gücünden dahi elektrik üretilebildigini duymustum. Kiyiya 5 ila 20 metre arasina kurulan sistemle vuran dalgalardan elektrik üretmek mümkünmüs. Hatta ayni kisi Istanbul'a yapilmasi planlanan Kanal Istanbul projesine de su degirmeni mantigiyla calisan tirbünlerle elektrik üretimi saglayan bir sistem entegre edilmesinin söz konusu oldugunu söylemisti.
Uzun yazi okumaktan tiksinenler beni picaklamadan sözlerimi bitiriyorum. Makale icin tesekkürler.
İskoçya (http://www.pelamiswave.com/) ve ABD de halen dalga ile elektrik üretiyorlar
Olm yalnız o dalgayla elektrik üretme konusunu millete net bir şekilde anlatmak lazım, yoksa sokaklarda skinde jeneratörle dolaşan insanlar görebiliriz.
Mevzu iskoçyadaki evlerin enerjisini karşılamak değil iskoçyadakilerin tüketimini (enerji değil tekstil yakıt iletişim aklına ne gelirse) azaltmak olmalı. Dünya enerji tüketiminin yarısını direk sanayi kullanıyor evlerin oranı %20 falan. Bu kadar tüketime (üretime) panelle pervaneyle çözüm bulunmaz.
Bu alternatif enerji olayları faso fiso müdürüm afedersin, az yiyin az için iphone 5 için böbreğinizi satmayın. hatta devlet yasak koysun insanlar 5 senede bir telefon laptop alabilsin senede 10 adet kıyafet alabilsin falan filan uyar mı, uymaz.
Velhasıl kelam alternatif yaşam içimizde panpa sorunu panellerle direklerle çözmek akıl tutulması sadece.
enerji içinde panpa enerji içinde
çare ne kaknka..evimizdeki musluklarada mı HES kuralım...senin mantıgından ben bunu anlıyorum...
Çare senin evdeki musluga hes kurmayı düşünmek yerine evdeki muslugu nasıl daha az kullanırım diye düşünmen.
V+S
çevreye duyarlı temiz enerji ama ilk kurulum ve bakımları çok maliyetli ürettiğin enerji ise günümüz teknolojisince yeterli değil biraz daha arge çalışması yapmak gerekiyor.
solar için uzun ömürlü ve kaliteli teknolojiler mevcut. sadece ev kullanımı için tak-çalıştır sistemler var. TR bu konuda çok geri (teknolojiyi geriden takip ediyoruz) fakat ABD'de gerçekten sağlam firmalar var. Ayrıca bu "maliyetli" bahanesi petrol şirketlerinin yenilenebilir enerji ve bu enerjileri kullanan cihazları baltalamak için ürettikleri bir pazarlama hilesi. "who killed the electric car" belgeselini tavsiye ediyorum.
hocam iyi güzel söylüyorsun ama bende bu işlere yabancı değilim evime veya işyerime güneş paneli koysam allah aşkına kaç yılda masrafını amorte eder veye edebilir mi hem hiç bir zaman ful performans çalışan cihazlar değil sadece diğer enerji kaynaklarına puant güç zamanlarında destek verebilecek kaynaklar tek kaynak olarak kullanılması malesef mümkün değil yeterince ihtiyaca cevap veremiyorlar
çevre mühendisi olmaya çok yaklaşmış bir eleman olarak V+S
alternatif yaşam elbette mümkün lakin ekonomik ve politik nedenlerden dolayı asla tam olarak hayata geçirilemeyecektir 🙂
bknz. Güneş enerjisi siker
ulan en dandik termik santral 1000mw enerji üretiyor. şu solar panale baktım daha yapılan projeler dahil 300mw üretecek. hali hazırda 180mw üretiyor. kısacası traş.
çöpten de 60mw falan üretiyolar sanırım.
kurulum ve bakım masraflarına girmiyorum bile.
konvansiyonel sistemler siker beyler. yaşasın petrol, yaşasın doğal gaz!
yatırımını yap daha fazla üretsin. Adı üstünde yenilenebilir enerji. Sonsuz enerji ile 50-100 yıl maksimum ömrü olan enerjileri kıyaslıyorsun. Bu tip kıyaslamalar ilerlemeye açık değil.
kim diyo 50 100 yıl ömrü varmış diye? nereden biliyorsun?
http://www.enerji.gov.tr/index.php?sf=webpages&b=petrol&bn=222&hn=&nm384
http://tr.wikipedia.org/wiki/Doğal_gaz
olm siz gerçekten hala petrol ve doğal gazın fosil yakıt olduğuna mı inanıyosunuz?
petrol abiyotiktir, fosillerden falan gelmez. yeri yeterince kazarsan mutlaka petrol bulursun çünkü dünya bir petrol denizinin üstünde. sorun ne kadar derine kazabildiğin. 16000feet in altında fosil yok. ruslar 40000feet ten petrol çıkarıyor. her 20 senede bir 20 yıllık ömrü kaldı diyorlar 1890dan beri. sene 2013, gittikçe bilinen rezervler artıyor.
ayrıca yaktığımız karbon dünyayı terk etmiyor. yer kabuğunun altına iniyor ve tekrar petrol oluyor. yani karbon bazlı yakıtlar geri dönüşümlü zaten.
petrolün biyolojik kökenliği olduğunu düşünmek bir tür batıl inançtır. açın gözünüzü bakın.
küresel ısınma ayrı bir yalan.
Kim diyo? Nereden biliyorsun?
@Murat o yuzden mi amerikalılar ve avrupalılar kaya gazına yonelmeye basladın? o yuzden mi almanya enerji ihtiyacının %80 ni alternatif enerjiden karşılamaya kararlaştırdı....OPEC le fazla içli dışlı olmuşsun sen...atarken biraz usturuplu atın...
Nükleer santralimis olursa bikere taramalı bomba yaparız ufff 🙁
oylandı
Bir Yurk nuhendisbogazlardaki ters akintilardan yararlanip enerji uretmek icin proje hazirlamisti bilgisi olan yazabilir mi
Bu arada v s sat
Yazı için çok teşekkürler. Bildiğimiz basit (akdeniz ege sahillerinde kullandığımız güneş kollektörleri ile) güneş enerjisi sistemi kurup gece gündüz sıcak su akıtmıyor muyuz? Peki bunu ele alan bir güneş enerjisi bayisi sistemi geliştirip çevredeki lokantaların tüp masraflarını %80 oranında azaltacak bir öneri getirdiğinde ne olmuştu? Hatırladınız mı? Önce izmrli tüpgaz bayileri adamın üzerine yürümüştü ekmeğimizi elimizden mi alacan "..mına godumun ...ğu" diyerek...
Konuyu değiştiriyorum. Eskişehir kültür şehri değil mi? Büyükşehir belediyesi (Yılmaz Büyükerşen) harika bir cadde düzenlemesi yaptı. yaya yolunu ikiye böldü sağ tarafta yeşil alan yürüş parkuru sol tarafta kırmızı alan bisiklet parkuru. Bu kadar eğitimli insanların olduğu Atatürk caddesi üzerinde (odunpazarı, vişnelik) ne oldu biliyor musunuz? Kimse ilgili alanı takmadı. Herkes istediği yerden gitmeye devam etti. Haliyle proje diğer cadde ve mahallelerde uygulanabilirliğini yitirdi.
Bizden birşey olmaz, biz adam olmayız demiyorum. Asla hiçbir zaman demedim. Kültürel yaşamın, sanatın, insana, doğaya duyarlılığın her konuda tavan yaptığı bir şehirde (birçok örnek verebilirim) ne yazık ki çok basit bir "algı devrimi" gerçekleşemiyor. Evde kullanılan atık kızartma yağlarını vermek insanlarımıza o kadar zor geliyor ki? Apartmanlara o sistemin kurulmasını sağlamak ise..... Neyse!
Denizi kirlet, suyu kirlet, denizin için taş, moloz doldur, doğayı katlet, ağaçları yak yık sonra "balık neden ucuzlamıyor yav" diye dert yakın...
Önce ve herşeyden önce dinlemeyi bilmek, okumak, araştırmak karşıt fikirde dahi olsa (sabretmek çok önemli dimi!) söylenen sözü mantık çerçevesinde değerlendirmek, karşındakini düşman kutbun en ...rspu ..oğu gibi görmemek "algı devrimi"nin bebek adımları olacaktır.
Sonrası.?
Alternatif yaşam, temiz enerji, uzay enerjisi, uzay fırtınası enerjisi, ay üzerinde depolanacak enerji modülleri, robot teknolojilerine dayalı ileri teknikler vs vs hepsi olur gider...
Sağlık olsun...
balık neden ucuzlamıyor dedin de aklıma geldi. 3 tarafı denizlerle çevrili ülkede yaşıyoruz ama açık deniz balıkçılığı yapılmıyor ülkede.
şimdi meryanmaz gelir kim diyo, nerden biliyosun der diye de bi tırsmadım değil 😃
olm siz gerçekten hala petrol ve doğal gazın fosil yakıt olduğuna mı inanıyosunuz?
petrol abiyotiktir, fosillerden falan gelmez. yeri yeterince kazarsan mutlaka petrol bulursun çünkü dünya bir petrol denizinin üstünde. sorun ne kadar derine kazabildiğin. 16000feet in altında fosil yok. ruslar 40000feet ten petrol çıkarıyor. her 20 senede bir 20 yıllık ömrü kaldı diyorlar 1890dan beri. sene 2013, gittikçe bilinen rezervler artıyor.
ayrıca yaktığımız karbon dünyayı terk etmiyor. yer kabuğunun altına iniyor ve tekrar petrol oluyor. yani karbon bazlı yakıtlar geri dönüşümlü zaten.
petrolün biyolojik kökenliği olduğunu düşünmek bir tür batıl inançtır. açın gözünüzü bakın.
küresel ısınma ayrı bir yalan.
çevrecilere tek katılacağım konu kirlilik olabilir. evet doğayı kirletmeyin, suları, toprağı, havayı, hayvanları zehirlemeyin. bu kadar.
ayrıca bir saçmalık daha bu çöp sisteminde. kendi çöpleri kendilerine yetmiyor. güzel. bir de ithal ediyorlar hem de para alıyorlar. bu da güzel. peki tüm sistemi böyle yapsak? çöp yetmeyecek. koca ülkenin çöpü bir ortalama bir sanayi kolunun elektriğini bile üretemeyecek.
icat ettiğiniz şey bir "enerji kaynağı" değildir. çöplerden yaratıcı bir şekilde kurtulma sistemidir. yanında bonus olarak bir elektrik verir.
şöyle örnekleyeyim:
dolapta unutulan limonu çöpe atmak yerine limon pili yaptım. hah işte bu benim evdeki enerji sorunuma ne kadar çözüm olabilirse, bu çöp tesisi de aynı hesap.
alternatif yaşam diyince paralel evrenler hakkında muhabbet var diye hemen damladım ama neyse bu da iyiymiş başkanım 🙂 eline sağlık
M-theori theori bile degil la. Ne diyon 😛
mü ayri. 🙂
v s